CHP'nin siyaset açığı ve tartışmalı ekonomik vizyon toplantısı

Dr. Murat Yılmaz / Siyaset Bilimci
10.12.2022

CHP siyaset açığı baskısını bir yandan ittifak, diğer yandan da bilim, teknokrasi ve Batı'nın gücüyle doldurmaya çalışıyor. Dolduramadığı yerde de "kayıt dışı" siyaset alışkanlıkları ve odakları devreye giriyor.


CHP'nin siyaset açığı ve tartışmalı ekonomik vizyon toplantısı

6'lı masa ile 6 ok arasında CHP'nin tarihi, sosyolojik ideolojik açmazı gün geçtikçe ortaya çıkıyor. CHP'yi bu açmaz ve karmaşadan kurtarmak hiç de kolay değil. CHP siyasi kültürü, betondan giderek balçığa dönüşüyor... Bu CHP'ye şimdilik esneme imkanı getiriyor ama kriz dönemlerinde bu balçık zemin öngörülmeyen çöküşlere de yol açabilir. CHP içinden çıkamadığı ve çıkamayacağı tarihi, sosyolojik ve ideolojik karmaşa ve bataklığı aşmak için bilim adamları, teknokrat ve Batı gücünden medet umuyor... Bu Batıcılık CHP içindeki telif edilmesi güç farklı kanatları da bir arada tutan bir ekleme dönüşüyor.

Batı'dan medet ummak

Diğer yandan bilim adamları, teknokratlar ve Batı gücü CHP dışında da CHP'nin müttefiklerini ve CHP dışındaki seçmenleri ikna etmeye yarıyor. Yani, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu bana güvenmediğinizi ve güvenmeyeceğinizi biliyorum, işte bunlara güvenin diyor... CHP'nin 3 Aralık'ta gerçekleştirdiği ekonomi vizyon toplantısı bu bağlamda değerlendirilmelidir. Bu bakımdan CHP'nin ekonomik vizyon toplantısının stratejik olarak CHP içinde ve CHP müttefikleri bakımından izah edilebilir bir çerçevesi var. Tıpkı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir süre önce başörtüsü hakkında bir kanun teklifiyle muhafazakar seçmenlerin endişelerini giderme hamlesinde olduğu gibi... Ancak ekonomik vizyon toplantısı da, tıpkı başörtüsü teklifinde olduğu gibi iyi planlanmamış ve CHP'ye zarar verecek bir bumeranga dönüşebilir.

Dünyada ve Türkiye'de ekonomik meseleler varken, siyasette ekonomik vizyon vurgusu isabetli bir stratejik tercih ama ekonomik meselelerin daha çok konuşulduğu 6 ay önce yerine ekonominin nispeten yoluna girdiği bir dönemin beklenmesi isabetli mi? Üstelik Parti içinde kademe, kurul, kolların, grubun, genel bakan yardımcılıklarının hasılı parti mekanizmasının dahil olmadığı bir vizyon hazırlığı ne ölçüde bir PR faaliyetini aşarak bir "politikaya" dönüşebilir?

Militanca yaklaşım

Toplantının kompozisyonu da tartışmalı... Bilim adamı ve teknokratlar bir CHP toplantısında değil akademik ortamda serbest bir konuşma şeklinde birbirleriyle uyum ve tutarlılığı olmayan konuşmalar yaptılar. Konuşmalar uzak erişimle oldu, biri İngilizceydi ama salonun tamamına konuşmanın bir tercümesi yapılmadı. Siyasetçiler ise bu konuşmalarla hiç bağdaşmayacak ölçüde sert, kaba ve militanca konuşmalar yaptılar.

CHP Batılılaşmayla milli devlet anlayışını telif etmeye çalışan otoriter bürokratik Kemalizmle, Batı'ya her şeyiyle teslim olmayı tercih eden Radikal Batıcı elitin müşterek partisi olarak iki kafalı tek vücutlu bir anomaliyle doğdu. Tarih, sosyoloji, ideolojik karmaşa giderek arttı. Batıcılık, her şeye rağmen bu partiyi bir arada tutan bir ideolojik çerçeveyi sunmaktadır. Ancak CHP, dünyadaki ve Türkiye'deki değişime intibak ederek yeni toplumsal kesimleri partiye dahil edebilecek bir siyaset üretemiyor. Türkiye'de vesayet sisteminin çökmesi siyaset alanını fevkalade genişletti, diğer taraftan Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle yüzde 50+1 oy almak mecburiyeti de siyasi partilerin ikna etmesi gereken toplum tabanını genişletti. Bütün bunlar, CHP'yi değişmeye ve yeni siyaset üretmeye zorluyor. CHP tarihi, sosyolojisi ve ideolojisi bu duruma intibak etmekte zorlanıyor. CHP, bu duruma karşı çare arama gayretinde ancak zorlanıyor.

Siyaset açığı

CHP siyaset açığı baskısını bir yandan ittifak, diğer yandan da bilim, teknokrasi ve Batı'nın gücüyle doldurmaya çalışıyor. Dolduramadığı yerde de "kayıt dışı" siyaset alışkanlıkları ve odakları devreye giriyor. 3 Aralık'taki ekonomi vizyonu toplantısı bu çabayı ve eksiklikleri bir kez daha gözler önüne koydu.

Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Aralık'ta siyasette siyasi partilerle kurduğu ittifak dışında "siyaset üstü beyin takımından" ve "siyaset üstü dostlardan" bahsetti. Kılıçdaroğlu bilim adamları, teknokratlar, ABD, İngiltere ve Almanya'nın arkasına sığınarak "siyaset açığını" kapatmaya çalışıyor.

Tuhaf bir konuşma

CHP'nin ekonomi vizyonu toplantısı Kemal Kılıçdaroğlu'nun takdiminden sonra Kılıçdaoğlu'nun başdanışmanlığı görevine getirilen Jeremy Rifkin çok uzun ve çok tuhaf konuşmasıyla başladı. İklim değişikliğiyle ekonomik vizyonun bağdaştırılmasının manasızlığı açıktır. Ayrıca Rifkin isminin ABD Büyükelçisi tarafından Kılıçdaroğlu'na önerildiği iddiası örneğinde olduğu gibi ithal ekonomi danışmanı ve ekonomiyi dış müdahalelere açık hale getirildiği eleştirilerinin önü açıldı. Daren Acemoğlu Türkiye ekonomisi hakkında çarpıtılmış rakamlara dayanan konuşmasında ev fiyatları ve kiraları sıçramış bir ülkede "inşaat yolsuzluk getirir" gibi gerçekten tuhaf bir çıkış yaptı. Sosyal demokrat etiketi kullanan bir partide ve üstelik kısa bir süre önce hükümetin sosyal konut kampanyasına sekiz milyon başvuru olan bir ülkede inşaat aleyhtarı bir konuşma yapmanın siyasi mantığı ne olabilir? Bu konuşma örneklerinden de anlaşılabileceği gibi toplantıdan ekonomik bir tespit ve çözüm önerileri demeti içeren bir ekonomi politikası taslağı ortaya çıkmadı. Parti kurmaylarının konuşmalarında da yeni bir şey yoktu, eksikliğini gidermek üzere sert militan bir dille konuşmalar yapıldı. AK Partililer, işadamları tehdit edildi, Cumhurbaşkanlığı yeniden Çankaya Köşkü'ne taşınacak şeklinde ekonomi dışı militanca görüşler dile getirildi.

Umut verebilir mi?

Bütün bu eksikliklerine rağmen CHP ekonomik vizyon toplantısıyla siyaset açığını örtecek bir propagandayla hem içerideki hem de dışarıdaki müttefiklerine kısa süreliğine umut verecek bir hamle yaptı. Bu hamle aynı zamanda Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için içerideki ve dışarıdaki müttefiklerini ikna çalışması olarak da değerlendirilebilir. Ancak toplantıda CHP'nin 20 yıldır eleştirdiği neoliberal politikaların ve dış kaynağa bağlı büyümenin önerilmesi CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun inandırıcılığına ciddi bir gölge düşürdü. CHP ve Kılıçdaroğlu'nun bundan sonraki çizgileri bu noktada tayin edici olacaktır. CHP çevresi açıkça olmasa bile bu sert dönüşten rahatsızlığını içten içe dile getiriyor. Eğer hava daha da döner ve muhalefetin kazanması zora girerse, parti içi muhalefetin ekonomik vizyon toplantısından ziyadesiyle eleştiri malzemesi devşirmesi beklenebilir.

AK Parti, önümüzdeki günlerde, ekonomi performansının yanında seçim stratejisinde daha avantajlı olduğu ekonomi dışı konuları; yani, dış politika, savunma sanayii, terörle mücadele, altyapı yatırımları teknolojik hamleler, sosyal yardımlar, sağlık hizmetleri gibi konuları ana gündem yapabilirse muhalefetin alanı daralabilir. Seçime giderken son 6 ayda siyasetin hala kullanabileceği yeni vizyon alanları ve imkanları yedekte bekliyor.