“Gitmedim, öleceksek birlikte ölelim emmican”

Muhammet Kurşun / Yazar
1.04.2017

Ömer Xawer’in “Gitmedim, öleceksek birlikte ölelim” cümlesinden 15 dakika sonra Halepçe bombalandı. Ömer kucağında bebeğiyle ebedi aleme doğru kanat çırpıyordu. Cennetin kapısında onu Ashab-ı Uhud bekliyordu.


“Gitmedim, öleceksek birlikte ölelim emmican”

Kader çizgisi o kadar incedir ki nereden geçeceğini kimse bilemez. İnsanlar doğar, büyür ve ölür. Kural budur. Lakin kuralın işlemediği canlar da vardır. Doğmadan son bulan, büyümeden biten ve büyüdükten sonra acıyla yoğrulan.

Bazı anıların hatırlanması arzu edilmez, yaşanılmamış olmasını diler beni adem. Yürekte ukdeyle yaşamak kadar hatıralarla imtihan olmak da acıdır çünkü.

Her yad edilişte kalbe oturan bir yumrunun adıdır Halepçe...

Hatırlamak istemezsiniz. Bir film senaryosu der geçiştirirsiniz anları, vakitleri, zamanları...

Kendini adım adım hissettiren, tüm benliğinizi kuşatan bu büyük gerçeklik, tarihimizin bir kesitidir işte.

Yüreğimizin yangın yerine döndüğü 16 Mart, insani değerlerin orta yerde kaldığı tarihin de adıdır...

Halepçe, gerçek ile kurgu olanın birbirine karıştırıldığı bir dünyada yaşanmıştır. Gerçeklik algısını yitiren insanlık ailesinin üyeleridir Halepçeliler.

Sonsuzluğa doğru yol alırken geriye binlerce taze hikaye bırakan cömert karakterlerdir Halepçeliler...

Kucağındaki bebeğiyle Halepçe’nin sembolü olan fırıncı Ömer Xawer, insanlığını kaybetmemiş her Ademoğlunun yüreğine bir kor düşürüp gitti.

Napalım bombalarının düşmesinden 15 dakika önce Ömer Xawer küçük radyosundan haberleri dinliyordu.

Kısa bir süre sonra ise kucağındaki bebeğiyle tüm dünyanın gündemine oturacak tarihi katliamın sembolü olacaktı.

Ömer Xawer, Halepçe şehrinin bilinen simalarındandı. Tiyatro, folklor ve geleneksel sanatlarda başarılı bir sanatçıydı. O zamanlar küçük olan Halepçe gibi bir şehirde tanınmak için bu kadar özelliğe sahip olmak yeterliydi. Geçimini sağladığı iş ise fırıncılıktı. Ömer ekmeğini pişirdiği şehirde sevilen bir kişiliğe sahipti.

Kürt geleneklerinde erkek çocuk sahibi olmak önemsenirdi. Ömer Xawer’in ilk doğan Germiyan, Kuwestan, Tara, Şilan, Ciwane, Jiyan ve Beyan adlı 7 çocuğu da kızdı. Ömer Xawer ve Samiha’nın 7 kızdan sonra Hemeşiwan adını verdikleri erkek çocukları dünyaya geldi. Fakat müzmin bir hastalığa yakalanan erkek çocukları 3 yaşında öldü. Ömer Xawer, ölene kadar da bunun acısını unutamadı.

Hemeşiwan’ın ölümünden sonra Allah, Ömer Xawer’e Muhammet ve Ahmet adını verdiği ikizleri nasip ediyor.

Ömer, kimyasal saldırının yapıldığı gün rutin işlerden sonra çocuk bahçesine uğruyor. Yeğeni Burhan, saldırıdan 20 dakika önce amcasının küçük radyosuyla gelişmeleri dinlediğini ve üzerinde de fotoğraflardaki elbisenin olduğunu anlatıyor. Burhan, amcasının elbiselerinin daima temiz ve ütülü olduğunu söylüyor.

Şehir halkından birçoğu kimyasal saldırı korkusundan Halepçe’yi boşaltmıştı. Burhan, amcası Ömer’e neden Süleymaniye’ye gitmediğini soruyor ve şu cevabı alıyor:

“Doğrusunu istersen emmican, öleceksek hep birlikte ölelim!”

Ömer Xawer’in bu cümlesinden 15 dakika sonra Halepçe bombalandı.

Ömer kucağında özlemiyle yanıp tutuştuğu bebeğiyle ebedi aleme doğru kanat çırpıyordu.

Cennetin kapısında onu Ashab-ı Uhud bekliyordu.

Halepçe Yalnızları

Halepçe’ye yönelik kimyasal saldırı nedeniyle 30 kişi tüm ailesini şehit verdi. Bu 30 kişiye Halepçe Yalnızları deniliyor. Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki yasalarda da söz konusu 30 kişinin varlığı teyid edilmiş.

[email protected]