Derrida'nın Nietzsche'si

Murat Güzel / Açık Görüş Kitaplığı
13.03.2022

'Derrida'nın Nietzsche'si: Bir Ortak İmza Geliştirmek' Platon'dan beri süregelen Batı tarzı felsefe yapma biçimlerine müdahalesinde Nietzsche'ci mahmuzları sık sık kullanan Derrida'nın, Nietzsche'yi nasıl ve niye temellük ettiğini soruşturan bir kitap.


Derrida'nın Nietzsche'si

Çağdaş felsefenin ufkunu kuşatan filozoflar arasında yer alan, ancak belki de en ilgi çekici, en sıra dışı, en çok okunan ve yorumlanan ve buna rağmen hakkında yazılanların ve tartışmaların bir türlü sonlandırılamadığı isim Friedrich Nietzsche'dir. On dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinde kaleme aldığı eserlerle, ömrü boyunca mücadele ettiği bedensel hastalıklarla ve zihinsel bir çöküntü sonrası trajik ölümüyle son derece iyi tanınan Nietzsche'nin günümüzdeki imgelerinden en önemlisi belki de Parisien olandır. 1960 sonrası Fransa'sında varoluşçu, yapısalcı ve Marksist düşünme biçimlerinin yerlerini terk ettiği yapısalcılık sonrası düşünme çabaları bakımından önemli figürler sayabileceğimiz Deleuze, Foucault gibi isimler, Klossowski, Irigaray gibi felsefecilerin kahir ekseriyetini ürettiği Nietzsche yorumları demetine en büyük katkının Derrida'dan geldiği kuşkusuzdur.

Yapısalcılık sonrası

Platon'dan beri süregelen Batı tarzı felsefe yapma biçimlerine müdahalesinde Nietzsche'ci mahmuzları sık sık kullanan Derrida'nın Nietzsche'yi nasıl ve niye temellük ettiğini soruşturan bir kitap Derrida'nın Nietzche'si: Bir Ortak İmza Geliştirmek. Bir felsefeci (Ali Utku) ve bir İngiliz filoloğunun (Mukadder Erkan) birlikte kaleme aldıkları, bir anlamda birlikte imzaladıkları kitapta Fransız Nietzscheciliği'nin postyapısalcılığın kaynaklarına, karakteristiklerine ve yönelimlerine de bir anlamda ışık düşürülebileceği savlanarak Derrida'nın Nietzsche metni/imzası etrafında geliştirdiği tespitleri ele alıyor. Kitap bu bakımdan yapısalcılık sonrası döneme dair bir okuma-tartışma sürecinin bir örneği.

Derrida'nın kendi yapıbozumcu (decontructionist) yaklaşımının muhtemel soykütüğünde yer alan Nietzschee'nin metninin geleceğinin açık oluşuna dair tespiti başta olmak üzere Nietzsche etrafındaki tüm atıf ve yorumlarını irdeleyen Utku ve Erkan onun Nietzsche'nin imzasını taklidini ve temellükünü konu edinerek Derrida'nın Nietzsche metinlerinden yararlanarak kendi düşüncelerini ifade etme şekline yoğunlaşıyorlar.

Klasik Nietzsche sorununa ilişkin yapılan yorumların yanısıra bizatihi Nietzsche'nin ismi, imzası ve metni denebilecek genel bir tasavvurun düşünülme şartlarını soruşturan Derrida'nın genel yorum politikası, özel isim ve imza, öğretim kurumları ve üniversite, Heideggerci Nietzsche okuması, Nazizmin Nietzsche gösterdiği ilgi; üslup, varlık, hakikat/kadın sorusu; simülasyon, ayartma, vaat, bulaşma (sirayet/dissemination), demokrasi, gelecekteki demokrasi, felsefe, gelecekteki felsefe, adalet, Mesihçilik/mesihsellik gibi Derrida'ya özgü addedebileceğimiz birçok konunun tartışıldığı ortak makalelerinde Utku ile Erkan öncelikle "isimler, takma isimler, eşişimler, maskeler arasında Nietzsche" sorununu belirginleştirerek Nietzsche etrafında oluşmuş yorumların belli başlı olanlarını ele alıyorlar. Nietzsche'yi "son metafizikçi" olarak yorumlayan Heidegger'in Nietzsche etrafında yaptığı okumaları Derrida'nın okuma şeklini de irdeleyen Utku ve Erkan onun Nietzsche'nin kadın ve hakikat kavramlaştırmalarına yaklaşımını ve ayrıca tehlikeli "belki"nin bir düşünürü olarak Nietzsche etrafında geliştirmeye çalıştığı gelecek politikasını da tartışıyorlar.

Nietzsche'ye ilişkin felsefi, metafelsefi, psikanalitik ya da politik bütün inceleme ve açıklamalara Nietzsche'nin eserlerinin taşıdığı hareketlilikler, teşhisler, önseziler, şiirsel-felsefi biçimlerin tiyatrosu, maskeler ve özel isimlerle trajik olmaktan öte bir oyun tarzında kurulan ilişkilerin meydan okuduğunu ileri süren Derrida'nın entelektüel soykütüğünde Husserl, Heidegger gibi isimlerle birlikte belki en önemli halka addedilebilecek Nietzsche'yi okuma tarzını belgeleyen iki önemli eserinin (Otobiyografiler: Nietzsche'nin Öğretimi ve Özel İsim Politikası, İmzaları Yorumlamak (Nietszche/Heidegger): İki Soru) ve bir söyleşinin (Nietzsche ve Makine) de yer aldığı kitap modern felsefenin tartışma konularına dair kapsamlı bir giriş mahiyeti arz ediyor.

Derrida'nın Nietzche'si: Bir Ortak İmza Geliştirmek Ali Utku-Mukadder Erkan Doğu-Batı, 2021

Freud'un psikanaliz tekniğinde ben tasavvuru

Psikanaliz etrafında verdiği seminerle bilinen Jacques Lacan, Freud'a ilişkin yorumlama çabalarında yoğun tartışmalara sebebiyet veren bir isim de. 1954-1955 arasında verdiği seminerin bir kaydını içeren metninde Lacan, Haz İlkesinin Ötesinde metni ve "Irma'ya İğne Yapılması Rüyası"nın yorumu başta olmak üzere Freud'a ait çeşitli metinleri okuyarak Freud'un geleneksel ben tasavvurundan nasıl koptuğunu gösteriyor. Lacan'ın bu okumalarını yaparken Freud'dan sonra Freud'un geliştirdiği tasavvurdan uzaklaşılmasını örnekleriyle eleştirdiğini de hatırlatalım. Lacan'ın Edgar A. Poe'nun ünlü öyküsü "Çalınmış Mektup" metnine ilişkin geliştirdiği okuma da metinde yer alıyor. Bu okumayı Derrida'nın "devekuşu mantığı" diyeek eleştirdiğini de hatırlamalı.

Freud'un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben, Jacques Lacan, çev. Savaş Kılıç, Metis, 2022

Kant'tan Hegel'e aşkınlık ve tarihsellik

Kant'ın kaleme aldığı Salt Aklın Eleştirisi ile yol açtığı düşünce şekillerinden en önemlisi herhalde Alman idealizmidir. Kant'ın eseriyle deneyimin ve onun bilgisinin dışına attığı aşkınlığı kendi pratik felsefesine Tanrı'yı bir postula olarak dahil etmesiyle geri döndürdüğü iyi bilinir. Alman idealistlerinin Kant'a karşı yine Kant'ı kullanarak aşkınlığı ve sonsuzluğu yeniden felsefi düşüncenin içine geri getirdiler ve aşkınlığın modern insanın varoluşu açısından hâlâ anlamlı ve önemli olduğunu göstermeye çalıştığını söyleyebiliriz. Ömer Behçet Albayrak'ın kitabı aşkınlığın Alman idealizminde nasıl tarihselleştirildiğini ve bunun günümüz açısından neden önemli olduğunu tartışarak Kant'tan Hegel'e Alman felsefesinde yürünen yolu tekrar adımlıyor.

Alman İdealizminde Aşkınlık ve Tarihsellik, Ömer Behçet Albayrak, Ayrıntı, 2022

@uzakkoku