Kripto varlık piyasalarının düzenlenmesi sorunu

Prof. Dr. Güven Delice/Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
13.03.2024

Kripto para birimlerine yönelik düzenlemelerin olmaması, kayıt dışılık başta olmak üzere önemli risklere kaynaklık etmektedir. Spekülasyonların beslediği volatilite piyasaların bariz bir özelliği olarak karşımıza çıkıyor. Bilgilenme düzeyinin yetersizliği bilinçli yatırımları zorlaştırmakta; herhangi bir varlık tarafından desteklenmemeleri (sabit coinler hariç), bu varlıkların değerini aşırı değişken hale getirmekte; anonim yapıları nedeniyle de yasa dışı işlemlerde kullanılma olasılıkları bulunmaktadır.


Kripto varlık piyasalarının düzenlenmesi sorunu

Mevcut para ve finans sistemindeki ürün kategorilerinden farklılık arzeden kripto varlıklar konusunda henüz üzerinde mutabık kalınmış bir tanımlama bulunmamakta; fonksiyonları ve teknolojik özellikleri öne çıkarılarak kavram tanımlanmaya çalışılmaktadır. Genel anlamda kriptografiye ve dağıtık defter veya benzer bir teknolojiye dayalı özel dijital varlıkları ifade eden kripto varlıklar arasında kripto paralar ve sabit coinler yer almaktadır. Bunlar, yalnızca elektronik olarak saklanan ve erişilen kodlar olup, bir kısmı fiziksel veya finansal karşılıkla desteklenebilmektedir. Türkiye'de 16 Nisan 2021 tarihli Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelikte kavram, "dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıklar" şeklinde ele alınmıştır. Bu varlıklar, piyasa değerlerindeki aşırı dalgalanmalara rağmen, kullanım alanları giderek genişlemiş; birçok ülkede yatırım yapılabilir evrenin bir parçası olarak kabul görülmeye başlamışlardır. Günümüzde paranın değer saklama aracı ve mübadele aracı olma fonksiyonlarını kısmen karşılayan bir niteliğe kavuşan kripto varlıklar, özellikle merkezi olmayan aracısız bir sistem üzerinden düşük işlem maliyetleriyle yüksek hızda transfer edilebilmeleri nedeniyle tercih edilmektedirler. Blockchain üzerinden yapılan işlemler merkezi bir otorite (üçüncü taraf) olmadan yürütülebilmekte ve kayıt altına alınabilmektedir.

Finansal riskleri artırabilir

2008 küresel finans krizi sonrasının bir ürün olan kripto varlıklar, küresel finans sisteminin önemli bir bileşeni olma ve onu dönüşüme zorlama potansiyeline sahip gözükmektedir. Trilyonlarca dolar piyasa değerine sahip olan binlerce kripto paranın işlem gördüğü kripto ekosisteminde, mevcut parasal ve finansal düzenlemelerin kapsamında yer almayan farklı aktörler (kripto madencileri, protokol geliştiriciler, doğrulayıcılar gibi) yer almaktadır. Küresel finansal sistem içerisindeki payı henüz küçük olmakla birlikte, spekülatif ve/veya yasa dışı faaliyetlere konu olabilmeleri, yüksek volatilite, standardizasyon ve denetim eksikliği gibi sorunlar nedeniyle bu varlıklar, para politikalarının etkinliğini zayıflatabilecek, sermaye akımlarına yönelik tedbirleri etkisizleştirecek ve sistemin tamamı için finansal riskleri artırabilecek bir görünüm arzetmektedirler.

Kripto para birimlerine yönelik düzenlemelerin olmaması, kayıt dışılık başta olmak üzere önemli risklere kaynaklık etmektedir. Spekülasyonların beslediği volatilite piyasaların bariz bir özelliği olarak karşımıza çıkıyor. Bilgilenme düzeyinin yetersizliği bilinçli yatırımları zorlaştırmakta; herhangi bir varlık tarafından desteklenmemeleri (sabit coinler hariç), bu varlıkların değerini aşırı değişken hale getirmekte; anonim yapıları nedeniyle de yasa dışı işlemlerde kullanılma olasılıkları bulunmaktadır. Bütün bunlar sistemin düzenlenmesini öncelikli bir soruna dönüştürmüştür. Söz konusu varlıkların işlem gördükleri platformlarda yaşanan olumsuzlukların bütün olarak finansal sistemi etkileme riskleri de bu girişimlere ivme kazandırmıştır. Özellikle 2022'de FTX'in çöküşüyle birlikte sistemin taşıdığı potansiyel riskler belirginleşmeye başlamış ve geleneksel para ve finans sisteminde ciddi krizlere kapı aralama olasılığı belirmiştir. Gelinen noktada kripto varlıklardan kaynaklanabilecek risklerin en aza indirilmesi ve potansiyel faydalarının en yüksek düzeye çıkarılabilmesi için hem ulusal, hem de küresel ölçekte etkin düzenleme mekanizmalarının yürürlüğe konulması ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu düzenlemelerin yapılması hem kripto para ihraç eden tarafların, hem de kullanıcıların lehine sonuçlar doğuracak, hükümetler de para ve finans sisteminde oluşabilecek istikrarsızlıkları önemli ölçüde engelleme imkanına kavuşmuş olacaklardır.

Pratiğin teorinin önünden gidip ona yol göstermesi gibi, hızlı teknolojik gelişmeler de kripto ekosistemindeki düzenlemelerin öncülü olmuştur. Bu bağlamda düzenlemelerin gerekliliği konusunda ortak bir kabul olmakla birlikte, nasıl yapılacağı konusunda önemli sorunlar bulunmaktadır. Bu varlıkların merkezi olmayan yapıları nedeniyle arzının merkezi bir otorite tarafından kontrolü güçtür. Buradaki en önemli sorun, bu karmaşık teknolojiyi düzenleyecek hukuki ve idari yapıların yeterli olup olmadığı noktasında kendini göstermektedir. Kripto varlıkların kendilerine has özellikleri nedeniyle geleneksel düzenleme mekanizmalarına dahil edilmeleri mümkün olmamaktadır. Kripto ekosisteminde yer alan aktörleri ve yapılan işlemlerin tamamını kapsayan farklı bir düzenleyici çerçeve oluşturulması gerekmektedir.

Kripto varlıkların kabul görmesi ve yaygın kullanımı konusunda gelişmekte olan ülkeler daha ileri düzeydeyken, düzenlemeler konusunda bunun tersi söz konusudur. Özellikle merkez bankası dijital parası (CBDC) konusunda çalışmalar yürütülen ülkelerde genel olarak dijital paralarla ilgili düzenlemeler yapılması konusunda yoğun çabalar görülmektedir. Bu düzenleme çabalarında, vergilendirme, kara para ile mücadele, yasal olmayan faaliyetlerin finansmanının engellenmesi, lisanslama, işlem yapan tarafların (özellikle tüketicilerin) korunması hususları öne çıkmaktadır. Düzenleyici otoritelerin müşterilerin korunması, güvenliğin sağlanması, finansal bütünlüğün korunması gibi öncelikleri bulunmaktadır. Küresel düzeyde oluşturulacak standartlar da işlemlerin sınırlarının belirlenmesi ve sistemin güvenilirliği açısından önem arzetmektedir.

Ulusal otoritelerin konuya yaklaşımlarında önemli farklılıklar söz konusu olabilmektedir. Kripto varlıklarla ilgili olarak bazı ülkelerde tüm faaliyetlere izin verilirken, bazı ülkelerde genel yasak, diğer bazılarında kısmı yasaklama söz konusu olmuştur. Yakın zamanda birçok ülkede konuyla ilgili farklı düzenlemeler yapılması yönünde çalışmalar başlatılmıştır. Genel olarak kripto varlıkların kendisi değil, bu varlıkların işlem gördükleri platformlar düzenlemeye konu edilmektedir. Bazı ülkelerde kripto varlıklar geleneksel menkul kıymetlerle aynı kategoride değerlendirilerek düzenleme çalışmaları yapılmaktadır. Tüketicileri korumaya yönelik düzenlemeler birçok ülkede mevcut değildir. Bu tür koruma tedbirlerinin olduğu ülkelerde ise farklı uygulamalar yürürlüktedir. Örneğin ihraççıların kripto varlıklarla ilgili riskleri açıklama zorunlulukları, yetkili kurumlardan bilgi güvenliği sertifikası alınması, aldatıcı reklam ve dolandırıcılığı önlemeye dönük cezai müeyyidelerin uygulanması bunlar arasında yer almaktadır.

Türkiye'de de kripto varlıklarla ilgili düzenleme yapılması konusu önemli bir gündem maddesi olmuş; sistemin güvenli hale getirilmesi, işlem yapan tarafların karşı karşıya oldukları risklerin bertaraf edilmesi ve Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) kripto varlıklarla ilgili olarak "kısmi uyumlu" olarak yaptığı teknik değerlendirme kategorisinden çıkılması bağlamında çalışmalar başlatılmış ve yasal düzenleme konusunda sona gelinmiştir. Yapılan açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla, yapılacak düzenlemede uluslararası terminolojiye uygun tanımlar yer almış, sistemin gelişiminin teşvik edecek şekilde potansiyel riskler ele alınmış; işlem yapan tarafların tabi olacakları kriterler, asgari faaliyet şartları ve ilkeler belirlenmiş; kripto para platformları ve şirketler için bir takım şartlar (hizmet sağlayıcıların Türkiye'den lisans almaları, saklama yükümlülüğünün Takasbank'ta olması gibi) konulmuş; Sermaye Piyasası Kurulu'na denetim görevi verilmiş; belli sınırların üstündeki işlemlerden vergi alınması hususları düzenlenmiştir. 16 Nisan 2021 tarihli yönetmelikte, taşıdıkları riskler ve düzenlemeye konu olmamaları nedeniyle konuya temkinli (yasaklayıcı) bir yaklaşım söz konusuyken, yeni düzenleme risk ve endişeleri giderecek adımlarla kripto varlık ekosisteminin kontrollü bir şekilde gelişimini hedeflemektedir. Bu durum yapılan tanımlamada da gözükmektedir. Önceki tanımdan farklı olarak kripto varlıklar, "dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak elektronik olarak oluşturulup saklanabilen, dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan ve değer veya hak ifade edebilen gayrimaddi varlıklar" şeklinde değerlendirilmiştir. Düzenleme bu haliyle işlem yapan tarafları koruma altına almaya ve riskleri ortadan kaldırmaya dönük etkin mekanizmaları oluşturan bir içeriğe sahip gözükmektedir. Oluşturulacak yasal zeminle birlikte sistemin güvenli ve düzenli işleyişi sağlanmış olacaktır. Vergileme konusunda detaylı düzenlemelerin daha sonra yapılacağı vurgusu da dikkat çekmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonunda para ve finans sisteminin öncü kuruluşlarının (TCMB, SPK, BDDK, bankalar, MASAK, sektör temsilcileri) çalışmalarıyla biçimlenen düzenlemelerin 31 Mart yerel seçimlerinden sonra yasalaşması beklenmektedir.

Bu konuyla ilgili çalışmaların yürütüldüğü diğer birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de kripto varlıkların düzenlenmesi sürecinde birtakım sıkıntılar yaşanabilecektir. Piyasada çok fazla para biriminin olması ve işlemlerin P2P ağı (Eşler arası veri transferi) üzerinden yürütülmesi, düzensiz veri akışı, siber güvenlik ve opreasyonel risk boyutları piyasaların düzenlenmesini zorlaştırıcı faktörler olarak öne çıkmaktadır. Düzenlemelerin zorluğuna rağmen, bu konu parasal ve finansal sistemin bütünü açısından son derece önemlidir. Bu sürecin dışında kalan ülkelerin uzun vadede başa çıkılması zor sorunlarla karşılaşması kaçınılmaz gözükmektedir. Oluşturulacak düzenlenme ve denetleme mekanizmaları makroekonomik ve finansal istikrar sorunlarını tamamen ortadan kaldırmasa da sistemin etkinliği açısından önemli bir temel oluşturacaktır. Düzenlemeler, dengesiz ve kontrolsüz bir şekilde büyüyen kripto para ekosistemini baskı altına almak bir yana uzun vadede rahatlatıcı bir fonksiyon görecektir.

Küresel standardizasyon meselesi

Kripto varlıkların ve bunların işlem gördükleri platformların taşıdıkları risklerin kontrol altına alınması, kapsamlı bir politika ve düzenleyici müdahale gerektirmektedir. Her şeyden önce terminolojinin küresel anlamda uyumlu hale getirilmesi; mevcut düzenleyici yapıların kapsamını kripto paraları içerecek şekilde genişletilmesi yerine farklı bir çerçeve oluşturulması gerekmektedir. Ulusal düzeyde, bu tür enstrümanlarla ilgili olarak tüketicilerin eğitilmesi, etkin denetim ve istihbarat mekanizmaları oluşturulması ve hükümetin etkin bir şekilde koordinatörlük görevi üstlenmesi diğer önemli hususlar arasında yer almaktadır.

Ülkelerin kendi hukuki, idari yapılarına ve önceliklerine göre belirledikleri mevzuatlar arasındaki farklılıklar, uluslararası finans kurumları ve standart belirleyici kurumlar açısından bir takım zorluklara kaynaklık edebilecektir. Diğer taraftan küresel düzeyde düzenleme ve standart oluşturma çabaları açısından da koordinasyon sorunu bulunmaktadır. Bu koordinasyonun sağlanmasında IMF, Finansal İstikrar Kurulu, Uluslararası Menkul Kıymet Komisyonları Örgütü (IOSCO) gibi uluslararası kurumsal yapıların daha fazla sorumluluk alması beklenmektedir.