Sloven düşünürden 1000 sayfalık başyapıt

MURAT GÜZEL / Açık Görüş Kitaplığı
15.08.2015

Zizek Lacancı psikanaliz ile Hegelci diyalektiği ‘birlikte okuyarak’ etkileşim içine sokmaya uğraşıyor kitap boyunca. Böylelikle onların katılaşmış derilerini soymalarını ve yeni bir şekil içinde ortaya çıkmalarını umut ediyor.


Sloven düşünürden 1000 sayfalık başyapıt

2000’lerin düşünce dünyasında Lacancılık ve onun temsilcileri entelektüel gündemi adeta işgal etmiş durumdalar. Düşünceleri büyük ölçüde Lacan’a dayanan filozoflar kuşağının en popüler ismi ise hiç kuşku yok ki Sloven düşünür Slavoj Zizek. Birçok kitabı Türkçe’ye de çevrilen Zizek’in başyapıtı da Hiçten Az.

Zizek, Lacancı psikanaliz ile Hegelci diyalektiği Hegel’i Lacan’la, Lacan’ı Hegel’le ‘birlikte okuyarak’ etkileşim içine sokmaya uğraşıyor kitap boyunca. Böylelikle onların birtirlerinin katılaşmış derilerini soymalarını ve yeni bir şekil içinde ortaya çıkmalarını umut ediyor. Zizek’in kitaptaki temel amacı basitçe Hegel’e dönmek değil, belki Kierkegaardçı anlamda Hegel’i tekrarlamak. Ona göre Hegel saf tekerrürür düşünememekte ve Lacan’ın objecta dediği şeyi tematize edememektedir. Diğer yandan yine Zizek’e göre Lacan’ın çalışması da tutarsız bir açılışla sona ermiştir. Lacan’ın ünlü Encore (20.) semineri onun hem nihai başarısını hem de çıkmazını temsil eder. Lacan, daha sonraki yıllarında bu açmazdan kurtulmak için epey gayret etmiş, ancak Zizek’e göre hepsinde başarısızlığa uğramıştır. Diğer yandan, Elisabeth Roudinesco gibi diğer bazı Lacan yorumcuları için de Lacan’ın karşılaştığı bu çıkmazı onun Simgesel-İmgesel-Gerçek (SİG) modelinden GİS’e dönüşü sonrası gerçek kendini dayatır ve zincirlerinden kurtulur. Bu ‘gerçek’ dile getirilemez, adlandırılamaz bir şey, deyim yerindeyse deliliktir. O yüzden bu tersine çevirmeyi ciddiye almak demek Lacan’ın kendi kendini ortadan kaldırmaya yöneldiğini ortaya koymak demektir.

Bu açıdan Zizek kendine ve diğer Lacancılara şunu vazife bilir: Lacan’ın ötesine Lacan’ın içinden geçmeye hazır olanlar, belirli bir ya da başka bir Efendi söylemiyle zaptedilemeyecek bir isyan imkanını dile getirmek. Platon’dan Kant ve Alman idealizmine, Hegel’den Freud ve çağdaş sahnedeki ‘demokratik materyalizm’(Darwinizm’de kamil ifadesine kavuşan bilimsel doğalcılık ve Foucault, Derrida gibi isimlerle temsil edilen söylemsel tarihselcilik) ile ‘maneviyatçı tepki’ye (New Age, Batı Budizmi ile Heidegger’in nihai noktasını temsil ettiği transandantal sonluluk düşüncesi) bütün felsefi düşünüşü harmanlıyor.

Ancak kitabı Hegel ile Lacan’ın rehberliğinde felsefe tarihi boyunca sürdürülen bir ‘diyalog’ değil Zizek’in, aksine yine kendi ifadesiyle “utanmaz arlanmazca Hegelci”- yani, felsefe tarihini düşünürken de felsefi vaatlerini gerçekleştirmeyi amaçlayan bir bakış açısını sürekli koruyor. Okuması epey yorucu da olsa kitabı bitirdiğinizde yine de “Eee, ne oldu şimdi?” diye kendinize sormamanız imkansız bir roman gibi Zizek’in bu kitabı da. Neredeyse mekanik bir tekerrürü ele aldığı tüm düşünürlere yayan bir yanı var.

[email protected]

Hiçten Az, Slavoj Zizek, çev. Erkal Ünal, Encore, 2015

Başkanlık ve Parlamenter Sistem

Parlamenter sistemle başkanlık sistemi arasında nasıl bir tercih yapılması, öncelikle de bu terimlerin nasıl tanımlanması gerektiği konusundaki tartışmanın kuramsal, tarihsel ve normatif ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hazırlanmış bir kitap Kritik Kavşak. Kitapta Türkiye’den ve dünyadan şu önemli yazarların makalelerine yer verilmiş: Juan J. Linz, Donald L. Horowitz, Seymour M. Lipset, Arend Lijphart, Ergun Özbudun, Sabri Sayarı, Serap Yazıcı, Adam Szymanski, Üstün Ergüder, Ersin Kalaycıoğlu, Ayşen Candaş, Selim Erdem Aytaç ve Ali Çarkoğlu.

Kritik Kavşak-Parlamenter Sistem-Başkanlık Sistemi, haz. Cem Akaş, Koç Üniversitesi, 2015

Siyonizmin edebi-entelektüel tarihi

Avusturya-Macar gazeteci Theodor Herzl tarafından 19. yüzyılın sonlarında resmen kurulan siyonist hareket 1948’de İkinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin de yardımıyla Filistin topraklarında amacına erişti, İsrail devleti kuruldu. Siyonizmin Dönüşleri, siyonist hareketin ve onun ana ürünü İsrail Devleti’nin sivri eleştiriler içeren entelektüel ve edebi tarihi. Bu kitap Siyonizm araştırmalarında bir dönüm noktası oluşturuyor. Bu kalabalık alandaki yazarların çoğundan farklı olarak Gabriel Piterberg hem siyonistlerin niyetleriyle hem de Filistin’in Müslüman halkının üzerindeki bilfiil etkisiyle ilgileniyor.

Siyonizmin Dönüşleri: Mitler Siyaset ve İsrail’de Araştırmacılık, Gabriel Piterberg, çev. Aysun Babacan, İthaki, 2015