Heidegger’e meşakkatli bir yolculuk

Murat Güzel/Açık Görüş Kitaplığı
31.05.2014

Metafiziğin bir bütün olarak düşünmenin başarısızlığı olarak adlandırılabileceğini öne süren Kurtar, Heidegger’in meşakkatli düşünce yolculuğuna daha yakından bakmamızı sağlıyor.


Heidegger’e meşakkatli bir yolculuk

Geç modern felsefenin en önemli düşünce simaları arasında yer alır Martin Heidegger. Fenomenolojinin kurucusu Edmund Husserl’in bu en parlak öğrencisinin 1928 yılında Fenomenoloji Yıllığı’nda ayrı basım olarak yayınlanan Seinund Zeit (Varlık ve Zaman) adlı kitabı o günden bugüne fenomenolojiden hermenötiğe, yapısökümden edebiyat teorilerine, antropolojiden teolojiye, mimarlıktan güzel sanatlara birçok farklı ve uzlaştırılamaz görünen alanda yankılanır. Yer yer tamamen kendisine özgü bir kelime dağarcığıyla, yer yer yanlış anlaşıldığını düşündüğü kelime ve kavramların ‘asıl’ anlamlarını tasrih ederek, yer yer de sıradan kullanımlara sahip kelimeleri kavramlaştırarak, çoğu kez yeni kavramlar icat ederek kurulan Heidegger’in zorlu felsefi dili iki dünya savaşı arasında yaşadığı Kehre tecrübesiyle şiir alanına da açılır.

Aslında Heidegger’in kendi deyimiyle “şiirlemeye” tam olarak ne zaman başladığını söylemek mümkün değildir. Batı metafiziğinin kapanışını ilan eden Heidegger düşünmesinin en baştan beri, kelime dağarcığı ve üslup olarak ne kadar meşakkatli olursa olsun şiir (bilhassa Hölderlin, S. George) ve mistik geleneğin (bilhassa Meister Eickhardt ve Angelius Silesius) diliyle üstü kapalı bağları olduğu gösterilmiştir.

Metafiziğin bir bütün olarak düşünmenin başarısızlığı olarak adlandırılabileceğini öne süren Senem Kurtar, Heidegger’le birlikte düşünerek “düşünmeye açılan yeni yollar”ın kapılarını aralıyor; Heidegger’in meşakkatli düşünce yolculuğuna daha bir yakından bakmamızı olanaklı kılıyor.

Heidegger için olduğu kadar onun için de “Düşünmek, bize en yakın olanın çağrısında başlar ve varlığın bizi sahiplendiği ‘yazgı’yı anlamaya doğru ilerler. Metafizik düşünme biçimi ve onun doruğu olarak görünen günümüz teknoloji dünyası, bize en yakın olanın çağrısını da varlığın bizi sahiplenme olanağını da yitirmiştir... Metafizik gelenek, düşünmenin kökeninde düşünülemez olanın var olduğu hakikatine sırtını dönmüştür. Belki de en önemlisi, düşünmenin ‘görkemli bir başarısızlık öyküsü’ olduğu hakikatine teslim olabilmektir. Yeni düşünme yolu, Heidegger’in ustalıkla vurguladığı gibi, her şeyi bir anda ve bir bütün olarak başaran tek seferlik bir devrim ülküsü değildir. Bu çetin patika, devrimin sürekliliğinin ve düşünmenin mutlak başarısızlığının yoludur.”

Kurtar’ın kitabı Heidegger düşünmesinin kendine özgü biçimlenişini Türkçe civarında ve cidarında anlamaya dönük özgün bir çalışma.

[email protected]

Heidegger ve Poetik Düşünme, Senem Kurtar, Pharmakon, 2014

Rusya’da din-devlet ilişkileri
 
10. yüzyıldan itibaren Rus halkının inanç ve aynı zamanda siyasi yapısını şekillendiren Rus Ortodoks Kilisesinin sosyo-politik boyutuyla ilgili bir çözümleme sunan Şir Muhammed Dualı, emel kaynaklara inerek Rus Ortodoks Kilisesi’nin tarihi gelişimini, kilise-siyaset ilişkisini, mâbetler ve sosyal durum üzerinde kapsamlı bir biçimde aktarıyor. Tarihi süreçte özellikle Rus Ortodoks Kilisesi ile politik otorite arasındaki ilişkilerin aldığı yeni formları inceleyen Dualı’nın yaptığı analizler Ruslar’ın kendi hinterlantlarında kullandıkları “yumuşak güç”ün en önemli enstrümanını kavramamızı kolaylaştırıyor.

Başlangıçtan Günümüze Rusya’da Din-Devlet İlişkileri, Yazar: Şir Muhammed Dualı, İz, 2014

Osmanlı’da Masonluk tartışmaları
 
Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılı, Doğu ve Batı’nın ‘’Büyük Hesaplaşma’sına tanıklık eder. Avrupa’nın gölgesi altında yürütülen modernleşme çabaları, bu hesaplaşmanın Osmanlı tarihindeki görünen yüzüdür. Karanlıkta kalan diğer yüzde ise, imparatorluk mirasını kendi çizdikleri haritalara paylaştırmak isteyen uluslararası güçlerin oynadıkları siyaset satrancı vardır. Masonluk, Osmanlı modernleşmesi üzerine çöken bu puslu havanın yarattığı başlıca tartışma konularından birisi olmuştur. Paul Dumont, yakın tarihimizin arka planında yer alan mason localarını, Fransız arşiv belgelerine dayanarak tarafsız bir gözle inceliyor.
 
Osmanlıcılık, Ulusçu Akımlar ve Masonluk, Paul Dumont, Çev. Ali Berktay, YKY, 2014