Post-anarşizme kısa bir eleştiri

0
22.08.2015

Newman postyapısalcı düşünürleri kullanarak sıkı bir özcülük eleştirisi geliştiriyor ve anarşizmin “iktidar ve devlete karşı önerdiği kirlenmemiş insan doğası” kavramına eleştirel şerhler koyuyor.


Post-anarşizme kısa bir eleştiri

Küresel ölçekte anarşizme dönük gideren artan bir ilginin olduğuna şahit oluyoruz. Bir bakıma küresel çaptaki bu ilgiye eşlik eden antikapitalist hareketlenmeler de yaygınlaşıyor. Fransız Devrimi’nin ardından ortaya çıkan siyasal felsefeler arasında önemli biri olan anarşizmin 20. yüzyılın sonlarına dek Marksizm’in gölgesi altında kalması onu biraz gözlerden ırak tuttu. Ancak Soğuk Savaş’ın bitimiyle birlikte Marksizm’in gözden düşmesi antikapitalist muhalefetin yeniden anarşizme yönelmesine sebebiyet verdi.

Saul Newman, ünlü anarşist filozof Bakunin’den 20. yüzyılın önemli düşünürlerine çizdiği yörüngede mümkün bir anarşist felsefenin nasıl olması gerektiği sorusuna cevap arıyor. Newman’ın temel bakış açısı “iktidarın yeri” problemi. Marksizm’in başarısızlığının temel sebeplerinden birini iktidarın siyasal özgüllüğünü kavrayamamaktan geldiğini vurgulayan Newman, anarşist filozoflar Bakunin ve Kropotkin’e dayanarak onun devleti ekonomik altyapının bir epifenomeni olarak gördüğüne işaret ediyor. Klasik anarşizmin de “siyasal iktidarın özgüllüğü”nü kavramasına karşın, eleştirisini sürdürebilecek bir epistemolojiye sahip olmadığını, çünkü aydınlanmacı hümanizmin akılcı epistemolojik paradigması içerisinde kaldığını vurgulayan Newman, 20. yüzyıldaki postyapısalcı Foucault, Deleuze, Derrida, Lacan gibi düşünürler aracılığıyla bu açmazı çözecek bir girişimin mümkün olduğunu savunuyor. Bu noktada Newman, anarşizm ile postyapısalcılık arasındaki kayıp halkayı Max Stirner olarak belirliyor. Newman Stirner tartışması boyunca hem devlet merkezli Marksizmin yanlışlarından hem de hümanist anarşizmin açmazlarından kaçınıyor.

Newman kitabında bir siyasetin nasıl ortaya çıkabileceğini göstermek üzere farklı düşünürlerdeki ve bakış açılarındaki belirli bir anti-otoriter mantığı ve etik olanı inceliyor. Bir bakıma postanarşizmin teorik şartlarını olgunlaştırmaya çalışıyor. Bunu yaparken özellikle postyapısalcı düşünürleri kullanarak sıkı bir özcülük eleştirisi geliştiriyor ve anarşizmin “iktidar ve devlete karşı önerdiği kirlenmemiş insan doğası” kavramına eleştirel şerhler koyuyor.

Newman’ın eseri bu haliyle sadece günümüzdeki radikal sol siyasal teori alanında süregelen tartışmalara dair değil sadece, aynı zamanda klasik siyaset felsefesinin ve siyasal teolojilerin de sorunlarına ilişkin önemli vukuflar içeriyor.

[email protected]

Bakunin’den Lacan’a, Saul Newman, Çev. Kürşad Kızıltuğ, Ayrıntı, 2014

Stirner’in eğitim felsefesi

Max Stirner, anarşist, egoist, ve nihilist olarak anılan bir düşünürdür. “Eğitimimizin Sahte İlkesi” başlığıyla Turkçe’ye çevrilen eserinde Stirner eğitimin temel işlevine ve sorunsallarına yöneliyor. Stirner’in dar hacimli çalışmalarından en değerli ve önemli olan eserinde Stirner, sosyal meselelerin kutsallaştırıan egitim meselesiyle yakıdan ilgili olduğnu ve bunun kurumsal bir yapıolan okulla da şkillendirildiğini vurguluyor. Stirner, eğitim alanında sorunları çözmek yerine onları tespit edip kökenlerine ilişkin çalışmalarda bulunuyor.

Eğitimimizin Sahte İlkesi Ya Da Hümanizm ve Realizm, Max Stirner, Çev. Fikret Arargüç, M. Hanifi Macit, Fenomen, 2015

Kadın kimliğinin gelişimi

İngiliz sosyal tarihçi Carol Dyhouse kadın bedeninin kamusal alanda sergilenmesine çeviriyor. Bazen biraz öncesine, bazen biraz sonrasına atıfta bulunsa da objektifini 20.yüzyıla, tüketim çağı kültürüne odaklayarak kadın kimliğinin tarihsel gelişiminin incelenmesine katkıda bulunuyor. Bunu yaparken klasik tarihçinin pek de gönül indirmeyeceği kaynaklara yöneliyor Dyhouse: Alışılagelmiş literatürü değerlendirmenin yanında, tekstil müzelerine dalıyor, dönemin moda dergilerini karıştırıyor, Hollywood filmlerinde iz sürüyor, öne çıkan kimi isimlerin hayat hikâyelerini merak ediyor, parfüm adlarındaki sembolleri anlamlandırıyor.

Gösteriş: Kadınlar, Tarih, Feminizm, Carol Dyhouse, Çev. Duygu Akın, Can, 2015