Modern çağın en çok tartışılan sosyolojik kurumu: Aile

Murat Güzel
25.08.2023

Yılda iki kez yayınlanan ve baş editörlüğünü Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Koyuncu'nun yaptığı Sosyoloji Divanı'nın 21. sayısı geniş kapsamlı bir ‘aile' dosyası sunuyor okura.


Modern çağın en çok tartışılan sosyolojik kurumu: Aile

Aile, sadece en eski birliklerden biri olmayıp aynı zamanda her türlü topluluk ve toplumun yapı taşıdır da. Hemen her zaman huzur, güven, sevgi ve mutlulukla anılagelen aile her birimizin varoluşunu ve kaderini de önemli ölçüde belirler. Modern çağın en çok tartışılan sosyolojik kurumları arasında yer alan ailenin özellikle son yıllarda etkileri epey artan birtakım dönüşümler sebebiyle mercek altına daha fazla alındığını vurgulamalıyız. Bu tartışmalar esnasında gerek ailenin kökeni, gerek gerekliliği gerekse de varlığı sürekli sorgulanmaya uğraşılmış, ailenin geleceği, işlevi ve önemi de sorgulamalara dahil edilmiştir. Bu konuda ileri sürülen tezlerin yapılan etkinliklerin çoğaldığı bir tespit olarak söylenebilir. Özellikle evlenme oranlarının düşmesi, boşanmaların artması, toplam doğurganlık hızının 1.6'ya kadar gerilemesi gibi sosyolojik parametrelere yansıyan göstergelerin olumsuzlaştığı, LGBTİ vb. sapkınlıklara dair tartışmalarının çoğaldığı bir dönem yaşadığımız söylenmeli.

Yılda iki kez yayınlanan ve baş editörlüğünü Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Koyuncu'nun yaptığı Sosyoloji Divanı'nın 21. sayısının Aile dosyasıyla yayınlanmasının bu dönemdeki tartışmalarla ilgili olduğunu bu yüzden vurgulamak gerekir.

Dosyada yer alan "Değişen Aile Değişmeyen Aile Değerleri" başlıklı makalesinde Ertan Özensel ailenin dünden bugüne teşekkülünü ve devamını sağlayan temel değerlerini irdeliyor. Ailenin kurum değeri, nikah, sevgi, sadakat, saygı, hoşgörü, sorumluluk, geçim, paylaşım, sabır gibi değerlerin yanı sıra geçmişte çeşitli toplumlarda yaşanan ve ailenin yok edilmesini hedefleyen politikaları ve küreselleşen dünyada farklı birlikteliklerin aile kavramı altında tanımlanma girişimlerine meşruiyet kazandırma çabalarını ele alan Özensel, sosyolojik olarak ailenin kadın ile erkeğin nikah akdiyle evlenmesi esasına dayalı olduğunu belirtiyor.

Evlilik istikrarı

Dosyadaki yazısında genetik mühendisliği ve biyoteknoloji alanındaki gelişmelerle birlikte gündeme gelen alternatif aile modellerinin gerçeklik kazanma ihtimalini sorgulayan Mücahit Gültekin ise "anne", "baba", "doğum", "çocuk" gibi aile kurumunu oluşturan en temel kavramların anlamlarının yeniden tartışmaya açıldığı biyoteknolojik gelişmelerin aile kurumunda nasıl bir dönüşüme yol açabileceğini analiz ediyor.

Bir başka sosyolojik temel kurum olan dinin aile hayatına etkisini makalesinde tartışan Meryem Şahin de sadece Müslümanları değil, farklı inançlara sahip bireyleri de ele alan araştırmalarının bulgularından hareket ederek dindarlık ile aile arasındaki ilişkiyi evlilik kriterlerini belirleme, evlilik istikrarı, evlilik bağlılığı, aile içi problemlerin önlenmesi ve çözümü, evlilik doyumu gibi değişkenler üzerinden değerlendiriyor.

Dosyada yer alan yazılarında babalık etiğinden yaşlılık ve aile arasındaki ilişkilere, evlenme ve boşanma dinamiklerinden Türkiye'de aile politikalarının güncel durumunun değerlendirilmesine, ailenin hukuki, mesleki, mimari boyutlarına değinen Mehmet Fatih Güloğlu, Ayşe Canatan, Olgun Gündüz, Döne Ayhan, Hasan Hüseyin Taylan, İbrahim Nacak gibi birçok yazar-akademisyen bulunuyor.

Dergide söyleşi bölümünün konuğu ise Mustafa Ruhi Şirin. Çocuk edebiyatı, çocuk hakları, çocuk kültür ve sanatıyla ilgili çalışmalarından tanınan Şirin'le gerçekleştirilen söyleşide ailenin dönüşümü, çocuğun değeri, modern çocuk paradigmasının kurguları, sanal pedagoji, çocuk ve çocukluk felsefesi, zaman, mekan ve çocuk ilişkisi, yeni çocuk algısı, çocuğun dünya tasarımı, ideal çocuk anlayışı gibi birbiriyle ilişkili birçok konuda nitelikli ve keyifli bir sohbet okuyucuyu bekliyor.

Aile, Sosyoloji Divanı

yıl: 11 sayı: 21, 2023

'Şirket'in kuruluşundan bugüne faaliyetleri

Kurulduğu günden beri romanlardan filmlere, haberlerden muhtelif olaylar etrafında şekillendirilen komplo teorilerine kadar günümüz siyaseti, askerî ve siyasi gündemi içerisinde kendisinden mutlaka bahsedilen bir istihbarat örgütü CIA. Bu istihbarat örgütünü ele alan Rhodri Jeffreys-Jones onun perde arkasında kalmış hikâyesini keşfe çıkıyor. Küba'daki Domuzlar Körfezi baskınından teşkilatın Vietnam Savaşı sırasında üstlendiği görevlere, SSCB'ye karşı yürütülen espiyonaj faaliyetlerinden 11 Eylül saldırılarına, terörle savaş döneminden Irak'taki kitle imha silahları kandırmacasına ve Usame bin Ladin'in öldürülmesine kadar geniş bir zemin üzerinden Amerikan Gizli Servisini ele alıyor. Ayrıca CIA tarafından çeşitli amaçlarla sahte ve yanıltıcı haberler yayılmasına değinerek teşkilatın ülke içerisinde düştüğü zor durumlardan da bahsediyor.

CIA Tarihi, 1947-2022

Rhodri Jeffreys-Jones

çev. Ayşe Doğancı

Kronik, 2023

Panteist filozofu okumak için gereken yardım

Son dönemlerde Spinoza etrafında felsefi ilginin tekrar yoğunlaştığını söylemek mümkün. Sadece Türkiye'de ya da Avrupa'da değil, Latin Amerika'da da bu ilgiyi tespit edebiliyoruz. Bu ilginin kısmen de olsa Spinoza'nın panteist yaklaşımıyla alakasını kurmak da mümkün. Başlangıçta pek çok okuru tedirgin edecek ölçüde kuru kavramsal bir dille eserlerini kaleme alan Spinoza'nın ilk denemede anlaşılacak türden bir filozof olmadığını belirtmek gerekiyor. Eserlerin dil ve üslup itibariyle ya geometri soyutluğu ya da metafizik bir uzaklık içerdiği için çoğu zaman ilk denemede okunup anlaşılacak türden olmaması küçük de olsa bir yardıma ihtiyaç duyurur. Eserinde temel amacı küçük yardımı sağlamak olarak seçen Çetin Balanuye bu çetin ceviz filozofu kavramaya dönük olarak felsefe meraklılarına önemli ölçüde yardımcı oluyor.

Spinoza: Bir Hakikat İfadesi

Çetin Balanuye

Ayrıntı, 2023