Tarihi konser

Prof. Dr. Evren Kutlay / İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi
7.04.2023

Dünyaya yüzyıllar boyunca hükmetmiş bir devleti yönetenlerin besteciliklerini "sadece müzikle meşguliyet" in kriterleriyle değerlendirmek sığ bir yaklaşım olur. Askerî eğitim, tarih, coğrafya, edebiyat, matematik, fen bilimleri, dil bilimleri, Kur'an ve temel dini eğitimlerle çeşitli spor dallarındaki faaliyetlerinin yanı sıra müzik alanında da (üstelik çok yönlü) yetişmiş olmaları esastır.


Tarihi konser

2 Nisan 2023 akşamı Şehzade Osman Selahaddin Efendi'nin (Osmanoğlu) nazik davetleri ve himayelerinde büyük dedeleri Sultan V. Murad'ın piyanosunda bir konser verdim. Sultan'ın şehzadeliğinden itibaren müzik çalışmalarına hizmet etmiş piyanosu, Cumhuriyet'in ilanının ardından hanedan mensuplarının vatanlarını terk etme mecburiyetleriyle yıllarca aidiyetinin hasretini çekmiş, sahipleri tekrar yurda dönebildiklerinde kavuştuğu evinde yorgunluğunun garip hüznüne razı gelmiş. 2021 yılında tanıştığımızda kırık sesine, incinmiş tellerine rağmen vakur duruşu, adeta sabırla zamanını gözlediğini anlatıyordu. Lutiye Tarkan Şendal onu, çektiği azabın mekanizmasında onarıma muhtaç bıraktıran yaralarından ve gömüldüğü acı sessizliğin ıstırabından kurtardı.

Sultan'ın 1876 yılında tahttan indirilmesinin ardından Çırağan'daki hapis yıllarında da ona gönül yoldaşlığı yaparak duygu dünyasına tercüman olan Erard piyanosunda, onun ve ailesinin eserlerini yaklaşık 150 yıl sonra icra ettim. Bu hal, nezdimde, ebedi âleme göçmüş ecdadımızın, onların göz ardı edilmiş, unutulmuş çabalarını duyurmaya adanmışlığımı manen taltifleridir.

Hanedan üyeleri hazır bulundu

Konsere Şehzade, eşi Candan Hanım'la ev sahipliği yaparken, oğlu Orhan Murad Osmanoğlu, torunu Turan Cem Osmanoğlu, Hadice Sultan'ın torunu Kenize Murad, Fatma Sultan'ın torunu Resan İris, Sultan V. Mehmed Reşad soyundan Banu Hodo, Sultan Abdülmecid soyundan ve Enver Paşa'nın torunu Arzu Enver, koleksiyoner-yazar Hüseyin Hulki Birol ve eşi, müzikolog Dr. Emre Aracı ve annesi, çevirmen-piyanist John S. Dyson, devlet tiyatrosu sanatçısı Özlem Güveli ve Nilgün Driner katıldılar. Konser öncesi kısa konuşmasında Dr. Aracı, piyanonun seri numarasını alarak arşivdeki kaydında tespit ettiği bilgileri bizlerle paylaştı. Sultan V. Murad'ın eserlerini, bir kısmını müzik defterine geçiren merhum Vedat Kosal'ın el yazısından (onu da bu özel günde aramıza almak üzere), Şehzade Ahmed Nihad Efendi'nin bestelerini ise kendi el yazısından okuyarak icra ettim. Arşivlere basılı olarak intikal eden diğer eserleri, doğrudan kitapçı raflarından satın alabilme konforundan mahrum olsak da matbu notadan çalışma imkânı değerlidir.

Repertuvara dair

Program Sultan Abdülaziz, Sultan V. Murad, Sultan II. Abdülhamid ve Sultan V. Mehmed Reşad soyundan hanedan üyelerinin seçili eserlerinden oluştu. Spontane konuşmamdan ana hususları not düşelim:

* Osmanlı Sarayı mensupları için bestecilik hiçbir zaman sıra dışı bir olgu değildi. Modernleşme yolculuğunun ilk yıllarında Batı müziği mevcut Osmanlı müziği branşlarına -yerel tınılardan beslenen kendi çok sesli literatürünü oluşturma hedefi üzere- eklendiğinde, babası Sultan II. Mahmud sarayda görevlendirdiği müzisyenlere çok seslilik denemeleri için kendi Klasik Osmanlı Müziği bestelerini veriyordu iken, ilk kez Sultan Abdülaziz doğrudan Batı tekniği ile eser besteleyerek diğer hanedan üyelerine rol model olmuştur.

* Sultan Abdülaziz'in bestesini İtalya'daki bir yayınevine bastırması, tıpkı İngiltere'deki Kristal Saray'a ya da Wagner'in Almanya'da kurduğu operaya bağışta bulunması gibi bir dış politika/diplomasi hamlesidir.* Zira Sultan tahta çıktığında Muzıka-yı Hümâyûn'un müzik eserleri basan bir litografya destgâhı hâlihazırda mevcuttu. Sultan'ın Batı Müziği ve kurumlarını kültürel diplomasi stratejilerinden ve imaj yönetimi unsurlarından biri olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Makam müziğine de hâkim olan, Klasik Osmanlı Müziği eserleri besteleyen Sultan Abdülaziz, Osmanlı modernleşme anlayışının temsilidir.

* Sultan V. Murad Çırağan Sarayı'nda ailesiyle birlikte hapis hayatı yaşayana kadar, saray müzisyenlerinden aldığı eğitimin yanı sıra Dolmabahçe Saray Tiyatrosu, Naum Tiyatrosu ve benzeri mekânlarda ve şehzadeliğinde amcası Sultan Abdülaziz'le birlikte çıktıkları Avrupa seyahati gibi okazyonlarda, 36 yıl boyunca müzik tecrübesi biriktirmiş, bilgi ve görgüsünü çok çeşitli kaynaklardan geliştirme imkânı bulmuştur. Hapis yıllarında doğrudan müzik ile meşgul olacak daha geniş zaman bulabildiği ve elbette kendini müzikle ifade etmeyi sevdiği, müziğe kabiliyeti olduğu için çok sesli müzik literatürümüze yüzlerce eser katabilmiştir.

Çalışma disiplini

* Sultan V. Murad'ın müzik yazısının hatasız oluşu sadece yeteneği, teori bilgisi ve kıvrak müzik zekâsıyla değil, ayrıca kendini vakfettiği incelikli ve detaylı çalışma disipliniyle ilintilidir. Batılı bestecilerin (muhtemelen o yıllarda popüler olan) opera eserlerinin piyano transkripsiyonlarını, piyano eserlerini, Osmanlı saray müzisyenlerinin ve hanedan üyelerinin kimi eserlerini kendi el yazısıyla defterlerine kopyalamıştır. Böylece yazı tecrübesi pekişip kusursuzlaşırken, arşivcilik geleneğine bağlılığı da işaret eden kayıtlarıyla müzik tarihimize ışık tutmuştur: Örneğin, Sultan Abdülaziz'in Polka adlı eserini bu defterlerden tespit etmiştim.

* Dünyaya yüzyıllar boyunca hükmetmiş bir devleti yöneten sultanların ve idarî, askerî, iktisadî, kültürel sorumluluklar üstlenen hanedan üyelerinin besteciliklerini "sadece müzikle meşguliyet" in kriterleriyle değerlendirmek sığ bir yaklaşım olur. Askerî eğitim, tarih, coğrafya, edebiyat, matematik, fen bilimleri, dil bilimleri, Kur'an ve temel dini eğitimlerle çeşitli spor dallarındaki faaliyetlerinin yanı sıra müzik alanında da (üstelik çok yönlü) yetişmiş olmaları esastır. Müziğin sadece hamisi ya da dinleyicisi vasfıyla yetinmeyip onu manen ve ilmen de kapsamak, anlamak, yönetmek üzere yetenekleri ışığında icracısı ve bestecisidirler. Bu çerçevede müzik bilgi, görgü ve donanımları hayranlık uyandıracak derecede üstün niteliktedir.

Ağabeyine ithafen Polka Mazurka

* 1876'da vefat eden Behice Sultan, aynı yıl tahta geçen ağabeyi Sultan II. Abdülhamid'e ithafen bir Polka Mazurka bestelemiştir. Hadice Sultan babasına ithaf ettiği Vals'te sağ ve sol ele çapraz pozisyon aldırarak renkli melodiler sunarken, kardeşi Fatma Sultan'a ithaf ettiği Askeri Marş'ta sol eli vurmalı bir çalgı gibi görevlendirir. Benzer biçimde mesafeli ve hızlı yatay hareketin sürekliliği gereği Fehime Sultan'ın 1. Dünya Savaşı sırasında bestelediği Milli Birlik Marşı'nda görülür. Sol elin piyanoya vurmalı çalgı gibi davranması yaklaşımları: 1. Aynı hocadan ders almaları; 2. Marş besteciliğinde kabul görmüş bir tavır olması; 3. Marşın bando veya orkestraya kolayca uyarlanabilmesini gözetmeleri ihtimalleriyle açıklanabilir.

* Şehzade Ahmed Nihad Efendi, müzik-genetik mirasını Sultan V. Murad'dan almıştır diyebiliriz. Derinlikli melodi cümleleri Türk kulağının alışkın olduğu motifleri içerir. Hapis hayatına doğduğu Çırağan Sarayı'nda Tarzınevin Kalfa'dan aldığı eğitimle sayısız eser bestelemiştir. Dedesi kadar müziği çok yönlü tecrübe imkânı bulamayışı yazısında zaman zaman karşılaştığımız küçük kusurları açıklar.

Bahriye Marşı

* Sultan II. Abdülhamid'in 5 yaşındayken Orhaniye Fırkateyn-i Hümâyûnu'nda denizcilik eğitimine başlayan oğlu Şehzade Burhaneddin Efendi'nin 9 yaşındayken bestelediği Bahriye Marşı şehzadenin üstün müzik kabiliyetini gösterirken Osmanlı modernleşme anlayışını teyit eden ipuçlarını içinde barındırır: Batı müziği terimleri Türkçe karşılıklarıyla da anılmışlar, geleneksel kavramlarla tanımlanmışlardır.

Frekansa uyumlanmak

Bugün Orta La notasını 1955 yılında kabul edilen uluslararası standartlara göre, 440 Hz.'e akort ediyoruz. Tarih boyu farklı frekans değerleri kabul görmüştür. Benim için bu eşsiz deneyimin en zorlayıcı yanı, Orta La'nın pes akort edilmesi (388 Hz.) gereğinden dolayı yazılanla duyduğumu eşleştirirken kendi içimde yaşadığım çelişki oldu.

Bugün alıştığımızın dışında bir frekansta titreştiği için bazen tarihi yaşandığı haliyle duymakta güçlük çekiyor olabilir miyiz?

*Bkz. https://www.star.com.tr/acik-gorus/kralice-osmanli-ve-piyano-haber-1740208/

Fotoğraflar: Özgür Aslan

[email protected]