Keşmir'in makûs talihi

Prof. Dr. Süleyman Doğan/ Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi
14.05.2025

Hindistan ile Pakistan Keşmir için üç defa savaşmış ve pek çok kez de savaşın eşiğine gelmişkir. Keşmir, dünyanın en büyük insani trajedilerinden birinin yaşandığı yerdir. Hindistan ve Pakistan arasındaki nükleer yarışın en önemli nedeni Keşmir meselesidir. 80 bin kişinin öldüğü, kimliği belirsiz 6 bin kişinin toplu mezarının olduğu ve binlerce gencin 1989 direnişi sonrası ortadan kaybolduğu Keşmir'i ve bu büyük trajediyi dünya görmezden gelmektedir.


Keşmir'in makûs talihi

Prof. Dr. Süleyman Doğan/ Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi

Bugünkü Keşmir iki bölgeden ibarettir. Pakistan güdümünde Azad(hür/bağımsız) Keşmir ve diğer asıl sorunlu olan Hindistan işgali altındaki Cammu Keşmir'dir. Âzad Keşmir'in merkezi Muzafferâbâd, Cammû-Keşmir'in merkezi ise Srinagar'dır. Hindistan'ın saldırı başlattığı Azad Keşmir'de 20 milyondan fazla Müslüman yaşarken, Hindistan işgali altındaki Keşmir'de ise 15 milyon Müslüman yaşamaktadır. Burada Hindistan bir buçuk milyon asker bulundurmaktadır. Yani 10 kişiye bir asker düşmektedir. Bendeniz Türk basınında 1992 yılında Cammu Keşmir'e giren ilk Türk gazeteciyim. Bu konuda 1993 yılında yazdığım, "Keşmir'den Geliyorum" kitabının da müellifiyim.

Asya'nın kalbi

Cammu ve Keşmir vadisi şairlerin hayallerini kamçılayacak kadar doğa güzelliklerine sahip Himalayaların eteklerinde çoğunluğu Müslüman (yüzde 85) halkının yaşadığı bir bölgedir. Keşmir, bulunduğu konumu itibarıyla Güney Asya'nın ortasında yer alması nedeniyle, Asya'nın kalbi olarak adlandırılır. Keşmir sahip olduğu doğal güzelliği ile adeta bir ''cennet vadisi'' olarak anılmaktadır. Keşmir stratejik açıdan bölge ülkeleri için büyük önem arz etmektedir. Coğrafi olarak Keşmir, Himalaya dağlarındaki Çin, Afganistan, Pakistan ve Hindistan'ın birleştiği noktada bulunan bir bölgedir. Keşmir, bölünme öncesi Hindistan'daki 562 prenslikten en büyüğü idi. 222 bin 870 metrekare yüzölçümü ile Danimarka, Hollanda, Lüksemburg ve Belçika'nın toplamının yaklaşık iki katı bir alanı kapsamaktadır. Ancak, bölünme sonrası bölge, üç nükleer güç olan Hindistan, Çin ve Pakistan tarafından kontrol edilmeye başlanmıştır. Pakistan ve Hindistan tarafından kontrol edilen sınır hattı, 435 mil (700km) uzunluğundadır. Hindistan tarafından kontrol edilen Cammu ve Keşmir olarak adlandırılan bölge, Keşmir'in yaklaşık yüzde 45'ni oluşturmakla birlikte bölgenin güney ve doğu kısımlarında yer almaktadır. Pakistan kontrolündeki Azad Keşmir, Gilgit ve Baltistan olarak adlandırılan bölge Keşmir'in yüzde 35'ni oluştururken, Çin kontrolündeki Aksai Çin ise Keşmir'in yüzde 20'sini oluşturmaktadır. Keşmir, Güney Asya'nın büyük güçleri olan Hindistan, Pakistan ve Çin arasında stratejik öneme haiz bir bölgedir. Bölge, alt kıtanın Orta Asya ile irtibatını sağlayan bir kapı özelliği göstermekte olup, doğusunda Çin'in Tibet bölgesi, kuzeyinde Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi bulunmaktadır. Kuzeybatısındaki Gilgit Bölgesi, Afganistan'ın Wakhan koridoru ile ortak sınır paylaşmaktadır.

Keşmir meselesi nedir?

Moğolların Hindistan'daki Delhi saltanatı zayıfladığı zaman, bu bölge Sih bir Maharaca olan Pencab'ın hükümdarı Rancit Singh'ın sultası altına girmiştir. 19.yüzyılda tüm Hindistan'a hakim olan İngilizler Cammu Keşmir'i 1946'da Amretsar Anlaşmasına göre Rancit Singh'in bir generali olan Gulab Singh'e yedi buçuk milyon rupi karşılığında satmıştır. Böylece Cammu Keşmir halkının yüzde 85'i Müslüman olan Gulab Singh'in şahsi mülkiyeti haline gelmiştir. Henüz Pakistan bağımsız bir devlet olmadan 1931 yılında Cammu Keşmir'de Müslüman Konferansı Teşkilatında bir öğretmen olan Şeyh Abdullah'ın liderliğinde Maharaca'ya karşı isyan bayrağını çekmiştir. Bu hareketin sonucunda 1939 yılında Maharaca Halk Temsilcisi Meclisini kurarak Müslüman Keşmir halkına bazı haklar vermiştir. Bu hareketin lideri Şey Abdullah, Keşmir Arslanı olarak tarihe geçmiştir.

1947 yılında Hindistan'dan ayrılan büyük bir Müslüman ahali Muhammed Ali Cinnah yönetiminde Pakistan'ı kurmuştur. Cammu ve Keşmir için 1971'de üç defa savaş çıkmıştır. O günden bugüne Cammu Keşmir'de huzur ve sukun sağlanamamıştır.

Hindistan ile Pakistan neden anlaşamıyor?

Keşmir sorunu, İngiliz sömürgesinden kurtulan Hint Yarımadası'nda Pakistan ve Hindistan'ın iki ayrı ülke olarak Ağustos 1947'de bağımsızlıklarını ilan etmesiyle başladı. İngiltere 1947'de Hindistan'dan çekilirken, prenslik şeklinde yönetilen Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı.

Hindistan ile Pakistan Keşmir için üç defa savaşmış ve pek çok kez de savaşın eşiğine gelmişlerdir. Keşmir, dünyanın en büyük insani trajedilerinden birinin yaşandığı yerdir. Hindistan ve Pakistan arasındaki nükleer yarışın en önemli nedeni Keşmir meselesidir. 80 bin kişinin öldüğü, kimliği belirsiz 6 bin kişinin toplu mezarının olduğu ve binlerce gencin 1989 direnişi sonrası ortadan kaybolduğu Keşmir'i ve bu büyük trajediyi dünya görmezden gelmektedir.

Hint Ordusu Keşmir'e gönderildiği gün olan 27 Ekim 1947'de Hindistan Başbakanı Javaharlal Nehru, Pakistan'daki meslektaşına aşağıdaki telgrafı göndermiştir. "Barış ve düzen tesis edildiğinde Keşmir'den birliklerimizi geri çekeceğimize ve devletin geleceği ile ilgili kararları halka bırakacağımıza dair güvenceniz, yalnızca sizin hükümetinize değil, aynı zamanda Keşmir ve Dünya halkına da verdiğimiz bir taahhüdümüzdür. Keşmir'in kaderinin en nihayetinde halk tarafından karar verileceğini ilan ettik. Birleşmiş Milletler gibi uluslararası himaye altında referandum yapmak için barış ve hukuk tesis edildiğinde bunu yapmaya hazırız. Bunun dürüstçe ve halka adil bir referansla yapılmasını istiyoruz ve çıkacak hükümleri de kabul edeceğiz." Ancak Hindistan bu verdiği söze hiçbir zaman sadık kalmamıştır.

Keşmir için muhtemel çözüm yolu için şu adımlar atılmalıdır:

1-Keşmir halkına kendi kaderini tayin hakkı vermek için Keşmir'de halk oylaması gerçekleştirilmelidir.

2-Keşmir tampon devlet olarak ilan edilmeli ve bağımsızlık verilmelidir.

3-Pakistan'a Keşmir Vadisi ve Hindistan'a ise Cammu Vadisi verilmelidir.

4-Hindistan ve Pakistan'ın Keşmir bölgesinden tüm güçlerini geri çekmesi ve bölgenin 5 ila 10 yıl boyunca BM koruması altına verilmesi ve bunun sonrasında Keşmirlilerin Hindistan ya da Pakistan'a katılmak tercihini kendilerinin yapması sağlanmalıdır.

Pakistan, her zaman BM kararlarına göre ve barışçıl yollarla Keşmir sorununun çözümünü desteklemiştir. Pakistan, Hindistan ile barışçıl ve anlamlı müzakereleri destekleyerek Keşmir ihtilafının çözümü için dürüstlüğünü her zaman göstermiştir. Bununla birlikte Hindistan'ın Keşmir çatışması konusunda anlamlı diyalogu reddetmekte gösterdiği ısrarlı tavır, çözümün önündeki en büyük engeldir. Hindistan, Keşmir ile ilgili müzakereleri kabul ettiği zaman, amacı hiçbir zaman bir çözüm bulmak değildir, müzakere görüntüsü yaratarak uluslararası baskının yönünü değiştirmek istemiştir.

Keşmir meselesi hem bölgesel hem de küresel güçlerin içerisine dahil olduğu uluslararası bir mesele olarak din, etnisite ve reel-politik çıkarları da içerisinde barındıran çok boyutlu bir mesele haline gelmiştir. Gerek Pakistan'da yaşanan iç siyasi gelişmeler, gerek Hindistan'da gerçekleşen siyasi, ekonomik ve sosyokültürel dönüşümler Keşmir meselesini doğrudan etkilemektedir. Bölgede günümüzde ve gelecekte Keşmir gibi üzerinde anlaşılması zor olan meselelerin barışçıl bir şekilde çözüme kavuşması, bölgedeki istikrarın, uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasına da katkıda bulunacaktır. Keşmir sorununun çözülmesi sadece 90 yılı aşkın geçmişi olan bir sorunun çözülmesini sağlamayacak aynı zamanda benzer nitelikte sorunların çözülmesi konusunda da umut ışığı olacaktır.

Nükleer savaş tehlikesi

Tarihsel olarak, Keşmir, Büyük İpek Yolu olarak bilindiğinden beri nehirleri ve Orta Asya'ya giden rotaları kontrol eden önemli bir stratejik pozisyonda kalmıştır. Çarlık Rusya'sı İmparatorluğu, Orta Asya bölgelerinde artan gücü ve Hindistan topraklarına yakınlığı nedeniyle, Avrupa güç yapıları bağlamında Keşmir çatışmasına daha fazla stratejik önem vermiştir. Cammu ve Keşmir'deki son gerilimler, nükleer rakipler olan Hindistan ve Pakistan'ı yeniden karşı karşıya getirmiştir. Keşmir'deki bir krizin, nükleer seviyeye yükselebilecek dördüncü bir Hint-Pakistan savaşını tetikleme potansiyeli bulunmaktadır.

Keşmir son 20 yılda, sıradan vatandaşlar için "yaşayan bir cehennem" olmuştur. Bir turist cenneti iken dünyadaki en baskıcı yerlerden birine dönüştürülmüştür. Keşmirlilerin hakları ciddi şekilde ihlal edilmiştir. Silahlı Kuvvetler Özel Yetkiler Yasası'nın güvenlik kuvvetlerine çok fazla güç vermesi ve bu yasayı sıklıkla suiistimal etmesi bölgedeki bitmek bitmeyen gerilimin ana sebeplerindendir.