Modern ırkçılığın kurbanlarına…

Murat Güzel / Açık Görüş Kitaplığı
31.03.2018

‘Siyah Güzeldir’ sanat akımına, kitabına seçtiği isimle selam gönderen Muhammed Berdibek, 1960’lı yıllardan itibaren önemli birçok olayda karşılaştığımız Steve Biko, Nelson Mandela, Martin Luther King, Malcom X ve buna benzer birçok siyahi sembolü kitabında anlatıyor.


Modern ırkçılığın kurbanlarına…

ABD’de 1950’li yıllarda uygulanan Jim Crow Kanunları gereği otobüslerde beyazlara ayrılan koltuklara siyahların oturmamasının öngören düzenlemeye karşı duran Rosa Parks’ın başlattığı isyan ve sivil itaatsizlik eylemlerinden 10 Şubat 2007’de eski bir aktör olan Barack Husein Obama’nın ABD Başkanlığı’na aday olmasına kadar geçen süreçte yeniçağların başlangıcından itibaren ‘transatlantik köle ticareti’ yoluyla Afrika’dan yeni kıtaya taşınan insan kütlelerinin maruz kaldığı ayrımcı politikaların sonuçları dünya siyasetinde sürekli gündeme gelen olaylar silsilesindendi.

Alex Haley’in aynı adlı romanından TV’lere uyarlanan Kökler dizisinin Kunta Kinte’leri olarak siyahi insanların karşılaştığı ‘modern’ felaketler, sırf derilerinin rengi gibi değiştirmeleri asla mümkün olmayan farklılıklar sebebiyle yaşadıkları acılar onları belki de modern ırkçılığın başka herhangi bir örnekle kıyaslanamayacak türden kurbanları kılmıştı. Diğer yandan Amerika kıtası-nın 1492’de Cristoph Colomb tarafından keşfi ve aynı yıl Granada’nın İspanyol saldırılarına direnemeyerek düşüşü de Latin Amerika olarak bilinen Güney Amerika’daki Müslüman yerleşmelerinin önünü açtı.

Irki tasnife karşı

1960’lı yıllarda Güney Afrika Cumhuriyeti’nde hüküm süren apartheid rejimine karşı başlatılmış sanatsal bir akımın adıdır esasen ‘Siyah Güzeldir.’ Siyah ve beyaz insanlar arasında keskin sınırların çizildiği apartheid rejim altında yaşayan ve kendilerine karşı uygulanan ırki tasnife karşı çıkan siyahların ‘siyahi var oluşlarıyla’ gururlanmalarına dayanan bu sanatsal akıma kitabına seçtiği isimle selam gönderen Muhammed Berdibek, 1960’lı yıllardan itibaren önemli birçok olayda karşılaştığımız Steve Biko, Nelson Mandela, Martin Luther King, Malcom X ve buna benzer birçok siyahi sembolü kitabında anlatıyor. Dışlanmış siyahları, onların çabalarını ve verdiği mücadeleleri kitabında detaylıca irdelemeye çabalayan Berdibek, böylelikle, 20. yüzyılın şimdilerde pek hatırlanmayan ya da hatırlanmak istenmeyen olaylarına da ışık tutuyor.

Kara Panterler hareketinden Muhammed Ali’ye, Naci Ali’den Fransa’da Eyfel Kulesi’nde intihar eden 359. kişi olan Konyalı terzi İzzettin Aydoğan’a, Tunus’ta kendini yakarak Arap Baharı denen isyanlar zincirini başlatan Muhammed Bouzaizi’den Frantz Fanon ve Marilyn Buck’a zaman zaman gazete haberlerinde sıradan bir detay olarak yer alan zaman zaman dünya tari-hinin akışını yaptıkları ya da öncü oldukları eylemlerle kökten değiştiren insan hikâyelerine yer veriyor kitabında Berdibek.

Son derece içten ve mütevazı bir üslubun tutturulduğu yazılarda dünya tarihi denen, Titanik gemisinin çarptığı buzdağının, yani insanlığın kırılmaz gece çekirdeğinin görünürlüğe pek çıkmamış boyutlarını anlatıyor bize. İyi de ediyor.

Hukuk ve siyaset arasında yaşam

Şimdiye kadar birçok kitabı Türkçe’ye çevrilmiş İtalyan bir filozof Giorgio Agamben. 20. yüzyılın ünlü Alman siyaset ve hukuk felsefecisi Carl Schmitt’in egemenlik teorisinin ana bileşenlerinden olan ‘istisna hali’ni, yani ‘kamu hukuku ile siyasal olgu arasındaki ve siyasal düzen ile yaşam arasındaki bu ara bölgeyi irdelemeyi kitabının temel amacı seçen Agamben, Batılı siyasal düşünceler tarihinde de-rinden derine yankılanıp duran şu temel soruya da böylelikle bir cevap bulmaya uğraşıyor: Siyasi olarak hareket etmek ne demektir? İstisna Hali, Giorgio Agamben, çev. Kemal Atakay, Ayrıntı, 2018

Ahlaklı ve iyi yaşam için siyaset

Leo Strauss’un, Carl Schmitt ile birlikte 20. yüzyılın en muteber iki siyaset felsefecisinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Kendi deyimiyle ‘Platoncu kozmosa açılan kapı’ olan Sokrates’in Savunması ve Kriton üzerine verdiği derslerin dökümü olan iki ciltte Strauss’un siyaset felsefesinin temel ilgi ve temalarını gözlemlemek mümkün. Özgür Orhan’ın çevirdiği Platon’un Politik Felsefesi’nde Sokratik soru üzerine kurulmuş akılcılıkla modern akılcılık arasında sürekli atıflar yapan Leo Strauss, temelde ahlaklı ve iyi yaşamın yollarını araştıran Platon’un siyaset felsefesini gerçek boyutlarıyla kavramak için bize iyi bir rehberlik yapıyor denebilir. Platon’un Politik Felsefesi, Leo Strauss, çev.Özgüç Orhan, Pinhan, 2018