Osmanlı toplumuna bilimi tanıtan kitap

Murat Güzel
3.06.2023

1911'de yazdığı kitapta İzmirli İsmail Hakkı, Batı'da kullanılan bilimsel metotları Osmanlı toplumuna tanıtmak amacını taşımaktadır. Ama sadece bu konuyla sınırlı kalmamış, farklı zamanlarda yaşamış bilim adamı ve felsefecilerin bilimlerin sınıflandırılması, bilimsel araştırma süreçlerinde zamanla değişen hususlar gibi konulara da kitabında yer vermiştir.


Osmanlı toplumuna bilimi tanıtan kitap

150-200 yıllık Batılılaşma ve modernleşme çabalarının değişmez konularından biri sayılır metodoloji. Tanzimat, Islahat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerini havi modernleşme tarihi içinde siyasi hayatta yaşanan büyük değişim ve dönüşüme elbette sosyal ve bilimsel hayatın da eşlik ettiği söylenebilir. Özellikle I. Meşrutiyet ve II. Meşrutiyet dönemleri boyunca etkin bir biçimde Batı'da kaleme alınan birçok eserin Türkçeye kazandırıldığını, çeşitli fikir akımlarının, yeni bir aydın tipolojisinin oluşmaya başladığını, felsefe yayınlarının da bu fikir akımlarının ve tipolojinin arasındaki tartışmalara cephane olarak katkı sağladığını belirtmeliyiz.

Bu tartışmalarda geleneklerimizi muhafaza ederek Batılılaşmamızın doğru olacağını ifade eden İzmirli İsmail Hakkı, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerine şahitlik etmesiyle Osmanlı Devleti'nin son dönemindeki siyasal, sosyal, entelektüel değişim ve dönüşüme şahitlik etmiş, hatta bu şahitlikle yetinmeyip tartışmalar içinde aktif bir rol de üstlenmiştir.

Osmanlı Devleti'nin son döneminden Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar olagelmiş felsefe hareketlerini yayınlanan eserler üzerinden günümüze aktaran bir seri olan Osmanlı Felsefe Çalışmaları dizisinin 80. kitabı İzmirli İsmail Hakkı'nın Fenn-i Menahic'i. 1911'de yazdığı kitapta İzmirli İsmail Hakkı, Batı'da kullanılan bilimsel metotları Osmanlı toplumuna tanıtmak amacını taşımaktadır. Ama sadece bu konuyla sınırlı kalmamış, farklı zamanlarda yaşamış bilim adamı ve felsefecilerin bilimlerin sınıflandırılması, bilimsel araştırma süreçlerinde zamanla değişen hususlar gibi konulara da kitabında yer vermiştir. Aristo ve orta çağ Batı'sındaki sınıflandırmalara değindiği gibi sözgelimi modern bilimin gelişiminde önemli bir yer tutan Francis Bacon'ın bilim sınıflandırmasına da değinmiş, onun bilimleri hafıza, muhayyile ve akıl yetilerine bağlı üç grupta toparladığını belirterek her bilimin bu üç yetiyi de kullandığı eleştirisini getirmiştir. Muhayyile yetisine bağlı bilimler arasında Bacon'ın şiiri de saymasını eleştiren İzmirli İsmail Hakkı, şiirin bir bilim sayılmasını doğru bulmadığını da zikreder. Andre Marie Ampere'in, August Comte'un, Herbert Spencer'in tasniflerini de aktaran İzmirli İsmail Hakkı Emile Boirac'ın bilimleri Matematik Bilimleri, Fizik Bilimleri, Tabiat Bilimleri, Manevi Bilimler dörtlü taksimatla ele alan yaklaşımını benimser. Bu tercihin gerekçesi ise şudur: Kâinat; ölçü, kuvvet, hayat ve hürriyet olmak üzere dört konuyla temsil edilebilir ve dörtlü taksimat bu temsili en iyi yansıtabilir. Bu dörtlüye "zorunlu, göreceli, tümel ve kesin" sıfatlarını da eklemleyen İzmirli İsmail Hakkı bu sıfatları kullanarak bilimlerin ürettikleri bilgileri kıyasen niteler. O'na göre matematik bilimler kesin ve zorunlu; tabiat bilimleri kesin, tümel ancak zorunlu olmayan; manevi bilimler ise göreceli ve tümel olmayan bilgiler üretir.

Metodu "Bilinmeyen hakikatleri keşfetmek için veya bilinen hakikatleri ispat etmek için takip edilecek kaidelerin veya kullanılacak vasıtaların tümü" olarak tarif eden İzmirli İsmail Hakkı, René Descartes'a dayanarak "metodun asıl temeli akıl yürütmedir" der.

Matematik Bilimleri, Fizik Bilimleri, Tabiat Bilimleri, Manevi Bilimler olarak tasnif edilen bilimlerin her birindeki metodolojileri anlatan İzmirli İsmail Hakkı II. Meşrutiyet döneminde geçerli bilimsel yöntem tasavvurunu bihakkın yansıtır. Kitaba Hüseyin Gazi Topdemir'in ele alınan konunun vüsatini belirlememize imkân tanıyacak bir makale yazdığını da belirtelim.

Fenn-i Menahic, İzmirli İsmail Hakkı, ed. Murathan .Keha, Çizgi Kitabevi, 2023

Batı ortaçağında popüler bir eser

"Eğer birisi bu küçük eseri insani ve dünyevi gözle okuyup insan doğasını zedeleyecek bir içerikle karşılaşırsa, o kişinin metni tekrar tekrar gönül gözüyle okumasını temenni ediyorum" diyen Petrus Alfonsi, 12. yüzyılda kaleme aldığı kitapta Hindistan'dan Mısır'a kadar uzanan Doğu dünyasında şekillenen basit hikayelerin üzerinden Latince'yi kullanarak doğu geleneğini Batı'ya taşıyor. Eserin Geç Orta Çağ boyunca seksenden daha fazla el yazmasında yer alması da gördüğü o dönem gördüğü ilgiyi bize ima ediyor. Eserin bu kadar fazla el yazmasında yer almasının başka bir gerekçesi ise 12. yüzyılda temsil ettiği türde tek eser olmasından kaynaklanmış olabilir ayrıca.

Âlimin Eğitimi, Petrus Alfonsi, çev. Dorukhan Sacit Nar, Pinhan, 2023

İslamcılığın muallim-i evveli Necip Fazıl

Milliyetçi-muhafazakârların büyük ilgi gösterdiği ve 'üstad' belledikleri ve bizim 1960 sonrası İslamcılığın muallim-i evveli saydığımız Necip Fazıl Kısakürek'in şairliği yanında aksiyoner kişiliğine, buna bağlı olarak ortaya çıkan hatipliğine, öncülerine, çağdaşlarına ve ardıllarına hayatıyla eşzamanlı olarak bakan Yasin Beyaz onun kişiliğini etkileyen olayları da irdeleyerek bir Necip Fazıl biyografisi sunuyor. Cumhuriyet Türkiye'sinde İslamcı düşünce ve siyasetin seyri söz konusu edilince dönüp bakılması mutlaka gerekli üç beş isimden biri olan Necip Fazıl'ın siyasi ve fikrî çizgisini de anlamamıza yarayan Beyaz'ın çalışması bu bakımdan bile önemli addedilmeli.

İdealden Gerçeğe Bir Necip Fazıl Portresi, Yasin Beyaz, Pınar, 2023