Deprem bölgesindeki seçim sonuçlarını nasıl okumalı?

Hilmi Daşdemir/ Optimar Araştırma
26.06.2023

Nihayetinde 2023 seçimlerini Erdoğan'ın kazanmasının birçok sebebi var. Ancak, ‘Yüzyılın Felaketi' olarak nitelenen depremdeki çabası, süreci idare edişi ve tüm bu süreçlerdeki samimiyeti seçmen tarafından karşılık gördü. Bölge seçmeni tercihini, artırarak Erdoğan yönünde kullandı.


Deprem bölgesindeki seçim sonuçlarını nasıl okumalı?

Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremler 'Yüzyılın Felaketi' olarak tanımlandı. Yüzölçümü genişliği ve etkilenen nüfus olarak bakıldığında bu daha net görülebiliyor.

6 Şubat 04:17'deki Pazarcık merkezli depremin şiddeti 7,8 idi. Yine aynı gün öğle saatlerindeki Elbistan merkezli depremin şiddeti de 7,6 olarak gerçekleşti. İlk deprem Türkiye'nin tamamı dışında, Suriye, Lübnan, Kıbrıs, Irak, İsrail. Ürdün, İran ve Mısır'da da hissedildi. Deprem, toplamda Almanya'nın yüzölçümü kadar, yani 350.000 kilometrekarelik bir alanda yıkıma yol açtı. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Osmaniye, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır illerinde ciddi hasarlara ve can kayıplarına yol açtı. İnsanlar evlerinden barklarından oldukları gibi en yakınlarını anne babalar evlatlarını, çocuklar ana babalarını kardeşlerini depremde kaybetti. Büyük bir dram yaşandı.

Dünya'daki en uzun süren depremlerden birisi Endonezya'nın Sumatra adasında yaşanmıştı ve yaklaşık 10 dakika sürmüştü. 9,1 şiddetinde olan deprem sonucu 230 bin kişi hayatını kaybetmişti. Türkiye'deki yakın tarihte en ağır deprem 1939'da Erzincan'da yaşandı ve büyüklüğü 7,9 idi. Deprem sonucunda 33 bin kişi hayatını kaybederken 100 bin kişi de yaralanmıştı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde de toplamda 50 bin 783 kişi hayatlarını kaybetti. Milyonlarca kişi evsiz kaldı. Ekonomik maliyetinin ise 103,6 milyar USD'nin üzerinde olduğu tespit edildi. Bu rakamlar Marmara depremlerinden 6 kat daha büyüktür. Depremin etkilediği kişi sayısı ise 14 milyon 13 bin 196 kişi olmuştur. Bu rakam da birçok ülke nüfusundan büyüktür. Ülke nüfusunun da yüzde 16,4'üne tekabül etmektedir.

Yakın zamanda, Van, Elâzığ ve İzmir depremlerini yaşadık. En büyüğü de bunların Van Erciş merkezli depremlerdi ki Kahramanmaraş merkezli depremlerin en az etkilediği illerde bile kayıp ve hasar Van'dakinden büyük idi.

1999 depreminde oy kaybeden partiler

Nitekim ülkemizin yaşadığı 17 Ağustos 1999'daki Kocaeli Gölcük merkezli depremin de şiddeti 7,4 olarak gerçekleşmişti. Toplamda, 17 bin 480 kişi hayatını kaybetmiş ve 23 bin 781 kişi de yaralanmıştı. Deprem döneminde DSP, MHP Ve Anavatan partisinin koalisyonu vardı. Başbakan da Bülent Ecevit idi. Depremde yaz ayı olmasına rağmen yardım faaliyetlerinde ciddi aksamalar olmuştu. Sonrasında yapılan 3 Kasım 2002 seçimlerinde DSP'nin yüzde 22 olan oy oranı yüzde 2'ye, Anavatan yüzde 15 iken yüzde 5'e, MHP yüzde 18'den yüzde 8'e düşmüştü. Depremin üzerinden iki yıl geçmiş olmasına rağmen MHP dışındaki iki iktidar ortağı DSP ve Anavatan partisi tabir caiz ise yok olmuştu.

Kahramanmaraş merkezli depremler ise ilan edilen seçim tarihinden iki ay kadar önce olmasına rağmen etkisi olumsuz olmadı. Hatta bazı illerde oy oranı arttı.

Peki neden insanlar evlerinin yıkılmış olmasına rağmen böyle bir tavır içerisinde oldular? Üstelik, muhalefetin adayı Kemal Kılıçdaroğlu ''Deprem konutlarının yapımından katkı payı almayacağım. Bedava yapacağım" demesine rağmen bunun sebebi ne idi?

İnandırıcı değillerdi

Öncelikle, muhalefeti inandırıcı olarak görmediler. Kılıçdaroğlu, daha depremin ikinci günü Hatay'a giderek depremi siyasete alet etti. Meral Akşener ise ''Depremi bahane ederek seçimi erteleyecekler. Buna müsaade etmeyeceğiz" şeklinde açıklama yaptı. Ancak, onların beklediği olmadı. Erdoğan, ''Seçimi 14 Mayıs Pazar günü yapacağız'' dedi. Üstelik bununla da kalmayarak depremde hayatını kaybedenlerin hatırasına hürmeten ''Seçimde müzik kullanmayacağız'' açıklaması da depremzedeler tarafından takdirle karşılandı. Diğer taraftan depremden bir süre sonra Optimar Araştırma olarak yaptığımız araştırmada katılımcıların yüzde 58'i deprem bölgesinde yaşayan tanıdıklarının olduğunu söylüyordu. Yine, ''Depremin yaralarını hangi lider sarar?'' diye sorduğumuzda yüzde 49.7'si Erdoğan cevabını veriyordu. Depremin ikinci günü deprem bölgesine gitmiş ve toplamda bir aya yakın oralarda bulunmuş birisi olarak kendim de bizzat sahada gözlem yaptım. CHP seçmeni bir kadın ''Erdoğan'ın gitmesini istiyorum ama bizimkiler bu kadar deprem konutunu yapamaz, deprem konutlarını da yapsın öyle gitsin'' diyerek, Kılıçdaroğlu'na ve ekibine güvenmediğini ortaya koymuştu. Nitekim, sonraki süreçte de bunu gösterdiler. Deprem boyunca da post-truth siyaset ve habercilikten vazgeçmediler.

Depremin etkilediği Şanlıurfa'nın Harran ilçesi, Erdoğan'a Türkiye'deki en yüksek oy oranı olan yüzde 94,5 ile destek verdi. Bu sonuç oldukça manidardır. Yine depremden etkilenmiş olan Adıyaman'ın Sincik ilçesi yüzde 93,3 ile ikinci oldu. Şanlıurfa Akçakale yüzde 91,1 ile üçüncü olarak karşımıza çıkarken Malatya'nın Kale ilçesi de yüzde 87,7 ile yedinci sırada yer aldı. Erdoğan'a en yüksek oy veren ilçeler arasında ilk onda bu dört ilçenin olması oldukça dikkat çekicidir.

Deprem bölgesindeki illere baktığımızda oy oranlarında neredeyse deprem illerinin hepsinde 24 Haziran 2018 seçimlerine göre artış olduğunu görüyoruz.

Şimdi illere tek tek bakacak olursak; Erdoğan Adana'da 2018 seçimlerinde yüzde 44,14 oy alırken 14 Mayıs'ta oy oranı yüzde 43,93'e düşmüş, 28 Haziran'da yapılan 2. Tur seçimlerinde ise oy oranı yüzde 45,96'ya yükselmiş ve oy oranı yüzde 1,82 oranında artmış. Adıyaman'da 2018 seçimlerindeki oy oranı yüzde 67,41 iken 14 Mayıs'ta 66,20'ye düşmüş ve 28 Mayıs'ta 68,84'e yükselmiş dolayısıyla 2018'e göre de Erdoğan'ın oyu yüzde 1,43 artmıştır. Diyarbakır'da 2018 oy oranı yüzde 27,38 iken 14 Mayıs'ta yüzde 26,48'e düşmüş ve 28 Mayıs'ta 28,39'a yükselerek 1,01 oranında artış göstermiştir. Gaziantep'te 2018'de 63,93 olan oy oranı 14 Mayıs'ta 59,76'ya düşmüş ve 28 Mayıs'ta 62,72 olmuştur. Oy oranı 2018'e göre 1,21 oranında düşmüştür.

Hatay, üzerine ayrı bir kitap yazılacak kadar önemli bir şehirdir. Etnik ve dini yapısının çeşitliliği bu şehri özel kılmaktadır. Ayrıca, deprem sürecinde de birçok spekülasyon ve dezenformasyon yapılmış bir şehirdir. 2018'de 48,54 oy alan Erdoğan, 14 Mayıs'ta 48,03 oy alıyor ve onca dezenformasyona rağmen sadece 0,51'lik bir düşüş gerçekleşiyor. 28 Mayıs'a gelindiğinde ise oy oranı yüzde 50,14 olarak gerçekleşiyor ki bu da 2018'e göre yüzde 1,60 artışa tekabül ediyor. Deprem sürecinde özellikle Hatay üzerinden yoğun bir dezenformasyonun yürütüldüğüne şahit olduk. Sanki Nusayri vatandaşlara yardım yapılmıyormuş gibi yapılan algılar toplumda karşılık bulmadı. Özellikle sosyal medya yayıncısı Oğuzhan Uğur'un ''Baraj patladı'' diye paylaşım yapması da bu tarz post-truth ve dezonformasyon içeren haberlerin en dikkat çekeni idi. Bu haber üzerinde saatlerce yardım faaliyetleri aksadı belki de birçok göçük altındaki depremzede hayatını kaybetti.

Her iki turda en yüksek oy oranı

Kahramanmaraş, 2018 seçimlerinde yüzde 74,18 oranında oy verirken 14 Mayıs seçimlerinde oy oranı yüzde 71,88'e düştü. 28 Mayıs'ta oy oranı yüzde 75,77'ye yükseldi, oy oranı 1,59 arttı. Bu oran da deprem illerindeki en yüksek oy oranı olarak gerçekleşti. Malatya'da ise 2018 oy oranı yüzde 69,23 idi, 14 Mayıs'ta yüzde 69,39'a yükseldi. 28 Mayıs'ta da bu oran yüzde 71,96 olarak gerçekleşti. Malatya, deprem illeri içerisinde hem ilk turda hem de ikinci turda Erdoğan'a desteğini 2018'e göre artıran tek il oldu. Aynı zamanda Kahramanmaraş'tan sonra Erdoğan'a en yüksek ikinci oy veren şehir oludu.

Osmaniye ise 2018'de yüzde 62,98 oy veriyor, 14 Mayıs'ta bu oran 62,32 olarak gerçekleşiyor ve 28 Mayıs'a gelindiğinde ise 66,20 oluyor. Oy oranı yüzde 3,22 artıyor. Kilis 2018'de yüzde 70,09 oranında oy verirken bu oran 14 Mayıs'ta 65,55'e düşüyor. 28 Mayıs'a gelindiğinde ise 69,99 oy vererek 2018'e göre oy oranını 1 puan düşürüyor.

Deprem bölgelerinde Erdoğan'a desteğin çok güçlü olduğunu bizzat gördük. Seçmen yapılan post-truth habercilik ve siyasete itibar etmedi. Erdoğan'ın samimiyetine inanırken Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Akşener'in siyasetine inanmadı.

AK Parti Yerel Yönetimler Başkanı olan Mehmet Özhaseki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla AK Partili Belediyeleri deprem bölgelerinde görevlendirdi. Herkese ayrı ayrı görevler verdi. Kimi belediye altyapı çalışmaları yaparken, kimisi yemek barınma gibi hizmetleri yürüttü.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Kahramanmaraş'ta, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu Adıyaman'da, Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Hatay'da, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Malatya'da deprem sürecindeki çalışmaları yürüttüler. Valiler ve kaymakamlar da sahada görevdelerdi.

Erdoğan'ın partisi olan AK Parti açısından sadece bir il üzerinden değerlendirme yapmak isterim. Diyarbakır, hep HDP ve benzeri partilerin merkezi bir il olmuştur. Seçmen sayısı 2018'de 1 milyon 23 bin 389 iken, 2023 seçimlerinde seçmen sayısı 1 milyon 144 bin 533 olmuş ve 121 bin 144 seçmen sayısı artmıştır. AK Parti 2018'de yüzde 20,5 oy almışken 2023'deki seçimlerde oy oranı yüzde 23,2 olarak gerçekleşmiştir. Artış oranı 2,7 olarak gerçekleşmiştir. Deprem ve ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir dönemde oy artışı oldukça önemlidir. Zira, Diyarbakır aynı zamanda HDP'nin de merkezi sayılabilecek bir ildir. Yapılan post-truth siyaset ve haberciliğe rağmen ilk kez oy kullanan gençlerin bile HDP'den uzaklaşması da önemli bir sonuçtur.

Deprem bölgesindeki iller, 14 Mayıs'taki ilk turda Erdoğan'a ortalama yüzde 57,55 oranında oy veriyor. 28 Mayıs'ta yapılan ikinci turda ise bu oran yüzde 60,48 olarak gerçekleşiyor. Yani, iki hafta içerisinde oy oranı yüzde 5 oranında artıyor.

Bu artışta özellikle 14 Mayıs sonrası bazı CHP'lilerin depremzedelere yaptıkları küçük yardımları dillerine dolamalarının etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Bir CHP'li ''İyi ki deprem olmuş siz bunları hak ediyorsunuz'' demişti. CHP'li Tekirdağ Belediyesi ise konaklattığı depremzede seçmenleri ilk tur sonucundan sonra konakladıkları belediye tesislerinden çıkarmıştı. Bu ve benzeri örnek oldukça fazla. Büyük Türk düşünürü Cemil Meriç ''İyilik eden mükafat beklediği an tefecidir'' diyor. Depremzedeleri tahkir eden zihniyetin tefecilerden bile aşağılık bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz.

Nihayetinde Erdoğan'ın kazanmasının birçok sebebi var. Ancak, 'Yüzyılın Felaketi' olarak nitelenen depremdeki çabası, süreci idare edişi ve tüm bu süreçlerdeki samimiyeti seçmen tarafından karşılık gördü. Bölge seçmeni tercihini, artırarak Erdoğan yönünde kullandı.

[email protected]