İntikam değil adalet için Hocalı’yı unutma

Araz Aslanlı / Azerbaycan D. İ. Ü. (UNEC) Öğr. Üy.
5.03.2016

Hocalı’da soykırım yapıldı ve Hocalı halen Ermenistan işgali altında. Kayıplardan ve esir alınanların bir kısmından halen haber yok. Uluslararası hukuk açısından soykırım olduğu tartışma götürmeyecek biçimde ortada olan Hocalı’da yaşananlar için yapılacak çok iş var.


İntikam değil adalet için Hocalı’yı unutma

Hocalı Soykırımı’nın üzerinden 24 yıl geçti. 25-26 Şubat 1992 tarihlerinde, Hankendi’ndeki 366 sayılı Rus zırhlı birliğinin de desteğini alan Ermenistan ordusu, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesindeki Hocalı’da sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan 613 kişiyi en ağır işkenceler uygulayarak soykırıma tabi tuttu. Katledilenlerin 63’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’i ise yaşlıydı. Soykırımla 8 aile tamamen yok edildi.

Bu vahim olaydan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu. Bin 275 kişi esir alındı, 150 kişi ise kayboldu. 26 çocuk tamamen, 130 çocuk ise kısmen öksüz kaldı. Kuşatma altındaki insanların çoğu acımasız yöntemlerle öldürüldü, uluslararası kuruluşlar ve dünya medyası olayı insanlık dramı olarak nitelendirdi.

Hocalı Soykırımı, uluslararası hukukun temel belgelerine (Cenevre Sözleşmeleri, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi) aykırı olmakla beraber Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme’nin 2. maddesinde yer alan “Milli, etnik, ırki veya dini bir grubu kısmen veya tamamen imha etme” biçiminde tanımlanan “Soykırım” (“genocide”) kavramıyla tamamen örtüşmektedir. Sözleşmede ‘soykırım’ı tanımlayan 2. maddenin a bendinde yer alan “bir grubun üyelerinin katledilmesi” ve b bendinde yer alan “grup üyelerinin bedeni ve akli açıdan ciddi biçimde zarar verilmesi” koşulları Hocalı Soykırımı sırasında yaşananlar ile birebir uyuşmaktadır.

Psikolojik arka plan

Sıkça karşılaşılan sorulardan birisi “Ermenistan ordusunun neden Hocalı’da bir soykırım yapma ihtiyacı hissettiği” sorusudur. Öncelikle Hocalı’nın, Karabağ bölgesindeki tek havaalanına sahip olma özelliği ve demiryolunun da buradan geçmesi nedenleriyle stratejik öneme sahip olduğunu vurgulamakta yarar var. Ermenistan için soykırım gerçekleştirmenin psikolojik nedenleri de vardı. Ermenilerin genellikle Türklere karşı nefret duygularıyla yetiştirilmesi bunlardan biri. Bir diğeriyse acımasızca bir katliam gerçekleştirerek Azerbaycan Türkleri’nin askerleri toprakları savunmaktan çok eşlerini ve çocuklarını düşünmek zorunda kalmasını, savaşmak yerine ailelerini savaş bölgesinden çıkarmaya çalışmakla uğraşmasını amaçlamış olmaları. Nitekim yıllar sonra Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan (soykırım kararını alan ve yöneten kişilerden birisiydi)  İngiliz gazeteci Thomas De Waal’a yaptığı açıklamada soykırım yapmakla amaçlarının Azerbaycanlıları daha da korkutmak olduğunu ifade etmişti... Hocalı halen Ermenistan işgali altında. Kayıplardan ve esir alınanların bir kısmından halen haber yok. Resmi kayıtlara göre 5 bine yakın  Azerbaycan vatandaşı benzer durumda. Uluslararası hukuk açısından soykırım olduğu tartışma götürmeyecek biçimde ortada olan Hocalı’da yaşananlar için yapılacak çok iş var. Kuşkusuz ki bunların en önemlisi adaletin tescili ve yerini bulmasıdır. Günümüze kadarki süreçte adaletin yerini bulması, Hocalı Soykırımı’nın tanınması, suçluların cezalandırılması, mağdurlarının mağduriyetlerini bir ölçüde de olsa giderecek siyasal ve hukuksal nitelikli kararların alınması için çabalar sarf edilmiştir. Azerbaycan’da ve yurtdışında düzenlenen resmi etkinlikler, BM’in bazı ülkelerdeki temsilcilikleri önünde düzenlenen gösteriler, öğrenci derneklerinin girişimleri bunlara örnektir. Son yıllarda ise etkinliklerin koordinasyonu ve belgelerle daha çok desteklenmesi sürecine girilmiştir.

İşgal bitsin artık

Faaliyetler özellikle, İslam Konferansı Gençlik Forumu girişimiyle geliştirilen ve koordinasyonunda yürütülen “Hocalı İçin Adalet” uluslararası bilgilendireme kampanyası çerçevesinde daha da hızlanmıştır. Meksika, Macaristan, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Bosna-Hersek, Peru, Honduras, Romanya, Slovenya, ABD’nin çok sayıda eyaleti,  çeşitli düzeylerde Hocalı Soykırımı’nı tanıdıklarına ilişkin kararlar almıştır. Türkiye, Almanya, İtalya, Ürdün, Letonya, İsrail gibi çok sayıda ülkenin parlamentolarında Hocalı Soykırımı görüşülmüş ya da bu ülkelerin yetkilileri BM dahil uluslararası kuruluşlarda yaptıkları toplantılarda insanlık suçlarından bahsederken Hocalı Soykırımı’na da değinmiştir.

Bu alanda yapılan çalışmalar intikam duygusundan ziyade adaletin tecellisini hedeflemektedir. Amaç hiç kuşkusuz Hocalı Soykırımı’nın uluslararası alanda tam olarak tanınması, suçlularının cezalandırılması, mağduriyetlerin giderilmesi yoluyla adaletin yerini bulmasıdır. Uluslararası hukukun işletilmesi, Hocalı’nın ve işgal edilmiş tüm Azerbaycan topraklarının bir an evvel ve kayıtsız şartsız işgalden kurtarılması da gerekmektedir.

[email protected]