Teknoloji dış politika yönelimlerini nasıl etkiliyor?

Aydın Enes Seydanlıoğlu / Yazar
1.07.2022

Ukrayna'nın Türkiye'den temin edilen insansız hava araçlarını konuşlandırması, Rus güçlerini püskürtmedeki başarısının ayrılmaz bir parçası oldu. SİHA'ların Türkiye´ye kazandırdığı askeri kabiliyet, ülkeyi bölgede önemli bir güç haline getirdi. İnsanlık tarihinde ilk kez bir teknoloji devletlerarası ilişkilerde sadece sosyolojik ve dolaylı etkiler yaratmakla kalmayıp, doğrudan karar alma mekanizmalarının vazgeçilmez parçalarından biri haline gelmiştir ve insan dışı bir aktör olarak kendine özgü sorun ve avantajlarıyla sahada yer edinmeye başlamıştır.


Teknoloji dış politika yönelimlerini nasıl etkiliyor?

Sosyolojik, siyasi, ekonomik ve kültürel süreçlerin değişimi konusunda inovasyon, tarih boyunca her zaman önemli bir parametre olmuştur. Bu dönüşüm süreçleri durumdan etkilenen aktörler için fırsatlar sunduğu gibi bazı meydan okumaları da ortaya çıkarmıştır. Bu yönüyle içinde bulunduğumuz son yüz yıllık zaman diliminde dünyada ortaya çıkan teknolojik gelişmeler uluslararası ilişkilerde benzeri görülmemiş temel değişikliklere yol açmıştır.

Dış politikada yeni eksen

Bazı kilit teknolojilerin geliştirilmesi, ülkelerarası münasebetler bağlamında kartların yeniden karılmasına sebep olacaktır. Hatta ülkelerin dış politikalarının politik ekseninin önümüzdeki dönemde yapay zeka, bilgi teknolojileri, otonom sistemler ve insansız hava araçları gibi bazı yeni teknolojiler tarafından belirleneceği ve bu alanda bir odak oluşturacağı bile varsayılabilir. Bu gibi önemli teknolojilere sahip olmanın ülkeler arasındaki jeopolitik yapıyı yeniden düzenleyeceği veya jeostratejik üstünlük ilişkilerini değiştireceği muhtemeldir. Bu bağlamda uluslararası ilişkiler alanında bilimsel ve teknolojik gelişmeler her geçen gün daha fazla ehemmiyet kazanmaktadır. Bununla birlikte muhtelif legal ve illegal aktörler, bilgi teknolojilerinin sunduğu olanaklar sayesinde uluslararası kamuoyu oluşturabilmektedir.

Sosyal medya ve siyasi gelecek

Bilgi teknolojileri, dünya kamuoyunun yaşanan önemli gelişmelere özellikle sosyal medya platformları aracılığıyla daha da duyarlı hale gelmesini sağlamıştır. Bilgi teknolojilerinin bu denli hızlı gelişimi devlet-dışı aktörlere faaliyet gösterebilecekleri yeni alanlar açılmıştır ve onları uluslararası politikanın bir aktörü haline getirmiştir. Nitekim bu teknolojiler, kitle iletişim araçlarını kullanarak kamuoyu yaratmayı hedefleyen gruplar için olağanüstü imkânlar sunmaktadır ve ülkelerin iç politika meseleleri dış politika gündemine taşınabilmektedir. Arap baharı örneğinden de anlayacağımız üzere sosyal medya üzerinden ortaya çıkan örgütlenmelerin, ülkelerin siyasi geleceğini zaman zaman değiştirdiği görülmüştür (1).

Bu ve benzeri gelişmeler bölgesel, ulusal ve uluslararası olayların seyrini önemli ölçüde etkileme potansiyeline sahiptir.

Yarış yeniden başlıyor

Teknolojik sistemlerin gelişim dinamizmi ve hızı, uluslararası ilişkilere ayrı bir boyut getirmiştir. Sosyal medya platformlarının yanı sıra uluslararası ilişkileri belirlemede etkili olan farklı teknolojilerden bahsetmek mümkündür. Robotik ve yapay zeka geliştirmede, devletler arasında küresel bir mücadele hızla devam ediyor. Dördüncü sanayi devrimi sürecindeki değişim dalgasında oyun kurallarının yeninden belirlendiği ve yarışın yeniden başladığını müşahede etmekteyiz. Robotik sistemler, elektrikli otomobiller, dron teknolojikleri, yapay zeka gibi değişimler uluslararası arenada tektonik bir kaymaya neden oluyor ve bu bağlamda dünyadaki güç dengeleri değişiyor.

SİHA'lar dünya gündeminde

Askeri operasyon süreçleri yapay zekâ tabanlı komuta kontrol sistemleri ile önemli bir dönüşüm geçiriyor. Rakiplerin faaliyetleri anlık olarak izlenebilecek ve muhtemel reaksiyonlarına karşı dinamik hareket etme kabiliyeti ortaya çıkacaktır. Bununla birlikte askeri operasyonlar sürecinde karar vericiler için eş zamanlı olarak operasyon planlarının yeniden dönüştürülebilmesi ve revize edilebilmesi imkanı ortaya çıkacaktır. Türkiye´nin Suriye'de İdlib sahasında, Libya'da ve Dağlık Karabağ'da Türk yapımı Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) kullanılarak gerçekleştirilen operasyonlarda elde ettiği sonuçlar dünya kamuoyunda da gündeme geldi. Sensörlerden gelen bilgileri yapay zekâ temelli görüntü işleme teknikleriyle işleyen Silahlı İnsansız Hava Araçlarının çatışmalarda ortaya koyduğu performans ve Türkiye'nin bu alanda kaydettiği ilerleme uluslararası çevrelerde oldukça takdir topladı. Gelişmiş bir ağ yapısı içerisinde yapay zekâ tabanlı bu askeri sistemlerin çatışma alanlarında yoğun kullanımı savunma sanayi alanında geleneksel silah sistemlerinin gözden geçirilmesine yol açtı ve dünya pazarında bu teknolojilere olan talebi daha da arttırdı. Ayrıca yine Rusya'nın Ukrayna işgalinde teknolojinin savaşın seyrini nasıl etkileyebileceği görüldü. Ukrayna'nın bir kısmı yine Türkiye'den temin edilen insansız hava araçlarını konuşlandırması, Rus güçlerini püskürtmedeki başarısının ayrılmaz bir parçası oldu. Kiev'e yaklaşan Rus tanklarının yerini bulup, etkisiz hale getirilmesini sağlayan Silahlı insansız hava araçları, insanlı hava araçlarına kıyasla askeri operasyonlarda insan kaybını önleyerek ve hava üstünlüğü sağlamada kritik bir rol ile ilgi odağı haline geldi.

Silahlı insansız hava araçlarının Türkiye´ye kazandırdığı askeri kabiliyet, ülkeyi bölgede olan önemli bir güç haline getirdi. Ayrıca bu teknolojilerin gelişmesinin ülke içerisinde muhtelif sektörlere yansımaları görülmektedir. Yeni teknolojiler konusunda ülke ekonomisinde yeni bir dinamik oluşmaktadır. Yapay zekâ ve robotik sistemler gibi teknolojiler ile askeriye başta olmak üzere diğer birçok alanda rekabetin yeniden başladığı bir süreçte ilerleme kaydeden ülkeler büyük avantajlar elde ediyor ve geçmiş dönemlerde jeopolitik etkisi kısıtlı olan aktörler görünür hale geliyor. Bu teknolojiler uluslararası arenada devletlerin olası sınanmalar ve meydan okumalara karşı vazgeçilmez ve yatırım yapılması elzem olan bir alan haline geldi. Bu süreçte hiçbir büyük devletin bu teknolojiye yatırım yapmamak gibi bir lüksü yok. İnsanlık tarihinde ilk kez bir teknoloji devletlerarası ilişkilerde sadece sosyolojik ve dolaylı etkiler yaratmakla kalmayıp, doğrudan karar alma mekanizmalarının vazgeçilmez parçalarından biri haline gelmiştir ve insan dışı bir aktör olarak kendine özgü sorun ve avantajlarıyla sahada yer edinmeye başlamıştır.

Çin'in yükselişi

Çin´in dünyanın ikinci ekonomisi olmasındaki temel sebeplerden birisi, dijitalleşme konusunda gerçekleştirdiği atılımlar olarak görülebilir (2). Geçtiğimiz son 20 yıl öncesine kadar küresel ölçekte düşük fiyatlı bir üretim atölyesi olan Çin, yeni nesil teknolojiler, yapay zeka ve dijitalleşme odaklı yapısal bir dönüşüm stratejisi planını uygulamaya koydu. Çin´in bu teknoloji ve dijitaleşme planları, ülkenin ABD ve Avrupa ile arasında olan mesafeyi hızla kapatmasını ve dünya siyasetinde önemli ölçüde etkili olmasını sağladı. Bu stratejinin bir sonucu olarak ABD´de var olan bilgi teknojilerinin tamamına denk inovasyonların Çin´de var olduğunu görmekteyiz. Yeni nesil teknolojik gelişmeler bağlamında Çin birçok alanda neredeyse rakipleri ile aynı gelişmişlikte sistemler üretmekte ve bazı sektörlerde ABD´den ve Avrupa'dan daha ileri sistemler geliştirmektedir. Ülkelerin teknolojik bağımlılıkları da artık jeopolitik ihtilaflar bağlamında önemli bir parametre olarak beliriyor. Teknolojik egemenlik konusunun uluslararası ilişkilerde yarattığı dönüşüm ele alınırken, yalnızca yeni bir askeri teknoloji olarak değil, doğrudan siyasi sürece olan etkileri, bu gelişmelerin temellerini açıklama ve bu sebeple ortaya çıkan jeopolitik kırılmaları sınıflandırma konusu hala değerlendirilmesi gereken önemli bir konudur. 21. yüzyıl uluslararası aktörlerin bilimsel ve teknolojik gelişmelerde mesafe kat edebilmeleri ve bunları kullanabilmeleri üzerinden şekillenmektedir. Uluslararası alanda geleneksel egemenlik tanımının revize edilmesi sürecinde yeni bir parametre olarak karşımıza çıkan teknolojik gelişmeler, tarihsel süreçte olduğu gibi gelecekte de dünyanın politik dönüşümünde önemli bir rol üstlenecektir.

@EESeydanlioglu

1. Technological Sovereignty as a new parameter in the light of International Relations / Antalya Diplomacy Forum / Aydin Enes Seydanlioglu

2. Yapay Zeka'nın Uluslararası İlişkiler Alanında Yarattığı Değişimler / Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi Dergisi / Mesut ASLAN- A.Aziz YILDIZ