Türkçenin Makedonya'da ses bayrakları: Engüllü Kardeşler

Mustafa İsen/ Yazar
19.03.2024

Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Üsküp sevdalısı yazar Avni Engüllü Makedonya Türk Kültür Merkezi kurucusu ve başkanıydı. Kardeşi Suat Engüllü ise Makedonya'da yaşayan yazarlar arasında estetik dili en üst düzeyde kullanan ve sembolik bir anlatıma yaslanan az sayıdaki şairden biriydi.


Türkçenin Makedonya'da ses bayrakları: Engüllü Kardeşler

Yaş kemale erince dikkat kesilen konular ve ilgi duyulan haberler de farklılaşıyor. Bunların başında da kaybedilen dostlarla ilgili haberlerin artması geliyor. Geçen haftalarda yine böyle bir haberle sarsıldık; Üsküp sevdalısı şair, yazar, gazeteci, çevirmen, kültür ve siyaset adamı Avni Engüllü'yü(7.9.1947-17.2.2024) kaybettik. Kardeşi şair, yazar, araştırmacı gazeteci Suat Engüllü'yü (1950-2023) bir yıl önce ahirete uğurlamıştık. Genelde Türk Edebiyatına ama özelde Makedonya'da gelişip serpilen Türkçe edebiyata ciddi katkılar sunan bu değerli kardeşleri değerlendirmek istiyorum.

Suat Engüllü Üsküp'te doğdu. İlk ve orta öğrenimini VukKaraciç ve Tefeyyüz okullarında tamamladıktan sonra, Nikola Karev Öğretmen Lisesi'nden mezun oldu. Eski Yugoslavya'da azınlıklara tanınan birtakım haklar sonucu, yayın hayatına başlayan gazete, dergi ve radyolar için başlangıçta parti ile bağlantılı bir kadro işbaşına geçtiyse de bunların ardından gelen ikinci kuşakta daha eğitimli ve alan uzmanı niteliğinde ehil kadrolar göreve başladı. Suat Engüllü bu ikinci kuşağın en dikkate değer isimlerinden biridir. Eğitiminin ardından Üsküp Radyosu Türkçe Yayınlar Bölümü'nde gazeteciliğe başladı. Üsküp'te Türkçe olarak çıkan Birlik gazetesinde ve Sesler dergisinde çalışmalarına devam etti. Sesler'in yayın yönetmenliğine getirildi. Daha sonra Türkiye'ye göç etti ve İstanbul'a yerleşti. İstanbul Üniversitesi'nde yine mesleği ile ilişkili işlerde çalıştı. İstanbul'da vefat etti.

Edebi faaliyetlerine erken yaşlarda başlayan Engüllü, İlk şiirlerini Üsküp'te çıkan Birlik, Sevinç, Tomurcuk, Sesler gibi dergilerde yayınladı. Sözgen (Üsküp, 1972) ilk şiir kitabıdır. Bunu Zamandışı İçdüşlemeler (Üsküp, 1974), Bir Sevimle Bir Devrim Üstüne (Priştine, 1980), Kumrovetsli Çocuğun Anısına (Üsküp, 1981), Sevi Yorgunu (Üsküp, 1983), Mavilere Uçuş (Üsküp, 1989), Çağrışımlar (İstanbul, 1992), Sevdayı Muhabbet (Üsküp, 1994) adlı kitapları izledi. Açıl Susam Açıl (Üsküp, 1986) ilk hikâye kitabıdır. "Çağdaş Makedonya Türk Edebiyatı ve Çağdaş Kosova (Yugoslavya) Türk Edebiyatı", Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Prof. Dr. Mustafa İsen ile Birlikte), inceleme ve antoloji olarak bu alandaki farklı bir çalışmasıdır (Ankara, 1997, c.7).

Türk köylerinin durumu

Makedonya'daki Türk köylerinin durumunu dile getirdiği röportajları, Pırnalı'dan Çıktık Yaya (Üsküp, 1989) adı ile kitaplaştı. Şiir ve öykü yanında eleştiri, deneme, inceleme-araştırma alanında da yazılar kaleme aldı. Makedonca ve Sırp-Hırvatçadan Türkçeye ve Türkçeden Makedoncaya çeviriler yaptı. Türkiye'ye geldikten sonra İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu'nda 4. Boyut adlı aylık toplum, iletişim, kültür ve sanat dergisini çıkardı. Telif, seçki, çeviri olmak üzere otuzun üstünde kitap yayımladı. Hem edebi ürünleri hem edebi kültürel çalışmaları nedeniyle çok sayıda ödül aldı. Makedonya'da yaşayan yazarlar arasında estetik dili en üst düzeyde kullanan ve sembolik bir anlatıma yaslanan az sayıdaki şairden biridir.

Ağabey Avni Engüllü de Üsküp'te doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Tefeyyüz ilkokulunda tamamladıktan sonra Üsküp'ün Nikola Karev Öğretmen Okulu'ndan mezun oldu. Kısa süren öğretmenlik görevinden sonra Üsküp Radyosu Türkçe Yayınlar Bölümü'nde gazeteciliğe başladı. Bu bölümün kültür-sanat programları için yazdığı inceleme ve araştırma yazıları, Birlik gazetesi ve Sesler dergisinde yayımlandı.

Radyo gazeteciliğindeki branşı belgesel yayınlar olan Engüllü, bunun yanı sıra gezi programları hazırladı, tiyatro ve edebiyat eleştirmenliği yaptı, radyo dram ve çocuk radyo dram çalışmaları yaptı. Radyoda Kültür Sanat Eğitim ve Bilim Bölümü Başkanlığı, Genel Program Koordinatörlüğü, Radyo Konseyi üyeliği görevlerinde bulundu. Radyo yapımcılığında hazırladığı programlarla birkaç sefer ödüllendirildi.

Avni Engüllü, küçük yaşlardan beri şiire olan tutkusunu İlk (Üsküp, 1972) adı ile kitaplaştırdı. Hikâyelerini ise Söğütaltı (Üsküp, 1974) adlı kitabında bir araya getirdi. Mete (Üsküp, 1983), Dört Mevsim (Priştine, 1984), İn misin Cin misin (Üsküp, 1985), Yarı Kalan Düşünceler (Üsküp, 1984), Demet Demet, (Üsküp, 1994), Yarı Kalan Mısralar, (Üsküp, 2004), ve Dermeyan, (Üsküp, 2009) çocuklara yazdığı şiir ve hikâyelerden oluşmaktadır. Makedonya Türk Kültür Merkezi'nin kurucusu ve başkanı, Makedonya Yazarlar Birliği ve Makedonya Gazeteciler Cemiyeti üyesi ve Uluslararası Balkan Üniversitesi mütevelli heyet üyesi olan Avni Engüllü'nün edebî çevirileri de vardır.

İlk kadın şairlerden biri

Eşi Melahat Engüllü de Makedonya Türk toplumunun ilk kadın şairlerinden biridir.

Geriye dönüp bakıyorum da Engüllü kardeşlerle tanışıklığımızın üzerinden kırk yıldan fazla zaman geçmiş. Benim Belgrad Üniversitesindeki hocalık yıllarım ve bu sırada gerçekleşen Üsküp seyahatlerim bunun başlangıcı. Ben buradaki görevimi 1983 yılında tamamlayıp yurda döndükten bir yıl sonra henüz Dünya iki kutuplu bir konumda ve Balkan coğrafyasında Türkler ve Türkçe birikimi sınırlı sayıda kişi tarafından bilinirken Birlik Gazetesi'nin sorumlusu VefkiHasan ile Sesler Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Suat'ı bir konferans için Erzurum'a getirmiştik. İki taraf da birbirini uzaylı gibi karşılamıştı. Sonra köprülerin altından çok sular geçti ve aradaki duvarlar kalktı şükür. O İstanbul'a göç edip Türkiye'de yaşamaya başlayınca ilişkiler daha kolaylaştı. Nitekim Rahmetli Nevzat Kösoğlu Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları adlı seriyi yayınlamaya başlayınca Makedonya ve Kosova bölümlerini Suat'la birlikte gerçekleştirdik.

Avni ile olan ilişkilerimiz biraz daha farklıydı. Balkan coğrafyasında başlangıçta ilk tanıştığımız insan üzerinden yürüyen ilişkiler zamanla yerini daha benzer mizaç ve düşüncedeki arkadaşlara bıraktı. Aslında hepsi dostumuzdu, hepsiyle asgari insani ilişkiler devam ediyordu ama başka bir kültürel atmosferde yetişmiş bu aydın kadronun da bazı tercihleri vardı. Artık yeni bir dünya kuruluyordu ve bu yeni yapı eskisinden farklıydı. Arkadaşlarımızın bir kısmı bu değişen dünyaya ve yeni şartlara daha kolay intibak ettiler. Avni bu çalışmalarda da öncü oldu; demokrasiye geçilirken Türk Demokratik Partisi'nin kurucuları ve yöneticileri arasında yer aldı. Üsküp'te bir sivil inisiyatif olarak ortaya çıkan Makedonya Türk Kültür Merkezi'ni kurdu. Bu merkezle ülkemizden benzer kültür kurumlarıyla Bir Kültür Klasiğimiz Yahya Kemal Beyatlı sempozyumu gerçekleştirildi ki o ana kadar Makedonya'da Türkçenin bu ulu şairinin adı anılmıyordu. Avni benzer şekilde Makedonya'da yeni dönemde oluşturulan dini etkinliklerde de öncü rol üstlendi. Makedonya İslam Birliği Meclis üyeliği ve Elhilal Yardımlaşma Teşkilatı bunlar arasındadır. 1997 yılında T.C. Diyanet Vakfı'nın Balkan Ülkeleri ve Kıbrıs şairleri arasında düzenlediği na't yarışmasında birinci oldu. Böylece o güne kadar ihmal edilmiş bölgedeki dini duyarlığa da ilk dikkat çeken isim oldu.

Biz de yeni dönemde faaliyetlerini izlediğimiz Avni Engüllü ile ilişkileri sıklaştırdık. Üsküp'te 2006 yılında bir Türk Üniversitesi kurulması gündeme gelince oluşturulacak Mütevelli Heyet üyeliği için ilk aklımıza gelen isim o oldu. Hatta geri kalan Makedonya vatandaşı üyeleri de onun önerisi ile seçtik ve böylece daha sonra Uluslararası Balkan Üniversitesine değerli katkılarda bulunan Kenan Mazlami ve Abdulfettah Pruti'yi de böylece tanımış olduk.

Son yıllarını Türkiye'de geçirenler

Türkçenin çok eski kültür merkezlerinden biri olan Üsküp'te sosyalist yönetimin katı eğitim ve çalışma sistemi içinde hayatını geçiren Avni Engüllü, bir aydın aile ortamı içinde geleneksel birikimden de kopmayan, şartlar değişince de bunu ifade etmede öncü olan önemli bir isimdir. Bu şuurlu tavır onu çağdaşlarından hep farklı kıldı. Nitekim onun bu öncü kişiliği şu anda Üsküp'te bayrağı devralmış olan genç Türk aydınlara örnek olmuş ve bu camia Avni Engüllü'nün vefatını büyük bir teessür ile karşılamış ve çeşitli anma toplantıları ile ölümünden duydukları üzüntüyü ve hizmetlerini yad etmişlerdir.

Burada vurgulanması gereken bir başka husus da Balkan şehirlerinde doğan, buralarda yetişen, akıl terleri ve kalemleriyle bölgeye hizmet eden aydınların ortaya çıkan şartlara bağlı olarak hayatlarının son yıllarını Türkiye'de geçirmeleri ve burada vefat etmeleridir. Merhum Hasan Mercan, Secaettin Koka, Suat Engüllü, Fahri Kaya'dan sonra şimdi Avni Engüllü'yü de Anavatan Türkiye'de, Ankara'da toprağa verdik. Biz her birinin Türkçeye, Türk kültürüne hizmetlerine şahidiz, mekanları cennet olsun.

[email protected]