Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde mesaj yetkisi-mesaj etkisi 

Atay Uslu / Ak Parti Antalya Milletvekili
28.01.2017

Millet tarafından en az yüzde 51 oy ile seçilmiş Cumhurbaşkanına verilmiş, emredici, bağlayıcı ve hukuki etkisi hiç olmayan “anayasal ifadesiyle mesaj yetkisinin”,  “anlamsal ifadesiyle mesaj etkisinin” yasaların anasında/anayasada ifade bulması, ‘millete rağmen’ iktidar olmak isteyen vesayet odaklarına, oligarşik bürokrasiye keskin bir uyarıdır. 


Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde mesaj yetkisi-mesaj etkisi 

Anayasada değişiklik yapan kanunun 8. Maddesi düzenlemesi ile Anayasanın 104. Maddesine Cumhurbaşkanı    “…Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir” hükmü derç edilmiştir.

“Mesaj yetkisi” Türk anayasa hukukuna ve sistemine yeni giren bir konu. Devlet başkanları birçok ülkede uyarma, etkileme görevlerini mesaj gönderme yetkileriyle yerine getirebilmektedir. Devlet başkanları görüş bildirme yetkisine sahip olsa da uyarılarının veya görüşlerinin hukuken bağlayıcılığı yoktur. Mesaj hakkı ile devlet başkanı düşüncelerini açıklama imkânı bulur. Başkanın yasama organı üzerinde yetkisi yoktur ancak etkisi olur. Başka bir ifadeyle devlet başkanının parlamento üzerindeki etkisi hukukî değil, sadece ahlâkî bir etkidir. Bu görev ve yetkiler, devlet başkanlarının “devletin başı” olması sıfatlarından kaynaklanmaktadır.

Uzlaşma teklifi

Mesaj yetkisi özü itibariyle devlet başkanlarının parlamentoya gönderdiği bir işbirliği ve uzlaşma teklifi, ortak politika oluşturma inisiyatifidir.  Bununla birlikte, devlet başkanlarının uyarıları parlamentoda ve özellikle kamuoyu nezdinde önemli bir etki yaratır.

Bu mesaj bazı ülkelerde bizzat devlet başkanı tarafından parlamentoda okunuyor, bazı ülkelerde yazılı olarak gönderiliyor bazı ülkelerde bir bakan tarafından okunabiliyor. 

Bazı ülkelerde mesaj okunduktan sonra parlamento hiç görüşme yapmaz. Bazı ülkeler ise mesajı görüşüp, devlet başkanına bir cevap verir.  Mesajın gönderilme zamanı açısından da ülkeler arasında farklılıklar vardır. Bazı devlet başkanları göreve geldiğinde, bazı ülkelerde parlamento seçildiğinde, bazı ülkelerde toplantı dönemi başladığında bu mesajı gönderir.

Fransız Anayasasına göre Cumhurbaşkanı meclise mesaj gönderme hakkına sahiptir, bu mesaj mecliste okutulur, meclis mesajı tartışmaz.

Hollanda Anayasasına göre her yıl Eylül ayında parlamentonun ortak toplantısında kral tarafından ve kral adına yürütme yetkisini kullanacak hükümetin politikasının açıklaması yapılır.

İtalyan Anayasası Cumhurbaşkanına mesaj gönderme yetkisi tanımıştır. Norveç Parlamentosu kral veya görevlendireceği kişi tarafından okunan mesajla açılır. Portekiz Anayasasında da Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisine mesaj gönderme yetkisine sahiptir, bu yetkiyi ciddi olayların olduğu zamanlarda kullanmaktadır.

 Mesaj yetkisi anayasa değişikliğinde 104/4. maddesinde düzenlenmiştir: 104. madde “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir”  hükmü ile devlet başkanı sıfatı olan Cumhurbaşkanına, devlet organlarını uyumu çalıştırılması görevi vermekte ve bu görevin bir enstrümanı olarak mesaj hakkı tanımaktadır. Mesaj hakkı ile ifade bulan uyarı ve teklifler bağlayıcı değildir.

Mesaj yetkisinin ne zaman kullanılacağı, nasıl kullanılacağı konusu siyasi hayatımızda teamüllerle de şekillenebilir, kanunlarla da şekillenebilir.  Nasıl veya hangi araçla şekillenirse şekillensin “mesaj yetkisi”  siyasal hayatımıza verilmiş önemli bir mesajdır.

Adeta bu düzenleme ile hem sisteme hem uygulayıcılara hem de “taraflara” adeta mesaj verilmektedir. Kurucu iktidar bu cümlede lafzıyla-ruhuyla şunu ifade etmektedir: “ Meclise hiçbir organ, kurum, kişi emir veremez, milli iradenin mutlak temsilcisi meclistir. Meşruiyetini doğrudan seçimle almış Cumhurbaşkanı dahi ancak, bağlayıcılığı olmayan bir mesaj gönderebilir. Cumhurbaşkanı dışında meclise hiç kimse “mesaj” bile gönderemez ”.

Keskin bir uyarı

Millet tarafından en az yüzde 51 ile seçilmiş Cumhurbaşkanına verilmiş, emredici, bağlayıcı ve hukuki etkisi hiç olmayan “anayasal ifadesiyle mesaj yetkisinin”,  “anlamsal ifadesiyle mesaj etkisinin” yasaların anasında/anayasada ifade bulması, ‘millete rağmen’ iktidar olmak isteyen vesayet odaklarına, oligarşik bürokrasiye keskin bir uyarıdır. Yasama organına bırakın emir vermeyi, -yetkisini anayasadan almadığı sürece- hiç kimse mesaj dahi gönderemez.

Mesaj yetkisi aynı zamanda yeni Cumhurbaşkanlığı sistemindeki kuvvetler ayrılığının simgesel ama çok anlamlı bir ifadesidir. Karşılıklı fesih, yasama ve yürütmenin farklı seçimlerle belirlenmesi gibi kurallarla şekillenen “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”, istikrarsızlıkların, krizlerin ve vesayetin karşısında demokrasiye ve milli iradenin üstünlüğüne mutlak bir güvence oluşturacaktır.