Türkiye TDT'nin lokomotifidir

Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak / Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
19.11.2022

Türkiye Türk dünyasının birçok alanda lokomotif ülkesidir. Semerkant Zirvesi bu görüşü teyit etmiştir. Türkiye'nin her alandaki tecrübesi Türk dünyası için ciddi katkılar sağlamaktadır. TDT ülkeleri Türkiye hariç ormancılık açısından çok yetersizdir. Bu yıl alınan yeşil kararlar sürdürülebilir kalkınmanın teminatıdır.


Türkiye TDT'nin lokomotifidir

Özbekistan madden Emir Timur'un manen de İmam Buhari gibi büyük bilginlerin kutlu mirasına ev sahibi olan bir ülkedir. Ülkenin çağdaş başkenti Taşkent iken meşhur Semerkant ve Buhara kadim iki şehridir. Tarihte siyasî, ekonomik ve kültürel bakımdan birbirini tamamlayan bu şehirler şu mısralarla anlatılır:

Semerkand saykal-ı rûy-i zemîn est/Buhara kuvvet-i İslâm-ı dîn est.

Günümüz Türkçesiyle

Semerkant yeryüzünün ziynetidir/ Buhârâ İslâm dininin kuvvetidir.

Türk dünyasının manevi başkentlerinden biri de Timur'un yeniden inşa ettiği Semerkant'tır. Türk dünyasının Çin seddine en yakın medeniyet merkezidir. Türk-İslam dünyasına büyük sanatçı, bilgin ve liderler yetiştiren bir şehirdir. Uluğ Bey'in kurduğu ve Ali Kuşçu ile görev yaptığı rasathanesi ve medresesi oradadır. Dünyanın en güzel meydanı olarak nitelendirilen Registan Meydanı oradadır. Alp Er Tunga Destanı'nın yaşandığı ve yazıldığı topraklar oradadır. Günümüzde ise sadece Özbekistan'ın değil tüm Asya'nın ve dünyanın göz bebeği bir şehirdir. Semerkant'ın merkezinde bulunduğu Orta Asya'da küresel aktörler arasında çok ciddi bir rekabet var. Dünya hakimiyetine yönelik teorilerde Orta Asya'ya hâkim olmadan Asya'ya, Asya olmadan dünyaya hükmedilemez anlayışı baskındır. Dünya tarihinin bir kırılma evresine girildiği açıktır. Bu bakımdan Orta Asya'daki 5 cumhuriyet 80 milyonluk nüfusu 380 milyar dolar GSMH ile tüm dünyanın dikkatlerini üzerine toplamaktadır. AB bile Orta Asya ile ilgilenmeye başladı. Ekim sonunda AB-Orta Asya Zirvesi yapıldığında işbirliği imkanları ortaya kondu.

Semerkant manevi başkent

Özbekistan tarihi şehirlerinin kadim rollerine yeniden hayat veriyor. Emir Timur'un payitahtı Semerkant'ta bu yıl üç önemli uluslararası zirvenin toplanması ve İmam Buhari adına ülkenin en önemli nişanının ihdas edilerek ilk kez Türkiye Cumhurbaşkanına takdim edilmesi bu yaklaşımın somut yansımalarıdır. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Semerkant, İstanbul ve Budapeşte gibi manevi başkentlere sahip bir teşkilattır. Semerkant TDT'nin manevi başkentlerinden biri olarak ilk TDT zirvesini yaparken dünyanın dikkatlerini yeniden üzerine çekti. Türk Kengeşi adını TDT olarak belirledikten sonra, gerçekleştirdiği ilk tarihi zirvesinde önemli kararlar aldı. 11 Kasım'da Semerkant'ta "Türk medeniyetinin yeni dönemi: ortak kalkınma ve refaha doğru" başlıklı bir toplantı düzenlendi. Zirveye Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Japarov, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban katıldı. Aliyev zirvede yaptığı konuşmada Karabağ Zaferi sebebiyle Türkiye'ye teşekkür ettikten sonra, ülke dışındaki 40 milyon Azerbaycan halkının yalnız olmadığını ve haklarını savunacaklarını ifade etti. Böylelikle Aliyev, Türkiye nasıl KKTC ve Azerbaycan Türklerine destek olduysa kendilerinin de aynı inanç ve kararlılıkta olduğunu gösterdi. Böylesine heyecanlı anların yaşandığı zirvede Türk dünyası medeniyetinde yeni bir dönemi başlatacak olan Semerkant Deklarasyonu imzalandı. Birçok tarihi olaya tanıklık etmiş muhteşem Registan Meydanı'nda toplanarak birlik fotoğrafı veren Türk dünyası liderleri Türk medeniyetinin yeni bir aşamasını başlattıklarını ilan etti. Türkiye dışındaki Türk Cumhuriyetleri orman bakımından çok fakirdir. TDT'na üye ve gözlemci olan tüm ülkeler günümüzün en acil ekoloji sorununa birinci derecede önem verdikleri için yeşil alanların çoğaltılması projesini başlattılar. Böylelikle çevrenin korunmasını sürdürülebilir kalkınmanın teminatı olarak gördüklerini gösterdiler.

Türkiye'nin tecrübeleri

Türkiye Türk dünyasının birçok alanda lokomotif ülkesidir. Semerkant Zirvesi bu görüşü teyit etmiştir. Türkiye'nin her alandaki tecrübesi Türk dünyası için ciddi katkılar sağlamaktadır. TDT ülkeleri Türkiye hariç ormancılık açısından çok yetersizdir. Macaristan dahi orman bakımından fakir bir ülkedir. Bu bakımdan TDT Zirvesi sırasında tüm üye ülkelerde ağaçlandırma ve ormancılık günü gibi adlarla dikim çalışmaları kararı alınması birçok açıdan değerlidir. Şevket Mirziyoyev, 11 Kasım'da Registan Meydanı'ndaki "Yeşil Alan" projesi çerçevesinde fidan dikim töreninde yaptığı konuşmada Semerkant şehrinin her bakımdan tarihi bir zirveye ev sahipliği yaptığını belirtti. Türkiye'de ise 11 Kasım'da her yıl Milli Ağaçlandırma Günü kutlanıyor. Bu yıl "11 Milyon Ağaç, Bugün Fidan, Yarın Nefes" sloganı ile dikime başlandı. Azerbaycan'da uzun yıllardır "Yeşil Maraton" programıyla fidan dikme faaliyeti başarıyla uygulanmaktadır. Kazakistan'da ise tüm bölgelerin yeşillendirilmesi için beş yıllık bir ulusal program sürdürülmektedir. Kırgızistan'da 2022 yılı "Dağ Ekosistemi ve İklim İstikrarı Yılı" ilan edilmiş olup, bu kapsamda ulusal "Yeşil Miras" kampanyası aktif olarak sürdürülmektedir. Macaristan Hükümeti'nin yeşilliği bol olan ülkede ağaçlandırma çalışmaları yapması da kayda değerdir. Bütün bu çalışmaların Türk halklarının ortak kalkınması ve refahı için ortak duyguların açık bir sembolü olduğunu söylemek abartı olmaz. Zirvenin gündemine göre, devlet başkanları mevcut durumu ve siyasi, ekonomik, kültürel ve insani alanlarda işbirliği imkanlarını değerlendirdi. Karşılıklı bağımlılığın güçlendirilmesi, turizm, enerji ve tarım alanlarında işbirliğinin genişletilmesi konuları tartışıldı. Bilim, eğitim, teknoloji ve yenilikler açısından üye ülkeler arasında etkili işbirliği mekanizmalarının geliştirilmesine özel önem verildi.

Şevket Mirziyoyev, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkmenistan Ulusal Konseyi Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov'u "Türk Dünyasının En Yüksek Nişanı" ile ödüllendirdi. Mirziyoyev Erdoğan'a nişan takdiminde "Türk devletlerinin bağımsızlığını güçlendirme ve uluslararası arenada çıkarlarını ve görüşlerini aktif olarak destekleme gayretiniz kesinlikle övgüye değer" diyerek Erdoğan'ın Türkiye ve Türk dünyasına yaptığı liderliğin altını çizdi. Diğer taraftan Türkmenistan'ın TDT'ye tam üye olarak katılma arzusu çok önemli bir gelişmedir. Zira Türkmenistan bağımsızlık kazandıktan sonra tarafsızlık ilkesini benimsediğinden BM dışında hiçbir uluslararası teşkilata girmedi. Gurbanguli Berdimuhamedov'un tarihi bir karar vererek TDT'ye gözlemci üye olması ve ardından TDT Zirvesine aktif katılımı büyük önem taşıyor. Özbek Cumhurbaşkanı kendisine takdim ettiği nişan töreninde yaptığı konuşmada bu tarihi kararın her türlü takdirin üzerinde olduğunu belirtti. KKTC'yi gözlemci üye olarak kabul eden TDT Türk dünyasının birlikte olduğunu gösterdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 11 Kasım'da gerçekleştirilen Türk devlet teşkilatı Devlet Başkanları Zirvesi'nde yaptığı konuşmada KKTC TDT'ye gözlemci üye olarak katıldığını ve herkese minnettar olduğunu ifade etti: "KKTC'yi kardeşlik kanunumuzun gereklerini yerine getirerek teşkilatımıza gözlemci üye olarak kabul ettik. Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıslı kardeşlerimizin yalnız olmadığını göstererek çözüm sürecine katkı sağladık" dedi. Böylelikle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti TDT'ye üye ülkelerin gündemine girdi. Bu vesileyle Kıbrıs'ta son yüzyılda olup bitenleri önce SSCB sonra Rusya, AB ve ABD gibi güçlerin bakış açısından değerlendirmek durumunda kalan Türk dünyası artık Kıbrıs Türklerinden doğrudan gerçeği öğrenme imkânı elde etti. Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduktan sonra Rumlar tarafından Türklere karşı uygulanan katliamlar, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ve KKTC'nin kurulması gibi konular TDT ülkelerindeki basın organlarında işlenmeye başladı. Bu bağlamda, TDT'ye üye ve gözlemci ülkelerde görev yapan büyükelçi ve basın müşavirleri Kıbrıs Türkleri ve KKTC hakkında yoğun temaslarını artıracakları beklenmektedir. TDT zirvesi sonucunda 10'dan fazla çok taraflı belgenin imzalanması kabul edildi. Özellikle TDT'nin 2022-2026 dönemi stratejisi, "Türk Vizyonu-2040" belgesinin uygulanması kapsamında kabul edildi. Bu belgenin uygulanması, TDT ülkeleri arasında çeşitli alanlarda karşılıklı işbirliği kurulmasını mümkün kılıyor. Ayrıca, üye ülkeler arasında "Ticareti Kolaylaştırma Stratejisi ve "Basitleştirilmiş Gümrük Koridorları Sisteminin Kurulması"na ilişkin bir anlaşma imzalandı. Diğer taraftan Türk yatırım fonunu kurma kararı eşsiz bir başarıdır. Bu sayede TDT ülkeleri arasındaki işbirliğini yeni bir düzeye taşımak ve reel sektörlerde işbirliğini geliştirmek için ortak siyasi iradesini gösterdi. Zirve çerçevesinde, taşımacılık ve lojistik alanında işbirliğini derinleştirmek için yeni fırsatlar sunan "Uluslararası Karma Yük Taşımacılığı Anlaşması" ve "Taşımacılıkta Birliktelik Programı" imzalandı. TDT faaliyetlerinde eşitlik, karşılıklı saygı ve fikir birliğine dayalı karar alma gibi temel işbirliği değerlerine bağlılık tüm üyeler için önceliklidir.

Türk Yüzyılı

21. yüzyıl Türk Yüzyılı olma yönünde ilerliyor. Türk dünyasında bugün büyük gelişmeler yaşanıyor. TDT ile siyasi birliktelik önemli bir şekilde yol almaya başladı. TDT'ye üye ülkelerdeki zenginlik sadece demografik ve jeo-stratejik değerlerle ölçülmez. TDT ülkelerinde petrol, doğalgaz gibi enerji kaynakları, altın, uranyum, alüminyum gibi kıymetli madenler, tekstil sanayii için en kaliteli pamuk bulunmaktadır. TDT zirvesinde alınan kararlar bu kaynak ve imkanları Türk dünyası ve bölge ülkelerinin çıkarına değerlendirmeyi sağlayacak cesur adımlardır. Bunun yanında ortak bir sosyal medya dijital platform kurulması önem kazanmıştır. Büyükler için halen çok geniş bir kitleye ulaşan Sinema ve TV sektörü çok önemli yapımlara imza atıyor. Ancak 20 yaş altındaki gençler ve çocuklara yönelik yayınlar çeşitlendirilerek ortak kültürel değerlerin yeni nesiller tarafından daha yaygın şekilde benimsenmesinin önü açılabilir. Gelişmiş bir yazılım sektörümüz var. Gençler ve çocuklar için ortak kültür ve medeniyet merkezli programlar yapıldığında yoğun ilgi göreceğinden şüphe yoktur. Sonuç olarak TDT Zirvesinde alınan kararlar ve İstanbul'da geçen yıl hayata geçirilen "2040 vizyon belgesi" güvenlikten eğitime, kültürden ticarete kadar birçok başlık içeriyor. TDT'nin 2040 vizyonu çerçevesinde ortak alfabe, ortak sözlük, ortak kavram ve ortak tarih yazımı çalışmaları hız kazanmalı.

Rusya ile TDT ülkeleri arasındaki siyasi anlayış birbirlerine katkı sağlayacak niteliktedir. Çin bu birliktelik karşısında Doğu Türkistan'a hak ettiği özgürlükleri sağlamak durumunda kalacaktır. AB de eninde sonunda Türkiye ve TDT ile düzeyli bir ilişki kurmak durumunda olacaktır. Avrupa'nın yaşlı nüfusu ve hantallaşmaya başlayan ekonomisi Türk nüfusu ve nüfuz alanlarının kıymetini yeniden değerlendirmesine sebep olacaktır. 21. Yüzyıl Türk Yüzyılıdır. Çünkü 21. Yüzyılda Türkler, Türkiye'nin lokomotifliğinde kendi tarihlerini yazmaya başladı.

[email protected]