Türkiye Yüzyılı, Türkiye Ekseni ve Türk Rüyası

Umur Tugay Yücel/ Siyaset Bilimci
29.07.2025

Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye Yüzyılı siyasi projesi ile geleceğinin temellerini atarken Türkiye Ekseni diplomasi projesi ile yönünü tayin ettiği gibi Türk Rüyası kültürel projesi ile yeniden yükselişini garantilemektedir.


Türkiye Yüzyılı, Türkiye Ekseni ve Türk Rüyası

Umur Tugay Yücel/ Siyaset Bilimci

Türk ve İslam medeniyetinin taşıyıcısı ve merkez ülke konumu ile Türkiye Cumhuriyeti 21. yüzyılı şekillendirecek aktörlerin başında gelmektedir. Gelecek 100 yılı inşa edecek Ankara için bugün üç kritik temel kavram bulunmaktadır. Bunlar "Türkiye Yüzyılı'', "Türkiye Ekseni'' ve "Türk Rüyası'' kavramlarıdır. Son yıllarda yükselen Türkiye'nin iç ve dış politikadaki vizyonu ve stratejik hedeflerine ilişkin ortaya çıkan bu söylemler aslında Ankara'nın siyasi, ideolojik ve vizyoner söylemleridir. Merkez ülke konumu ve medeniyet taşıyıcısı ülke profili ile Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğe yönelik iç ve dış politikalarını şekillendirecek bu temel kavramlara bir bakalım.

Vizyon projesi

"Türkiye Yüzyılı'' vizyonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 yılında Cumhuriyetin 100. yılı için ilan ettiği bir vizyon projesidir. Bu projede Türk milletinin birliği, ekonomik ve sosyal kalkınması, gençliğin korunması ve kültürel kimliğin pekiştirilmesi önceliklidir. Bu vizyon 21. yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti'nin bölgesel ve küresel anlamda güçlü, etkili ve saygın bir aktör olma hedefini ifade etmektedir. Türkiye'nin zengin kültürel mirasını koruyarak, daha eşitlikçi ve refah dolu bir toplum yaratmayı amaçlar. Bu proje ile Türkiye'nin 2023 sonrasındaki iç ve dış politikasıdaha bağımsız daha güçlü daha etkin bir aktör olması hedeflenmektedir. Böylece Türkiye'nin ulusal anlamda yüksek teknoloji, savunma sanayi, enerji, sağlık, eğitim gibi alanlarda dev atılımlar, yerli ve milli üretim, kalkınma ve stratejik otonomi vurgusu ile bölgesel ve küresel manada çok boyutlu, dengeli ve gerektiğinde müdahil bir Ankara yaklaşımını benimsenmektedir. 100. yılında medeniyet devleti merkez ülke Türkiye, dünyanın Batı dışı ana güçleri ile birlikte demokratik küresel yeni düzenin ana aktörlerinden biri olacak güce sahiptir.

"Türkiye Ekseni'' kavramı ise Batı merkezli olmayan bir dış politika ve bağımsız bir stratejik eksen olarak tanımlanmaktadır. Türkiye'nin sadece NATO üyesi olarak kalmayacağını ve tek Avrupa Birliği hedefinin olmadığı gibi Asya, Latin Amerika, Afrika, Türk ve İslam dünyasıyla çok boyutlu ilişkiler geliştiren, BRICS ve Şangay İşbirliği Örgütüne üyelik hedefleri olan bir konumu tanımlar.

Merkez ülke

Ankara merkezli "Türkiye Ekseni'' projeksiyonu Soğuk Savaş yıllarındaki gibi Türkiye'yi sadece bir cephe ülkesi veya bir köprü ülke olarak görmemektedir. Bunun yerine Türkiye'yi yükselen bir güç merkezi olarak "merkez ülke'' konumunda görmektedir. Böylece Ankara'nın ekseni sadece ABD ve Avrupa özelinde Batı merkezli olmayacaktır. Türk stratejik aklı zamanın ruhunu ve geleceğin dünyasını iyi okumaktadır. Bu yüzden Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika, Endonezya, Malezya, Azerbaycan, Suudi Arabistan, Vietnam, Nijerya, Pakistan, Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Japonya ve Güney Kore gibi birçok Batı dışı aktörle iş birliği yapmaktadır. Ankara'nın jeopolitik konumunun getirdiği güç ile hem bölgesel liderlik hem de küresel aktör olarak söz sahibi olması hedefler arasındadır. Bu çok taraflı, çok aktörlü, çok boyutlu, çok vektörlü durum Türkiye Eksenini yansıtmaktadır. Yakın coğrafyasında istikrarlaştırıcı bir güç, diplomaside kolaylaştırıcı bir aktör olan Ankara, "Dünya Beşten Büyüktür.'' şiarı ile Birleşmiş Milletler'de reform ve çok kutuplu dünya hedefini taşımaktadır. Yani bu durum Türkiye'nin bir eksen kayması değil aksine kendi eksenini inşa etmesidir. Tek merkezli-tek medeniyetli uluslararası sisteme karşı çok merkezli-çok medeniyetli bir küresel düzen tasavvurudur.

"Türk Rüyası'' ülküsü ise birçok ülkenin kendi rüyasını inşa ettiği bir dönemde ortaya çıktı. Amerikan rüyası, Çin rüyası, Hint rüyası, Latin rüyası gibi Türk rüyası da geleceğe yönelik bir ideal olarak tanımlanabilir. Türk rüyası kavramı kadim Türk medeniyetinin ve Türk tarihinin mirasına dayalı olmak ile birlikte Türkiye'ye ve Türk dünyasına refah, kalkınma, adalet, barış, dayanışma ve birlik temelli bir yaşam vizyonudur. Bu yaşam vizyonu Türk ulusunun Ankara merkezli gelecek vizyonunda ekonomik, kültürel ve stratejik birliğini temsil etmektedir. Türk rüyası sadece Anadolu ile sınırlı olmayan tam tersi "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne Kadar Türk Rüyası'' mottosu ile somutlaşan bir ülküdür. Türk dünyası için siyasi ve ekonomik bir birliği ifade ederken askeri ve güvenlik alanlarında yakın iş birliği, kültürel olarak dayanışma ve ortak ilerleme hedefi taşımaktadır. Türk dünyası için Türk rüyası, Türk Devletleri Teşkilatı ile somutlaşmıştır.

Yeni bir hikaye

Türkiye Cumhuriyeti 100. yılından aldığı ilhamla ve Türkiye Yüzyılı vizyonu ile dünyaya yeni bir hikâye ve yeni bir rüya sunabilecek imkân ve kabiliyete sahiptir. Türk rüyasının entegrasyonu ve birlikteliği küresel siyasette medeniyetçi bir tutumu da yansıtmaktadır. Tabii ki bu çok uzun vadeli bir stratejik hedeftir. Çünkü Türk ulusunun tarihte yer alan muazzam günlerinin yeniden doğuşu olarak görülebilir. Bu süreç özellikle Türkiye'nin ulusal gücünün yeniden inşa edilmesi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin küresel sahnede hak ettiği yeri almasıdır. Bize düşen Çin rüyasına, Hint rüyasına, Rus rüyasına ve Brezilya-Latin rüyasına Türk rüyasını dâhil etmektir. Bundan dolayı Batı dışı medeniyetler yüzyılına Türk medeniyetini de katmak ilk hedefimiz olmalıdır.

Nitekim iç ve dış politikada vizyoner bir kalkınma ve büyüme hedefi olan Türkiye Yüzyılı kavramı Ankara'nın siyasi vizyonunu temsil etmektedir. Dış politikada stratejik otonomi inşa eden Türkiye Ekseni kavramı Ankara'nın akademik, diplomatik ve siyasi bir hedefidir. Kültürel ve ideolojik olarak ideal yaşam ve kültürel birliği temsil eden Türk Rüyası kavramı ise Ankara'nın uzun vadedeki stratejik ve düşünsel bir vizyonudur. Bu vizyon ve ülküler 100 yılı geride bırakan Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini inşa etmede bize bir "Türk Yolu'' sunmaktadır.

Siyasi bir proje olarak "Türkiye Yüzyılı'' diplomatik bir proje olarak "Türkiye Ekseni'' ve kültürel bir proje olarak "Türk Rüyası'' Ankara merkezli Türk damgalı stratejik bir vizyon ortaya koymaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye Yüzyılı siyasi projesi ile geleceğinin temellerini atarken Türkiye Ekseni diplomasi projesi ile yönünü tayin ettiği gibi Türk Rüyası kültürel projesi ile yeniden yükselişini garantilemektedir. Köklü Türk kimliği, ekonomik atılım, diplomatik yükseliş, güçlü ordu, yüksek teknoloji ve kültürel cazibe ile "Türk Yolu'' yavaş ama sağlam adımlarla inşa edilmektedir. Bugün çok kutuplu veya çok merkezli uluslararası sistem içerisinde Türkiye yükselen bir güç ve sistem kurucu bir aktör olma özelliği taşımaktadır. Bu yükselen güç Batı dışı ve Türk-İslam medeniyetine aittir. Bu aidiyet ve Batı dışı yol ile gelecek 100 yılımızı inşa ederken Türkiye merkezli Ankara odaklı bir "Türk Yolu''nun sadece Türk milleti ve Türk dünyası için değil tüm insanlık için barış, kalkınma, istikrar ve refah sağlayacağı tartışmasızdır.

@umur_tugay