Yargı yükünü azaltmak için alternatif çözüm yolları

Av. Cüneyd Altıparmak / Yazar
24.01.2020

Tüm dünyada genel eğilimi ortaya koyan yargıda “alternatif çözüm yollarının” ülkemizde de emin ve sağlam adımlarla ilerletildiğini görmek, gelecek adına ümit verici. Uzlaştırma, arabuluculuk, arabulucu-tahkim gibi uygulamalara seri yargılama usulü de “hukuken” eklenmişti. Seri Muhakeme Yönetmeliği’nin yayınlanması ile bu fiili olarak da hayatımıza girdi.


Yargı yükünü azaltmak için alternatif çözüm yolları

Yargılama sürecinin uzun sürmesi, sonunda verilen karardan daha mühim. Sonunda alacağı “hatalı” bir mahkumiyet kararından da daha çok, insanları üzen, yoran ve meşgul eden en büyük sorun, yargılama süreleri. Bu bağlamda, doğru ve emin adımlar ile ilerleyen bir Yargı Reform sürecinin devam ettiğini söyleyebiliriz. Özellikle Bakanlığın tüm paydaşları ve özellikler avukatları muhatap alan yaklaşımları, Barolar Birliğinin sürece “meslek adına duyduğu kaygılar” ile müdahil oluşu, meslek ve yargılama adına önemli. Yargıyı siyasi arenadan çıkarıp, vatandaş memnuniyeti odaklı bir aşamaya getirme gayretindeki tüm paydaşları tebrik etmek gerekiyor.

Pek tabii tüm sorunların bir çırpıda çözülmesi mümkün değil, ciddi yapısal sorunlar daha net irade ve daha köklü reformlara ihtiyaç duymaktadır. Bu süreçte, dünyanın yargılama alanında kaydığı ve doğrudan bir yön olan “alternatif çözüm yollarının” ülkemizde de emin ve sağlam adımlarla ilerletildiğini görmek, gelecek adına ümit verici.

Uzlaştırma, arabuluculuk, arabulucu-tahkim gibi uygulamalara seri yargılama usulü de “hukuken” eklenmişti. Seri Muhakeme Yönetmeliği’nin yayınlanması ile de bu fiili olarak da hayatımıza girdi.

Seri yargılama nedir?

Öncelikle bunun ceza davalarında, yani suç işlenmesi halinde uygulanacak bir yöntem olduğunu belirtelim. Burada, soruşturma aşamasında yani daha işin başındayken, suçlu olan kişiye savcının bir teklif ile gitmesi söz konusu. Bu bilgilendirme de, teklifin kabul edilmesi sürecinde müdafi yani avukatın rolü önemli. Özellikle teklifin kabul edilmesi aşamasında müdafinin olması zorunlu. Buna göre, baroların ceza yargılaması sürecinde görevlendirme suretiyle avukat göndermesinin ciddi oranda artacağını değerlendiriyoruz. Bu da özellikle mesleğe yeni başlayan avukatlar için iyi olacaktır.

Ceza nasıl belirlenecek?

Savcı, suç için öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edecek. Temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirleyecek. Belirlenen ceza, savcı tarafından seçenek yaptırımlara çevrilebilecek. Hatta ertelenebilecek. Ancak bunun için şüphelinin aranan uygun şartları taşıması gerekiyor. Yani savcı, “Sana hapis cezası vermek yerine bir süre kamu yararına çalışma zorunluluğu getiriyorum” diyebilecek. Ya da buna benzer bir durum için “Cezanı erteleyeceğim” diyebilecek. Bundan sonra dosya, mahkemeye gönderilip onay süreci işletilecek. Kural olarak dosya üzerinden işletilecek bu süreçte, celse açılıp şüpheli ve müdafinin dinlenmesi ile kararın uygun bulunmasına karar verilecek. Aksi kanaatte ise mahkeme, dosyayı savcıya iade edip, seri usulden çıkıp, genel usule göre dosyayı yürütmesini isteyecek.

Hangi suçlar kapsamda?

Savcılık, bir kimsenin suç işlediğini düşünürse, onunla ilgili delilleri toplayıp, dava açmak ile görevli “tarafsız” bir kurum. Kamu adına iddiada bulunuyor. Ve aslında dosyaların çoğunda savcının iddiaları ile şekilleniyor. Yeni düzenleme yukarda anlattıklarımızın bazı suçlar için uygulanabileceğini belirtiyor. Buna göre;

- Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK154/2-3),

- Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK170),

- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK179/2-3),

- Gürültüye neden olma (TCK183),

- Parada sahtecilik (TCK197/2-3),

- Mühür bozma (TCK203),

- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK206),

- Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (TCK228/1),

- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (TCK268),

- Suçlar ile ruhsatsız silah taşıma, orman kanuna bazı muhalefet suçları , kumar makinelerine ilişkin suçlar, kooperatif kanuna bazı muhalefet suçları seri yargılama usulüne tabi olacak.

Uygulamanın, birçok dosyayı kısa sürece karara bağlayacağı, yargı yükünü azaltacağı açık. Buna ek olarak, zaten sonucu belli suçların seçildiğini söylememiz gerekiyor. Bu da şüpheli için bir an önce sürecin ikmal edilmesi demek. Bunun sonucunda daha şimdiden bir veya daha fazla sürecek bir yargılamanın böyle bir “pazarlıkla” bitmesi de kamuoyunun tatmin edilmesi açısından önemli. Yılda 200 bin dosyanın böyle çözümleneceğini düşünürsek, bu alanın genişletilmesinin yakın bir tarihte gündeme geleceğini değerlendiriyoruz. Zira, geç gelen adalet, adalet değildir. Yargı üstündeki “gereksiz yükten” kurtarılmalıdır.

cuneydaltiparmak@yahoo.com