Murat Kurum kazanacak

Dr. Hülya Bulut/ Yazar
26.01.2024

Murat Kurum, 6 Şubat 2023 asrın felaketinin ardından hemen gerçek manada kolları sıvayan, hemen işe koyulan ve başarısını kanıtlamış bir isim olarak meselenin o kadar çok farkında, deneyimli ve güvenilir bir isim ki; deprem ile mücadeleyi adeta terörle mücadele gibi gördüğünü söyledi. Bu ciddiyet, bu kararlılık, bu mücadele ruhu, bu çalışkanlık ve bu deneyim İstanbul'u yönetmeli ki Türkiye kazansın.


Murat Kurum kazanacak

Murat Kurum, AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olarak Haliç Kongre Merkezi'nde bir lansman toplantısı düzenledi. Allah bağışlasın eşi ve iki çocuğu ile birlikte daha toplantı salonuna girdikleri esnada başlayan pozitif enerjileri, insana güven veren güleryüzlü, samimi ve kaliteli duruşları takdire şayandı.

Murat Kurum, projelerini açıklarken son derece kendinden emin, mütevazi ve beyefendi tavrı ile salondaki olumlu enerjiyi çok iyi yönetti: İletişim becerisi, empati kurma, sosyal analiz, zaman yönetimi ve liderlik gibi 'soft skills' denilen nitelikleri ile herkesi bir kere daha kendisine hayran bıraktı.

Bununla da kalmadı, her zamanki gibi son derece iyi hazırlandığı sunumunda yer verdiği projelerini tam bir profesyonellikle davetlilere teker teker anlattı. Tabii, inşaat mühendisi olmasının getirdiği teknik donanım başta olmak üzere, analitik zekası, proje yönetimi, simülasyon, istatistik, acil ve olağanüstü durum yönetimi, inovasyon gibi 'hard skills' kapsamında değerlendirilebilecek nitelikleri ile de işinin ehli gerçek bir yönetici olduğunu herkese bir kere daha kanıtlamış oldu.

Objektif siyaset

Sunumu boyunca, rakiplerine karşı asla kişisel tarzda bir duruş sergilemedi. Aksine, İstanbul'un içinde bulunduğu açmazı son derece objektif bir şekilde değerlendirdi. Murat Kurum'un bu yaklaşımı, insani ve siyasi bir duruş olarak oldukça yüksek bir seviyeyi dolayısıyla da, kişiselleştirilmemiş ama objektifleştirilmiş bir rekabet anlayışını yansıtıyordu. Yani, tamamen verilere, istatistiklere, vaadlere ve performans değerlendirmelerine odaklı bir rekabet anlayışını...

Bazı örnekler vermek gerekirse, halihazırda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından; (1) Beş yılda 230 km. metro yapma sözü verilmesine ve 47,3 km'lik metro hattının 'açtık' diye reklamı yapılmasına rağmen gerçekte sadece 8 km'sinin yapılması, (2) 2019 öncesinde başlanan 10 metro hattının üçünün yapımının durdurulması, (3) İptal edilen metro hatlarından birine hafriyat dökülerek tarihe geçilmesi, (4) Çam ve Sakura Hastanesi yolunun yapılmaması, (5) Dolmabahçe levazım projesinin iptal edilmesi, (6) Beş yılda 115 bin konut yapma sözü verilmesi, ancak yapılmaması, hatta söz verilenlerin yüzde 5'inin bile yapılmaması, (7) Gençlere verilen sözlerin tutulmaması, (8) Sosyal desteklerde adalet sağlanmaması, (9) Kalıcı ve sürdürülebilir desteklerin verilmemesi, (10) Beş yılda İstanbul'a bir tane bile yeni su kaynağı kazandırılmaması, (11) Kişi başına düşen yeşil alanı üç kat arttırma sözünün yerine getirilmemesi, (12) Temel atmama törenleri nedeniyle ekolojik dengenin bozulması ve bu durumun İstanbul ve civarında yaşayan bölge halkının sağlığını tehdit etmesi.

Sosyal medya belediyeciliğine veda

İBB Başkanı adayı olarak Murat Kurum, holistik bir bakış açısı ile oldukça kapsayıcı ve rasyonel bir şekilde tüm projelerinin temel özelliklerini dört ana kategoride sıraladı: (1) Zaman Boyutu (engelsiz, gecikmesiz, kesintisiz, şüphesiz), (2) Sosyal Boyut (çilesiz, dertsiz, stressiz, zahmetsiz), (3) İdari Boyut (bahanesiz, kibirsiz, mazeretsiz, şaibesiz), (4) Tematik Boyut (benzersiz, emsalsiz, eşsiz, rakipsiz).

Murat Kurum, sosyal medya belediyeciliğinin yerine; halkın derdi ile dertlenen, gece gündüz çalışan bir belediyecilik anlayışına odaklı olduğunu ifade etti. Öyle ki, kendisini dinlerken salonda kopan alkış tufanına ve tezahüratlara bakılırsa, Murat Kurum'un göreve gelmesi durumunda, son beş yıldır adeta 'Fetret Dönemi'ni yaşayan İstanbul'un üstünde dolaşan kara bulutların dağılacağına halkın tüm kalbiyle inandığı gayet net bir şekilde görülüyordu.

7/24 kesintisiz hizmet

Murat Kurum'un İstanbul için açıkladığı belli başlı projelerin kapsamları ise şöyleydi: Trafik, metro hatları, toplu taşıma, deniz ulaşımı, mikro mobilite, kentsel dönüşüm, afet dönüşüm merkezleri, afet farkındalık akademisi, acil durum hastaneleri, hasta yakını konaklama merkezleri, girişimci destekleri, paylaşımlı ofisler, tarım ile tarım ve hayvancılık temalı köyler, anne ve 0-6 yaş arası çocuklara yönelik destekler, 24 saat bakım kreşleri, ilköğretim öğrencilerine yapılacak yardımlar, üniversiteli ve genç nüfusa verilen destekler, İstanbul belediyesinde işten çıkartılanların işlerine iade edilmesi, aile kurmayı kolaylaştıran yardım paketleri, yaşlı bakım merkezleri, engelsiz yaşam merkezleri, engelli istihdamında artış, iş garantili zanaatkar eğitimleri, İsmek'in özüne döndürülmesi, sürdürülebilir su tesisleri, biyolojik arıtma tesisleri, yeşil alanlar, parklar, bahçeler ve çevre düzenlemeleri....

'Si(z)stem İstanbul' projesinin odağında ise sadece vatandaşların yer aldığını vurgulayan Murat Kurum, şehir ve insan arasındaki ahengin ne yazık ki İstanbul aleyhine son beş yılda oldukça çarpık bir hal aldığını belirtti. Kurulacak 'Dijital Beyaz Masa' sistemi ile artık İstanbullu vatandaşların 7 gün, 24 saat boyunca direkt olarak İBB Başkanı'nın masasındaki bilgisayara mesaj gönderebileceğini söyledi.

Yönetimde şeffaflık

Hiç kuşkusuz ki, Murat Kurum'un bahsettiği projelerin her biri çok önemliydi. Ancak, burada dikkatli gözlerden kaçmayacak diğer bir husus da, Murat Kurum'un; tüm projelerini 'project management/ proje yönetimi' süzgecinden geçirmiş olmasıydı. Yani, tüm projelerini KPI boyutuyla da (key performans indicator/ temel performans göstergeleri) ifade etmesi, dolayısıyla her bir projesini rakamsal karşılığı olan hedefleriyle birlikte lanse etmesiydi. İşte bu şeffaflık, doğal olarak da halk nezdinde hiçbir şüpheye yer vermedi: Bilimin ışığında, sayısal verilerle, hesaplı, planlı programlı, risk yönetimi yapılmış her bir projenin uygulamada karşılığının olacağı konusunda da dinleyicilerden tam not aldı.

Deprem geliyorum demez

Bu noktada Murat Kurum, deprem ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Bizim şu an 39 ilçemizde toplam 7,5 milyon evimiz ve işyerimiz var. Bunun 1,5 milyonu maalesef risk altında. 600 bin konutumuzun bugünden tezi yok acilen dönüştürülmesi gerekiyor. İstanbullulara söz. İstanbul'da tek bir riskli yapı kalmayıncaya kadar çalışacağız. Bunun için de ülkemizin kaderini değiştirecek kentsel dönüşüm hamlemizi süratle başlatacağız. Beş yılda 39 ilçemizde; yatay mimari eksenli, komşuluk ilişkilerini odağına alan, nüfusu tek bir kişi bile artırmayacak olan tam 650 bin konut inşa edeceğiz. Yeni güvenli, huzurlu yuvalarımızın 300 binini, 'adeta bilinçli bir şekilde' durdurulan KİPTAŞ eliyle yapacağız. 15 Nisan'da hemen başvuruları alacağız. Yarısı bizden diyerek 700 bin lira hibe destek vereceğiz. İlave olarak 700 bin lira kredi desteği, 100 bin lira taşınma yardımı vereceğiz. 18 ayda tamamlayacağız. Yine 250 bin yuvamızı da vatandaşımızı ve özel sektörümüzü destekleyerek dönüştüreceğiz. Dönüşecek evin bulunduğu alana dair, 'Kolaylaştırıcı Dönüşüm Planı' dediğimiz gerekli imar düzenlemelerini hemen hayata geçireceğiz."

"Kentsel dönüşüme özel 100 bin sosyal konut üreterek, dönüşüme girecek yuva sahiplerine çok düşük fiyatlarla kiralayacağız. Bu projemizden 39 ilçemiz faydalanacak. Konutlar kesinlikle satılmayacak, ihtiyaç duyan tüm hemşerilerimize çok uygun bedellerle kiralanacak. Böylece İstanbul'da yaşanan yüksek kira fiyatlarına karşı, düşük gelir grubundaki kardeşlerimizi korumuş olacağız. 39 ilçemizin tamamına ve en riskli mahallelerimize Kentsel Dönüşüm Ofisleri kuracağız. Vatandaşımız gelecek, burada tüm sorularına cevap bulacak, ne yapılacağını tüm detaylarıyla öğrenecek, gönlü rahat bir şekilde dönüşüm kervanına katılacak. İstanbul'umuzda merkezi Afet Risk Yönetimi Sistemi'ni hayata geçireceğiz. Bu sistemle Allah korusun, afet olduğunda hangi adımları atmamız gerektiğini anlık olarak bileceğiz. İstanbul'un her sokağını, her binasını görebildiğimiz 'İstanbul Dijital İkizi' ile tüm afet sürecini yöneteceğiz."

İstanbul ve deprem riski

İstanbul, tek başına Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 50'sine yakın bir kısmını üretirken, İstanbul'u da içine alan Marmara Bölgesi ise Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 65'ine yakın bir kısmını üretiyor. Özellikle, finans, sağlık, kimya, tekstil, turizm, eğitim gibi sektörler başta olmak üzere İstanbul'un, Türkiye için ekonomik değeri çok yüksek.

Oysaki mevcut İBB yönetimi görevde bulunduğu beş yıllık süre içinde depreme yönelik projelerinin ve çalışmalarının ancak yüzde 5'ini tamamlamış durumda iken, böyle bir anlayışa Fatih Sultan Mehmed'in fethettiği, Atatürk'ün onlarca anısına ev sahipliği yapmış İstanbul teslim edilir mi? Odağı sadece makam, mevki, koltuk olan, Amerika'ya yaranmaktan başka bir çabası olmayan ve bu uğurda elinden geleni ardına koymayan bir anlayışa tekrar güvenilir mi?

Murat Kurum, 6 Şubat 2023 asrın felaketinin ardından hemen gerçek manada kolları sıvayan, hemen işe koyulan ve başarısını kanıtlamış bir isim olarak meselenin o kadar çok farkında, deneyimli ve güvenilir bir isim ki; deprem ile mücadeleyi adeta terörle mücadele gibi gördüğünü söyledi. Bu ciddiyet, bu kararlılık, bu mücadele ruhu, bu çalışkanlık ve bu deneyim İstanbul'u yönetmeli ki, Türkiye kazansın, vatanımız milletimiz kazansın.

İşte Türkiye'nin ihtiyacı olan ruh tam da bu: 1994 Erdoğan Ruhu. Hizmet odaklı belediyecilik. 31 Mart 2023 günü İstanbul'da Murat Kurum kazanacak. İstanbul kazanacak, Türkiye kazanacak. Çünkü, artık İstanbul'un kaybedecek hiç vakti yok!

[email protected]