Savunma sanayisinde yerli üretim

Ercan Baysal - Gazeteci
10.05.2015

Bugün BMC, savunma sanayinde Türkiye’nin en önemli firmalarından biri haline gelmiş durumda. BMC, savunma sanayii alanında kendi bünyesinde yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları ile yeni tip ürünlerin tasarım, geliştirme ve seri üretimini gerçekleştiriyor.


Savunma sanayisinde yerli üretim

Türkiye’nin yerli üretim hamlesi meyvelerini veriyor. Savunma sanayisi başta olmak üzere enerji, ulaştırma, bilgi teknolojileri ve ilaç gibi stratejik alanlarda Türkiye’nin ithalata olan bağımlılığı en aza indiriliyor. Sanayide ‘Milli Duruş’ hamlesi ile son 12 yılda önemli başarılar elde edildi. Burada en fazla dikkat çeken alan ise savunma sanayiinde elde edilen başarılar olarak karşımıza çıkıyor. Milli savunma sanayiinde 2002 yılında yüzde 80 olan dışa bağımlık oranı gittikçe azalıyor. Bugün Türkiye’de savunma sanayiinin ihtiyaçlarının yüzde 54’ü yerli imkanlarla karşılanmaktadır. Dünyanın en büyük 100 savunma sanayi firması arasında 2 Türk firması yer alıyor. 2023 yılı hedefi ise savunma sanayiini tamamiyle dışa bağımlılıktan kurtarmak. Savunma sanayiinde yüzde 100 yerli savaş uçağı yapılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Toplam savunma ve havacılık sektörünün cirosu son 8 yılda 1,8 milyar dolardan, 5 milyar doların üzerine çıkmış durumda. İhracat rakamları ise katlanarak artıyor. Savunma ve havacılık ihracatı 2004 yılında 196 milyon dolar iken geçen yıl sonu itibariyle 1,65 milyar doların üzerine çıktı. Savunma sanayiinin ulaştığı tasarım yetkinliği seviyesinin itici gücü olan Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) harcamalarındaki artış da söz konusu rakamın katlanacağını ortaya koyuyor. 2003 yılında 58 milyon dolar olan bu alandaki Ar-Ge harcamaları 1 milyar dolar seviyesine gelmiştir.

Offset uygulaması

Türk Savunma Sanayii’ne bakıldığında farklı ürün gruplarının yer aldığı görülüyor. Türk şirketleri kara, deniz, hava, savunma elektroniği, roket, füze ve mühimmat ürünleri üretimini gerçekleştiriyor. Türk savunma sanayiinin gelişmesinin perde arkasında yer alan unsurların başında ise offset uygulaması yer almaktadır. Yabancı firmadan mal alımı yaparken belirli bir orandaki kısmını iç piyasada üretme olarak bilinen ‘offset’, savunma sanayiinin başarılı olmasının temel faktörlerinin başında geliyor. Burada dünyanın en önemli organize sanayi bölgelerinden biri olan OSTİM’in savunma sanayiine yönelik katkılarının altını çizmekte fayda var. Offset uygulamaları Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde kamu alımlarında zorunlu olarak uygulanıyor. Hollanda, İspanya, İtalya, Norveç, Polonya, Yunanistan, İsrail, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Avustralya, Güney Kore, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde yüzde 30’dan başlayarak yüzde 100’e varan oranlarda offset uygulaması yapılıyor. Bu yöntem dünya genelinde otomotiv, kimya, elektronik, gemi inşaat, tekstil, demir çelik, savunma, telekomünikasyon ve otomotiv yan sanayii alanlarında sıkça tercih ediliyor.

Türk savunma sanayiinin temeli Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme devrine kadar uzanmakta. Bu dönemde top ve savaş gemileri gibi çağın önemli harp araç ve gereçleri yerli imkanlarla üretilmişti. 18. yüzyıldan itibaren Avrupa’daki teknolojik gelişmelerin dışında kalınmaya başlanırken, Birinci Dünya Savaşı sırasında etkinlik büyük ölçüde yitirildi. Cumhuriyet döneminde milli bir savunma sanayiinin kurulmasına yönelik girişimlerde bulunuldu ancak İkinci Dünya Savaşı sonrasında İngiltere ve ABD gibi ülkelerden sağlanan hibe ve yardımlar gelişmeyi sekteye uğrattı. Uçak fabrikaları, tersaneler ve diğer tesislerin kapısına kilit vurularak, ihtiyaçlar NATO çatısı altında dışarıdan temin edilmeye başlandı. 1964 yılında Kıbrıs bunalımı sırasında, müttefik ülkelerden alınan savunma teçhizatının Türkiye’nin ulusal çıkarları doğrultusunda kullanılmasına müttefik ülkelerin engel koymasıyla birlikte milli savunma sanayiinin önemi yeniden ortaya çıkmıştır. Yine terörle mücadele dönemi Türkiye’nin kendi savunma sanayiini kurmasının gerekli olduğunu açıkça göstermiştir. Bu kapsamda bazı temel sahalarda; ASELSAN, HAVELSAN, ASPİLSAN gibi devlet sermayesine dayalı yatırımlar gerçekleştirilmiştir.

Türkiye’nin savunma sanayiine yönelik yatırımları son yıllarda artarak devam ederken, 1964 yılında kurulan BMC bu sürece önemli katkılar sağlayan ve sağlayacak olan şirketlerin başında geliyor. Bugün BMC, savunma sanayinde Türkiye’nin en önemli firmalarından biri haline gelmiş durumda. BMC, savunma sanayii alanında kendi bünyesinde yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları ile yeni tip ürünlerin tasarım, geliştirme ve seri üretimini gerçekleştiriyor. BMC savunma sanayiine yönelik yerli üretimde elde ettiği tecrübe ve başarıları Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF’15) tüm dünyanın gözleri önüne serdi. IDEF’in gözdesi olan BMC üç ayrı aracın lansmanını yaptı. Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından BMC’yi 6 ayda ayağa kaldıran Es Mali Yatırım ve Danışmalık A.Ş.’nin sahibi Ethem Sancak’ın hedefleri büyük. 5 yıl içerisinde savunma sanayi konusunda ilk 10’da BMC’nin Türk firması olarak yer alması. Savunma sanayine yönelik Türkiye’nin geldiği seviyeyi görmek için en önemli organizasyonların başında Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF’15) geliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı fuarda Türk savunma sanayisinin önde gelen şirketleri, üniversiteler ve askeri kurumlar ile yabancı ülke şirket ve kurumları arasında çeşitli anlaşmalar imzalandı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en büyük deniz aracı olarak hizmet verecek ve kamuoyunda uçak gemisi olarak bilinen Havuzlu Çıkarma Gemisi (LPD) Projesi’nin sözleşmesi bunlardan biri.

Enerjide yerli atılım

Üretimde milli duruşun sergilendiği yerlilik hamlesi ile savunma gibi kritik bir sektörde dışa bağımlılık azalırken, yerli üretim hamlesi ile enerji, ulaştırma gibi alanlarda da  milyarlarca doların yurt dışına gitmesinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Sanayi İşbirliği Programı ile 2023’e kadar yapılacak 750 milyar dolarlık yatırımın yerli üretime ağırlık verilmesiyle 375 milyar doların Türkiye’de kalması hedefleniyor. Buna ilişkin ilk ciddi adım birkaç gün önce atıldı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Milli Rüzgar Enerji Sistemleri Geliştirilmesi ve Prototip Türbin Üretimi (MİLRES) projesi kamuoyuna tanıtıldı. Proje bitme aşamasına gelirken  Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun Milli Güneş Enerjisi Santral Teknolojisi (MİLGES), Milli Hidroelektrik Santral Teknolojisi (MİLHES), Yüksek Gerilim Doğru Akım Teknolojisi ( YGDA) ve Milli Türbin Kanadı Teknolojisi (MİLKANAT) projelerine yönelik çalışması devam ediyor.

TABLO:

Savunma ve Havacılık İhracatı

Yıl                   Miktar (Milyon dolar)

2003                331

2004                196

2005                337

2006                487

2007                615

2008                784

2009                832

2010                853

2011                1.090

2012                1.262

2013                1.391

2014                1.650

[email protected]