Türkiye'nin savunma sanayisindeki yükselişi, Azerbaycan'ın Karabağ zaferinde kritik rol oynadı. Pakistan'ın da güçlü bir askeri geleneği var. Üç ülke, savunma teknolojileri ve istihbarat paylaşımı gibi alanlarda işbirliğini derinleştirecektir.
Faruk Önalan/ Yazar
Azerbaycan'ın Laçın şehrinde gerçekleşen Laçın Uluslararası Havalimanı'nın açılış töreni, yalnızca bir altyapı projesinin tamamlanması değil, aynı zamanda Kafkasya bölgesinde jeopolitik, ekonomik ve kültürel dönüşümün bir simgesi olarak tarihe geçti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen bu etkinlik, Azerbaycan'ın Bağımsızlık Günü'nde düzenlenen Azerbaycan-Türkiye-Pakistan üçlü zirvesiyle birleşti.
Laçın Uluslararası Havalimanı, Azerbaycan'ın 30 yıl süren Ermenistan işgali altında kalan topraklarının özgürlüğüne kavuşmasının ardından inşa edilen üçüncü uluslararası havalimanıdır. Fuzuli (2021) ve Zengilan (2022) havalimanlarından sonra Laçın Havalimanı, Karabağ bölgesinin yeniden inşası ve kalkınması sürecinde önemli bir kilometre taşıdır. Modern altyapısı, 3,2 km uzunluğundaki pisti ve yıllık 200.000 yolcu kapasitesiyle havalimanı, bölgenin ekonomik canlanmasına katkıda bulunacak bir merkez olarak tasarlanmıştır.
Laçın, Kafkasya'nın doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla öne çıkan şehirlerinden biridir. İşgalden kurtarılmasının ardından Azerbaycan hükümeti, şehri modern bir yaşam merkezi haline getirmek için kapsamlı bir yeniden inşa programı başlatmıştır. Havalimanının açılışı, bu programın en önemli adımlarından biri olarak, Laçın'ı yalnızca Azerbaycan'ın değil, tüm Kafkasya'nın parlayan yıldızlarından biri yapmayı hedeflemektedir. Havalimanının sembolik anahtarlarının Aliyev ve Erdoğan'a takdim edilmesi, bu başarının Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinin bir yansımasıdır.
Havalimanının stratejik konumu, Kafkasya'yı Asya ve Avrupa arasında bir lojistik köprü haline getiren Zengezur Koridoru'na yakınlığıyla da dikkat çekmektedir. Bu koridor, Azerbaycan'ı Nahçıvan üzerinden Türkiye'ye bağlayan ve Orta Asya'dan Avrupa'ya uzanan ticaret yollarını kolaylaştıran bir proje olarak, bölgesel bağlanabilirlikte devrim yaratma potansiyeline sahiptir. Laçın Havalimanı, bu bağlamda, yalnızca yerel bir ulaşım merkezi değil, aynı zamanda küresel ticaret ağlarında stratejik bir düğüm noktasıdır.
Laçın Havalimanı'nın açılışı, aynı zamanda Azerbaycan, Türkiye ve Pakistan arasında düzenlenen üçlü zirveye ev sahipliği yaptı. Bu zirve, üç kardeş ülkenin bölgesel ve küresel meselelerdeki dayanışmasını güçlendiren bir platform oldu. Zirve, yalnızca sembolik bir buluşma değil, aynı zamanda somut işbirliği alanlarının tartışıldığı bir forum olarak önem taşıyor.
Stratejik ticaret yolları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, Kalkınma Yolu, Orta Koridor ve Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi mega projelere üç ülkenin birlikte katkı sağlayacağını vurguladı. Bu projeler, Asya ile Avrupa'yı bağlayan stratejik ticaret yollarının geliştirilmesini hedefliyor. Özellikle Orta Koridor, Çin'den Avrupa'ya uzanan tarihi İpek Yolu'nun modern bir versiyonu olarak, Azerbaycan, Türkiye ve Orta Asya ülkelerinin jeostratejik önemini artırıyor. Bu koridor, Rusya'ya bağımlı kuzey rotalarına ve deniz yollarına alternatif bir güzergâh sunarak, küresel ticarette çeşitlendirme sağlıyor.
Kalkınma Yolu ise Türkiye'nin Irak üzerinden Basra Körfezi'ni Avrupa'ya bağlama vizyonunun bir parçasıdır. Bu proje, Türkiye'nin bölgesel bir lojistik merkezi olma hedefini desteklerken, Azerbaycan ve Pakistan'ın da bu ağa entegrasyonunu kolaylaştırıyor. Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru, Hindistan'dan Rusya'ya uzanan bir ticaret yolu olarak, Pakistan'ın stratejik konumunu güçlendiriyor. Üç ülkenin bu projelerdeki işbirliği, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve güvenlik boyutlarında da sinerji yaratıyor.
Erdoğan, konuşmasında, "Bölgemizde yaşanan gelişmeler, ülkelerimiz arasındaki dayanışmanın ne denli önemli olduğunu her geçen gün ortaya koyuyor," diyerek, bölgesel istikrarın ancak ortak hareketle sağlanabileceğini vurguladı. Hindistan-Pakistan gerilimine değinerek, "Temennimiz ilan edilen ateşkesin kalıcı barışa evrilmesidir. Türkiye bu yolda yapabileceği her türlü katkıyı yapmaya hazırdır," dedi. Bu açıklama, Türkiye'nin bölgesel bir arabulucu olarak oynadığı rolü ve diplomatik inisiyatif alma kapasitesini ortaya koymaktadır.
Üçlü ittifakın temeli
Azerbaycan'ın Karabağ zaferi, 2020'de İkinci Karabağ Savaşı'yla 30 yıllık işgali sona erdirmesi, Kafkasya'da güç dengelerini yeniden şekillendirdi. Türkiye'nin bu süreçte Azerbaycan'a verdiği askeri, diplomatik ve lojistik destek, iki ülke arasındaki bağların ne kadar güçlü olduğunu kanıtladı. Pakistan'ın da Azerbaycan'ın Karabağ'daki haklı mücadelesine verdiği destek, üçlü ittifakın temelini oluşturuyor. Bu dayanışma, yalnızca Kafkasya'da değil, Güney Asya'da da istikrarı güçlendirme potansiyeline sahip.
Azerbaycan, Türkiye ve Pakistan arasındaki işbirliği, yalnızca ekonomik ve siyasi çıkarlarla sınırlı değildir; bu üç ülke, derin tarihi, kültürel ve dini bağlarla birleşmektedir. "Tek millet, iki devlet" sloganıyla ifade edilen Türkiye-Azerbaycan kardeşliği, ortak Türk kimliği ve tarihsel miras üzerine inşa edilmiştir. Pakistan'ın ise hem Azerbaycan hem de Türkiye ile olan Müslüman dayanışması, bu ittifakı daha da güçlendiriyor. Laçın'daki üçlü zirve, bu ortak mirasın modern dünyada nasıl birleştirici bir güç haline geldiğini gösterdi.
Azerbaycan'ın 2020'de kazandığı Karabağ zaferi, yalnızca bir askeri başarı değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik ve sosyal yeniden yapılanması için bir dönüm noktası oldu. Laçın Havalimanı, bu yeniden inşa sürecinin en önemli sembollerinden biridir. Azerbaycan hükümeti, işgalden kurtarılmış topraklarda altyapı yatırımlarına hız vermiş, şehirleri modernize etmiş ve bölgeyi uluslararası yatırımcılar için cazip hale getirmiştir.
Laçın, modern mimarisi, yenilenen altyapısı ve doğal güzellikleriyle, Kafkasya'nın turizm ve ticaret merkezlerinden biri olma yolunda ilerlemektedir. Havalimanının açılışı, bölgenin uluslararası bağlanabilirliğini artırarak, turizm potansiyelini canlandıracak ve yerel ekonomiyi güçlendirecek. Ayrıca, havalimanının Zengezur Koridoru'na yakınlığı, Azerbaycan'ın Nahçıvan ile kara bağlantısını güçlendirecek ve Türkiye ile doğrudan ulaşım imkanını artıracak.
Erdoğan'ın konuşmasında vurguladığı gibi, 30 yıl işgal altında kalan Azerbaycan topraklarının özgürlüğüne kavuşması artık bölgenin istikrar, refah, kalkınmanın odağı haline geleceğinin açık bir göstergesidir. Bu vizyon, yalnızca Azerbaycan için değil, tüm Kafkasya için yeni bir geleceğin kapılarını aralıyor.
Üçlü zirve, Azerbaycan, Türkiye ve Pakistan'ın yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de etkili bir ittifak oluşturma potansiyelini ortaya koydu. Bu ittifak, birkaç temel dinamik üzerine inşa ediliyor:
Jeostratejik Konum: Azerbaycan, Kafkasya'nın enerji ve lojistik merkezi; Türkiye, Asya ile Avrupa'yı bağlayan bir köprü; Pakistan, Güney Asya'nın stratejik kapısı. Bu üç ülke, birleştiğinde, Avrasya'daki ticaret ve enerji akışını kontrol etme kapasitesine sahip.
Enerji Güvenliği: Azerbaycan'ın Hazar Denizi'ndeki enerji kaynakları, Türkiye'nin TANAP ve TAP gibi boru hatlarıyla Avrupa'ya ulaşırken, Pakistan'ın enerji ihtiyacını karşılamak için bu ağlara entegrasyonu mümkün. Üç ülke, enerji güvenliği konusunda ortak projeler geliştirmeyi planlamaktadır.
Savunma ve Güvenlik: Türkiye'nin savunma sanayisindeki yükselişi, Azerbaycan'ın Karabağ zaferinde kritik rol oynadı. Pakistan'ın da güçlü bir askeri geleneği var. Üç ülke, savunma teknolojileri ve istihbarat paylaşımı gibi alanlarda işbirliğini derinleştirecektir.
Küresel diplomasi
Diplomatik Etki: Türkiye'nin arabuluculuk kapasitesi, Azerbaycan'ın bölgesel liderliği ve Pakistan'ın Güney Asya'daki ağırlığı, bu üçlüyü uluslararası arenada güçlü bir aktör haline getiriyor. Hindistan-Pakistan gerilimi gibi konularda Türkiye'nin oynayabileceği arabuluculuk rolü, bu ittifakın küresel diplomasideki etkisini de artıracaktır.
Laçın Havalimanı ve Zengezur Koridoru gibi projeler, Kafkasya'yı küresel ticaretin merkezi haline getirme potansiyeli taşımakta. Türkiye'nin lojistik ve savunma alanındaki liderliği, Azerbaycan'ın enerji ve altyapı yatırımlarıyla birleştiğinde, bölgenin ekonomik canlanması için eşsiz bir fırsat sunuyor. Pakistan'ın bu ittifaka katılımı, Güney Asya ile Kafkasya arasındaki bağları güçlendirerek, yeni bir bölgesel işbirliği modeli ortaya çıkaracaktır.
Laçın Uluslararası Havalimanı'nın açılışı, Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinin zaferini taçlandıran bir olay olmanın ötesinde, Kafkasya'da yeni bir bölgesel düzenin temellerini atıyor. Azerbaycan, Türkiye ve Pakistan arasındaki üçlü zirve, bu ülkelerin ortak hedefler doğrultusunda hareket etme kararlılığını ortaya koydu. Kalkınma Yolu, Orta Koridor ve Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi projeler, ekonomik entegrasyonu güçlendirirken, siyasi ve kültürel dayanışma, bölgesel istikrarı destekliyor.
Laçın Havalimanı, yalnızca bir ulaşım merkezi değil, aynı zamanda Azerbaycan'ın yeniden doğuşunun, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin ve üçlü ittifakın sembolüdür. Bu tarihi olay, Kafkasya'dan Güney Asya'ya uzanan bir barış, refah ve işbirliği köprüsü inşa etme yolunda atılmış güçlü bir adımdır. Gelecek yıllarda, bu ittifakın küresel ölçekte nasıl bir etki yaratacağı, bölgesel ve uluslararası aktörlerin yakından takip edeceği bir konu olacaktır.