Kalkınma odaklı insani yardım

Dr. Kerem Kınık / Kızılay Genel Başkanı
28.05.2016

Dünya İnsani Zirvesi, insanlık için bir uyanma çağrısı olmuş, insani yardımlar için küresel bir ivme ve siyasi irade oluşturmuştur. Zirvenin en çok tartışılacak yaklaşımı ‘Çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için politik liderlik’ başlıklı toplantı etrafından şekillenmiştir. Erdoğan’ın “Türkiye, AFAD, TİKA, Türk Kızılay’ı ve diğer kurumlarıyla, insani ve kalkınma yardımlarını el ele yürüterek, ‘kalkınma odaklı insani yardım’ politikasıyla farklı bir model sunmaya çalışıyor” ifadesi insani yardım yaklaşımları bağlamında en çok üzerinde durulması gereken konulardandır.


Kalkınma odaklı insani yardım

23-24 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul’da toplanan Dünya İnsani Zirvesi’ne sivil toplum ve insani yardım kuruluşlarından binlerce insan, özel sektörden yüzlerce şirket,  55 Devlet ve Hükümet Başkanı da dahil olmak üzere 173 üye devletten 9 bin katılımcı iştirak etti. Birleşmiş Milletler’in 70 yıllık tarihinde New York dışında böyle kalabalık, bir toplantıda ve böyle farklı gruplarla bir araya gelmemişti. Organizasyonun mükemmelliği ve profesyonelliği, insani yardım alanında parlayan bir yıldız olan Türkiye’nin itibarını bir kez daha perçinledi.

Zirvede Kızılay, AFAD ve TİKA çok sayıda yan etkinlik ve renkli aktivite ile yerini aldı. Kızılay’ın insani yardım noktasında aktif olduğu coğrafyalardaki ülke mutfaklarından çorbaları katılımcılarla buluşturduğu “5 Kıtadan 10 Çorba” çalışması zirvede en çok konuşulan ve gülümseten etkinlik oldu. Zirve’de birçok panelin oturum başkanlığını da Kızılay üst düzey yöneticileri gerçekleştirdi. Özellikle Suriye’de yaşananlara dikkatlerin çekildiği bu panellerde Kızılay’ın insani yardım yaklaşımları ele alındı, bundan sonra yapılması gerekenler katılımcılarla birlikte değerlendirildi.

Beklentiler farklı

Kızılay olarak Zirve sırasında Uluslararası Kızılhaç Kızılay Federasyonu Başkanı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkanı, ulusal derneklerin genel başkanları ve devlet temsilcileriyle ikili temaslarda bulunduk, insani yardımların daha etkin bir şekilde gerçekleşmesi için IFRC Kızılhaç Kızılay Federasyonu ile Türkiye’ye Bölge Ofisi açılması, IDB İslam Kalkınma Bankası ile İnsani Yardım ve Kalkınma Finansmanı, ICRC Kızılhaç Komitesi ile Eğitim İşbirliği anlaşmaları imzalandı, OIC İslam İşbirliği Teşkilatı ve ICIC Hilal İslam Komitesi ile İslam Dünyası Ulusal Dernekler Ağı kurulması için çalışma grubu kurulma kararı alındı. Suriyeli misafirlere hizmet veren Toplum Merkezleri, Çocuk Dostu Alan ile Kızılay Kart hakkında da katılımcılar bilgilendirildi ve Afet Simülasyon sistemimiz de gerçek zamanlı olarak fuar alanında uygulandı.

Katılımcılar, dünyadaki 130 milyonu aşkın savunmasız insanın ihtiyaçlarını azaltmak için insani yardımla ilgili çalışmaları farklı yönleri ile oturumlarda masaya yatırdı. Son üç yılı aşkın süredir, zirve hazırlık sürecinde, dünya liderleri, sivil toplum, uluslararası, ulusal ve bölgesel örgütlerin liderleri, STK’lar, özel sektör, akademik çevre, teknik uzmanlar ve en önemli krizlerden etkilenen insanlarla istişareler yapılmıştı. İç kargaşa ve çatışmaların büyüklüğü, silahlı çatışmalardan etkilenen ülke içi ve dışı mültecilerin insanlığın vicdanını kanatan dramları, uluslararası insancıl hukukun ve uluslararası insan haklarının sistematik ihlali, iklim değişikliği kaynaklı ve diğer doğal afetlerin sıklık ve zararlarının artması, ama tüm bu insani sorunlara gerek siyasi gerekse insani yardım perspektifinden çözüm bulunamamasının ağırlığı ile başlayan zirveden tarafların farklı beklentileri vardı.

‘Çatışmaları önlemek ve sonlandırmak için politik liderlik’ temalı toplantı, bu anlamda gözlerin en çok üzerine çevrileniydi. Zirvenin süreçte en çok tartışılacak yaklaşımı da bu tema etrafında şekillendi. Zira artık günümüzde insani yardımın, güvenlik, kalkınma ve ekonomik unsurları birlikte yöneten bir liderlik olmadan etkin bir şekilde uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Ayrıca çatışmaların önlenmesi ve çözüme kavuşturulmasının insani ihtiyaçların azaltılmasına da hizmet edeceği aşikardır. Bu çerçevede gelişmiş ülkelerden beklenen güçlü mesajlar alınamasa da Cumhurbaşkanımızın açık ve net ifadeleri, afetlerden etkilenen milyonların ve onlara yardım ulaştırmak için çırpınan yüzbinlerin yüreklerine su serpti;

“Bizler, liderler ve uluslararası toplumun sorumlu fertleri olarak, ancak ortak ilkeler ve amaçlar doğrultusunda çalışırsak başarılı olabiliriz” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeryüzünde yaşanan acıların önüne geçilmesi için, önce mevcut çatışmaların sona erdirilmesi ve yenilerinin de önlenmesi gerektiğini kaydetti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye olarak yürüttüğümüz arabuluculuk çalışmalarını ve çabalarını sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. İkinci olarak, Suriye’de şahit olduğumuz gibi, uluslararası hukuk ihlallerinin sona erdirilmesi için daha fazla gayret göstermeliyiz. Biz bu anlayışla, eli kanlı diktatörlerin peşini bırakmayacak, insanlığa karşı işlenen suçların cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız. Üçüncü olarak; yerlerinden edilen kadınlara, çocuklara, engellilere ve diğer tüm mazlumlara daha fazla yardımcı olacağız. Dördüncü olarak, yardımlara bağımlılığın azaltılması için, her milletin kendi ayakları üzerinde durabilmesini temin edecek, ezber bozan bir çalışma tarzına ihtiyaç var. Türkiye, AFAD, TİKA, Türk Kızılay’ı ve diğer kurumlarıyla, insani ve kalkınma yardımlarını el ele yürüterek, ‘kalkınma odaklı insani yardım’ politikasıyla farklı bir model sunmaya çalışıyor.”

Toplantıda liderler, ulusal idareler ve uluslararası ve bölgesel örgütler içindeki çatışmaların önlenmesi ve çözümü üzerinde çalışan insanların sayı, beceri ve finansmanın artırılmasını taahhüt etti. Zirve, arabuluculuk için daha politik bir liderlik, barışçıl çözüm ve çatışmaları önlemek ve bölgesel ve uluslararası düzeyde ortak çalışmanın gerekli olduğunu kabul etti. BM’nin arabuluculuk çabalarını güçlendirmek için taahhütler verildi. Zirve, barışçıl ve kucaklayıcı toplumlarda daha fazla yatırım ile kırılganlığı azaltmak ve çatışmanın temel nedenlerini ele almaya daha fazla önem verilmesi konularını ezici bir üstünlükle onayladı. Katılımcılar, barış inşası süreçlerinde ve liderlik rollerinde sivil toplum, gençlerin ve kadınların eşit katılımı için bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Koruyucu normlar

‘İnsanlığı koruyucu normların uygulanması’ başlığı altında ele alınan, silahlı çatışmalarda sivillerin korunması konusu zirvenin kalbinde yer almıştır. Devlet, sivil toplum ve insani yardım liderleri defalarca insan haklarının her zamankinden daha çok konu ile alakalı olduğunu belirtmiştir. Küresel liderler, uluslararası insani ve insan hakları hukuku ile uyumu artırmak için devlet silahlı kuvvetlerinin, devlet dışı silahlı grupların eğitilmesi, ulusal mevzuatın benimsenmesi, temel uluslararası anlaşmaların imzalanması gibi konuları içeren somut önlemler spektrumu yoluyla önemli taahhütlerde bulundu. Liderler ayrıca sağlık ve insanı yardım çalışanlarına karşı gerçekleştirilen saldırıları dile getirip sağlık personeli için farkındalık yaratma ve güven inşa etme sözü de verdi.

‘Geride kimseyi bırakmama’ başlığı altında her kesiminden katılımcılar ve dünya liderleri;  doğal ve beşeri afetlerde en çok geride bırakılma riski olan 60 milyon engelli, kadın, çocuk ve kriz durumlarında diğer grupları kapsayan kişilerin hakettiği evrensel ilgi ve desteği alacakları sözünü vermiştir. Acil durumlarda ve uzun süren krizlerde tüm çocuklara kaliteli bir eğitim verilmesinin sağlanması amacıyla “Eğitim Beklemez” başlığıyla acil durumlarda eğitime yönelik bir fon oluşturuldu. Bağışçılardan ve özel sektörden 90 milyon dolar taahhüt alınmış olup daha önemli taahhütlerin ise 72. BM Genel Kurulu’nda olacağı belirtildi. Eğitime yönelik Global İş Koalisyonu, niyetlerinin 100 milyon doları bu fon için seferber etmek olduğunu bildirdi.

Bölgesel kuruluşların kapasitelerinin güçlendirilmesi ve aralarındaki işbirliğinin sağlanması amacıyla uluslararası müdahale ve hazırlık çalışmaları kapsamında Bölgesel Kuruluşlar İnsani Eylem Ağı oluşturulmuştur. Global Hazırlık Ortaklığı inisiyatifi, en çok risk altındaki 20 ülkenin gelecekteki şoklar karşısında hazırlıklı olması için, 20 mağdur ülke Maliye Bakanı, BM ve Dünya Bankası tarafından başlatılmıştır. Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Hareketi’nin önerisi ile zirvede kabul edilen toplumsal direncin artırılmasına yönelik Bir Milyar Koalisyonu önümüzdeki 10 yıl toplulukların dirençliliğine daha fazla destek vermek amacıyla 1 milyar insanın seferber edilmesini sağlayacaktır.

Finansmana risk sigortası

“Ana sorumluluklar-insanlığa yatırım” temasında liderler finansın kritik rolünü ve insani ihtiyaçların yeterli ve öngörülen finansman ile karşılanması gerektiğini vurguladı. Taraflar ayrıca CERF Merkezi Acil Durum Müdahale Fonu’na ilave 1 milyar dolar değerinde destek yaptı. Bu mekanizma sayesinde inovatif finansman mekanizması kurulacak ve finansmana risk sigortası sağlanacaktır.

Çok taraflı yedi kalkınma bankası adına, Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası, insani yardım sektörüne daha fazla bulgu ve bilgiyi sunacağı ve çözümlere yön vereceği konusunda taahhütte bulundu. Özellikle, Dünya Bankası, Küresel Finansman Müdahale Platformu’nun kurulacağı ve bunun uzun dönemli ve düşük faizli kalkınma projeleri sağlayacağı duyurusunu yaptı. Zirve aynı zamanda, ulusal ve sosyal koruma projeleri bağlamında, iki taraflı pek çok nakit destek taahhütlerine de tanıklık etti.

Dünya İnsani Zirvesi, insanlık için bir uyanma çağrısı olmuş, insani yardımlar için küresel bir ivme ve siyasi irade oluşturmuştur. Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda zirve kazanımları ile ilgili bir oturum yapılma kararı alınmış yıllık izleme ve değerlendirme mekanizması kurulmuştur. 2020 yılında ikincisinin toplanmasına karar verilen zirvenin etkileri ve alınan kararların uygulanması Kızılay tarafından yakından takip edilecektir.

[email protected]