Muhalefetin Osman Kavala çelişkisi

Balyoz ve Ergenekon davasını hatırlayın. Her iki davanın derinleştirilmesini isteyen isimlerden biri de Osman Kavala... Hatta çok sayıda aydın, sanatçı ve akademisyeni de örgütleyerek bildiri yayımlanmasını sağlayan, imza kampanyası başlatan da Kavala. Her iki davanın avukatlığını üstlenen CHP, ne değişti de Osman Kavala'nın en azılı savunucusu durumuna geldi?

Gezi Parkı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Osman Kavala için karar öncesinde ABD ve Almanya harekete geçmiş, serbest bırakılması için çağrıda bulunmuşlardı. Eş zamanlı olarak son günlerde elçilerle örtülü ve açık görüşmelerde bulunan CHP hemen ardından HDP, ABD ve Almanya'dan gelen çağrının dağıtıcılığını üstlenmişlerdi. ABD ve Almanya'nın Türk yargısına müdahale ederek, yargılanmasına devam edilen Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını istemelerine CHP ve HDP'den tepki yükselmesini elbette beklemiyoruz. Ancak emperyalizmin koruma kalkanı olmaya çalıştığı bir isme adeta canlı kalkan olarak destek vermelerinin nedenleri çok iyi irdelenmelidir. Öyle ki aynı ülkeler Gezi Parkı davasında Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ardından derin rahatsızlılıklarını açıklarken CHP ve HDP'liler adliye önünde devleti, Cumhurbaşkanını, yargı camiasını ve milleti tehdit ediyorlardı.

CHP'nin derin çelişkisi

Balyoz ve Ergenekon davasını hatırlayın. Her iki davanın derinleştirilmesini isteyen isimlerden biri de Osman Kavala... Hatta çok sayıda aydın, sanatçı ve akademisyeni de örgütleyerek bildiri yayımlanmasını sağlayan, imza kampanyası başlatan da Kavala! Sadece buradan bakıldığında bile CHP'nin nasıl bir derin çelişki içerisine düştüğünü anlamak mümkün. Her iki davanın avukatlığını üstlenen CHP, ne değişti de Osman Kavala'nın en azılı savunucusu durumuna geldi? ABD ve Almanya böyle istediği için mi CHP ciddi bir eksen kayması yaşadı, HDP, PKK ve FETÖ ile aynı noktada buluştu? Sorular uzar da gider.

Düşman, yakın dost oldu

HDP'ye de bakmak lazım. Terör örgütünün siyasi ayağı olan HDP'ye... Osman Kavala onlar için bir dönem katiller (!) arasındaydı. Yani Osman Kavala F-16'larının koruma sistemlerinin geliştirilmesi ihalelerini aldığı yıllarda... Öyle ya Kandil'e düşen her bir bombada Kavala'nın da parmağı vardı. Sözde barışsever ilan ettikleri Kavala 90'lı yıllarda savunma sanayiine sızan 2000'den sonra sökülüp atılan biriydi. Dün katil, bugün dost Kavala öyle mi HDP? Öyle.. Çünkü, artık Kavala sözde onlardan biriydi.

Kavala çok hızlı bir dönüşümle, ABD ve Almanya'dan aldığı destek ile HDP'nin kuruluşuna destek olan, propagandasını belirlemek için ajans hizmeti veren birine evirilmişti. Dostlukları öyle gelişmişti ki, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın en güvendiği üç kişiden biri, PKK/YPG'nin meşrulaştırılması projesinin de Türkiye istasyon şefi oluvermişti Kavala. Kurduğu Anadolu Kültür Derneği aracılığıyla Türkiye'deki ayrılıkçı hareketleri finanse etmekle yetinmeyen Osman Kavala, DEAŞ kullanılarak Müslümanların şeytanlaştırılması ve terör örgütü PKK destekçisi yazarları bir araya getirip organize eden internet siteleri kurdurmuştu. Bu gelişmeler HDP'nin derinliğini ortaya koymakla beraber, Osman Kavala'nın nasıl bir proje olduğunu gözler önüne seriyor.

Kültür dünyası vesayeti

Tabii hiç boş durmadı. Birçok ülkede kanlı darbeleri ve iç savaşları CIA adına organize eden George Soros'un yakın çalışma arkadaşı olmasının hakkını verdi. Kurduğu faaliyet ağı ve gizli-açık desteklediği binlerce maaşlı elemanıyla özellikle kültür-sanat dünyasını yönlendiren gizemli bir isim haline geldi. ABD destekli TESEV ve Açık Toplum Vakfı gibi organizasyonların arkasındaki güç olmayı başardı, yurtiçi çalışmalarını yurtdışına taşımaya başladı. Yurtdışındaki PKK/YPG/PYD toplantılarının gediklisi haline geldi.

Gezi olaylarında el, 15 Temmuz'da ayak izi bulununca tüm Türkiye'nin gündemi haline geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Osman Kavala hakkında hazırlanan ikinci iddianamede, Kavala'nın, Açık Toplum Vakfı Başkanı George Soros'a bağlı çalıştığı belirtiliyor, Kavala'nın Gezi Parkı Kalkışması'nı planladığının altı çiziliyor. Yine iddianamede, Açık Toplum Vakfı'nın, demografik farklılıkları ön plana çıkararak Arap coğrafyasında olduğu gibi Türkiye'de de ülke yönetimini değiştirmeyi hedeflediği vurgulanıyor. Deliller ışığında, Uluslararası arenada Türkiye'nin imajını zedelemeye ve terör örgütü PKK'yı sempatik göstermeye çalışan bazı kişilerin, Kavala tarafından finanse edildiği, eski CIA danışmanı Henri Barkey'in, hem Gezi Kalkışması, hem de 15 Temmuz Darbe girişimi döneminde Kavala ile olan ilişkilerine mercek tutuluyor. İddianamede, telefonları ortak baz istasyonlarından defalarca aynı anda sinyal veren Kavala ve Barkey'in bağlantılarına ayrıntılı şekilde yer de veriliyor.

1 Kasım 2017'de savcılığın tutuklanma talebine ilişkin hakimliğe gönderdiği sevk yazısında ise Kavala'nın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı bir ayaklanma olan ve tüm terör örgütlerinin aktif olarak katıldığı "Gezi Olayları"nın organizatörü olduğu kaydediliyor.

Kalkışmalardaki rolü

4 Mart 2022'de Cumhuriyet savcısının mahkemeye sunduğu mütalaada sanıkların hükümeti devirme girişimlerine bir kez daha vurgu yapılıyor ve cezalandırılmaları talep ediliyor. Savcılık, Osman Kavala'nın sahibi olduğu Anadolu Kültür AŞ ile kurucu üyesi olduğu ABD'li finans spekülatörü George Soros bağlantılı Açık Toplum Vakfı ve Taksim Dayanışma'nın kalkışma girişimindeki rolüne de uzunca yer veriyor. Dikkat çeken bir bölümde ise, "Uluslararası spekülatör George Soros'un ülkemizdeki temsilcisi konumundaki sanık Mehmet Osman Kavala, Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş. isimli vakıf ve şirket görünümlü legal yapıları kalkan olarak kullanarak, ülkemizdeki Kürt ve Ermeni vatandaşların ülkemize karşı kışkırtılması ve bölücü eylemlere kalkışılması yönünde uzun yıllardır lobi ve toplum mühendisliği faaliyetleri yürütmekte, Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş. üzerinden sözde kültürel etkinliklerin fonlanması adıyla ülkemizde gerçekleşen birçok bölücü organizasyona para kaynağı olmaktadır" deniliyor.

MASAK raporunda ise, FETÖ ve PKK bağlantılı kuruluşlardan LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel, Travesti) derneklerine kadar çok sayıda vakıf ve derneğin Kavala aracılığıyla, Soros'tan beslendiği belgelenmişti. FETÖ'ye ait Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na üç işlemde 27 bin 500 bin gönderildiği de raporlarda yerini almıştı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame var bir de. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ve İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, tutuklu sanık Osman Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan firari eski CIA danışmanı Henri Barkey hakkında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde oluşturduğu yapılanma ile gerçekleştirme teşebbüsünde bulunduğu darbe girişimi sürecinde de rol aldıkları belirtilerek, devletin güvenliği veya iç dış siyasal yararlar bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin ettiklerine dair bulgulara erişilmesi nedeni ile "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Devletin güvenliği veya iç̧ veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etmek" suçlarından iddianamenin tanzim edildiği kaydediliyor... İddianame de ayrıca şu ifadeye yer veriliyor: "Henri Jak Barkey'in casusluk eylemleri kapsamında yerel işbirlikçisi ve ülkemizdeki faaliyetlerinde iştirak halinde birlikte hareket ettiği şüpheli Mehmet Osman Kavala'nın darbe girişimi öncesinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü adına darbe girişimini sevk ve idare eden örgütün mahrem sorumluları ile birbirine paralel bir kısım irtibatlarda bulunarak darbe girişimine hazırlık hareketlerinde bulunduğu, bu kapsamdaki eylemlere katıldığı tespit edilmiştir..."

Ve bugün söz konusu isme Türkiye muhalefeti destek veriyor.

@aslandegirmenci