Mekandan çok yönlü öğrenme dönüşümüne

Dr. Filiz Gülhan / Tasarım Beceri Atölyeleri İstanbul Koordinatörü
30.01.2021

Özellikle salgın sürecinin bize fark ettirdiği en önemli şeylerden biri de uygulama olmadan eğitimin ne kadar eksik kaldığı ve yalnızca teorik bilgi aktarımıyla öğrenmişlik hissini yakalayamadığımız. Bundan sonraki süreçte eğitimin uygulama odaklı boyutunun altın çağını yaşayacağını öngörmemiz zor değil.


Mekandan çok yönlü öğrenme dönüşümüne

Millî Eğitim Bakanlığımızın Ekim 2018’de yayımladığı 2023 Vizyon Belgesi, bizleri birçok alanda yenilikçi uygulamalarla ve bunlara yönelik hedeflerle buluşturdu. 2023 Vizyon Belgemizin kalbinde yer alan uygulamalardan biri, Tasarım Beceri Atölyeleri (TBA). TBA ismiyle mekânları çağrıştırsa da eğitsel altyapısı, hedefleri, öngörüleri olan; geniş ve bütüncül bir dönüşümü ifade ediyor. Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un “mesleki hayali” olarak nitelendirdiği TBA; eğitime, öğretmene, çocuğa bakış açımızı geliştiren bir yapıda ele alındığında esas anlamını bulmuş ve önemini kazanmış oluyor.

Bizler İstanbul İl Millî Eğitim Müdürü Levent Yazıcı’nın liderliğinde TBA’ların niceliğinin yanı sıra niteliğini de arttırma amacımızla, İstanbul TBA Akademik İş Birliği Modelinde İstanbul’daki üniversitelerimizi ve farklı kademelerdeki okullarımızı bir araya getirdiğimiz çalışmalarımızla TBA’ya yeni bakış açıları katmaya çalıştık. Bu yazıda da TBA’yı çok yönlü biçimde ele alarak eğitim sistemimize yapabileceği katkılar üzerine düşüncelerimizi sunmaktayız.

Potansiyeli keşfetme

Tasarım Beceri Atölyelerinin çocuğa bakış açısını değerlendirdiğimizde; bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerin bütüncül biçimde geliştirilmesinin hedeflendiğini görüyoruz. Belirli yetenekler ve yatkınlıklarla doğmuş biricik varlık olan çocuklarımızın içlerindeki potansiyeli ortaya çıkarabilecekleri bir eğitim ortamı, öğrenmenin de ötesinde üretim boyutuna geçen kazanımlar elde edilmesini sağlayacaktır. Tasarım Beceri Atölyelerinin temel düşüncesi; çocuklarımıza farklı atölye alanlarına yönelik zengin seçenekler sunarak onların yeteneklerini keşfetmek ve geliştirmek. Değişen ve dönüşen dünyada 21. yüzyıl becerileri olarak adlandırılan özelliklerin çok yönlü bireyi ifade ettiğini düşündüğümüzde eğitimin de çok boyutlu ve bütüncül olmasının gerekliliğini anlıyoruz.

Tasarım Beceri Atölyelerinin öğrenmeye bakışı; kâğıt üzerinde kalan ve ezbere dayalı öğrenme yerine, uygulamaya dönük ve daha kalıcı bir öğrenme anlayışı üzerine odaklanıyor. Temel eğitim düzeyindeki atölyeler; bilim, sanat, spor, kültür, yaşam alanlarına yönelik bütüncül düşünceyi geniş bir yelpazede ele alıyor. Ortaöğretim düzeyindeki atölyeler ise çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerinin belirginleşmesiyle, bilim ile kültür-sanat alanlarına yönelik becerilerle gelişmelerini sağlamayı amaçlıyor. TBA’nın eğitim sistemimize getirmeye çalıştığı en önemli dönüşümlerden birinin disiplinlerarası yaklaşım olduğu söylenebilir. Disiplinlerarası yaklaşımların temel düşüncesinin; hayatı bütüncül olarak gören, yaşadığı sorunlara birçok açıdan bakabilen, öğrendiklerini farklı alanlara entegre edebilen bireyler yetiştirmek olduğu düşünüldüğünde, öğrenmenin ders kalıplarının dışında çok daha anlamlı bir yapıya bürünmesinin önemi ortaya çıkıyor.

Çoklu zeka kuramı

Yaparak-yaşayarak öğrenme, çoklu zekâ kuramı, beyin temelli öğrenmenin varsayımları; bilgi ve becerinin farklı kanallarla edinilip uygulanmasının etkili bir öğrenme meydana getireceğini belirtiyor. Bu açıdan TBA’nın çağdaş yaklaşımları destekleyerek öğrenme dönüşümünü somutlaştırma amacında olduğu söylenebilir. Özellikle salgın sürecinin bize fark ettirdiği en önemli şeylerden biri de uygulama olmadan eğitimin ne kadar eksik kaldığı ve yalnızca teorik bilgi aktarımıyla öğrenmişlik hissini yakalayamadığımız. Bundan sonraki süreçte eğitimin uygulama odaklı boyutunun altın çağını yaşayacağını öngörmemiz zor değil.

Tasarım Beceri Atölyeleri, okula olan bakış açısıyla; öğrenmeyi kolaylaştırıcı mekânlar sayesinde, okulu “severek gelinen bir yer” hâline getirmeye çalışıyor. Atölye mantığı aslında bizlere çok uzak değil. Bunun öncesinde de bazı okullarımızda resim, müzik, zekâ oyunları, robotik gibi atölyeler başta olmak üzere tematik atölyeler bulunmaktaydı. Fakat bu atölyeler, çoğunlukla belirli öğretmen ve öğrencilerin ders dışı uygulamalarının ağırlıklı olduğu biçimde işlemekteydi. Tasarım Beceri Atölyeleri ise; her öğretmene, her öğrenciye yönelik, ders içindeki öğretime entegre, birçok alanın fırsatlarını sunar biçimde ortaya konmuş, bütüncül ve çatı bir kavram olarak değerlendirilebilir.

Tasarım Beceri Atölyelerinin öğretmene bakış açısı; öğretici olmaktan ziyade öğrencileriyle beraber sürekli öğrenme heyecanı taşıyan, kendini branşından farklı alanlarda da geliştirme çabasındaki birey olmasıdır. Öğretmenlerimizin disiplinlerarası çalışmalar, meslektaşlarıyla iş birlikli uygulamalar yapmaları, onların meslekî aidiyetlerini güçlendirmesinin yanında eğitime yaklaşımlarını da sürekli geliştiren faktörler olacaktır. Bu açıdan TBA’nın öğretmenlerimizin de mesleki ve kişisel gelişimleri için önemli bir uygulama olduğu yorumuna ulaşılabiliriz.

Kariyer yönlendirmeleri

TBA’nın nihaî hedefi ise çocuklarımızın atölye çalışmalarındaki gelişimlerinin yıllar boyunca izlenmesiyle, kariyer yönlenmelerinin kendilerine uygun ve doğru biçimde sağlanabilmesidir. TBA’ların uzun vadedeki toplumsal etkileri zaman içerisinde görülebilecektir. Fakat şimdiden öngörebildiklerimiz; çocuklarımızın her alanın ve mesleğin değerli olduğunu benimseyerek kendilerini tanımaları sayesinde meslek seçimlerini çok daha gerçekçi biçimde, isteklerine ve yeteneklerine göre yapabilecek olmalarıdır. Bir şey üretmenin değerini okul çağlarında özümsemiş olan çocuklarımız, büyüdüklerinde kendi alanlarında yenilikler üretebileceklerdir. Toplumun çoğunluğunun mesleğini seven, işine aidiyet hisseden ve ona kendinden bir şeyler katma gayretindeki kişilerden oluştuğunu düşünelim. Kuşkusuz bunun katma değerinin ve toplumsal yansımalarının, düşündüğümüzden çok daha fazla olacağını söyleyebiliriz.

TBA’nın öğrenmenin unsurlarına olan bakış açılarını değerlendirdiğimizde; her yapıda çok boyutluluğun elzem olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle TBA, içeriğindeki paydaşların bir dişli çark gibi birbirini desteklediği biçimde işlemelidir. Tasarım Beceri Atölyeleri; üretim ve tasarım odaklı, işbirlikli, disiplinlerarası eğitimin aracıdır. O hâlde şunu diyebiliriz: “TBA sadece mekân değil; öğrenciden öğretmene, okuldan topluma uzanan çok yönlü bir öğrenme dönüşümüdür.”

[email protected]