Türkiye uygulamasında konkordato

Sinan Civriz / Avukat
20.10.2018

Bugün konkordato uygulamasında, Türkiye’de son dönemde yaşanan mali dalgalanma nedeni ile zor durumda olan kurum ve kişiler konkordato koruma süresi alarak icra takiplerinin baskısından bir süre korunabiliyor. Konkordato sürecinde icra takipleri ile sıkıştırılma ihtimali ortadan kalkan kişi ve kurumlar asıl faaliyetlerine odaklanıp ve üretimlerini ve verimlerini maksimize edebiliyor.


Türkiye uygulamasında konkordato

2016 Yılında İflas Erteleme Uygulaması Türk Hukuku’nda ortadan kalktı. Bunun ana nedeni şuydu; İflas erteleme, iflas eden tacirin mahkemeye geçerli bir sebep sunarak borçlarını ödeyebilmek için süre istemesine dayanan bir uygulamaydı. Bu sayede iflas erteleme talep eden borçlu, alacaklılara karşı hukuki bir korumaya sahip oluyor, hakkında başlatılan icra takiplerini durduruyor ve ticari faaliyetlerini bu şekilde yıllarca sürdürebiliyordu. Ancak erteleme süresini amacına uygun kullanarak iflastan kurtulan işletmeler olduğu kadar, iflas ertelemenin kötüye kullanıldığı haller de oluyordu. Yani, iflas erteleme talep eden işletme, elde ettiği süreyi borçluları kendisinden uzaklaştırmak için bir araç gibi kullanarak uzun süre ticari hayatına devam edebiliyordu. Bunun sonucunda alacaklılar bekledikleri alacaklara erişemeyerek belirsizliğe düşüyor, finansal güçlükler yaşıyor ve hatta iflas etme noktasına gelebiliyorlardı. Alacakların tahsilini dört yıla kadar öteleyebilen iflas erteleme kararına karşı temyiz yoluna gidildiğinde ise 6-7 yıllık bir iflas erteleme süreci ile söz konusu oluyordu. Bu süre, ticari hayatın olağan akışı içerisinde alacaklıların mahvına sebep olabilecek uzunlukta bir süre. Dahası, iflas ertelemeyi talep eden şirketlerin birçoğu da bu süre içerisinde finansal darboğazdan kurtulamıyorlardı.

Koruma süresi

Bugün konkordato uygulamasında, Türkiye’de son dönemde yaşanan mali dalgalanma nedeni ile zor durumda olan kurum ve kişiler konkordato koruma süresi alarak icra takiplerinin baskısından bir süre korunabiliyorlar. Mali sıkıntı yaşayan şirketler, belirli bir dönem için konkordato kararı verilmesini, merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesinden talep edebiliyor.

İcra İflas Kanunu’nun 286. maddesi, bu kanunda yer alan belgeler dava dosyasında yer aldığında, hemen üç aylık geçici mühlet verilmesine karar verilmesi kanunun emredici hükmü iken uygulamada hazırlanan tensiplerde, gider avansı ödenmesi, duruşma tarihi verilerek dosyanın tetkike alınması ya da bilirkişi incelemesi yaptırılması gibi son derece hatalı uygulamalara rastlanılmaktadır. Konkordatonun kendinden beklenen neticeyi vermesi için, belgelerin eksiksiz olması halinde tensiple üç aylık geçici mühletin borçluya tanınması gerekmektedir.

Konkordato Türkiye’nin geçirmekte olduğu geçici mali dalgalanma dönemi için çok faydalı ve gerekli bir uygulamadır. Çünkü;

l Konkordato için borca batıklık şartı aranmaz. Mali sıkışıklık yaşayan kişi ve kurumlar talep edebilir ve bu da mali tıkanıklığın giderilmesi için önemli bir fırsattır.

l Konkordato sürecinde icra takipleri ile sıkıştırılma ihtimali ortadan kalkan kişi ve kurumlar asıl faaliyetlerine odaklanırlar ve üretimlerini ve verimlerini maksimize ederler.

l Ülkemiz tüm dünya sermayesinin iştahını kabartmaktadır. Çok yakın gelecekte Türkiye’ye yüzlerce milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girişi gerçekleşecektir. Bu sermaye ülkemize farklı fonlar altında giriş yapacaktır ve bu fonların bazılarının adresi gayrimenkul bazılarının adresi enerji, bazıları gıda ya da eğitim olabileceği gibi bir kısım fon sadece konkordato kararı almış olan şirketlere ihtiyaçları olan sermaye girişini gerçekleştirip onları mali darboğazdan çıkararak, bu şirketleri geliştirerek büyütme işlevi taşıyacaktır. İşte bu fonların radarında yer alacak olan konkordato şirketleri bu dönemde kurumsallaşma yolunda adımlar atarak mali görünümlerini düzenleyecek ve değerlerine değer katacaktırlar.

l Konkordatoda alacaklıların ve oluşturacakları alacaklılar kurulunun işlevi çok kritik olacak ve alacaklılar aleyhine yapılabilecek iş ve işlemleri engelleyebileceklerdir.

Ülkemiz belki de tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşamaktadır. Türkiye karşıtı dış güçlerin, içerideki piyonları ile birlikte gerçekleştirdikleri terör, ülkede kaos, darbe girişimleri teker teker sonuçsuz kalırken son dönemde ortaya konan senaryo ekonomik saldırıdır. Bunun da en kısa zamanda Türkiye’nin lehine çevrilerek bertaraf edileceği açıkça ortadadır ve yakın gelecekte Türkiye özellikle ekonomik anlamda Dünya’nın lider ülkelerinden biri olacaktır. Bu dönem için bu sonuçları getirecek en önemli mekanizmalardan biri konkordato kurumu olup, usulüne uygun olarak uygulanması için iş dünyası üyeleri ve mahkemelerin de elinden geleni yapması gerekmektedir.

[email protected]