Özellikle Doğu Akdeniz ve Karadeniz'deki tatbikatlar, Türkiye'nin bu bölgelerdeki jeopolitik etkisini artırma ve deniz güvenliğini sağlama kararlılığını göstermektedir. Ayrıca, Azerbaycan, Katar ve Mısır gibi ülkelerle gerçekleştirilen ikili tatbikatlar, Türkiye'nin bölgesel iş birliğini güçlendirme ve diplomatik ilişkilerini askeri alana taşıma stratejisinin bir parçasıdır. TSK'nın NATO tatbikatlarına katılımı, ittifak içindeki lider konumunu pekiştirmekte ve Türk ordusunun teknolojik altyapısını uluslararası standartlarla uyumlu hale getirmektedir.
Faruk Önalan / Yazar
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), bölgesel ve küresel ölçekte güvenlik ortamının karmaşıklaşması, tehditlerin çeşitlenmesi ve teknolojik gelişmelerin hız kazanması karşısında, daha etkin, caydırıcı ve her an göreve hazır bir ordu olma hedefini sürdürmektedir. Bu hedef doğrultusunda, TSK'nın eğitim ve tatbikat faaliyetleri, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde kesintisiz bir şekilde devam etmektedir. Söz konusu faaliyetler, TSK'nın operasyonel kabiliyetlerini artırmakta, müttefik ülkelerle iş birliğini güçlendirmekte ve NATO ile diğer uluslararası ortaklarla çalışabilirliği geliştirmektedir. Ayrıca, bu tatbikatlar, Türk ordusunun modern savaş koşullarına uyum sağlamasını, teknolojik yenilikleri sahada uygulamasını ve stratejik caydırıcılığını pekiştirmesini sağlamaktadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde icra edilen Şehit Yüzbaşı Cengiz Topel Akdeniz Fırtınası Tatbikatı, TSK'nın bölgesel güvenlik dinamiklerine verdiği önemi açıkça ortaya koymaktadır. Bu tatbikat, KKTC'nin savunulması ve bölgesel istikrarın korunması açısından kritik bir rol oynamaktadır. Tatbikat, Türk Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri'nin müşterek harekât kabiliyetlerini test etmekte, aynı zamanda KKTC Silahlı Kuvvetleri ile ortak operasyonel senaryolar üzerinde çalışılmasını sağlamaktadır. Akdeniz'in jeopolitik açıdan giderek artan önemi, bu tatbikatın stratejik değerini daha da artırmaktadır. Tatbikat kapsamında, hava savunma sistemlerinin etkinliği, deniz-hava koordinasyonu ve kriz anlarında hızlı tepki verme kabiliyeti test edilmektedir. Bu faaliyet, TSK'nın hem kendi topraklarında hem de müttefik bölgelerde caydırıcılığını koruma kararlılığını göstermektedir.
Doğu Akdeniz yeni küresel odak
Doğu Akdeniz, enerji kaynakları, deniz ticaret yolları ve jeopolitik rekabet açısından küresel bir odak noktası haline gelmiştir. Bu bağlamda, NATO Dynamic Guard-II Tatbikatı, TSK'nın NATO müttefikleriyle ortak hareket etme yeteneğini geliştirmektedir. Tatbikat, deniz güvenliği, elektronik harp ve anti-denizaltı harbi gibi modern deniz savaşının kritik unsurlarını kapsamaktadır. TSK'nın bu tatbikata katılımı, NATO'nun kolektif savunma ilkesine olan bağlılığını bir kez daha teyit etmekte ve Türk Deniz Kuvvetleri'nin bölgedeki operasyonel kapasitesini uluslararası arenada sergilemektedir. Ayrıca, bu tatbikat, TSK'nın teknolojik altyapısının NATO standartlarıyla uyumluluğunu test etme fırsatı sunmaktadır. Türk Deniz Kuvvetleri'nin modernize edilmiş gemileri ve gelişmiş sensör sistemleri, tatbikat sırasında etkin bir şekilde kullanılmakta ve müttefik ülkelerle veri paylaşımı gerçekleştirilmektedir.
İç güvenlik ve seferberlik hazırlığı açısından büyük önem taşıyan Yıldırım Seferberlik Tatbikatı, TSK'nın kriz anlarında hızlı bir şekilde mobilize olma kabiliyetini test etmektedir. Sakarya'da gerçekleştirilen bu tatbikat, yedek kuvvetlerin organizasyonu, lojistik zincirinin etkinliği ve seferberlik süreçlerinin koordinasyonu gibi unsurları kapsamaktadır. Tatbikat, aynı zamanda sivil-asker iş birliğini güçlendirmekte ve yerel yönetimlerle ortak çalışma kapasitesini artırmaktadır. TSK'nın bu tür tatbikatlarla, olası bir savaş veya kriz durumunda tüm unsurlarıyla hazır olduğunu göstermesi, ulusal güvenliğe olan güveni pekiştirmektedir. Yıldırım Seferberlik Tatbikatı, aynı zamanda TSK'nın personel eğitimine verdiği önemi ve modern savaş koşullarına uygun lojistik planlamasını ortaya koymaktadır.
Operasyonel esneklik
TSK, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de etkin bir aktör olma hedefini sürdürmektedir. Bu kapsamda, İtalya'da Dynamic Move-II NATO Mayın Harekâtı, Bulgaristan'da NATO Doğal Afet Yardım Harekâtı ve Katar'da İbrar-V Kıyı Savunma Özel Tatbikatı gibi faaliyetlere katılım sağlanmaktadır. Bu tatbikatlar, TSK'nın farklı coğrafyalarda ve senaryolarda operasyonel esneklik sergileme kabiliyetini göstermektedir. Örneğin, Dynamic Move-II, deniz mayınlarına karşı mücadelede TSK'nın uzmanlığını ve teknolojik altyapısını uluslararası müttefiklerle paylaşmasını sağlamaktadır. Bulgaristan'daki doğal afet yardım tatbikatı ise TSK'nın insani yardım ve afet yönetimi kapasitesini geliştirmekte, aynı zamanda NATO'nun bu tür operasyonlara verdiği önemi vurgulamaktadır. Katar'daki İbrar-V tatbikatı ise, Türkiye'nin Körfez bölgesindeki stratejik ortaklıklarını güçlendirme çabasını yansıtmaktadır. Bu tatbikat, kıyı savunma senaryolarına odaklanarak, TSK'nın deniz güvenliği konusundaki kabiliyetlerini dost ülkelere sergilemektedir.
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki stratejik ortaklık, Sonsuz Kardeşlik-IV Tatbikatı ile bir kez daha pekiştirilmektedir. 18 Eylül 2025 tarihinde sona eren bu tatbikat, iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında müşterek harekât kabiliyetini artırmayı hedeflemektedir. Tatbikat, özellikle Kafkasya bölgesindeki güvenlik dinamiklerini dikkate alarak, ortak savunma senaryolarını ve taktiksel iş birliğini kapsamaktadır. TSK'nın Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ile gerçekleştirdiği bu tür faaliyetler, hem bölgesel istikrarı desteklemekte hem de iki ülke arasındaki tarihsel ve kültürel bağları güçlendirmektedir. Tatbikat kapsamında, kara ve hava unsurlarının koordinasyonu, istihbarat paylaşımı ve müşterek operasyonel planlama gibi unsurlar test edilmektedir. Bu faaliyet, Türkiye'nin Kafkasya'daki stratejik etkisini artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendirilmektedir.
Batı Karadeniz'de 19 Eylül 2025 tarihinde sona eren Triton Mayın Harekâtı Davet Tatbikatı, TSK'nın Karadeniz'deki güvenlik sorumluluklarını yerine getirme kapasitesini göstermektedir. Karadeniz, enerji nakil hatları ve deniz ticaret yolları açısından stratejik bir bölge olup, mayın tehdidi bu bölgedeki güvenliği doğrudan etkilemektedir. TSK'nın bu tatbikata katılımı, deniz mayınlarına karşı mücadelede uzmanlığını uluslararası arenada sergilemesini sağlamaktadır. Türk Deniz Kuvvetleri'nin modern mayın avlama gemileri ve gelişmiş sonar sistemleri, tatbikat sırasında etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Ayrıca, bu tatbikat, TSK'nın Karadeniz'deki diğer kıyıdaş ülkelerle iş birliğini güçlendirme çabasını da yansıtmaktadır.
TSK'nın Portekiz'deki Repmus/Dynamic Messenger NATO Deniz Harekâtı, Romanya'daki NATO Steadfast Interest-II ve Singapur'daki Pacific Reach Arama Kurtarma Tatbikatı gibi uluslararası faaliyetlere katılımı, Türk ordusunun küresel ölçekteki operasyonel kapasitesini ortaya koymaktadır. Repmus/Dynamic Messenger, otonom deniz araçlarının ve yapay zeka destekli sistemlerin kullanımını test ederek, TSK'nın teknolojik adaptasyon kabiliyetini geliştirmektedir. Steadfast Interest-II, NATO'nun müşterek savunma stratejilerine odaklanmakta ve TSK'nın ittifak içindeki lider konumunu pekiştirmektedir. Pacific Reach ise, TSK'nın arama kurtarma operasyonlarındaki uzmanlığını uluslararası arenada sergilemesini sağlamaktadır. Bu tatbikatlar, TSK'nın yalnızca bölgesel değil, küresel bir aktör olarak hareket etme kapasitesini göstermektedir.
22-26 Eylül 2025 tarihleri arasında Doğu Akdeniz'de gerçekleşen Türkiye-Mısır Dostluk Denizi (Bahr El Sadaka) Tatbikatı, Türkiye-Mısır ilişkilerinin geliştirilmesi açısından tarihi bir öneme sahiptir. 13 yıl aradan sonra ilk kez icra edilen bu tatbikat, iki ülke arasındaki diplomatik yakınlaşmayı ve askeri iş birliğini güçlendirmeyi hedeflemektedir. Tatbikata, Türk Deniz Kuvvetleri'nden TCG Oruçreis ve TCG Gediz fırkateynleri, TCG İmbat ve TCG Bora hücumbotları, TCG Gür denizaltısı ile Hava Kuvvetleri'nden iki F-16 uçağı katılmıştır. Mısır Deniz Kuvvetleri unsurlarının da yer aladığı tatbikat, müşterek deniz harekâtı senaryolarını ve çalışabilirlik testlerini kapsamaktadır. 25 Eylül'deki Seçkin Gözlemci Günü'ne, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı ile Mısır Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın katılması, tatbikatın diplomatik boyutunu güçlendirmektedir. Bu etkinlik, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki stratejik etkisini artırma ve bölgesel iş birliğini geliştirme çabasının bir yansıması olarak değerlendirilmektedir.
22-26 Eylül 2025 tarihlerinde İtalya'da gerçekleşen Italian SMEREX Denizaltı Arama Kurtarma Davet Tatbikatı, TSK'nın arama kurtarma kabiliyetlerini uluslararası alanda sergilemesi açısından önemlidir. TCG Alemdar'ın ilk kez katılacağı bu tatbikat, denizaltı arama kurtarma operasyonlarında TSK'nın uzmanlığını göstermektedir. Aynı tarihlerde, Neptune Strike faaliyetine Anadolu Görev Grubu ile katılım sağlanmıştır. Bu grupta, TCG Anadolu'nun yanı sıra TCG Gökova fırkateyni, TCG Heybeliada korveti ve TCG I. İnönü denizaltısı yer almaktadır. TCG Anadolu'nun amfibi harekât kabiliyeti, bu tatbikatta TSK'nın deniz-hava-kara entegrasyonunu uluslararası müttefiklere sergilemesini sağlamaktadır. Bu faaliyetler, TSK'nın NATO'nun kolektif savunma ve kriz yönetimine katkısını pekiştirmektedir.
TSK'nın gerçekleştirdiği bu tatbikatlar, yalnızca askeri kabiliyetlerin geliştirilmesiyle sınırlı kalmamakta, aynı zamanda Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekte stratejik duruşunu güçlendirmektedir. Tatbikatlar, TSK'nın modern savaş teknolojilerine uyum sağlama, müşterek harekât kabiliyetini artırma ve müttefik ülkelerle iş birliğini derinleştirme çabasını yansıtmaktadır. Özellikle Doğu Akdeniz ve Karadeniz'deki tatbikatlar, Türkiye'nin bu bölgelerdeki jeopolitik etkisini artırma ve deniz güvenliğini sağlama kararlılığını göstermektedir. Ayrıca, Azerbaycan, Katar ve Mısır gibi ülkelerle gerçekleştirilen ikili tatbikatlar, Türkiye'nin bölgesel iş birliğini güçlendirme ve diplomatik ilişkilerini askeri alana taşıma stratejisinin bir parçasıdır. TSK'nın NATO tatbikatlarına katılımı, ittifak içindeki lider konumunu pekiştirmekte ve Türk ordusunun teknolojik altyapısını uluslararası standartlarla uyumlu hale getirmektedir. Denizaltı arama kurtarma, mayın harekâtı, elektronik harp ve müşterek savunma gibi alanlarda gerçekleştirilen tatbikatlar, TSK'nın çok boyutlu tehditlere karşı hazırlıklı olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, bu faaliyetler, TSK personelinin eğitim seviyesini yükseltmekte, lojistik zincirini güçlendirmekte ve kriz anlarında hızlı tepki verme kabiliyetini artırmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, eğitim ve tatbikat faaliyetleriyle daha etkin, caydırıcı ve her an göreve hazır bir ordu olma hedefini kararlılıkla sürdürmektedir. Kuzey Kıbrıs'tan İtalya'ya, Azerbaycan'dan Singapur'a kadar geniş bir coğrafyada gerçekleştirilen tatbikatlar, TSK'nın bölgesel ve küresel ölçekte bir aktör olarak konumunu güçlendirmektedir. Bu faaliyetler, yalnızca askeri kabiliyetlerin geliştirilmesiyle sınırlı kalmamakta, aynı zamanda Türkiye'nin stratejik ortaklıklarını pekiştirme, diplomatik ilişkilerini güçlendirme ve uluslararası arenada lider bir aktör olma hedefini desteklemektedir. TSK, modern savaşın gerekliliklerine uyum sağlama, teknolojik yenilikleri sahada uygulama ve müttefik ülkelerle iş birliğini artırma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Bu süreçte, eğitim ve tatbikat faaliyetleri, TSK'nın ulusal ve uluslararası güvenliğe katkısını sürdürmesi için vazgeçilmez bir araç olarak öne çıkmaktadır.