DOLAR: Finansal bir hayalet

Ali Osman Sezer / Bülent Ecevit Üniversitesi
25.08.2018

Para her türlü malvarlığı ve güce dönüşebilecek şekilde tabir edilmiş bir hayalete benzer. Girebildiği yani tedavülde olduğu her yerde bu yeteneği ile ortama müdahale edebilir. Bugün doların adeta kötü bir hayalet gibi küresel sistemde varlık bulması, sistemin onun tedavülüne geçit veren karakterinden kaynaklanıyor.


DOLAR: Finansal bir hayalet

Hayaletler insan tahayyülünde varlık bulan ve korkularla büyüyüp, korkuları yenmekle yok olan tabir edilmiş itibari varlıklardır. Tabir edilmiş itibari varlık olması onu para ile benzeştiriyor. Ancak parayı gerçek yapan, ait olduğu ülkede bir malın veya değerin karşılığı kadar itibari değer taşımasıdır. Aksi takdirde o da bir hayalet olarak sahtedir.

Korku, korkulandan kaçmak gibi bir reflekse yol açsa da korkulana izafe ettiğimiz büyüklük, ondan eman dilemekten başka kurtuluş yolu olmadığı inancına varıp, korkulana sığınma eylemine dönüşebiliyor. Bu aşamaya varan korku artık bir tanrı korkusudur. Bu yönüyle insan, korkuları üzerinden her şeyi tanrı edinebilecek yeteneğe sahip yegane varlıktır. Sahte tanrılar korkuyu yendiğinizde yok olur ve asıl Tanrı, kalan gerçekliğin, gerçek Tanrısıdır. Bugün tabir edilmiş bir değer olan dolar karşısında iki seçenekle karşı karşıya bulunuyoruz: Korkup ona sığınmak ya da korkularımızla büyüyen bu hayaleti korkularımızı yenerek etkisiz hale getirmek.  

Uzun zamandır dolar, finansal bir aygıt olarak para vasfının üzerinde, siyasal bir ajan olarak kullanılıyor. Para görünümlü bu hayalet Rezzak olanın Allah olduğunu unutarak ona sığınanların korkularından besleniyor.

‘Go home’ diyebilmek

Finansal araçların itibarı, gerçek değerlerin karşılığı olması üzerinden güven kazanır. Bu anlamda doların gerçek değerlerle bir ilişkisi yoktur. Dünya üzerinde gezinen dolarlar evine döndüğünde bu durum açıkça anlaşılacaktır. Her ülke parasının gerçek değeri, kendi ülkesinde açığa çıkar.  Son olaylar gerçekliğini yitirmiş bir para üzerinden kalpazanlığı andıran işgal girişiminden başka bir anlam taşımıyor. Hayali olanı gerçek sanmak onu gerçek yapmaz. Bugün ABD dışında tedavüle sokulan doların ABD’de bir karşılığı, para olarak bir gerçekliği yoktur. Ona  “Go home” diyebilmek bu problemi çözmeye yetecektir.    

15 Temmuz Türkiye’yi işgal girişimi olarak gerçekleşen terör eyleminin gerçek aktörleri, amacına ulaşamamanın öfkesi ile her yolu denemeyi sürdürüyor. O gün aziz milletin canı ile geçit vermediği terör saldırısı karşısında bugün para manüplasyonu üzerinden yapılan bu terör saldırısı karşısında da milletin elinde avucunda olanı ortaya koymaya hazır olduğunu görüyoruz.  15 Temmuz milli iradenin genel beyanı oldu, bu saldırı da sermayenin nerede durduğunu ortaya çıkartan bir veri sunacak. Bu süreçte sermayenin milletle aynı doğrultuda yer alıp almaması, sonuçları doğrudan belirleyecek. Halihazırda cari olan ulus- sermaye- devlet yapısının asgari müşterek üzerinde ortak bir irade kurabilmesi, milli duruşu tahkim edecektir. Aksi takdirde asgari müşterekleri olmadan bu yapılar hiçbir işe yaramaz. Bunların, üzerinde bulundukları toprakları vatan yani milletin evi olarak algılamaları onların asgari müştereği olarak nerede duracaklarının sınırlarını çizer. 

Modern Makyevelist algı

Yeni saldırının sermaye üzerinden finansal bir saldırı olarak gerçekleşmiş olması “sermayenin rengi, dini, milliyeti olmaz” anlayışıyla milli bir direnişle karşılaşmayacağı ümidine yaslanıyor . Bu algı aslında amaca ulaşmak için her yolu mübah sayan modern Makyevelist algının inanç biçimi olarak cari modern sistemin odağını oluşturuyor. Bu bağlamda son saldırının finansal araçlar üzerinden yapılması sermaye hakkında oluşmuş bu kabulü yerinden edebilir.

Bundan sonra doların küresel bir finans aracı olarak yerleşik hakimiyetinden değil, bu yöndeki çabasından ve amaca ulaşmak için her yolu mübah sayan bir terör silahı olarak kullanıldığından söz edeceğiz.

Bir ülke parasının değeri o ülkedeki malvarlıklarının karşılığı olacak şekilde tabir edilerek itibar kazanır. Ancak doların uluslararası ölçekte cari olması onu ABD sınırları dışında, küresel ölçekte bir itibar aygıtına dönüştürmüş bulunuyor.

Hali hazırda küresel sermaye, dolar üzerinden tabir edilen bir dolar vesayeti altında bulunuyor. Bu durumda dolar küresel derecelendirme sisteminin aygıtı olarak işlev görüyor.  Ancak son durum bir kez daha gösterdi ki küresel ölçekte sermayenin kıymetini tabir eden bu aygıt, itibarını küresel ölçekte ona geçit veren sistemlerden devşiriyor. Öyleyse onun bu tedavülünün sınırlandırılması onun sınırlandırılması için yeterli olacaktır.

Para her türlü malvarlığı ve güce dönüşebilecek şekilde tabir edilmiş bir hayalete benzer. Girebildiği yani tedavülde olduğu her yerde bu yeteneği ile ortama müdahale edebilir. Bugün doların adeta kötü bir hayalet gibi küresel sistemde varlık bulması, sistemin onun tedavülüne geçit veren karakterinden kaynaklanıyor.

Küresel vesayet aracı

Bu yönüyle kendisi tabir edilmiş bir meta olan dolar, diğer para birimlerinden ayrılarak küresel ölçekteki malların ve tüm para birimlerinin de itibar kaynağına evrilmiş bulunuyor. Bugün tüm mal ve para birimlerinin kıymetini takdir ederek, herhangi bir risk karşısında adeta tanrı gibi sığınma aracına dönüşmüş bu aygıt küresel ölçekte bir vesayet aracına dönüşmüştür. Türkiye son yıllarda siyasi vesayet odaklarını bir bir ortadan kaldırıp milli iradeyi açığa çıkartan kurumsal yapılar üzerinde  dönüşürken, siyasi vesayetin tıkanan kanalları, finansal vesayet aygıtları ile ikame edilmeye çabalanıyor. İçinde bulunduğumuz durum aşılması gereken bu problemi de önümüze çıkarmıştır.

Biz ırk veya serveti iman göstergesi sayan ve bunlar üzerinden çocuklarına torpil yapan bir baba tanrıya değil; “İnsanoğlu için emeğinden başkası yoktur”(Necm 39) diyen Allah’a iman ediyoruz. El açıp dua etmemiz de arz ettiğimiz emeğimiz üzerinden gerçekleşiyor. Sahip oldukları dolar kadar değerli olacakları konusunda aldatılan, onu cennetin anahtarı gibi gören dolar taliplerine duyurulur.    

[email protected]