Şırnak nasıl kazanıldı?

Doç. Dr. İbrahim Baz - Şırnak Üniversitesi 
14.04.2019

Roboski olaylarından kısa süre önce ekonomik nedenlerle terör örgütüne karşı kepenk kapatan Şırnak halkı, bugün sandık kapatmış ve geleceğe güven ekmiştir. Bu konuda Hakkâri’nin Şemdinli ve Çukurca ilçeleri başta olmak üzere doğunun kritik ilçeleri de göz önünde bulundurularak, devlet kendine yaslanan halkı kollamalı ve güven ortamını artırmalıdır. Bunun da üst başlıkta iki temel pratiği bulunmaktadır. Kamu otoritesinin aralıksız ve adil şekilde sürdürülmesi, mali yapının devlet tarafından kontrol edilmesidir.


Şırnak nasıl kazanıldı?

Ankara ve İstanbul’dan sonra seçimlerin en dikkat çeken ili kuşkusuz Şırnak oldu. Şırnak dışında olanların ve Şırnak seçimleriyle yakından ilgilenmeyenlerin asla tahmin edemeyecekleri bir sonuç çıktı seçim sonucunda. Üstelik yalnız il merkezinde değil, ilin kuzey ve dağlık yani terörle daha yakın temas ihtimali olan ilçelerinde de aynı şekilde bir değişim yaşandı. Kato Dağı ile birlikte anılan Beytüşşebap, Besler-Derelerin hemen altında bulunan Uludere ve Gabar Dağı ile Tor bölgesi arasında bulunan Güçlükonak’ta Ak Parti net bir oy oranıyla belediyeleri yönetme hakkını elde etti. Dahası ilde bulunan 12 beldeden 11’ini de alarak bugüne kadar HDP ve öncüllerinin hiçbir dönemde elde edemediği kadar belediyeyi aldı. Kaybettiği tek belde belediye ise bir strateji hatasıdır. Peki Ak Parti Ankara’da çok büyük olmayan bir oranla da olsa seçimleri kaybederken, İstanbul’da ise durum hala muğlak iken Şırnak seçimlerinde görülen bu büyük başarı nasıl gerçekleşti? Bir başka ifadeyle Şırnak halkı neyi, nasıl satın aldı? 

Seçim akşamı ve sonrası televizyonda yorum yapanların neredeyse tamamı maalesef bölgeye öyle uzak. Öyle ezber ve tahmin üzere yorum yaptılar ki bu yorumlar birçok sefer olduğu gibi ya yaralayıcı yahut yanıltıcı sonuca sebebiyet vermektedir. Hatta bu yorumlarla bölgenin anlaşılması ve yol haritasının belirlenmesi, birilerini bıyık altından güldürürken, çoğunluğun en azından üzüntüsüne sebep olmaktadır. 

Yılların kabuk bağlamış bu yarasını bir kenara bırakarak, biz ilk sorumuza dönelim. Şırnak nasıl başardı?  

Şırnak Ak Parti İl Başkanlığı, milletvekili seçimleriyle başladığı “durmak yok yola devam” ilkesini Türkiye’de örnek gösterilecek düzeyde başarıyla uyguladı. Üstelik 2007 yılının bu seçim sloganını batı illerinin çoğunda parti genel başkanı haricinde neredeyse kimse uygulamazken, Şırnak seçim endeksli değil bunu bir siyaset felsefesi görerek sürekli bir çalışma içinde oldu. Çalışmalarını yalnız siyasi değil kültürel ve sanatsal faaliyetlerle çeşitlendirdi. Bunları yaparken daha önce terör örgütüne yakın partilere oy verenler de ‘öteki’ mahallede bırakılmadı. Bir nevi siyasal/yasal meşruiyet alanına dâhil edildi.    

En doğru kişi ile seçime girildi. Belediye Başkanı seçilen Mehmet Yarka, hiçbir ekonomik ihtiyacı olmayan, bugüne kadar halka yalan söylememiş, yaptığı bütün işleri en kaliteli şekilde yapmış özü sözü bir olan bir iş adamı. Üstelik yıpranmayı göze alarak siyasete girmiştir. Almak için değil vermek için meydana çıkmıştır. Başkanlığı sürecinde maaş almayacak, makamda yapılacak bütün ikramlar kendi bütçesinden olacak, dahası ise şahsi aracını makam aracı olarak kullanacak.   

Dert dinledi  

Kamu bürokrasisi, başta il valisi Mehmet Aktaş’ın stratejik ve insana dokunan samimi yönetimiyle devlet-millet yakınlaşmasını en ideal seviyeye getirdi. Bir kısım illerde belediye başkanlarından randevu almak ve aldıktan sonra odada kalmak imkânsız iken, Şırnak valisi her gün halkın içinde ve son misafir gelene kadar odasında bekledi ve onlarla hasbihâl etti. Dert dinledi. Çözüm aradı. Üstten bakmadı. Devletin saadet olduğunu tatbiki olarak gösterdi.

İlde kayyum olarak görev yapan vali yardımcısı Turan Bedirhanoğlu, Çukur sonrası en sorunlu yerleşim yeri olan Şırnak’ta belediye hizmetlerini en güzel şekilde yürütürken; sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetleri de imkân ölçüsünde yürütmeye çalışarak meselenin yalnız inşa değil aynı zamanda ihya olduğunu öğretti.Seçim stratejisi doğru belirlendi. Yalnız siyasetin değil, bilimin gerçekliği yol gösterici oldu. Gerek bireyi gerekse sosyolojiyi hareket ettiren temel tutkuları yani dip duyguları vardır. Motor gücü gören bu dip duygular genellikle görüntünün dışındadır ve yalnız yakından tanıyanlarca bilinebilir. Şırnak halkı için son yıllarda en hassas konu 1990 yılında elde ettiği il statüsünün hiçbir makul gerekçe olmaksızın hatta makuliyet, güvenliğin ve dahası siyasetin gerçeklerinden bütünüyle uzak şekilde alınmaya çalışılması ve ilçeye dönüştürülmesi teşebbüsüdür. İnsanlar evlerini kaybetmekten çok, illerini kaybetmeyi düşünüyordu. Hikâyesi uzun bu konu, seçimde temel stratejilerin başında yer aldı. Resmî olarak il olan ancak fiili olarak köy kalan Şırnak, kendisini fiili olarak il haline getirebilecek ve resmî olarak da il kalmasına kapı aralayacak bir tercih yapmalıydı. Strateji doğru uygulandı ve karşılığını ziyadesiyle buldu. 

Türkiye’nin özellikle uzun yıllar Ak Parti tarafından yönetilen illerde, Cumhurbaşkanının adı ve sevdasıyla çalışmadan seçim kazanılırken Şırnak’ta böyle olmadı. Terör örgütü ve siyasi kanadı, dünya egemen güçlerinin yaptığı gibi bütün karşıtlığını Recep Tayyip Erdoğan üzerine kurgularken, Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip Şırnak’ta gençlerin önemli bir kısmının bilinçaltında Sayın Cumhurbaşkanı hep öteki olarak yer almaktadır. Gençlerin, sebebi ve hakikati üzerine fazla kafa yormadıkları bu gerçekliğe rağmen, yani ‘Reis’in oylarıyla değil, hatta ona karşı olan sosyolojiye rağmen seçim alınmıştır. 

Başka birçok yan ve ikincil etken bulunmakla birlikte yukarda belirtilen temel nedenler yani çalışmak, doğru ve bilimsel strateji, devletin sıcak elinin hissiyatı, kayyumun örnek faaliyetleri bu başarıyı getirmiştir.  Bunlar seçimlerin Ak Parti tarafından nasıl alındığını ifade etmektedir. Neyi aldığı konusunda da özellikle iki maddeyi dile getirmek gerekmektedir.  

Tesadüfi değil 

Bunlardan ilki, yukarda da temas edildiği üzere Şırnak il kalmayı seçmiştir. Bu konu, bir daha açılmamak üzere gerek siyaseten, gerekse bölge gerçekleri açısından kapatılmalıdır. Zira kazandırdığı kadar kaybettirecek bir konudur. İkincisi ise hendeklerde kaybedilen çocukların ve tecavüzlerin karşısında olduğunu ifade etmiştir. Roboski olaylarından kısa süre önce ekonomik nedenlerle terör örgütüne karşı kepenk kapatan Şırnak halkı, bugün sandık kapatmış ve geleceğe güven ekmiştir. Bu konuda Hakkâri’nin Şemdinli ve Çukurca ilçeleri başta olmak üzere doğunun kritik ilçeleri de göz önünde bulundurularak, devlet kendine yaslanan halkı kollamalı ve güven ortamını artırmalıdır. Bunun da üst başlıkta iki temel pratiği bulunmaktadır. Kamu otoritesinin aralıksız ve adil şekilde sürdürülmesi, mali yapının devlet tarafından kontrol edilmesidir. 

Sonuç olarak; Hiç bir başarı tesadüf değildir. Şırnak bunun açık bir örneğidir. Siyasiler tarafından incelenmesi ve ödüllendirilmesi gereken bir başarı hikâyedir.  Peki, bu kıssanın hissesi nedir? Ankara’dan bakarak ve batıda yetişmiş sosyologların tespitleriyle bölge sorunlarını çözmek imkânsızdır. Her devlet adamı, devletin adamı değildir. Şimdi olduğu gibi, devletin saadet anlamına geldiği ilin orkestra şefi vali başkanlığında gösterilmeye devam etmelidir.  

Bu seçim, bir umut trenidir. 

Bu tren kaçmamalı... 

[email protected]