Muhafazakarlar gerçek devrimcilerdir

Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu / Gaziantep Üniversitesi
12.11.2022

Türkiye, Büyük Türkiye ruhunu üç asır sonra tekrar yakalamıştır. Bunların devamı ve dünyadaki ilk beş ülkeden biri olmanın şartı ise milli ruha sahip, liyakat ve ehliyetli kişilerle bir pergel gibi sabit ayakla dünyaya bakmaktan geçmektedir. Yaptığı icraatlarla muhafazakârlar, Türkiye tarihinin gerçek devrimcileri olduklarını ispatlamıştır.


Muhafazakarlar gerçek devrimcilerdir

Osmanlı Devleti, 18. yüzyılın başına kadar Avrupa'ya fütuhat için giden bir Asya Türk-İslam Devletidir. Bu Devlet, 17. yüzyılın ortalarından itibaren ciddi iç ve dış sıkıntılar yaşamıştır. II. Viyana Kuşatması'nın başarısızlığıyla bu sıkıntılar meydanda acı bir şekilde görülmüştür. Maliye ve askeriye odaklı arızları gidermek ve eski muhteşem günlere dönmek için kadim düşmanından, askeri teknoloji ile başlayan, tanıma, öğrenme, kopyalama ve uygulama aşamaları ne Japonya ne de Rusya gibi başarılı olamamıştır. Dahası devletin çöküşüyle sonuçlanmıştır. 1720-1950 yılları arasında yaşanan bu süreçte II. Abdülhamid dönemi, bir parantez olarak görülmektedir. Kurtuluş reçetesi kontrolsüz liberalizm yerine düzen ve otorite, Batı yerine İslam, kolej yerine Hamidiye İdadileri, Rum ve Yahudiler yerine Kürt, Arap ve Arnavutlar sistemde esas alınmıştır. 1908 yılında iktidara gelen Jön Türkler ise bir adamın 33 yılda yaptığını yapamamış ve ülke tarihten silinmiştir.

Kalkınma düşmanlığı

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra Jön Türklerin (İttihat ve Terakki Partisi) ruhunu devam ettiren CHP, II. Abdülhamid'in ruhunu devam ettiren ise Demokrat Parti ve Adnan Menderes olmuştur. Adnan Menderes'e göre CHP şöyledir:

"Esasen öteden beri milletçe kalkınmamızın düşmanı kesilmediler mi? Şimdiye kadar memleketin muvaffakiyetlerinden birisini dahi kale alıp bahsettiler mi? Türk milletinin zekâ ve gayretinin mahsulü olan bin bir eserden birisine bile başlarını çevirip baktılar mı? Milletin olan her güzel şeyden birisini dahi benimsemek faziletini gösterdiler mi? Hayır. Aksine her muvaffakiyeti bir felaket her güzel ve muhteşem eseri bir zarar diye göstermek için seneler ve senelerdir nasıl çırpındıklarını milletçe bilmiyor muyuz?" Menderes ile başlayan Büyük Türkiye ideali, Demirel, Erbakan, Özal, Bahçeli ve Erdoğan'la devam etmektedir. Burada, iflas eden Batıcılık yerine Asya, İslam ve Türk öncelikli olarak, milli ruh ve tarih, düşüncenin özünü oluşturmaktadır. Büyük Türkiye idealine ulaşma süreci AP içinden çıkan MSP ve MHP ile bölünmüş toplumsal yapıda Milliyetçi Cepheler olarak devam etmiştir.

İmparatorluğu harcadılar

12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra aynı ruh dört eğilimi birleştiren Turgut Özal üzerinden devam etmiştir. Özal'a göre, İttihatçılar koca imparatorluğu bozuk para gibi harcamıştır ve II. Abdülhamid gerçek bir kahramandır. Refah Partisi'nin DYP ile 1996-97 arasındaki bir yıllık iktidarı hala hafızalarda durmaktadır. Bu süreç günümüz siyasetinin doğmasına sebep olan 28 Şubat Darbesi ile sonlanmıştır. Bugün AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu dönemin acılarıyla yoğrulmuştur.

Okuduğu bir şiirle hapse konulan ve muhtar bile olamayacağı söylenen, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 14 Ağustos 2001 yılında kurulan, Adalet ve Kalkınma Partisi, 3 Kasım 2002 yılından beri 20 yıldır aralıksız iktidarda bulunmaktadır.

Adnan Menderes'in liderliğindeki DP'den başlayıp, Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti döneminde yapılan Büyük Türkiye faaliyetlerinin önemli icraatları şunlardır:

1.) Osmanlı tarihinden gelen Büyük Türkiye ruhuna bağlılık ilk maddedir.

2.) Balkanlar, Kafkasya ve İslam dünyası ile etkileşimli siyaset. Menderes Libya, Filistin ve Cezayir'e gizli askeri yardımlarda bulunmuştur. Erdoğan Libya'ya fiilen ve resmen destek olmuştur. Doğu Akdeniz ve Karadeniz'e cesur politikalar izlemiştir.

3.) DP döneminde başlayan İstanbul'un onarımı ve 500. yıl kutlamaları, Erdoğan döneminde Ayasofya'nın cami olarak açılması ve Taksim'e cami yapılmasıyla zirveye ulaşmıştır.

4.) Menderes zamanında (1958) Küçük Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi ile başlayan çalışmalar, Erdoğan döneminde 2010 yılında başlayan, Mersin Akkuyu'daki çalışmalarla ilerlemektedir.

5.) Atatürk döneminde uçak ve deniz bombası üreten (1930) ancak İnönü CHP'si zamanında fabrikası soba borusu üretimine dönüştürülen Şakir Zümre, Mısır ve Suriye'de silah fabrikası kuran ve İstanbul'daki silah fabrikası patlatılan Nuri Killigil ve tüm yalvarmalarına rağmen uçak fabrikası iflas ettirilen Nuri Demirağ'a karşın Menderes zamanında, DSİ kurulmuş, baraj yatırımları yapılmış, Türk Traktör fabrikası, Gübretaş, şeker fabrikaları gibi birçok sanayi hamlesi yapılmıştır.

6.) İlk milli araba ve motor yapım çalışmaları, ODTÜ gibi üniversitelerin kurulması Demokrat Parti dönemindedir. Erdoğan döneminde ise bunlar muasır medeniyet seviyesine çıkarılmıştır. Türkiye merkezli bir otomobil üretici şirket olan TOGG kurulmuş ve fikrî mülkiyet haklarına sahip olduğu ilk otomobil 29 Ekim 2022'de seri üretime hazır hâle gelmiştir. Otoban ve köprüler yapılmış ulaşım sisteminde birçok yenilik hayata geçirilmiştir. Yerli savunma sanayii çalışmalarına ağırlık verilmiştir. SİHA ve İHA'lar ile elde edilen başarılar dünya gündemine girmiştir.

7.) Kriz üretme potansiyeli yüksek olan parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmiştir.

8.) Sağlık ve eğitim alanında köklü değişiklikler yapılmıştır. Pandemi döneminin rahat atlatılması bu alandaki çalışmalarla yakından ilgilidir.

9.) İç ve dış bürokratik, mali, askeri vesayet dönemi kırılmıştır.

10.) DP döneminde ekilebilir arazi 4 milyon hektardan 8,5 milyon hektara ulaşmıştır. Bu oran, bugün 40 milyon hektar civarındadır.

Türkiye, Büyük Türkiye ruhunu üç asır sonra tekrar yakalamıştır. Bunların devamı ve dünyadaki ilk beş ülkeden biri olmanın şartı ise milli ruha sahip, liyakat ve ehliyetli kişilerle bir pergel gibi sabit ayakla dünyaya bakmaktan geçmektedir. Yaptığı icraatlarla muhafazakârlar, Türkiye tarihinin gerçek devrimcileri olduklarını ispatlamıştır.

[email protected]