Erdoğan markası ve büyük çadır siyaseti

Prof. Adem Palabıyık / Bitlis Eren Üni., Sosyoloji.
29.04.2023

Siyaset literatüründe önemli kavramlardan biri olan 'büyük çadır' kavramı, geniş kapsamlı bir taraf oluşturmayı, seçmenleri farklı bakış açıları ve ideolojilerden çekmeyi amaçlayan bir tür siyasi oluşum olarak tanımlanır.


Erdoğan markası ve büyük çadır siyaseti

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönelik izlenen politikaların 2002'den sonra AK Parti ile birlikte önemli oranda değişiklik göstermesi; AK Parti'nin halk ile devlet arasındaki kan davasını sona erdirmesi, Kürt vatandaşların yoğun olarak yaşadığı yerlerde özellikle Kürtçe öğrenimi ile ilgili pedagojik politikaları hayata geçirmesi, ulaşım, altyapı ve yatırım gibi kalemlerde adım atılmadık yer bırakmaması ve ülkemizin siyasal tarihindeki en önemli siyasal süreçlerden biri olan Çözüm Süreci'ni başlatması özellikle bölgede siyasal patinaj yapan BDP/HDP ve Yeni Sol Partiyi ciddi anlamda tedirgin etmeye başladı. Kürt siyasal hareketi partilerinin, Kürt halkı adına konuşma yetkilerinin ellerinden alınması, ülkemizin bekası adına çıkılan Çözüm Sürecini dinamitlemelerine, devamında ise Çukur olayları ve 6-8 Ekim kıyımının yaşanmasına sebep oldu. Çünkü halk yüzünü devlete çevirmiş ve Kürt Siyasal hareketi partileri muhatapsız kalmıştı. AK Parti'nin, Cumhurbaşkanımız liderliğinde bölge adına attığı her siyasal adım bölge halkında karşılık buldu, Cumhurbaşkanımız radikal bir kararlılıkla önemli başlangıçlar yaşattı (Kürtçe kurslar, Kürtçe seçmeli dersler, Kürtçe Kuran'ı Kerim meali, Kürtçe yayınevleri, Kürtçe dergiler, akademik yayınları, kitaplar, radyolar, TV kanalları, doktora ve master tezleri, Kürdoloji bölümü, vb.) ve hepsinin toplumsal karşılığı alındı. Elbette tam da bu zamanlarda dönemin bölge partileri de düzeni bozmak için boş durmadı ve PKK'nın sözcüsü, Kandil'in particiliği, İmralı'nın kardeşliği derken bütün gelişmeleri kana buladı ve süreci çıkmaza sürükledi. Ama Cumhurbaşkanımız anında müdahalelerinin yanında bölge ziyaretleri (Diyarbakır, Van, vb.) ile bütün planlarını bertaraf etti. Cumhurbaşkanımızı bu süreçlerde başarılı kılan temel olgu ise izlediği radikal politikalar ve liderlik karizmasıydı, çünkü Erdoğan markasının karşılığı halkta vardı ve halk, bu kaliteli markayı yanından ayırmak istemiyor, yanından da ayrılmak istemiyordu.

Seçimler komşularımızı da yakından ilgilendiriyor

Şimdi ise yeni bir düzeleme girildi, 14 Mayıs seçimlerinin sadece ülkemizi değil aynı zamanda bölge politikaları başta olmak üzere tüm sınır komşularını da yakından ilgilendirdiğini biliyoruz. Özellikle Kuzey Irak ve İran ile birlikte, Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütlerinin de bu seçimi merakla beklediğini biliyoruz. Tam da bu sebeptendir ki, bölgesel politika adına yeni bir Çözüm Süreci olmayan lakin yeni bir ittifak süreci olan 'büyük çadır politikası' uygulanabilir. Biliyoruz ki, Kürtler ile Türkler tarihte yedi defa önemli ittifaklar yaptı ve birlikte kazandı. Muhammed Sultan Alparslan ile Malazgirt'te; Yavuz Sultan Selim ile Çaldıran'da; Kazım Karabekir Paşa ile Kurtuluş Savaşı'nda; Adnan Menderes ile Çok Partili Hayatta; Turgut Özal ile 1983 seçimlerinde; Necmettin Erbakan ile Refah Partisi sürecinde ve Recep Tayyip Erdoğan ile 15 Temmuz'da Kürt halkı liderlerine sahip çıktı ve liderlerini başarıya taşıdı. Şimdi yine ve yeniden liderlik geleneğinin devamı olan isimler ikinci kez Recep Tayyip Erdoğan ile sekizinci kez ittifak sürecine emin adımlarla ilerliyorlar ve liderlerinden tek bir beklentileri var; kendilerinin HDP ve türevlerine bırakılmaması. Bunun için ise kendilerine dair söylenecek bir söz beklemektedirler. İşte 'büyük çadır politikası'nın ana maksadı bu sözün akademik sürecini başlatmaktır. Büyük çadır politikası, CHP ile HDP işbirliğinin de sonunu getirebilecek güce sahiptir.

Bloklaşma sürecini aşan çözüm

Siyaset literatüründe önemli kavramlardan biri olan 'büyük çadır' kavramı, büyük ya da geniş kapsamlı taraf, seçmenleri farklı bakış açıları ve ideolojilerden çekmeyi amaçlayan bir tür siyasi oluşum olarak tanımlanır. Bu anlayış belirli bir ideolojiyi savunan ve bu ideolojiye bağlı olan seçmenleri arayan diğer partilerin aksine çeşitli ideolojilerden oluşan bir yaklaşıma sahiptir. Tüm siyasi görüşlerin desteklenmesi amaçlanmaktadır ve bir anlamda tarihsel blok kavramını aşan siyasal bir mücadeledir. Siyasal partilerin özellikle seçim sürecinde işlevselleştirmeye çalıştığı tarihsel blokların daha ötesinde olan 'büyük çadır' pratiği, bloklaşma sürecini aşan büyük çadır politikasına dahil olmayan diğer siyasal partileri pasifleştirir. Ayrıca sadece siyasal partilerin tabanında değil, belirli bir siyasal partiye sempati duyan fakat şu ya da bu sebepten başka siyasal arenada yer alan kesimlerin de mevcut partiye yönelmesine sebep olur.

Muhalefet cephesinde tabanlar arasındaki sosyolojik farklılıklar şimdiden su yüzüne çıkmış ve liderlik tercihleri arasındaki görüş farklılıkları sorunlar doğurmuştur. Siyasal partiler arasında tercihen bir lider olmadığı için hala liderlik konusu muğlaktır. Liderlik konusu bu kadar sıkıntılıyken muhalefet partilerinin tabanlarına yönelik izlenecek politikalar ciddi kazanımlara sebebiyet verecektir. Bu politikanın bir özelliği de genişleyen siyasal alana yerel aktörleri dahil etmesidir. Siyasal mozaik olarak da kabul edilen 'büyük çadır' kavramı, siyasal partinin ülke siyaseti içinde yeniden ürettiği bir siyasal hareketlenme olacaktır. Muhalif tabana yönelik söylemlerin güncellenmesi, muhalefet partilerinin tabanları ile siyasal kanatları arasında ciddi uçurumlar oluşturabilir.

Büyük çadır kavramı bir çözüm süreci ve demokratik açılım değildir. Zaten özü ve içeriği itibariyle de bu bağlamdan çok uzaktır. Büyük çadır politikası, bir siyasal partinin geçmişini-bugününü-geleceğini; kültürel alan ile kurduğu ilişki biçimini, ekonomi yöntemini, refahı ve toplumsal yansımalarını, iç ve dış politikalarının tutarlılık ve başarısını, gençliğin alana dahil edilme sürecini... özetle sahip olduğu tüm olguları, toplum ile kurduğu diyalektik bağı içeren kolektif bir vizyon siyasetidir. Siyaset bileşenlerini pratiğe dahil eden ama kırsal-kentsel alanda da çeşitli sivil yapıların varlığına ihtiyaç duyan bir kapsama sahiptir.

Dünyadaki örnekleri

Büyük çadır politikasının uygulandığı birçok ülke vardır ama en bilineni İngiltere'de, Thatcher politikasına karşı İngiliz İşçi partisinin izlediği politikadır. Bunun dışında Arjantin, Birleşik Krallık, Hindistan, Portekiz, İspanya, İtalya ve ABD gibi demokratik ülkelerde de uygulanma şansı bulmuştur. Örneğin Hindistan'da bütün kast sistemlerini içeren bir siyasal bağlama sahip olarak İngiliz işgaline son verme girişimine dahi sebep olmuştur. Bu siyasetinin rasyonel yanı özellikle ulaşılmadık alanlara ulaşma şansının artmasıdır.

Bu politika bölge bölge ya da il il uygulanabilir. Her ilin kendi komisyonu, mobil ekibi olmak zorundadır ve mobil ekip, diğer siyasal tüm oluşumlarla irtibat halinde olmalıdır. Her ildeki mobil siyasal ekip, günlük görüşme planını hazırlamalı ve çadır mensupları ile birlikte hareket etmelidir. Siyasal parti herhangi bir ilçeyi ziyarete gittiği vakit özellikle farklı dilleri (Kürtçe, Arapça, Zazaca, vb.) bilenlerin ekipte olması önemlidir. Çünkü dilin sıcaklığı önemli bir ilişki biçimi sağlayacaktır. Ve her ekipte muhakkak kadın üye olmak zorundadır. Eğer uzak kırsal alanlara gidilmede sorun yaşanıyorsa o kesimlerdeki yapılarla diyaloğa geçilmelidir. Örneğin yardım kuruluşları veya dernekler tercih edilebilir. Kırsalın saygı duyduğu makamlar değişkenlik gösterebilir.

Diğer siyasal partiler de ziyaret edilmeli özellikle bölgesel politikaları yakından takip edilmelidir. STK'larla ve Alevi, Ermeni, Arap dernekleri gibi yapılarla da sık sık görüşülmeli ve raporlar tutulmalıdır.

Temel aktör lider

Şurası açıktır ki, çadır politikasında temel aktör liderdir. Lider'in, illere gelerek konuşması büyük önem taşır. Büyük çadır politikasının özellikle üzerinde durduğu temel husus algısal değil reel olana dair bir vizyon oluşturma ve buna öncülük etmektir. Özellikle bölge adına üretilecek politikalara, proje ve faaliyetlere yön verecek somut veriler ortaya koymak, bölgenin gelişimine ve değişimine bölgeden bakarak, bölgeyi anlayarak, sorunlarını tespit ederek ve gerçekçi çözüm önerileri geliştirerek, topluma ve sosyal hayata uyum sağlamış, ne istediğini bilen, amaç ve hedeflerini açıkça ortaya koyabilen bölgesel dinamiklere katkı sunmaktır. Çünkü bu politikanın vizyonu bölgeye yönelik 2023-2053 ve 2071 için bir rehber olma gayreti içerisinde olacaktır.

[email protected]