Helikopter vakası ve PKK tehdidindeki gerçeklik

Necdet Özçelik / Yazar
25.03.2023

İçinde bir grup PKK/PYD'li teröristin bulunduğu ve Irak kuzeyinde düşen helikopterle ilgili olarak bir gizem havası oluşturulmaya çalışılsa da olayın PKK-PYD-KYB ekseninde devam eden ilişki mekanizmasını ortaya çıkarması bakımından anlamı oldukça büyük.


Helikopter vakası ve PKK tehdidindeki gerçeklik

Geçtiğimiz günlerde içinde bir grup PKK/PYD'li teröristin bulunduğu ve Irak kuzeyinde düşen helikopterle ilgili olarak bir gizem havası oluşturulmaya çalışılsa da olayın PKK-PYD-KYB ekseninde devam eden ilişki mekanizmasını ortaya çıkarması bakımından anlamı oldukça büyük. Olay sadece bu üçlü ilişki açısından anlamlı değil. Aynı zamanda uluslararası aktörlerin, savunma/havacılık şirketlerinin ve yerel özerk yönetim unsurlarının örtülü faaliyetlerin etrafında buluşmasını da açığa çıkarıyor.

Düşen helikopter Fransız Airbus firmasınca üretilen AS350 model genel maksat helikopteri. Kırktan fazla ülkede sivil havacılık ve kolluk uygulamalarında kullanılan helikopterler batılı ülkelerde H125 olarak bilinir. Adı geçen helikopter Irak'taki Bölgesel Yönetim envanterine 2016 yılında giriyor. Süreç ABD Ordusunun Irak'taki havacılık müteahhitliğini de yapan "The 7 Group Ltd" adlı ve Macaristan'da konuşlu şirketin Erbil ve Süleymaniye'de 2009'da iki adet tedarik, lojistik, bakım ve eğitim merkezi açmasıyla başlıyor. Sahibi Avusturyalı olan şirket tedarik ettiği kırk civarındaki hava aracının yanı sıra, birim fiyatı 1,6 milyon ABD Doları olan olan 3 adet AS350 helikopteri Kanada'dan Bölgesel Yönetimin İçişleri Bakanlığı üzerinden Celal Talabani'nin yeğeni Lahur'un kurduğu anti-terör biriminin kullanımı için tedarik ediyor. Tedarik edilen helikopterlere ait seri numaraları 4636, 4743 ve 8063. Bu araçlar için toplam Talabani çevresinden 16 pilot ve 8 teknisyen eğitiliyor, sonrasında eğitilen pilot ve teknisyen sayısı artıyor. Lahur'un kurduğu anti-terör unsurları operasyonel maksatla MD530 helikopterleri kullanırken. AS350'ler Süleymaniye'de çok görünmemeye başlıyor. PKK/PYD ve İran ile arası geçmişten beri iyi olan Lahur, PKK/PYD'li terörist Ferhad A.Şahin'in İran ve körfez ülkeleri arasındaki irtibatını da sağlıyor. Yeğen Lahur ile oğul Bafel arasındaki KYB liderliği savaşı PKK modelinde olduğu gibi eş-başkanlık şeklinde Bafel lehine çözülüyor. Oğul Bafel, Lahur'un güçlendirdiği PKK/PYD ilişkisine tahakküm etmek ve yine Lahur'un kurduğu anti-terrör birimi üzerindeki etkisini artırmak için PKK/PYD'lilere tedarik edilen helikopterlerin eğitimi ve kullanımı imtiyazı veriyor. Helikopterde toplam 9 PKK/PYD teröristin öldüğü hem Bölgesel Yönetim hem de PKK/PYD tarafından teyit ediliyor. Helikopterin toplam 5 yolcu kapasitesine sahip olduğu ve olay anındaki patlama görüntülerinden anlaşıldığı kadarıyla çok miktarda mühimmat taşındığı da göz önünde bulunduğunda, olaya helikopterin karşıması ihtimali oldukça büyük. Bu da bu helikopterlerin askeri bir formasyon uçuşu gerçekleştirdiklerini gösteriyor.

Uçuş eğitimini kim verdi?

Suriye'den farklı dönemlerde (tahminen 2021 yılından itibaren) PKK/PYD'li teröristlerin Süleymaniye'ye gelerek pilotaj ve teknik eğitim aldıkları değerlendiriliyor. Bu eğitimlerin ABD CENTCOM'un bilgisi dahilinde The 7 Group Ltd tarafından verildiği değerlendirliyor. Düşen helikopterin Suriye'den Irak'a silah-mühimmat, PKK/PYD açısından önemli kişileri taşımak için uçuş yaptığı, uçuşları transponder kapalı, gece koşullarında, alçak irtifada gerçekleştirdikleri düşünülüyor. Düşme nedeninin aşırı yük, kötü hava koşulları olduğu söylenebilir. Sivil havacılık eğitiminin The 7 Group Ltd şirketi tarafından verildiği değerlendirilmekle birlikte, bu teröristlere askeri uçuş formasyon eğitimlerini ya Amerikan Ordusunun doğrudan ya da ABD nezaretinde KYB'nin verdiği değerlendirilebilir.

Irak Bölgesel Yönetim Başbakanı Mesrur Barzani olayın daha fazla aydınlatılması ve helikopterlerin neden bu bölgelerde izinsiz uçtuğunu öğrenmek için uluslararası koalisyon ve Irak federal hükümeti ile birlikte çalıştıklarını ifade ederken durumun ABD-PYD-PKK-KYB arasında gerçekleştiğini ima eden açıklamalarda bulundu. Peki bu vaka Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde ne anlam ifade ediyor? Bu vakayı Türkiye'nin PKK terörle mücadelesinde nereye yerleştirmek gerekiyor? Bunu anlayabilmek için PKK ile bölgesel çatışma dinamiklerini analiz etmek gerekiyor. Bu bağlamda PKK ile ABD'nin bölgesel askeri müdahaleleri, PKK ile İran'ın Bölgesel Yayılmacılığı, PKK ile Irak Merkezi Hükümeti-Bölgesel Yönetim Çatışması, PKK ile KDP-KYB Çatışması, ve PKK ile KYB içindeki liderlik çekişmesi küresel ölçekten yerel ölçeğe daralan bir analitik çerçevede sınıflandırmak gerekir.

ABD'nin askeri müdahaleleri ve PKK

PKK terör örgütü küresel güç rekabetlerinin bölgesel askeri müdahalelerinin ortaya koyduğu kaotik ortamlardan faydalanmasıyla bilinen pragmatik bir anlayışa sahiptir. PKK ABD'nin Irak ve Suriye'ye düzenlediği müdahalelerin ardından askeri-politik anlamda bölgesel ölçekte jeopolitik sıçrama yaşadığı konjonktürler gelişmelerin keyfini sürmüştür. Zira, ABD'nin Irak'a düzenlediği birinci işgal harekatının sonra 1991 yılı ile birlikte örgüt benimsediği askeri programının stratejik denge-stratejik taarruz eşiğindeki faaliyetlerini arttırarak örgütün sivil çevresinin faaliyetleri ile örgütün eylemleri arasında bir sinerji elde etmeyi deneyebilmiş, uluslararası aktörlerin dikkatini çekerek ontolojik bir avantaj da elde etmiştir. ABD'nin Irak'ı işgal ettiği 2003 yılından sonra ise PKK Irak kuzeyindeki fiili işgalini Irak'ın federatif yapıya evrilmesiyle birlikte garantilemiş, ABD tarafından da Bölgesel Yönetim dinamiklerini dengelemek için gölge bir aktör olarak da tayin edilmiştir. Diğer yandan, PKK'ın Irak kolu olan PÇDK 2005 yılında Irak seçimlerine girerek siyasal kimliğini ABD tarafından Irak Anayasasınca tanınmasını da sağlamıştır. Bununla birlikte PKK, Irak Cumhurbaşkanının kendine müzahir KYB'den seçilmiş olmasının psikolojik rahatlığını da hissetmiştir. PKK'nın üçüncü jeopolitik sıçraması ise yine ABD'nin Suriye İç Savaşı'na müdahalesiyle görülür, PKK'nın Suriye kolu olan PYD'nin askeri kanadının kuruluşu ve kapasitesinin geliştirilmesi, PYD'nin otonom yönetim pratiği yapması ABD'nin örgüte askeri-siyasi desteği sayesinde olur. Yine bu dönemde PKK Suriye pratiğinden yola çıkarak Türkiye içinde kentsel terör hamlesiyle bölgesel kalkışma girişimlerinde bulunur. Bu üç sıçramayla birlikte, PKK'nın transnasyonel bir devlet dışı aktör olduğu algısı yaygınlaştırıldı ve PKK uluslararası zeminde demokrasi, hak ve özgürlükler kavramlarını ajite ederek meşruiyet temeline dayalı bir halk hareketiymiş gibi lanse edilmeye çalışıldı. Bununla birlikte, ABD'nin dahli ile birlikte PKK kendisine müzahir diğer legal ve illegal devlet-altı ve devlet-dışı aktörlerle etkileşim haline geçirilerek ABD'nin bölgesel vekil aktörü yapılmaktadır. Suriyeli PKK'lıların Süleymaniye'deki KYB'ye bağlı helikopterlerle pilotaj ve operasyonel eğitimler alması, KYB'ye ait bu hava araçlarını askeri maksatlarla kullanması da bu hedefin yalnızda bir göstergesidir.

İran'ın bölgesel yayılmacılığı ve PKK

İran'ın bölgesel yayılmacılık hevesi İsrail'e karşı Hizbullah' kullandığı gibi Türkiye'ye karşı da PKK'yı eşsiz bir vekil aktör olarak tayin etmiştir. PKK ideolojisi İran'ın mezhebi yayılmacılık motivasyonuyla uyuşmamasına rağmen, PKK, Irak kuzeyine gelmesinin ardından İran'ın jeopolitik kaldıracı haline gelmiştir. PKK terör örgütü operasyonel anlamdaki kapasite gelişimini ve aktif silahlı kadrosunun hayatta kalabilmesini de İran sayesinde sağlamıştır.

Irak-Bölgesel Yönetiminin karşılıklı egemenlik çekişmesi diğer devlet-dışı silahlı aktörlerle birlikte PKK'nın da Irak topraklarını fiilen işgal etmesine neden olmaktadır. Ne var ki, ne merkezi Irak hükümeti ne de bölgesel yönetim PKK işgaline karşı bir egemenlik mücadelesi vermektedir. Bununla birlikte, PKK Irak Merkezi Hükümetiyle ile Bölgesel Yönetim arasındaki egemenlik çatışmasından faydalanarak Kerkük ve Sincar bölgesine yerleşti. İran-Irak-Suriye hattında güvenli bir geçiş koridoru elde etmiş oldu.

KDP-KYB çatışması ve PKK

Bölgesel Yönetim içindeki KDP-KYB çatışması bu iki askeri-siyasi oluşumun Irak kuzeyinde siyasi nüfuz ve coğrafi alan kontrolü olarak tezahür etmektedir. Bu esasen yeni değildir. 1946'dan beri süregelen bir durumdur. Ancak şimdiki çatışma, bölgesel yönetim için siyasi bir egemenlik alanı içinde olması bakımından önemlidir. Zira, PKK bu iki aktörden KYB'ye yaslanmak suretiyle KYB'yi Irak kuzeyindeki varlığını ve faaliyetlerini örtebilecek meşru bir paravan olarak görmektedir. KYB de PKK'yı Kerkük ve Sincar gibi egemenlik bakımından tartışmalı görülen bölgelerde KDP'ye karşı kullanmaktadır.

KYB içindeki liderlik çekişmesi

Irak'ta Bölgesel Yönetim içinde aşiret dokusuna sahip ikinci büyük siyasi parti olan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) içinde bir süredir sürtüşme yaşanıyor. KYB'nin kurucusu Celal Talabani'nin 2012'de Irak Cumhurbaşkanı iken sağlık sorunları yaşamasının ardından KYB'deki çatlak Talabani aşiretinde bir güç mücadelesi olarak su yüzüne çıktı. Celal Talabani'nin 2017'de hayatını kaybetmesinin ardından KYB'de iktidar mücadelesi daha da şiddetlendi. Bafel ve Qubat Talabani (Celal Talabani'nin oğulları) ve Lahur Talabani (Cangi Talabani'nin oğlu; Celal Talabani'nin erkek kardeşi) arasında güç mücadelesi vardı. 2019'da parti içi seçim yapıldığında Bafel ve Lahur Talabani az farkla birinci oldu. KYB Siyasi Bürosu, Bafel ve Lahur'un KYB'nin liderliğini paylaşmasına izin veren bir eşbaşkanlık sistemi benimsemeye karar verdi. O zamandan beri her iki kuzen de KYB koltuğunu paylaşıyor.

Lahur Talabani istihbarat, güvenlik ve ekonomiye hakim olduğu için KYB'deki konumunu sağlamlaştırdı. İran ve ABD ile yakınlaşması uluslararası pozisyonunu da güçlendirdi. Lahur Talabani'nin de PKK ve PYD'ye sempatisi vardı. Suriye'de ABD ile PYD arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayan kişi olarak biliniyor. Lahur'un, PKK liderleri ile İranlı yetkililer arasında görüşmeleri organize eden ve görüşmeleri sağlayan kişi olduğu da biliniyor. Lahur'un İran Kudüs Gücü tarafından desteklenen Hasd-al Shabi milisleriyle de yakın bağları var.

Lahur'un Süleymaniye bölgesinde babasının siyasi mirasını ortadan kaldırabileceğinden korkan Bafel ilk olarak KYB'nin istihbarat ve güvenlik kadrolarını tasfiye etmek için inisiyatif aldı. Daha sonra daha sadık kişiler atadı. KYB siyasi bürosunu etkileyerek Lahur ve yandaşlarını KYB'den tasfiye etmeyi başardı. Bu dönemde Lahur'un İran ve ABD'nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk'un yardımıyla tutuklanmaktan kurtulduğuna inanılıyor. Şimdi, tüm yetkiler Sekreter olarak Bafel Talabani'ye verildi ve Lahur'un Süleymaniye'deki varlığını sürdürmesine izin verildi. KYB içindeki liderlik çatışması da PKK'nın lehine işleyen bir durum yarattı. Bafel Talabani, Lahur'un inşa ettiği PYD-PKK-KYB sürtüşmesinden kurtulmak için bir rol oynamaktadır. Bütün bunlar da ABD'nin nezaretinde PKK-PYD-KYB ekseninde bir terör ordusu kurulduğunun habercisi olarak görülebilir.

Görüldüğü gibi küresel ölçekten yerel ölçeğe daralan şekildeki çatışma dinamikleri PKK'ya örgüt programını değişen koşullara uydurmak ve örgüt hedeflerini kovalamak için bulunmaz fırsatlar sunuyor. Bununla birlikte PKK farklı isimler altında değişik düzeylerdeki aktörlerle etkileşim kurmak suretiyle bir de ayrılıkçı hedeflerine ulaşabilmek için kapasite arttırıyor. Şimdilerde bir başka gelişme ise maalesef Türkiye'deki iç siyasi çevrede görülmektedir. PKK'ya müzahir parti seçim atmosferinden istifadeyle hükümlü ve tutuklu olan örgüt kurucusu ve yöneticisi teröristler için özgürlük çağrıları yapıyor, yerel yönetimlerin özerkleşmesi için diğer siyasi partilerle mekik diplomasisi yürütüyor. Üzülerek ifade etmek gerekirse, Türkiye'deki çok segmentli toplum ideolojik bandajlarla körleştirilerek öncekilerden daha büyük olan PKK tehdidinden bihaber bırakılıyor.

@necdet4059