Diaspora ve yol açtığı teorik esinler

MURAT GÜZEL / Açık Görüş Kitaplığı
25.06.2016

Diaspora ve Kimlik, diaspora kavramıyla birlikte kültürel kimlik ve etnisiteye yönelik teorik bir bakışın oluşmasına katkı sağlayan çeviri makalelerden oluşturulmuş.


Diaspora ve yol açtığı teorik esinler

Diaspora en kısa şekilde asıl yurdundan uzak düşmüş toplulukları nitelemek üzere kullanılan bir kavram. Özellikle müzmin diasporik Yahudi cemaatlerinden Ermeni diasprasına kadar gündelik hayatta farklı etnik, dini, kültürel gruplar için sık sık başvurduğumuz bu kavram son yıllarda önemli teorik esinlere de yol açtı.

Son dönemlere kadar uluslararası ilişkiler, sosyoloji, antropoloji ve tarih disiplinlerinin ilgi alanında yer alan, sınırlı bir kullanım imkanı bulunan bir kavramdı diaspora. Ancak küreselleşmenin yeni biçimleriyle birlikte bu kavramın kullanım imkanlarıyla ilgili son 10 yılda yeni perspektifler de gelişti. Bu yeni perspektifler özellikle kavramı ulus-ötesi toplulukları incelemede epey işlevsel kıldı. Batı’da konuyla ilgili yapılan akademik tartışmalar henüz Türkiye’de yeteri kadar bir karşılık görmemiş, üstelik diasporik topluluklar üzerine yapılan incelemeler de klasik çerçevenin dışına pek çıkamamıştır.

Türkiye’deki akademik dünyada diaspora ve kültürel kimlik ilişkisinin görülmesini sağlamak amacıyla hazırlanmış bir kitap Diaspora ve Kimlik. Kitap, diaspora kavramıyla birlikte kültürel kimlik ve etnisiteye yönelik teorik bir bakışın oluşmasına katkı sağlayan çeviri makalelerden oluşturulmuş. Kitaptaki makaleler, diaspora teorilerinin yanı sıra etnik ve kültürel kimlik, etnik folklor ve sözlü tarih konularına kapsamlı yer ayırıyor.

Dışlanmışlık deneyimleri

James Clifford, kitapta yer alan makalesinde diaspora söylemlerinin yer değiştirme, asıl yurttan uzakta ev kurma deneyimlerini nasıl betimlediği sorusu başta olmak üzere diasporanın hangi deneyimleri reddettiğini, hangi deneyimleri değiştirdiğini ya da marjinalize ettiğini irdeliyor.

Çağdaş diasporik uygulamaları ulus-devletin ya da küresel kapitalizmin yan olgusuna indirgeyen yaklaşımları reddeden Clifford çağdaş siyahiler Britanyası’na ve Anti-Siyonist Yahudi diasporacılığına eğilerek topluluk, politika ve kültürel farklılık arasındaki genelleştirilebilir bağlantıları araştırıyor. Diaspora bilincinin hem pozitif hem de ayrımcılık ve dışlanmışlık deneyimleri aracılığıyla negatif bir biçimde oluşturulduğuna dikkat çeken Clifford’un makalesi hem hali hazırdaki uluslar-ötesi zamandaki pozitif ve ütopyacı diasporaları kavramada hem de diaspora söylemlerinin geçerlilik kazandığı nüfus ve tarih ikilemlerine değgin önemli içgörüler taşıyor.

Kitapta Clifford’un makalesi haricinde Stuart Hall,William Safran, Chih-Yun Chiang, Jean Mills,  Kevin Macdonald, Elliot Oring, Richard M. Dorson gibi araştırmacıların da makaleleri yer buluyor.

Diaspora ve Kimlik ed. Mehmet Ali Yolcu Kömen, 2016

Modern yöntemler ve felsefe

Fizik, kimya, biyoloji, astronomi gibi bilimlerin modern dönemlerdeki metodik biçimlenişleri felsefi düşünceyi de yakından etkiler ve düşünürlerin felsefi düşünüşün değişik boyutlarında bu yöntemsel refleksiyonu yansıtmalarına neden olur. Yapılan bu çalışmalar sonraki dönemlerde de etkisini sürdürür ve özellikle aydınlanma ve pozitivizmin temellerinin oluşmasına önemli katkı sağlar. Kahraman, eserinde modern bilimin içeriksel yönünün nasıl şekillendiği, bu şekillenmenin 17. yüzyıl felsefi düşüncesini nasıl etkilediği ve ortaya çıkan refleksiyonun sonraki dönemlerdeki izdüşümleri üzerinde duruyor. Kitap bilim tarihi ve yöntembilimle ilgilenen genel okuyucu ve felsefe, sosyoloji gibi alanlarda eğitim gören kişiler için önemli bir başvuru kaynağı.

Modern Epistemolojinin Doğuşu,  Yakup Kahraman, Tezkire, 2016

Felsefenin temel problemleri

Felsefe tarihi boyunca önem taşıyan problemleri ele alıyor kitabında Martin Cohen. Bu problemlerin nasıl oluştuğuna ve ne şekilde ele alınması gerektiğine dair açıklamarı gayet kısa, ama aynı şekilde özlü ve yeterli. Problemlerin felsefede nasıl tarışıldığını anlatırken Cohen üslubuna hem renk katıyor hem de onun anlaşılır olmasına çalışıyor. Anlatımında, akademisyenlerin düşkün olduğu teknik jargona başvurmayan Cohen, yine de problemlerin ele alınışında izlenen fikirleri veya ortaya çıkan sorunları serimlerken konunun özünden hiçbir şey kaybetmemeye dikkat ediyor, böylelikle yaygın felsefi problemleri, klasik felsefi düşünüş tarzı ve üslubuna alışkın olmayan genel okura sunarken epey başarılı bir iş kotarıyor.

101 Felsefe Problemi, Martin Cohen,  Çev. Elçin Gen, İş Bankası, 2016