Koronavirüsün çalışma hayatına etkileri ve tedbirler

Tarkan Zengin / Yazar
21.03.2020

Küresel bir sorun haline gelen koronavirüse karşı ülke olarak önemli bir mücadele yürütüyoruz.


Koronavirüsün çalışma hayatına etkileri ve tedbirler

Cumhurbaşkanlığının koordinasyonunda bakanlıkla-rımız çok sayıda tedbiri hayata geçiriyor. Sağlık Bakanlığı’nın vaktinde aldığı tedbirlerle virüsün ülkemize girişi uzun süre engellenmesine rağmen maalesef yurt dışı kaynaklı vakaların sayısında artışlar görülüyor. Öncelik virüsün yayılmasını önleyici tedbirlerdir. Burada Bakanlıkların tedbirlerine uymanın vatandaşlık görevi olduğu unutulmamalıdır. Devletimiz bütün kurumlarıyla bu konuda sorumluluklarını yerine getirirken bizler de kişisel sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Virüs nedeniyle ülkemizin ekonomisi, işgücü piyasaları ve çalışma hayatı etkilenecektir.

Alınan tedbirleri, virüsün yayılmasını engelleyici tedbirler ve ortaya çıkan olumsuz etkileri giderecek tedbirler olarak iki başlık altında toplamak mümkündür. Yayılmayı engelleyecek önlemler kapsamında Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere diğer bakanlıklar genelgelerle birçok idari tedbir aldı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ise salgının etkilerini azaltmak için bir paket açıkladı.

Ekonomik İstikrar Kalkanı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart 2020 tarihinde KOVİD-19 salgınının etkilerini azaltmak için Ekonomik İstikrar Kalkanı adını verdiği 100 milyar liralık bir paket açıkladı. Paketin bazı maddelerinde yapılacaklar, bazı maddelerinde var olan ancak dönemin şartlarını uygun hale getirilecek-ler, bazı maddelerinde ise yeni düzenlemeler var. Paketin tamamını vermek yazının sınırlarını aşacağından sadece sorunlu sektörlere ilişkin tedbirlerle ve çalışma hayatına etkilerini ilgilendiren tedbirleri paylaşacağım.

Pakette sorun yaşayan sektörler için şu tedbirler yer alıyor: Perakende, AVM, Demir-Çelik, Otomotiv, Lojistik-Ulaşım, Sinema-Tiyatro, Konakla-ma, Yiyecek-İçecek, Tekstil-Konfeksiyon ve Etkinlik-Organizasyon sektörleri için Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemeleri 6’şar ay ertelendi. İç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranı yüzde 18’den yüzde 1’e indirildi. Bu dönemde işlerinin olumsuz etkilendiğini beyan ederek talepte bulunan esnaf ve sanatkârların Halkbank’a olan kredi borçlarının, Nisan, Mayıs ve Haziran anapara ve faiz ödemeleri 3 ay süreyle ve faizsiz olarak ertelendi. Ayrıca konaklama vergisi Kasım ayına kadar uygulamayacak.

Kısa çalışma ödeneği

İşçiler, emekliler ve çalışma hayatını ilgilendiren şu tedbirler pakette yer alıyor: Asgari ücret desteği devam edecek. Mevzuattaki esnek ve uzaktan çalışma modellerinin daha etkin hale getirilmesi temin edilecek. Kısa Çalışma Ödeneği devreye alınacak, bundan faydalanmak için gereken süreçler kolaylaştırılacak ve hızlandırılacak. En düşük emekli maaşı 1.500 liraya yükseltilecek. Emeklilerin bayram ikramiyesi Nisan ayı başında ödenecek. Yine emeklilerin maaş promosyon ödemelerinin de, şubelere gitmelerine gerek kalmaksızın, doğrudan hesaplarına yatırılması sağlanacak. Aile, Çalış-ma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının belirlediği kriterlere göre ihtiyaç sahibi ailelere yapılacak nakdi yardımlar için ilave 2 milyar liralık bir kaynak ayırılacak. İş kanununda yer alan 2 aylık telafi çalışma süresi 4 aya çıkartılacak. Tek başına yaşayan 80 yaş üstü yaşlılar için, sosyal hizmet ve evde sağlık hizmetlerinden oluşan periyodik takip programı devreye alınacak.

Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı, Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü 13 Mart 2020 tarihinde Koronavirüs Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri çerçevesinde 3 maddelik bir genelge yayımladı. Aynı tarihli Resmi Gazete’de ise kamu görevlilerinin yurt dışına çıkışları durduruldu. Cumhurbaşkan-lığınca uygun görülen tedbirler şunlar;

a- Yurtdışında bulunan kamu görevlilerinin yurda dönüş tarihinden itibaren 14 gün evde tecrit oldukları sürenin mesai günlerine tekabül eden kı-sımlarında idari izinli sayılmaları,

b- Hamilelerin, yasal süt izni kullananların, engelli çalışanların, yönetici pozisyonlarındakiler hariç 60 yaş ve üzerinde olanların, Sağlık Bakan-lığının belirlediği dezavantajlı grupların (bağışıklık sorunu olanlar, kanser hastaları, kronik solunum yolu hastaları, obezite ve diabet, kalp damar hastaları, organ nakli olanlar, kronik hastalar) 16 Mart 2020 tarihinden itibaren on iki gün idari izinli sayılmaları,

c- Kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetlerinin devamını sağlayacak şekilde gerekli tedbirlerin alınması ve zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede personel bulundurulması kaydıyla kamu kurum ve kuruluşlarının başta okul öncesi ve ilköğretimde çocuğu bulunan kadın çalışanla-rının yıllık izin taleplerinin karşılanması, yıllık izin hakkı bulunmayanlar için mazeret izinlerinin kullandırılması.

Kamu çalışanları için öngörülen bu izinleri, özel sektör işverenleri de özellikle risk gruplarında yer alan çalışanlarına vermelidir.

Raporlarla ilgili genelgeler

Tedbirler kapsamında yurtdışından dönenlere rapor verilmesi kolaylaştırıldı. Tek hekim imzasıyla verilen 10 günlük raporlar Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimlerine ve sağlık kuruluşlarına gönderdiği yazıyla Haziran’a kadar 14 güne çıkarıldı. İşçiler raporlu oldukları sürenin ücretlerini SGK’dan alabiliyor.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çok sayıda genelge çıkardı. Bunlardan bazıları: Evde bakım yardımından ve engelli aylıklarından yararlanan engellilerin, rapor sürelerinin bitmesi durumunda hak kaybına uğramaması için, mevcut raporları Mayıs ayı sonuna kadar geçerli kabul edecek. Kronik hastaların 1 Mart ve sonrasında süresi dolan sağlık raporları ve reçeteleri ikinci bir duyuruya kadar geçerli olacak. Ayrıca İSG kapsa-mında koronavirüsten korunma tedbirleri kapsamında kurallar genelgesi yayımlandı.

İçişleri Bakanlığı 15 Mart 2020 tarihinde 81 İl Valiliğine “Koronavirüs Tedbirleri” konulu ek genelgeyle Umuma Açık İstirahat ve Eğlence Yerleri olarak faaliyet yürüten pavyon, diskotek, bar ve gece kulüplerinde, vatandaşların çok yakın bir mesafede bir arada bulunmalarının hastalığın bulaş-ma riskini artıracağı belirtilerek, bu mekânların 16 Mart Pazartesi günü saat 10.00 itibarıyla geçici süreliğine faaliyetlerinin durdurulacağı ifade edildi. Faaliyetleri durdurulan diğer işyerleri ise tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan-düğün salonu, çalgılı-müzikli lokanta, kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları (atari, playstation vb.), her türlü kapalı çocuk oyun alanları (alışveriş merkezi ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezleri.

Geçici süreyle faaliyetleri durdurulan işyerlerinin işverenleri ve işçileri gelir ve ücret kayıplarının nasıl giderileceği konusunda endişelenmekte ve tedbirler alınması talep etmekteler. Burada özellikle İş Kanunu başta olmak üzere yasalarımızda bu tür durumlarda çalışanları ve işyerlerine koruya-cak önlemler yer almaktadır. Ayrıca Cumhurbaşkanımızın açıkladığı pakette bu konuda tedbirler yer almaktadır. Yarım günlük ücret, yıllık izin, mazeret izni, telafi çalışması, kısa çalışma ödeneği ve işsizlik sigortası gibi birçok önlem yasalarımızda var. Bunun yanı sıra çıkarılacak teşvik ve desteklerle ekonomi ve çalışma hayatına olumsuz etkileri en aza indirilebilir.

İş Kanunu’nda “işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkması” durumunda aynı kanunun 40. maddesine göre “çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenmesini öngörülmektedir. Bu ödeme işverenler tarafından yapılacaktır. İşverenler, işçilerine varsa yıllık izinlerinden kullandırabilir veya iş kanu-nunda belli şartlarda verilen 3 günlük mazeret iznini bu durumda da verebilirler. Yıllık izin ve mazeret izinleri ücretlidir. Geçici sürede varsa bu izinle-rin kullanılması işçileri ücret kaybını engelleyecektir.

Telafi çalışması

Çalışanların iş ve ücret kaybına uğramaması için kullanılabilecek diğer yöntem ise telafi çalışmasıdır. İşverenler, işin zorunlu nedenlerle durması veya tamamen tatil edilmesi durumunda iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Faaliyetler yeniden başladığı takdirde daha önce çalışılmayan süreler için iki ay (pakette bu sürenin 4 aya çıkarılacağı yer alıyor) içinde telafi çalışması yaptırılarak işçilerin çalışmadığı dönemde de ücret alması mümkün olur. Mesela faali-yetlerin 2 hafta durdurulduğunu kabul edelim. Haftalık çalışma süresi 45 saat olduğu için 2 hafta iş durdurulursa toplam 90 saatlik çalışma süresinin telafi edilmesi gerekir. İşçiler faaliyetler başladığı günden itibaren normal mesai saatlerine ilaveten günlük 3 saat daha çalışarak otuz işgünü içinde 90 saati doldurarak çalışılmayan günleri telafi edebilecektir.

Kısa çalışma ödeneği

Bir başka önemli düzenleme ise 4447 sayılı İşsizlik Sigortası kanununda yer alan kısa çalışma ödeneğidir. Kısa çalışma ödeneği genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere (Cumhurbaşkanı kararı ile 6 aya kadar uzatılabilir) sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır. Deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlar “zorlayıcı sebeplerden” sayılmaktadır. Kısa çalışma kapsamında işçilere kısa çalışma ödeneği verilmekte ve genel sağlık sigortası primleri ödenmektedir. Ödenek için İŞKUR’a müracaat edilmekte ve Yönetim Kurulu Kararı aranmaktadır. Ancak zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan başvurularda Yönetim Kurulu Kararı aranmamaktadır. Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son oniki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’sini geçememektedir. Bugün itibariyle kısa çalışma ödeneği çalışanın aldığı ücrete göre 1.752 TL ile 4.381TL arasında değişmektedir. Faaliyetleri geçici olarak durdurulan işyerlerinin işverenleri ve işçileri el ele vererek devletin desteğiyle ortaya çıkacak sorunların üstesinden gelmeleri mümkün olacaktır. Yasal haklarla birlikte devletimizin desteği ve işverenlerin iyi niyetli yaklaşımlarla çalışanların iş ve ücret kaybına uğramasının önüne geçilebilir.

Uzaktan çalışma

Uzaktan çalışma (evden çalışma); işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir. İşçiler için 4857 sayılı İş Kanunu’na göre “uzak-tan çalışma” mümkündür. İşverenler bir tedbir olarak işin niteliğine uygun olarak evde ve teknolojik iletişim araçlarıyla yapılabilecek işler için uzak-tan çalışma imkânı getirebilir. Bu süreçte riskin azaltılması için işverenler iş organizasyonu yaparak evden çalışma yolunu tercih edebilirler. Önlemler çerçevesinde birçok firmanın evden çalışma ve online satış sistemine geçtiği görülmektedir.

İş sağlığı önlemleri

6331 sayılı İSG Kanunu bazı önlemler öngörmektedir. Bu çerçevede işverenlere, işçilere, sendika temsilcilerine, İSG uzmanlarına ve işyeri hekim-lerine önemli görevler düşüyor. İşverenler, çalışanları ve çalışma çevresini etkilemesi mümkün ve muhtemel acil durumları belirlemeli ve bunların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri almalı. Çalışanlar, virüsle ilgili belirtiler olduğunda ya da virüs taşıdığını öğrendiği durumda derhal işverene bildirmelidir. Servislerde veya toplu taşımalarda işe gidip gelirken temizliğe ve koruyucu önlemlere dikkat etmeli. Çalışanlar işe girişler-de ve çıkışlarda iş ortamının hijyenini sağlayacak tedbirleri almalı, işverenden hijyeni sağlayacak gerekli malzeme verilmesini talep etmeli ve tuvalet, yemekhane ve sosyal tesis gibi ortak mekânlarda hijyene dikkat edilmelidir.

İşyeri Sendika Temsilcileri, bakanlığın tedbirlerinin işyerlerinde uygulanması için çalışanları bilgilendirmelidir. Sendikalar önlemlerle ilgili bilgileri çalışanlara iletmelidir. İşyeri hekimleri ve İSG uzmanları, işyerlerinde giriş ve çıkışlarda virüs önlemleri konusunda çalışanları bilgilendirmelidir. İSG uzmanları riskli gördüğü durumları, İşyeri hekimleri riskli gördüğü kişileri derhal işverene ve ilgili birimlere bildirmelidir. İşverenler iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri çerçevesinde işyerini hijyenik hale getirmek ve iş hijyenini sağlayacak her türlü malzemeleri temin etmek yükümlüdür. Çalışanlar ve işyeri için alınacak tedbirler maliyet olarak görülmemelidir. İş hijyenini sağlamak için işyerlerinin dezenfekte edilmesi, tuvalet ve lavaboların hijyenik hale getirilmesi işverenin sorumluluğundadır. Türkiye, Cumhurbaşkanlığımızın koordinasyonunda Bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, sendikalar, STK’lar ve milletimizin desteğiyle el ele vererek toplumsal dayanışmayla bu sıkıntılı dönemi de atlatacaktır. Yapmamız gereken kurallara uymak, tedbirleri almak ve evde kalmaktır. Bu Küresel sorunla, ulusal mücadeleyle ve şahsi sorumluluklarımızı yerine getirerek baş edebiliriz.

[email protected]