‘Sol’un yaşadığımız toplumu ve tarihi kavrayış şekli

Açık Görüş Kitaplığı / Murat Güzel
20.07.2019

Ahmet Demirhan kitabında, bir kısmını Orhan Koçak, Jale Parla, Nurdan Gürbilek,Umut Tümay Arslan, Oruç Arıoba gibi isimlerin ‘kayıp ideal’, ‘baba’, ‘Türklük’, ‘özne’, ‘din’ vb. kavramlar hakkında edebiyat eleştirisi, felsefe ile ilahiyat disiplinlerinde kalarak yazdıkları metinleri çözümlüyor.


‘Sol’un yaşadığımız toplumu ve tarihi kavrayış şekli

1990’lı yıllarda Türk düşünce hayatına elverişli bir eleştirel silah olarak daha çok kullanılmaya başlandı psikanalitik yaklaşım. Edebiyat eleştirisinden siyasete birçok farklı alanda istihdam edilmeye başlanan bu yaklaşımın kendi teorik tartışmalarına girmeksizin ve Türk toplumu ve düşüncesinin aydınlatılması bakımından bu yaklaşımın kullanışlılığının sorgulanmadan kabullenilerek , öteden beri üzerine çokça tartışmalar yürütülmüş birçok kavram ve konuya uyarlanması elbette beraberinde başka birçok sorunu da getirdi. Bu sorunlar, elbette Batı’dan kısmen uyarlanarak ithal edilmiş diğer yaklaşımların (sözgelimi hermenötik, Marksist eleştiri, dilbilimsel eleştiri vb.) başına gelenlerden çoğunlukla farklı değildi. Gerek Türk toplumu ve edebiyatının gerekse düşüncesi ve siyasetinin tarihsel gelişimi ve özgüllüklerini hesaba katmadan kullanılan yaklaşımlar, bir yerden sonra sözkonusu Batılı kavram ve teorilerle erişilen birikimin de yersiz bir tahribine yol açıyordu. 

Özellikle Türk toplumunun tarihi, siyaseti ve edebiyatını ‘ideal’ olarak kurgulanan evrensel ve bu itibarla soyut bir noktadan hareketle çözümleme iddiasındaki sol muhayyilenin yeni teorileri Türkiye’ye aktarırken ve böylelikle Türk düşünce hayatına eklemlerken genelde ya hep bir aşırılığa yahut tam tersi bir ekssikliğe düçar kaldığını savlayan Ahmet Demirhan’ın ‘Göbeğini Kaşyan Adam’ın Psikanalizi adlı kitabı yukarıda bahsettiğimiz sorunların bir kısmını Orhan Koçak, Jale Parla, Nurdan Gürbilek, Fethi Açıkel, Umut Tümay Arslan, Oruç Arıoba, Dilek Zapçıoğlu vb. isimlerin ‘kayıp ideal’, ‘mağdur’, ‘baba’, ‘Türklük’, ‘özne’, ‘din’ vb. kavramlar hakkında edebiyat eleştirisi, felsefe ile ilahiyat disiplinlerinde kalarak yazdıkları metinleri çözümlüyor. Kitabında yer alan altı makalenin her birinde farklı eleştirmenleri merkeze alarak yaptığı okumalarda Demirhan, sol entelektüel üretime ve muhayyileye ilişkin eleştirel tespit ve gözlemlerini sınamaya açarken özellikle solcu aydınların ürettikleri edebiyat eleştirisinin kendi ‘iktidar’ını da kuracak bir biçimde örgütlediği kavram ve kavrayışları da bu vesileyle yerinden etmeyi hedefliyor. 

Verimli bir okuma

Demirhan’ın kullandığı polemiğe dayalı bu üslubunun kullanılan teorilere ya da bu teorilerle özdeşleşen düşünürlere yönelik geliştirilmediğine dikkat etmek gerekiyor. Polemik daha çok eleştirilen her yazarın metnine dayanak seçtiği teoriyle kurduğu sarkacı hep tek taraflı işletmesine, bu işletim esnasında kapıldıkları ‘özne’, ‘kapitalizm’ vb. kavramsal yapılarla ilgili. Demirhan, sözkonusu teorilerin Türkiye’de ve Türkiye için nasıl yeniden üretildiğini soruşturuyor; bu yeniden üretim esnasında mezkur teorilerin oluşturduğu birikimin nasıl bir hoyratlıkla saçıp savrulduğu da soruşturmanın kapsamında. Büyük ölçüde edebiyat eleştirisi alanında üretilmiş ve bir yerden sonra sol muhayyilenin yaşadığımız toplumu ve tarihi kavrayış şekillerine ilişkin son derece önemli veriler tedarik edilebilecek yazılara ilişkin Demirhan’ın yaptığı okumanın son derece verimli olduğunu da vurgulamalıyız. Yine Demirhan, 1984 yılında Yeni Gündem dergisinde İsmet Özel, Oruç Aruoba, İskender Savaşır, Orhan Koçak arasında gelişip, daha sonra bu kez 1995 yılında Defter dergisinde İsmet Özel’in hariçte bırakılarak tekrarlanmaya çalışılmış bir Heidegger alımlamasını yorumladığı yazısında Türk aydınlarına musallat olan krizin bazı sebeplerini de soruşturuyor. 

Tarih ve sanatı birleştiren estetik

,Çağdaş İtalyan felsefesinin en önemli simalarından sayılabilir Benedetto Croce. İsmail Tunalı’nın Türkçeye kazandırdığı kitap bu idealist filozofun şaheseri sayılabilir. Kitap, Croce’u uğraştırmış tarih ve sanat problemlerini birbirine bağlayarak onun genel bir felsefi sisteme, bir Tin Felsefesi’ne ulaşma yolundaki çabalarına köprü olan önemli bir eserdir. Tunalı iki ciltten oluşan bu eserin Teorik Kısmını içeren ilk cildini çevirerek asıl uğraş konusunu tarih ve sanat olarak belirlemiş İtalyan filozofun tarih ve dil felsefesinin de anlaşılmasına katkı sunuyor. 

İfade Bilimi ve Genel Linguistik Olarak Estetik, Benedetto Croce, çev. İsmail Tunalı, Fol, 2019

Osmanlı, Filistin’i nasıl kaybetti?

Osmanlı Devleti’nin Birinci Büyük Savaş esnasında kaybettiği önemli muharebelerin bir kısmı da Filistin Cephesi’ndedir. İngilizlere karşı 19-21 Eylül 1918’te Nablus’ta ağır bir yenilgi yaşayan Osmanlı ordusunun geri çekilişiyle birlikte gerek Filistin gerekse Suriye düşman kuvvetlerinin eline geçmiştir. Etkileri günümüze kadar farklı şekillerde devam eden sorunların anlaşılabilmesi için Filistin ve Suriye’den Osmanlı ordusunun nasıl ve hangi şartlarla çekildiğini de bilmek gerekiyor. Enes Demir’in Harp raporlarına dayalı kitabı meseleyi detaylı bir şekilde ele alıyor. 

Osmanlı Ordusu Filistin ve Suriye’den Nasıl Geri Çekildi?, Enes Demir, Hiperlink Yayınları, 2019

@uzakkoku