Rusya'nın Küba açılımı ve Kübalı askerler

Dr. Mehmet Yahya Çiçekli/ Yazar
5.12.2025

Rusya ile Küba arasındaki yeni stratejik işbirliği birden çok denklemle etkileşim halindedir. Rusya-ABD ilişkileri, Küba-ABD ilişkileri ve Rusya'nın iç dinamikleri ile yoğrulan bu sürecin öngörülmesi güçtür. Mevcut sürecin Soğuk Savaş döneminde olanları çağrıştırması “tarih tekerrürden ibarettir” sözünü akla getirse de, Rusya'nın bu süreçte elde ettiği ve edebileceği kaldıraç, Küba'ya nükleer silah sistemleri kurma eyleminde olan 1962 SSCB'sine nazaran daha düşüktür.


Rusya'nın Küba açılımı ve Kübalı askerler

Dr. Mehmet Yahya Çiçekli/ Yazar

İkinci Ukrayna Savaşı'nda dikkat çekici bir yer tutan yabancı askerlerle ilgili son gelişmelerden biri, Kübalıların da kayda değer sayılarda Rusya saflarında savaştıklarının açığa çıkması oldu. Ancak Kübalı askerlerin Rusya ordusuna katılımından çok daha kapsamlı mahiyetteki güncel girişimler iki devletin ilişkilerinde yeni bir seviye anlamına geliyor. Bu durum, Ukrayna'da pek çok güçlük ile karşılaşan Rusya'nın farklı bölgelerde ve bilhassa ABD karşısında alan ve kaldıraç kazanmak için yaptığı Küba açılımını yansıtıyor.

Rusya ordusundaki Kübalılar

Ekim ayı ortalarında Ukrayna Askeri İstihbaratı (HUR) tarafından yapılan bir açıklamada Rusya saflarında savaşan Kübalı askerlerin sayısının binden fazla olduğu iddia edilmişti. Bu açıklamanın hemen öncesinde ise ABD tarafından aynı askerlerin sayısına ilişkin "bin ila beş bin" gibi oldukça esnek bir tahmin paylaşılmıştı. Aslında Kübalıların Rusya saflarında savaşa katıldığına dair bilgi ve iddialar geçmiş yıllarda da gündeme gelmişti, ancak yoğun bir mevcudiyet olduğuna dair bilgiler elde yoktu. Küba Dışişleri Bakanlığı ise bu gibi iddiaları eleştirerek, Rusya'daki Kübalı askerlerin vatandaşlık bağı ile bağlı oldukları devletin teşviki, rızası veya yönlendirmesi olmaksızın orada bulunduklarını ve bu statünün tartışma götürmez olduğunu vurgulamıştı.

Ukrayna istihbaratı tarafından paylaşılan bilgiler arasında bazı Kübalıların inşaatçılık gibi iş vaatleri ile aracılar üzerinden Rusya'ya getirildiği, ardından bunlara Rusça olarak paralı askerlik sözleşmesi imzalatıldığı, iki haftalık kısa bir "eğitim" sürecinin ardından da cepheye sürüldükleri gibi ayrıntılar yer alıyor. Buna göre, belirtilen çerçevede silah altınagirmeye zorlanan/sürüklenen Kübalıların gönüllü ve bilinçli olarak savaşa katıldığını söylemek mümkün değil. Rusya tarafında silahaltına alınan Kübalıların hangi oranda bilerek ve isteyerek savaşa dahil olduğu belirsiz. Yine Kübalıların üçüncü ülkeler üzerinden de iş vaadiyle Rusya'ya götürülüp askere alındığına dair açıklamalar 2024'te basında yer almıştı. Bu hususlar Küba hükümetinin resmi söylemleri ile de örtüşüyor ve Küba'nın duruşunu teyit ediyor.

Rusya için yabancı asker meselesi

2024 yılı, Rusya saflarında yabancı ülke vatandaşlarının yer tutması bakımından önemli gelişmelere sahne oldu. 2024 yazında basında yer alan iddialar, Kübalıların gönüllülük esasıyla Rusya saflarında yer aldığını ve muhtemelen birkaç yüz kadar olduğunu içeriyordu. Aslında bu bir değişimdi zira savaşın ilk iki yılında yabancı asker kaynağı olan ülkeler arasında Küba'nın adı geçmemişti veya öne çıkmamıştı. 2024'ün ilk yarısında ise Rusya'nın Kübalıları askere almak için girişimlerde bulunduğu açığa çıkmıştı ve Küba hükümeti de bunu tespit ettiklerini duyurmuştu. Aynı dönemde Rusya, Küba hükümetine karşı bir takım jestler sergilese de, nihayetinde Küba hükümeti bu konuda ılımlı bir tavır sergilemedi. Ancak olumsuz tavrın ne kadar derin ve kesin olduğu ayrı bir tartışma konusu.

2024 yılında öne çıkan yabancı asker varlığı meselesi çeşitli bakımlardan savaşın ilk iki yılından ayrılıyor. Teşviklerin artmasının yanında Kuzey Kore'nin resmi katılımı da özel bir durum arz ediyor. Aynı yılın başında, Rusya tarafında savaşa katılan yabancılara vatandaşlık verilmesi için Rusya Başkanı Vladimir Putin bir kararname çıkarmıştı. Bu kararname, Rusya'nın yabancı askerlere duyduğu ihtiyacı teyit etmişti. Yılın ikinci yarısında Kuzey Kore askerlerinin savaşa dahil olması ise bu savaşın seyrinde dönüm noktası olmasa da önemli noktalardan biriydi.

Rusya ile ilişkilerin geçmişi veya mevcut durumu,"yabancı asker kaynağı" olan devletlerin resmi tavrı bakımından belirleyici değil. Rusya'da bulunan veya Rusya'ya giriş yapan yabancı işçi ve öğrencilerin, hatta turistlerin dahi zorla veya teşviklerle askere alınmak istendiği artık iyi bilinen bir durum. Bunun dışında Rusya'ya yakın sayılabilecek diğer ülkelerde Rusya ordusuna katılım için korsan da olsa ilanlar verildi. Bu gibi girişimleri herhangi bir devletin açıkça olumlu karşıladığı söylenemez.

Elbette Rusya tarafında savaşan yabancı askerler için Küba ne ilk ne de tek kaynak. Küba, vatandaşlarının öyle veya böyle yer aldığı bu savaşa adının karışmasından rahatsızlık duyuyor ve bu katılımları tasvip etmediğini ilan ediyor. Rusya ile askeri savunma ittifakı içinde bulunan Orta Asya Türk devletleri bile bu savaşta kendi vatandaşlarının askere alındığını tespit ederek bu konuda sert engelleyici tedbirler almak zorunda kaldı. Hindistan da Rusya'da askere alınan vatandaşlarının terhis edilmesi konusunu ciddiye alıyor ve bu yönde resmi tavrını sergileyen ısrarını ortaya koydu.

Küba açılımında neler var?

Rusya'nın Küba açılımı iki devlet arasında Soğuk Savaş döneminden beri süregelen yakınlığın bir devamı olarak okunabilirse de, ilişkilerde çarpıcı bir gelişme anlamına geliyor. Bu kapsamda; askeri işbirliği anlaşması, Rusya tarafından beş yıl içinde Küba'ya bir milyar dolara varan geniş çaplı yatırım yapma planı (Plan 2030), Küba'da büyük bir liman ve lojistik üssü oluşturulması gibi öğeler sayılabilir.

Rusya'nın bu girişimleri yalnızca Küba'dan gelecek birkaç bin asker ile açıklanamayacak bir ölçekte. Tıpkı Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi, ABD'nin hemen yanı başında etki alanı kazanılmak istendiği görülüyor. Bunu bir üs ve sıçrama tahtası olarak görmek abartı sayılabilirse de, psikolojik etki bu şekilde değerlendirilmesine yol açabilir. Bu durum ABD üzerinde bir kaldıraç ve avantaj sağlamak için Rusya açısından oldukça pratik bir çözüm. Geçen on yıllara rağmen Küba ile ilişkileri normalleştirmeme yönündeki ABD'nin tavrı neticesinde de Küba, Rusya ile yakınlaşmaya itildi. Tarihe ilgi duyanlar bu noktada Soğuk Savaş döneminde Küba Füze Krizi olarak bilinen olaylar ile açık bir benzerlik görebilirler. Bundan 65 yıl önce de Sovyet Rusya, ABD'ye karşı kaldıraç olarak Küba'da yer kazanmaya girişmişti. Sonuçta iki devlet örtülü bir şekilde uzlaşmış ve karşılıklı olarak bazı güçlerini bir diğerinin yakın çevresinden uzaklaştırarak birbirlerine alan tanımışlardı.

Yürürlükteki süreç ve girişimler Küba için mutlak bir kazanım anlamına gelmiyor. Rusya'nın vaatlerinin ne ölçüde gerçekleşeceği bir yana, uluslararası camiada ve Birleşmiş Milletlerde açıkça görülen, "ABD karşısında Küba lehine"sergilenen duruştaki insicam bozulmuş görünüyor. Ukrayna,Rusya ordusuna katılımları engellemek için gayret göstermediği gerekçesi ile Küba makamlarını sorumlu tutuyor. Bu nedenle SSCB sonrası tarihinde ilk defa 29 Ekim 2025'te BM'de Küba aleyhinde oy kullandı. Oylama ile aynı gün Ukrayna hükümeti, Küba'daki elçiliğini kapattığını ve Küba ile diplomatik ilişkinin seviyesini düşürdüklerini açıkladı.

Rusya - ABD ilişkilerinin gizli silahı Küba mı?

Rusya ile ABD arasında, ilişkileri kalıcı istikrar ve barışçıl uzlaşı zeminine oturtabilecek bir mutabakata varılabilirse, Rusya'nın Küba'daki ağırlığını azaltması ve sınırlandırması (tıpkı 1962'deki gibi) açıkça ilan edilmeksizin yeniden gündeme gelebilir. Bu durumda Küba'nın mevcut süreçten kazanımlarının beklenti ve vaatlerle örtüşüp örtüşmeyeceği şüphelidir. Küba-Rusya-ABD üçlü denkleminde Küba açısından şu anki tasavvurlar bir dizi kazanım anlamına gelse de, bu alanda yakın gelecekte öngörüleri boşa çıkaracak gelişmeler yaşanması da mümkündür. Rusya'nın Küba'ya sağlayabileceği katkıların beklenen seviyede gerçekleşmemesi, Rusya-ABD ilişkilerinden kaynaklanabileceği gibi, Rusya'nın iç sorunlarından da kaynaklanabilir. Bunların dışında Küba-ABD ilişkileri açısından iki farklı senaryo akla gelmektedir:

Bunlardan birincisi, Rusya'nın Küba'ya alan kazanmasının ABD nezdinde Küba'yı öncelikli hedef haline getirmesi olabilir. ABD Küba'ya karşı daha saldırgan bir tavır içine girebilir. ABD'nin Venezuela karşısındaki güncel eylemleri bu kapsamda ipucu verecektir. İkinci senaryoda, Rusya'nın etki alanını genişletmesindense ABD beklenmeyen bir inisiyatif alabilir, Rusya'yı tasfiye ederek Küba ile ilişkileri normalleştirme gündeme gelebilir.

Rusya ile Küba arasındaki yeni stratejik işbirliği görüldüğü gibi birden çok denklemle etkileşim halindedir. Rusya-ABD ilişkileri, Küba-ABD ilişkileri ve Rusya'nın iç dinamikleri ile yoğrulan bu sürecin öngörülmesi güçtür. Mevcut sürecin Soğuk Savaş döneminde olanları çağrıştırması "tarih tekerrürden ibarettir" sözünü akla getirse de, Rusya'nın bu süreçte elde ettiği ve edebileceği kaldıraç, Küba'ya nükleer silah sistemleri kurma eyleminde olan 1962 SSCB'sine nazaran daha düşüktür.