Gerçek hayali aştı

İsmail Özcan / Eğitimci, Yazar
6.05.2023

Bugünkü Türkiye, uzayda kendi uydusuyla haberleşen 30 ülkeden birisidir. Savunma sanayiinde hızlı adımlarla ilerleyen, dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi arasında sekiz şirketi ile yer alan bir ülkedir. Bundan 20 yıl önce ülke savunması için gerekli araç gerecin ancak yüzde 20'sini üretebilirken bugün yüzde 75'ini yerli ve milli olarak üretebilmektedir.


Gerçek hayali aştı

Bu başlık değerli şair merhum Mehmet Çınarlı'nın hem bir şiirinin hem de o şiirin içinde bulunduğu bir kitabının adı. Şiirin de kitabın da otuz yıldan fazla bir tarihi var. Yayımlandığı dönemde çok popüler olan bu şiirle merhum Çınarlı ülkede ve dünyada hayalleri bile aşan gerçeklerin yaşandığına vurgu yapıyordu. Bu başlık bu şiirden ilhamla konmuştur.

Recep Tayyip Erdoğan'ın 21 yıllık iktidarında Türkiye'de gerçekleştirilen alt yapı hizmetleri, imar faaliyetleri, dar gelirli, muhtaç ve mağdur kesimden vatandaşlara verilen destekler, yapılan aynî ve nakdî yardımlar Tayyip Erdoğan'dan önceki onlarca yıl boyunca hayal dahi edilemeyecek boyutlara ulaşmıştır. Hayal edilse bile o hayalleri aşan uygulamalar gerçekleşmiştir. Bütün söylentilerin, iddiaların, muhalefetlerin üzerindeki tek gerçek budur! Bu, elle tutulur, gözle görülür, inkârı mümkün olmayan somut bir Türkiye gerçeğidir.

Ülkemizde çok partili demokratik rejime geçilmesinden bu yana Türkiye'nin siyaset sahnesinde başrol oynamış hiçbir lider ülkeye eser kazandırmakta Tayyip Erdoğan'ın performansına sahip olamamıştır. Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal da vizyonu olan liderlerdi. Onlar da yol, köprü, baraj, görkemli kamu binaları gibi önemli eserlere imza atmışlardır. Ama hiçbirisi bu alanda Tayyip Erdoğan'ın kapasitesine ulaşamamıştır.

Ayinesi iştir kişinin

Tayyip Erdoğan, ülkeyi yönetmeye; çöpleri toplanamayan, suları akmayan, kirli havası ile insanları zehirleyen, ulaşımı tıkanmış İstanbul gibi devasa bir şehrin bütün problemlerini bir dönemlik başkanlığında tek tek çözme başarısı gösterdikten sonra talip olmuştur. "Ayinesi iştir kişinin..." gerçeğini kanıtlarcasına arkasında gerçek bir başarı hikâyesi bıraktıktan sonra sahneye çıkmıştır. Aynı başarıyı Türkiye'nin bütününün yönetiminde de göstermiştir. Bu yazıdaki konumuz da budur.

1-Türkiye tarihinde Türk halkının ayağına Tayyip Erdoğan kadar hizmet ulaştırmamıştır. Devlet; Türk halkının karşı karşıya kaldığı sel, deprem, yangın gibi doğal afetler sonrasında daha önceki hiçbir dönemde Tayyip Erdoğan'ın zamanında olduğu kadar çabuk ve etkili şekilde halkın yanında olamamıştır. Hiçbir lider vatandaşların sorunlarına Tayyip Erdoğan kadar çabuk çözüm üretememiştir. Tayyip Erdoğan; Türk halkının engellilerine, bir yerden geliri olamayan hastalarına, hastaya bakanlarına, yaşlı ana-babasına bakan evlatlarına maaş bağlayarak devleti önceden hayali bile kurulamayan sosyal devlete dönüştürmüştür.

Halka sunulan sağlık hizmetleri, en gelişmiş ülkelerin bu alandaki hizmetlerini bile gölgede bırakmıştır. Tayyip Erdoğan, resmi veya özel herhangi bir hastanenin acil gelen hastayı kabul etmeme muhayyerliğini kaldırmıştır. Hastane ücretini ödeyemediği gerekçesiyle hastaların rehin tutulmasını yasaklamıştır. Atılan bu iki adım bile sağlıkta bir devrimdir. Türkiye, yükselen sağlık hizmetleri sayesinde korona salgınını dünyada en iyi yöneten, halkına en iyi hizmeti verebilen birkaç devletten biri olabilmiştir. Başka ülkelerde korona'ya yakalanan vatandaşlarını ambulans uçaklarla ülkeye taşımış, hiçbir vatandaşını mağdur etmemiştir.

Bugün ihtiyaç halinde yurdun en ücra köşelerine kadar en kısa zamanda ambulans gönderilmektedir. Yakınlarda vefat eden eski CHP milletvekili Tarhan Erdem, dokuz yıl önce Radikal gazetesindeki bir yazısında Doğu Anadolu'da kar yüzünden ulaşılamayan yerleşimlerdeki hastalara, hamilelere ambulans helikopterlerle nasıl hizmet verildiğini anlatıyor ve "Bu halkın bunun değerini bilmeyeceğini mi sanıyorsunuz?" diye soruyordu.

2-Tayyip Erdoğan, 20 yılı aşan iktidarında Türkiye'nin kendisinden sonraki 30-40 yılını da güvenceye alan dev yatırımlar yapmış, her biri evrensel ölçekte yollar, köprüler, tünellerle ülkeyi donatmıştır. Önceki kaç iktidarın bitirmediği 3 km'lik Bolu Dağı tünelini bitirdikten sonra her biri Bolu tünelinin iki katı ve daha fazla uzunluğundaki Ilgaz Dağı Tüneli (5.5 km), Ovit Dağı Tüneli (14.3 km), Zigana Tüneli (14.5 km) gibi 5-6 tüneli daha ülkeye kazandırmıştır. Türkiye'de söz konusu dönemde yapılan tüm otoyollar, duble yollar ve onların bir parçası olan tüneller "yap, işlet, devret" modeliyle değil devlet hazinesinden finanse edilmiştir.

Deniz altı tünelleri olan Marmaray ve Avrasya ise İstanbul'un ve Türkiye'nin Tayyip Erdoğan olmasa belki 30-40 yıl daha göremeyeceği eserlerdir. Bu tüneller sadece ülkemizin değil, dünyanın da en büyük, en gözde denizaltı tünelleridir. Bugün İstanbul'da bu tüneller olmasa trafik ve her türlü ulaşım felç olurdu. Aynı şekilde Osmangazi Köprüsü de bütün Marmara ve Ege Bölgesinin karayolu ulaşımı için olmazsa olmaz abide bir eserdir. Bugün Osmangazi Köprüsüz bir Marmara ve Ege düşünülemez.

6 bin km'ye ulaşan otoyollar, 30 bin km'ye ulaşan duble yollar Türkiye'nin karayolu ulaşımını gelişmiş ülkelerin standartlarına çıkarmıştır. Anadolu'nun kimi yerlerinde duble yollar; derin vadileri birbirine bağlayan, her biri İstanbul Boğazı üzerindeki köprüler gibi heybetli viyadükler üzerinden geçmektedir. Hava yollarının, birçok şehir arasında hayata geçirilen hızlı trenlerin ulaştığı seviye hiçkimsenin inkâr edemeyeceği boyutlara yükselmiştir.

Aleyhindeki kampanyalara, algı operasyonlarına rağmen inşa edilip 5 yıl önce hizmete giren İstanbul Hava Limanı dünyanın en büyük, en konforlu, en işlevsel hava limanı olarak rolünü takdirlere, uluslararası ödüllere konu olacak şekilde yerine getiriyor.

3-Ülkemizde uzun yıllardan beri karada ve denizde petrol araması yapılmaktadır. Tayyip Erdoğan'a kadar bu aramalar "dostlar alıverişte görsün" şeklindedir. Daha önce özellikle denizlerimizdeki petrol aramaları çuvalla para ödenerek yabancılardan kiralanan gemilerle ve yabancı ekiplerle yapılmıştır. Hiçbir sevindirici sonuca da erişilememiştir. Tayyip Erdoğan bu konuda radikal bir adım atmış; art arda petrol arama ve sondaj gemileri satın almıştır. Bunların sayısı bugün altıdır. Bunlar dünyanın en donanımlı petrol arama ve sondaj gemileridir. Bu gemilerle Türkiye'nin denizlerde petrol arama ve sondaj kapasitesi, tüm dünyadaki petrol arama ve sondaj kapasitesinin yüzde 25'ine ulaşmıştır. Türk mühendislerinin ve teknik elemanlarının yönetimindeki bu gemilerle Karadeniz'de Türkiye'nin ihtiyacını büyük ölçüde karşılayacak doğal gaz bulunmuştur. Nisan 2023 sonu itibariyle bu gaz Türk insanının kullanımına sunulacaktır. Bu kapasitedeki petrol arama ve sondaj potansiyeliyle her an herhangi bir yerden yeni bir petrol ve doğal gaz müjdesi duymak mümkündür.

Şu anda Türkiye'nin muhtaç olduğu enerjiyi ithalata başvurmadan karşılamak için her türlü çaba gösterilmektedir. Su, rüzgâr ve güneş enerjisinden elde edilen enerji her geçen artmaktadır. Ayrıca Türkiye'nin muhtaç olduğu toplam enerjinin yüzde 10'nu karşılayacak olan Akkuyu nükleer santrali de devreye girmek üzeredir.

4-Tayyip Erdoğan'ın 21 yıllık iktidarı döneminde Türkiye'nin bütün il ve ilçelerindeki adliye ve hastane binaları yüzde 80-90 oranında yenilenmiş; birçok ile ve bazı ilçelere de görkemli kamu ve üniversite binaları yapılmıştır. Söz konusu bu kamu binalarının hepsi yapıldığı şehrin, yörenin tarihi ve coğrafi dokusu göz önüne alınarak inşa edilmiştir. Bugün son büyük depreme maruz kalan bölge hariç ülkemizin hiçbir il ve ilçesinde adliye, hastane ve sair kamu binası sıkıntısı söz konusu değildir. Başta İstanbul olmak üzere bazı illerde dünya standartlarını bile aşan kültür sarayları (AKM, Muhsin Ertuğrul Sahnesi gibi) ve kütüphaneler inşa edilmiştir.

5-Bugünkü Türkiye, uzayda kendi uydusuyla haberleşen 30 ülkeden birisidir. Savunma sanayiinde hızlı adımlarla ilerleyen, dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi arasında 8 şirketi ile yer alan bir ülkedir. Bundan 20 yıl önce ülke savunması için gerekli araç gerecin ancak yüzde 20'sini üretebilirken bugün yüzde 75'ini yerli ve milli olarak üretebilmektedir. İHA ve SİHA teknolojisinde dünyanın 4 ülkesi arasındadır. SİHA'ları savaş alanında en başarılı şekilde kullanmada birincidir. Trump'ın dışişleri bakanı Mike Pompeo, kaybettikleri son seçimlerin arkasından giderayak Fener Patrikhanesine bir ziyarette bulunmuştu. Bu ziyaretten sonra Patrikhaneden ayrılırken bir gazetecinin sorusu üzerine açık açık, "Türk ordusunun bu kadar yüksek bir operasyon gücüne sahip olması bizi rahatsız ediyor" sözünü sarf etmişti. Bu söz bile tek başına savunmadaki Türk gücünün belgesidir.

Bütün bu icraatlar gerçeğin hayali aşmasından başka bir sözle anlatılamaz.