Heidegger'in physis şerhi

Murat Güzel
7.10.2023

Heidegger, Aristoteles'in Fizik kitabının Batı felsefesinin gizli kalmış, üzerinde yeterince düşünülmemiş bir kitabı olduğu iddiasıyla, physis kavramını ve özünü, Aristoteles'in Fizik kitabının ikincisinin birinci bölümünde dile getirdiği savları kendi düşüncesi doğrultusunda şerh ederek belirlemeye çabalıyor.


Heidegger'in physis şerhi

Yirminci yüzyılda edebiyat, sanat, felsefe gibi birçok alanda etkili olmuş düşünce akımlarından biri olan varoluşçuluğun en etkili fikir babalarından biri kabul edilir Martin Heidegger. Her ne kadar kendisi düşünce yaklaşımının varoluşçuluğun belki en etkili sözcüsü Sartre tarafından yanlış anlaşıldığını öne sürse de Varlık ve Zaman ve onun devamında ileri sürdüğü görüşlerle varoluşçu düşüncenin birçok tema'sına yön veren bir isim sayabiliriz Heidegger'i. Varlık ve Zaman'da Heidegger Batı felsefe tarihinde unutulduğunu iddia ettiği

"varlık soru"sunu tekrar kazanmaya uğraşır. Heidegger'in ele aldığı birçok tema bu eserde dile gelse de hiçbir zaman onun vaat edilmiş ikinci cildinin yazılmamış olması hep bir eksik olarak görülür. Bu eksik görme sebebiyle yorumcu ve şarihlerin onun Varlık ve Zaman'dan sonra yayınladığı eserleri, özellikle Varlık ve Zaman'a nispetle değerlendirdikleri, kimileyin o eksiğin sonraki düşüncelerle yamandığını, kimileyinse Heidegger düşüncesinde önemli bir Kehre (Dönüş) yaşandığını düşündüklerini fark ederiz. Elbette felsefi düşüncesinde Heidegger böylesi bir dönüş yaşamıştır ama düşüncesinde de Varlık ve Zaman'da dile getirdiği tezlerin merkezi önemini koruduğunu belirtmek gerekir.

Genel olarak varolanın üstündeki hakikat yapısına "metafizik" dendiğini belirten Heidegger, onun cümlelerle ifade edilmesi ya da edilmemesinin dile getirilenin bir sistemde toplanıp toplanmamasınında durumu değiştirmediğini ifade ederek "Batılı tarihsel insanlığın, varolanla kurduğu bağıntıların hakikatini, genel olarak varolan üstündeki hakikati muhafaza ettiği bilgi"nin metafizik olduğunu kaydediyor. Metafiziğin son derece özel bir anlamda "fizik" olduğunu, yani physis'in bilgisi olduğunu vurgulayan Heidegger, Aristoteles'in Fizik kitabının Batı felsefesinin gizli kalmış, üzerinde yeterince düşünülmemiş bir kitabı olduğu iddiasıyla physis kavramı ve özünü Aristoteles'in Fizik kitabının ikincisinin birinci bölümünde dile getirdiği savları kendi düşüncesi doğrultusunda şerh ederek belirlemeye çabalıyor Türkçeye Zeynep Sayın'ın çevirdiği Physis: Özü ve Kavramı Üstüne'sinde. Bu çabasındaki hedefi de belirgindir aslında: Batı metafiziğinin varlık sorusunu nasıl unutturduğunu ortaya çıkararak o soruyu yeniden sorabilmek, bu metafizik içindeki doğa ve tarih, doğa ve tin gibi birtakım karşıtlıklardan uzak kalabilmek, onu kendi çöküşüne terk etmek.

İlksel physis'in varisi

Aristoteles'in "Fizik"te physis'in varolanın kendine özgü, kendi içinde sınırlı bir alanının varolanlığı (oussia) olarak kavradığını belirten Heidegger, bu alanın yapılmışlıklardan farklı olarak bitmişlikler alanı olduğunu söyler. Bir anlamda Aristoteles varlığın köklerinden birini physis olarak belirler. Ancak Heidegger'in yorumuna göre Aristoteles tarafından öze ilişkin bir kavrama dönüştürülen physis, ilksel physis'in bir varisi sayılmalıdır. Modern insanlarda bile, varolanın varlığı olarak tasarlanmış physis'in soluk ve tanınmaz yankısı korunmaktadır, şeylerin "doğa"sından, "devlet"in "doğa"sından, insanın "doğa"sından bahsederken bile bu asıl physis'i yankılarız.

Heidegger'in eski Yunan'dan modern zamanlara Batı felsefesi içinde unutulduğunu iddia ettiği "varlık sorusu"nu yeniden kazanmaya, Batı metafiziğinin üstesinden gelmeyi amaçlayan geniş kapsamlı, ihtiraslı projesinin önemli duraklarından biri Aristoteles'in Fizik kitabının ikincisinin birinci bölümündeki paragrafa getirdiği kendine özgü şerh. Heidegger, şerhini Heraklitus'un 123. fragmanını alıntılayarak tamamlıyor: "Varlık, kendini gizlemeyi sever."

Yalnızca özü gereği gizini açan ve gizini açmak zorunda olanın gizlenmeyi sevebileceğini belirten Heidegger varlığın özünün gizini açmak, açılışa gelmek, kabuğunu yarmak, yani physis olduğunu söylemeyi de ihmal etmiyor.

Physis: Kavramı ve Özü Üzerine

Aristoteles, Fizik B, 1

Martin Heidegger

çev. Zeynep Sayın

Vakıfbank, 2023

Kantçı teodisesinin ana hatları

Yahudi aydınlanmasının önemli filozofu Moses Mendelsohn'a göre Immanuel Kant "insanın sinir sıvısını tüketen" kitaplar yazan önemli bir filozof. Kant'ın ahlaki/dini kötülük anlayışına ilişkin bir bakış açısı sunmayı amaçlayan kitabında Metin Topuz onun ahlak yasası, akıl, ödev, kötülüğe yatkınlık, iyi isteme, özgür irade, otonomi, fenalık, radikal kötülük gibi kavramları üzerinden hareket ediyor. Kant'ın Lizbon depremi üstüne yazılarını, kötülük problemi üstüne verdiği dersleri, Teodise, Optimizm, Bütün Şeylerin sonu gibi makalelerini, Salt Aklın Sınırları İçindeki Din kitabını ve mektuplaşmalarında benimsediği anlayışı belirlemeye çalışan kitabın Metin Topuz'un doktora tezi olduğunu vurgulamalı.

Kant ve Kötülük Felsefesi

Çizgi Kitabevi

Metin Topuz, 2023

Tarih, sadece zamanı saymak mı?

Tarihi kendi içinde, kendisi olarak yakalayıp kavramaya çalışan; kelimelerin geçmişteki anlamlarını inceleyerek bugünden geriye doğru yansıttığımız yorumları tartışan; Yunan, Roma ve İbrani kültürlerinin temas ve etkileşimlerini ele alan kitabında Susan Buck-Morss Flavius Josephus, İskenderiyeli Philon ve Patmoslu Yuhanna gibi, genel kabul görmüş kimlik şemalarına sığmayan, marjinalleştirilmiş tarihsel kişilikleri araştırmasının eksenine alıyor ve filolojinin yanı sıra arkeoloji ve nümizmatik gibi tarihsel disiplinlerden yararlanarak geçmişin özgüllüğünü ve bugüne indirgenemezliğini felsefi birikimiyle okunaklı hale getirmeyi amaçlıyor. Buck-Mors bir anlamda Walter Benjamin'in tarih tasavvurunu pratize ediyor.

Yıl Bir: Felsefi Bir Döküm

Susan Buck-Morss

çev. Bülent O. Doğan

Metis, 2023