Çin Ordusu modernleşmesinin ilk yansımaları Tayvan'da kendini gösterebilir, Güney Çin Denizinde Çin donanmasıyla komşu ülkeler arasında çatışmalar artabilir. Bu gelişmeler küresel bir rekabeti henüz içermese de ABD-Çin ticaret savaşlarının gideceği yön ve ABD'nin Çin'e karşı alacağı ek önlemler, süreci farklı bir yola doğru çevirebilir.
Dr. Deniz İstikbal/ Medipol Üniversitesi
Çin Halk Cumhuriyeti 1949'da ilan edildiğinde Doğu Asya'nın en nüfuslu ancak en yoksul ülkelerinden biriydi. 1911'den itibaren çatışmalarla harap olan ülke 1945-1949 arası büyük bir iç savaşa maruz kaldı. Çin Komünist Partisinin zaferle çıktığı iç savaş sosyalist modeli getirdi. 1949-1978 arası dönemde uygulanan kamu merkezli kalkınma girişimi ülkeyi dünyadan ciddi şekilde soyutladı. 1978'de dünya ekonomisinin yüzde 3'ünü ve ticaretinin yüzde 1'ini oluşturan Çin, Sovyetler Birliği ile yaşanılan sorun ve iktisadi problemler nedeniyle ticari liberalleşmeyi tercih etti. 1978-2025 tarihler arasında milli gelirini 300 milyar dolardan 20 trilyon dolara çıkaran ülke milyonlarca kişiyi yoksulluktan kurtardı.
Kalkınma örneği
Hızla üretim altyapısını modernleştiren ülke dünyanın en büyük ihracatçısı konumuna erişerek 21. yüzyılın başarılı ekonomik kalkınma örneklerinden birine dönüştü. Uluslararası kurumların tahminlerine göre dünyada en fazla dolar milyarderinin olduğu ikinci ülke konumuna gelen Çin, 800 milyonluk iş gücüyle dünya ticaretinin yüzde 20'sine yakınını gerçekleştiriyor. 1 trilyon dolarlık dış ticaret fazlasıyla neredeyse her ülkeye karşı daha fazla ihracat yapabilen ülke global ekonominin imalat motoru olarak değerlendiriliyor. Böylesine bir iktisadi güce erişen ülkeyi ise 1949'ten itibaren 100 milyondan fazla üyesiyle Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetiyor. Devlet kurumlarının temel bileşeni olan parti aynı zamanda dünyanın en büyük ordularından biri olan Çin Ordusunun da temel bileşeni konumunda bulunuyor.
2 milyonu aşan askeri sayısı ve 300 milyar dolara yaklaşmış yıllık askeri harcamasıyla Çin Ordusu dünyanın en büyük istihdam sağlayan kurumlarından biri. Hint ve ABD orduları da benzer istihdam yapılarıyla öne çıkıyor ancak Çin Ordusu, ÇKP'nin silahlı bir kanadı şeklinde dizayn edilmiş. Ordu komutanları ÇKP yöneticileri arasında yer alırken askeri birlikler ÇKP Genel Sekreterine bağlı konumda yer alıyor. Çin devlet sistemi içerisinde ÇKP Genel Sekreteri en yüksek siyasi organ olarak bütün kurum, kuruluş ve yapıları kontrol ediyor. Örneğin Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, ÇKP Genel Sekreterinin altında yer alıyor. Genel Sekreter hem Politbüro hem de kamu kurumlarının en üst karar verici mercii. Bu nedenle ÇKP'nin yönetimi devlet yönetiminden daha üst bir organ şeklinde tasarlanmış bulunuyor. Ordu komutanları ise Genel Sekretere bağlı olacak şekilde Politbüro'nun denetimi altında yer alıyor. Yüksek Askeri Konseyin denetimi altında olan Çin Ordusu 300 milyar doları aşan bütçesiyle ABD'nin ardından en yüksek askeri harcamaya sahip. Yapılan tahminler Çin Ordusunun resmi rakamlara kıyasla 450 milyar dolara kadar harcama yaptığı üzerine yoğunlaşıyor. Ordunun modernizasyonu için son yıllarda ciddi gelişmeler yaşanırken özellikle hava ve deniz kuvvetlerinin vurucu gücü artırılmaya çalışılıyor.
Tayvan problemi
Çin Ordusunda yaşanılan modernleşme hamlesini iç savaşın bitmeyen kısmı olarak değerlendirilen Tayvan sorununu çözme şeklinde değerlendirenler bulunmakla birlikte Güney Çin Denizini paylaşımını da sürece dahil etmek mümkündür. Çin Ordusu çağının diğer kuvvetlerine göre büyüklük açısından en büyükleri arasında bulunuyor. Yılda İngiliz ve Türk donanmalarından daha büyük sayıda savaş gemisini envanterine katan Çin Ordusu Tayvan problemini çözmeye hazırlanıyor. Yapılan tahminler 2026-2027 sürecinde Çin Ordusunun Tayvan'a askeri müdahale edeceği ve adayı işgal edeceği yönündedir. Güney Çin Denizi'nde Vietnam, Malezya, Filipinler ve Endonezya gibi aktörlerle paylaşım problemleri de Çin Ordusunu daha büyük bir güç olmaya itmektedir. Çin Ordusu hakkında yapılan diğer yorumlar ise ABD Ordusunu dengeleme için çalışmalar yürüttüğü üzerinedir. Bu yorumu destekleyecek şekilde ABD Ordusunun bir önceki Genelkurmay Başkanı Çin Ordusu hakkında yorumlama yaparken vurucu gücüne dikkat çekmiş ve AR-GE faaliyetleri üzerinden ABD Ordusunun çalışmalarını çalabildiğini dile getirmiştir. Beşinci nesil savaş uçakları, yeni nesil saldırı helikopterleri ve modern savaş gemileri dile getirilen tartışmaları doğrular niteliktedir. Fakat Çin ekonomisinde yaşanılan gelişim ve üretim ordunun da daha modern bir yapıya kavuşturulmasına katkıda bulunmaktadır.
Dünyanın en büyük imalat sanayiine sahip olan Çin, 3 trilyon dolara yakın imalat sanayii ürünü ihraç etmekte ve hammadde ithal etmektedir. Elde edilen imalat sanayindeki üretim gücü ve teknoloji Çin savunma sanayiine aktarılırken ihraç da edilebilmektedir. SIPRI'nın son yayınladığı raporlara göre Çin dünyada dördüncü en fazla savunma sanayii ürünü ihraç eden aktör olmuştur. ABD, Fransa ve Rusya'nın ardından dördüncü sıraya yükselen Çin'in geçmiş yıllara kıyasla sıralamasını yükselttiği ve ihraç yapılan ülke sayısını artırdığı görülmektedir. Çin'in en fazla silah ihraç ettiği ülkeler ise sırasıyla Pakistan, Sırbistan ve Tayland olmuştur. Batı savunma işbirliği dışında yer alan aktörlerin Çin savunma sanayiini daha fazla tercih ettiği görülmektedir. Pakistan-Hindistan arasında son dönemde yaşanılan çatışmalar da Çin-Batı savunma sanayileri için bir sınama örneği olmuştur. Hint ordusu daha çok Batı ülkelerinden silah tedariki yaparken Pakistan özellikle son 20 yılda Çin savunma sanayii ürünlerini tercih etti. Çatışma sonrası Hindistan ateşkes için teklifte bulundu ve Pakistan ordusu ciddi bir başarı gösterdi. Pakistan Hava Kuvvetlerinin Hint kuvvetlerini ezmesinin arkasında Çin hava savunma ve radar karartma teknolojisi olduğu tahmin ediliyor.
Çin Ordusunun en fazla dikkat çeken kuvvetleri arasında donanmanın önemli bir yeri bulunuyor. 2025'te açıklanan verilere göre 754 adet gemisiyle Çin donanması dünyanın en büyük rakamsal deniz kuvvetlerine sahip. Benzer şekilde firkateyn ve tank sayısında Çin ordusu dünyanın en büyük askeri gücü olarak öne çıkıyor. Uçak, Helikopter ve Destroyer gemilerinde ise ABD'nin ardından ikinci sırada Çin donanması yer alıyor. 2000'lerin başında böylesine bir büyüklüğe sahip olmayan ordu son yirmi yılda çağının modern ordularını sayısal olarak yakalamış ve birçok büyük gücü geride bırakmıştır. Yapılan gelecek yönlü tahminler ise Çin donanması başta olmak üzere ordunun daha büyük bir modernleşme hamlesi yapacağı yönündedir. Böylesine bir modernleşme hamlesi Tayvan ve Güney Çin Denizinde yaşanılan çatışmalara hazırlık şeklinde yorumlanabilir.
Çin Rüyası, Çin Modernleşmesi ve Çin Ulusunun Büyük Atılımı şeklinde tanımlanan Çin Halk Cumhuriyetinin ülkeyi hak ettiği konumu kazandırma girişimleri ABD Rüyası, Global Tek Süper Güç ABD ve Çağın En Büyük Ulusu şeklindeki kabullere bir meydan okumadır. Yeni İpek Yolu Projesi, Çin'in global yatırımları, Şanghay İşbirliği Örgütü, BRICS ve Pekin Konsensüsü gibi oluşumlarda mevcut meydan okumanın önemli çıktılarıdır. İktisadi olarak beliren ve global siyasete yansıyan Çin merkezli alternatifler Rusya, Güney Afrika, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmiş Batı dışı aktörlerle işbirliğine dayanmaktadır. Çin'in ekonomik yükselişinin bir yansıması olarak Çin ordusu da çağın gerekliklerine göre modernleşmektedir. Bu modernleşmenin ilk yansımaları Tayvan'da kendini gösterebilir, Güney Çin Denizinde Çin donanmasıyla komşu ülkeler arasındaki çatışmaları artırabilir. Sonuç olarak Çin Halk Ordusu savaşa hazırlanırken bu gelişmeler küresel bir rekabeti henüz içermiyor: Fakat ABD-Çin ticaret savaşlarının gideceği yön ve ABD'nin Çin'e karşı alacağı ek önlemler, süreci farklı bir yola doğru çevirebilir.