Eserinde varlık felsefesinden dil felsefesine kadar geniş bir mecrada birçok düşünürü anan, çeşitli düşünme formlarındaki benzerlik ve farklılıkları deşen Hans Blumenberg bir tarafıyla düşünürlerin hayat ve felsefelerinin birbirine uymadığı, gülünç ve nahoş durumları aktarıyor bir tarafıyla da günümüzde egemen düşüncelerin temel yapılarının ve esin kaynaklarının anlaşılması yolunda önemli ipuçları sağlıyor.
Murat Güzel
Felsefe tarihlerinde aktarılan anekdotlar sayesinde filozofların düşünceleri açıklanmaya çalışılır. Sözgelimi Diyojen'e dair anlatılan birçok menkıbe ya da Arşimed'den aktarılan suyun kaldırma kuvvetini buluş hikayesi buna mebnidir büyük ölçüde. Filozofun düşüncesi ile hayatın birbiriyle uyuştuğu ya düşüncesinin hayatını ya da hayatının düşünce yapısını belirlediği öngörüsüne yaslanan bu anektod aktarımları hiç kuşkusuz onların yaklaşımının kamil anlamıyla aktarılmasında epey elverişlidir. Bu tür eserler içinde en gözdesi elbette Diogenes Laertius'un on kitaplık Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri eseridir. Antik çağ filozoflarıyla ilgili birçok anektod bu eserden yararlanılarak aktarılmaktadır.
Bununla birlikte Hans Blumenberg'in kişisel eşyaları arasından çıkan notlara ve bazı gazete yazılarına dayanan kitabı Filozofu Baştan Çıkarmak bir tarafıyla düşünürlerin hayat ve felsefelerinin birbirine uymadığı, gülünç ve nahoş durumları aktarıyor bir tarafıyla da günümüzde egemen düşüncelerin temel yapılarının ve esin kaynaklarının anlaşılması yolunda önemli ipuçları sağlıyor. Sözgelimi hoşgörünün en genel formülünün insanların duymak istediklerini onlara söylemek ve hatta kendilerinin bunu istediklerini fark etmeden yapmak olduğunu belirten Blumenberg, "Dünyamızın içinde bulunduğu durum için teselliye ihtiyacımız var ve bilimin bu teselliyi sağlama çabası hiç aşikâr değildir" diyor.
Modern bilimin geleneksel anlayışta yer edinen insanın evrendeki özel konumunun ortadan kaldırılmasında etkili olduğunu ve modern dünyadaki umutsuzluğun temelini oluşturduğunu kaydeden Blumenberg, insanın evrendeki özel konumunun kaybıyla sonuçlanan yeni durumda bilim adamlarınca benimsenen ona teselli sağlama amacındaki çabanın arka planında yatan saikin de bilim insanlarının kendi çıkarları olduğunu söylüyor.
Hakikate hizmet
Bu çıkarım "yalnızca hakikate hizmet etme" olarak adlandırılacak bilim insanlarının kendi meşruiyetlerini tedarik ettiği sadakat yemininin sınırlarını gösteriyor: Pekâlâ kamuoyunda daha fazla yer almak ya da şöhret olmak için konuşurlar: Yaklaşan kuyruklu yıldızlardan virüs mutasyonlarına, deprem kahinliğinden türlü felaketlere kadar birçok heyecan verici konuyu dinleriz onlardan.
Heidegger, Wittgenstein, Kant, Freud, Hegel, Schopenhauergibi filozofların görüş ve düşüncelerini hayatlarındaki onların hayatlarındaki birtakım olaylar bakımından yorumlayan, yer yer katılan, çoğu kez eleştiren Blumenberg, klasik filozof anekdotlarını önemseyenlerin felsefenin davranış ve yaşam tarzı üzerinde neler sağlayabileceğine dair düşünce deneyi olarak da görülebilecek kurgusal unsurlar olduğunu gözden kaçırabileceklerini vurguluyor. Her zaman kurguların gerçeklerden daha güçlü olduğunu belirten Blumenberg de bazen kurgu uydurabiliyor. Kitabında uydurduğu bir kurguyu, "üçüncü bin yılın filozoflarının uygun bir şekilde ölümler ve son sözler atfedemeyecekleri endişesiyle" Heidegger'in ölümü öncesinde söylediği son söz olarak yazdığını anlatıyor: Artık endişelenecek bir neden yok!
Eserinde varlık felsefesinden dil felsefesine kadar geniş bir mecrada birçok düşünürü anan, çeşitli düşünme formlarındaki benzerlik ve farklılıkları deşen Hans Blumenberg'in bu noktada karşılaşılabilecek kimi dolaylı kimi dolaysız paradokslara, düşkünlük ve çekiciliklere,
Filozofu Baştan Çıkarmak
Hans Blumenberg
çev. Zeynep Erbay
Ketebe, 2025
Kadı Abdulcebbar'ın acı tasavvuru
İslam kelamındaki üç önemli itikadi mezhepten biridir Mu'tezile (diğerleri elbette Maturidilik ve Eşariliktir.) Mu'tezile'nin oluşumunda tuttukları yer bakımından acının zorunluluğu, adaletin mahiyeti ve insan fiillerinin anlamı gibi bazı temel meselelerin de varlığı açık. Eserinde Mu'tezile'nin önde gelen düşünürlerinden Kadı Abdülcebbar'ın acı meselesi üzerine geliştirdiği açıklamaları inceleyen Heemskerk, Kadı Abdülcebbar'ın da içinde bulunduğu Behşemiyye ekolünü ve Mu'tezile'nin adalet anlayışını da yeniden düşünmeye teşvik ediyor. Bağdat ve Basra Mutezile ekolleri arasındaki farklılaşmalara da yer yer değiniliyor.
Mu'tezile Kelamında Acı
Margareth T. Heemskerk
çev. E. Durmuş-G. Parlak Durmuş
Albaraka, 2025
Byung-Cul Han ve olumluluğun şiddeti
Modern zamanlarda Freud, Sennett, Ehrenberg, Schmitt, Benjamin, Agamben, Bourdieu, Baudrillard, Foucault, Deleuze gibi birçok düşünürün kalem oynattığı konuların başında gelir şiddet olgusu. Bu düşünürlerin şiddet üzerine yaptığı birbirinden farklı tespitler olmasına karşın Byung-ChulHan hemen hepsinin temel bir noktayı ıskaladığını belirtiyor. Byung-Chul Han'a göre onların şiddetle ilgili tanımları temelde modern düşünce dünyasına dayalı ama geç modern bir dünya içindeyiz oysa biz. Bu dünyada olumluluğun ürettiği şiddete maruzuz. Eser aynı zamanda felsefe tarihi alanında Byung-Chul Han hakkında yapılan ilk çalışma.
Pre-Modern'den Geç Modern'e Şiddetin Değişen Veçheleri
Sercan Ünğan
Çizgi Kitabevi, 2025