İmamoğlu Dimyat'a yelken açarken

Emin İleri/ Gazeteci
18.01.2024

İmamoğlu, 2019'daki elverişli ortamdan dolayı kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamını kendi kişisel başarısı sayesinde elde ettiği sanrısına öyle kapıldı ki İBB'yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin idman yerine çevirdi. Öyle görünüyor ki İmamoğlu, girdiği parti içi siyasi kavgada şimdilik kazanmış olsa da İBB başkanlığını kaybetmekle kalmayacak, hayalini kurduğu Cumhurbaşkanlığı makamının yanına yanaşamayacağı gibi CHP Genel Başkanlığı da hayal olarak kalacak.


İmamoğlu Dimyat'a yelken açarken

Türkiye 2019 yerel seçimlerine giderken, genelde muhalefet özelde CHP için elverişli bir ortam söz konusu idi. Muhalefet, 16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği referandumunda istediği sonucu alamasa da "Hayır" cephesinde bir araya gelmişti. Ekim 2017'de kurulan İYİ Parti, CHP'den transfer vekillerle 2018 genel seçimlerine katılabildi ve Millet İttifakı oluşmuş oldu.

Diğer taraftan 15 Temmuz 2016 tarihinde Fetullahçılar tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi sonrası 1 Eylül 2016 tarihinde yürürlüğe giren 674 sayılı KHK ile belediyelerle ilgili düzenlemeler yapıldı. Bu dönemde özellikle PKK-KCK-FETÖ gibi örgütlerle iltisakı ve irtibatı bulunan belediyelere kayyum atanması kararı alındı.

Bu karar sonrasında HDP'nin kardeş partisi DBP'li toplam 95 belediyeye kayyum atandı. Yine 2016'da YPG'ye yönelik Fırat Kalkanı Harekatı, 2018'de ise Zeytin Dalı Harekatı gerçekleşti. Bu gelişmelerden sonra HDP, "İktidara kaybettireceğiz" siyasetini uygulayarak başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerde CHP/Millet İttifakı adaylarını destekleme kararı aldı.

Seçime doğru gidilen süreçte, 2018'de başlayan ekonomik durgunluk ve AK Parti'nin İBB adayı ile teşkilatı arasındaki uyumsuzluk da muhalefet cephesi için olumlu koşullar oluşturdu.

Kim aday olsa kazanırdı

Böyle bir ortamda CHP, İstanbul'da kimi aday gösterseydi yine kazanırdı. Bu durumun farkında olan Kemal Kılıçdaroğlu, kimsenin tanımadığı Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu İBB'ye aday olarak ilan ettiğinde muhalefet medyasında fazlaca eleştiri almış, seçimleri kazanamayacağı iddiaları ortaya atılmıştı. Nitekim İmamoğlu seçimi kazandı.

Tabii 'İmamoğlu kazanmadı, AK Parti mi kaybetti' demek daha doğru olacak.

Peki Mart 2024 yerel seçimlerine doğru giderken kimin için elverişli bir ortam söz konusu? Ekrem İmamoğlu için olmadığı kesin. Zira kendisini anaakım siyasete kazandırıp İstanbul şehremini yapan Kemal Kılıçdaroğlu bugün CHP genel başkanı değil ve yerinde olmamasının en büyük sebebi İmamoğlu.

Helallik randevusu

İmamoğlu, İYİ Parti üzerinden 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmak için çok zorlasa da amacına ulaşamadı. Seçimleri kaybeden Kemal Bey'e karşı ilk bayrak çeken de kendisi oldu. CHP'nin 38. Kurultayında her ne kadar Divan Başkanı olsa da iddialara göre bazı delegeleri 'çeşitli' yollarla 'ikna' ederek Kemal Bey'in kaybetmesini sağladı. Kılıçdaroğlu Ankara'da siyasi çalışmalarına devam ediyor ve aktif görüşmelerini sürdürüyor. Kurultaydan sonra 'helallik' için Kılıçdaroğlu'ndan randevu talebinde bulunan İmamoğlu'na olumlu bir cevap verilmedi.

Kılıçdaroğlu ile derin bağları olan kimi CHP seçmeninin, 'baba-oğul' dengesini bozduğu için seçimlerde İmamoğlu'na oy vermeyeceği yapılan yorumlar arasında. Ki bu oy vermeyecek seçmen İstanbul için ciddi bir yüzdeliğe denk düşüyor.

Diğer taraftan İmamoğlu'nun kazanmasında büyük etkisi olan İYİ Parti, 'hür ve müstakil' kararı gereği İstanbul'da kendi adayı ile yarışacak. Akşener'in İmamoğlu'nun karşısına hangi "Fatih"i aday olarak çıkaracağını ise bekleyip göreceğiz.

HEDEP ise 2019'dan bu yana izlediği "İktidara kaybettireceğiz" siyaseti, 2023 seçimlerinde muhalefete kaybettirdiği gibi kendi oyu da düştü. Bu durumun aslında bir siyasetsizlik olduğunu anlayınca yeni bir rota çizdi. HEDEP (DEM Parti) 4 Aralık'ta yerel seçimlere büyükşehirler dahil kendi adaylarıyla gireceğini duyurdu. DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan da 29 Aralık'ta "İktidara kaybettirme politikasından vazgeçtik. Kötüler arasındaki bir seçimde taraf olmayacağız, kayıtsız şartsız iktidar kaybetsin diye oy vermeyeceğiz." açıklamasını yaptı. Bu gelişmelerden sonra DEM Parti Eş Genel Başkanları ve CHP Genel Başkanı bir araya geldi, ittifak yerine "kent uzlaşısı" adı altında bir işbirliğinin olabileceğini açıkladırlar. Böyle bir 'uzlaşı' sağlansa bile DEM Parti tabanından 2019'da verdikleri destek gibi bir durum yaşanmayacak. Bunun iki sebebi var. En önemlisi, Demirtaş bu süreçte 'bağrınıza taş basın ve gidin oyunuzu verin' gibi bir açıklama yapmayacak. İkincisi ise İmamoğlu bu beş yıllık süreçte HDP(DEM Parti) tabanını memnun edecek bir çalışma yapmadı. Velev ki iki parti ittifak yapsa bile 2023 genel seçimlerinde olduğu gibi muhalefet hanesine eksi puan yazma ihtimali çok yüksek.

GENAR Başkanı ve Yeni Şafak yazarı İhsan Aktaş, 'CHP'nin bilime yalan söyletme geleneğini İmamoğlu sürdürüyor' yazısında aralık ayı İstanbul verilerini paylaştı. Anket verilerinde kararsızlar ve adaya göre şıkkı dağıtıldığında AK Parti yüzde 44,4, MHP yüzde 3,4. CHP ise yüzde 41,7. DEM Parti'nin oy oranı ise yüzde 2,2'dir.

İmamoğlu, tüm bu gelişmelere karşı 'taban ittifakı' ile "En iddialı yerel seçim hazırlığını ortaya koyacak ekip olacağız" dese de bu kuru bir propagandadan ötesi değil. Diğer partilerin tabanını kendisine çekmek için beş yıllık başkanlığı sürecinde İstanbulluların dikkatini çekecek bir icraatı ortaya koyması gerekir ki böyle bir durum yok. Bir elinde "ay"ı bir elinde "güneş"i tutan İmamoğlu'nun, 2019'da vadettiklerini gerçekleştirme oranı yüzde 13 ile sınırlı kalmıştır.

İmamoğlu, 2019'daki elverişli ortamdan dolayı kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamını kendi kişisel başarısı sayesinde elde ettiği sanrısına öyle kapıldı ki İBB'yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin idman yerine çevirdi. Öyle görünüyor ki İmamoğlu, girdiği parti içi siyasi kavgada şimdilik kazanmış olsa da İBB başkanlığını kaybetmekle kalmayacak, hayalini kurduğu Cumhurbaşkanlığı makamının yanına yanaşamayacağı gibi CHP Genel Başkanlığı da hayal olarak kalacak.

[email protected]