Yargıtay’ın Berberoğlu kararının analizi

Doç. Dr. Cengiz Gül / Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi
4.08.2018

Yargılanılan suçtan dolayı anayasayla kaldırılan bir dokunulmazlığın, tekrar milletvekili seçilmekle kazanılmış olsa da, eksiksiz ve tam haliyle kazanıldığı söylenemez. Yargıtay da Enis Berberoğlu kararıyla, dokunulmazlığın anayasayla kısmen kaldırılmasının, halen de devam ettiğinden hareketle yargılamanın durdurulması talebini reddetmiştir.


Yargıtay’ın Berberoğlu kararının analizi

Yargılaması devam ederken, 24 Haziran 2018 Genel Seçiminde aday olup da tekrar milletvekili seçilen bir kişinin, yasama dokunulmazlığını eksiksiz olarak yeniden kazanıp kazanmayacağı konusu, ülkemizin hukuk ve siyaset gündemini meşgul etmektedir. Bu konu, siyasetin polemik malzemesi haline getirilmeden, özellikle de hukuki yönleriyle bir analize tabi tutulmalıdır. 26. yasama dönemi devam ederken, 20 Mayıs 2016 tarihinde kabul edilen 6718 sayılı Anayasa Değişikliği sonrasında 1982 Anayasası’na eklenen geçici 20. maddeyle, hakkında Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, TBMM Başkanlığına veya Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyası bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılarak, haklarında TBMM kararıyla değil de bir anayasa hükmü ile gözaltı, tutuklama, sorgulama ve yargılama yapılabilmesine kapı açılmış idi. Yani milletvekili dokunulmazlığı, bahse konu soruşturma dosyaları ve suçlanan milletvekilleriyle sınırlı olarak bir anayasa hükmüyle kaldırılmıştı. Bu süreçte, yargılaması devam ederken, 24 Haziran 2018 Genel Seçiminde aday olup yeniden milletvekili seçilen Enis Berberoğlu’nun, dokunulmazlığını tekrar kazandığından hareketle, yargılamasının durdurulması talebine karşı Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 19 Temmuz 2018 tarihinde oy çokluğuyla ret kararı vermiştir. Bunun üzerine Yargıtay’ın söz konusu kararına karşı, hukuk ve özellikle de siyaset çevrelerinden olmak üzere pek çok eleştirinin geldiği görülmektedir. Burada, ilgili görüşlerin lehinde veya aleyhinde söylem geliştirmekten ziyade, konunun anayasal perspektiften nasıl ele alınması gerektiğine ilişkin değerlendirmeler yapılacaktır.

Geçici 20. madde

Yürürlükteki 1982 Anayasası, milletvekillerinin yasama dokunulmazlığını düzenlediği m. 83’ün, özellikle 4. fıkrasında somut olaya ilişkin olarak şu hükmü getirmektedir: “Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.” Bu hüküm normal şartlarda, bir milletvekilinin yeniden seçildiği takdirde, yargılamasına devam edilebilmesi için, dokunulmazlığının TBMM tarafından kaldırılması gerektiğini düzenlemektedir. Ancak yukarıda atıf yaptığımız, 1982 Anayasası Geçici m. 20/1 hükmü, 20 Mayıs 2016 tarihine kadar, “…Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, TBMM Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83. maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz” diyerek, dokunulmazlıkları bir anayasa hükmüyle kısmen kaldırmış olmaktadır. Yani Anayasanın bu Geçici 20. maddesi, 20 Mayıs 2016 itibariyle maddede sayılan ilgili makamlara intikal etmiş olan soruşturma dosyaları ve hakkında bu dosyaların açıldığı milletvekilleri için Anayasanın, dokunulmazlıklarla ilgili genel kuralı olan m. 83’ün uygulanmayacağını öngören özel bir kural niteliğindedir. Enis Berberoğlu’nun hakkında yürütülen yargılama dosyası da, 20 Mayıs 2016 tarihinde ilgili makamlara intikal etmiş olan dosyalardan biri olduğu için, Anayasa’nın m. 83/4’ün değil de Geçici m. 20’nin kapsamına girmektedir. Bu ise, Anayasa Geçici m. 20’nin kapsamına giren dosyalar ve ilgili milletvekilleri açısından, dokunulmazlıklar konusundaki genel kural olan Anayasa m. 83’ün uygulamasının askıya alınması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla burada çatışan iki anayasa hükmünden, hem sonraki tarihli hem de özel nitelikli kural olması bakımından Geçici m. 20’nin uygulanması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Uygulanabilme kabiliyeti

Yasama dokunulmazlığına ilişkin genel kuralın (AY. m. 83), 20 Mayıs 2016’ya kadarki dosyalar ve bu dosyalarla bağlantılı milletvekilleri hakkında uygulanmayacağını öngören Geçici m. 20’nin, sadece getirildiği 26. yasama dönemindeki dokunulmazlıkları ortadan kaldırdığı ve yeni yasama döneminde ise bu hükmün uygulanamayacağı yönündeki görüşlere katılmamaktayız. Zira Anayasa Geçici m. 20’nin uygulanmasının, yasama dönemin değişmesiyle bir ilgisi bulunmamaktadır. Bir anayasa kuralı, geçici de olsa, değiştirilinceye veya yürürlükten kaldırılıncaya kadar, hangi yasama döneminde olursa olsun, hukuken uygulanabilme kabiliyetine sahiptir. Burada asıl üzerinde durulması gereken nokta, Enis Berberoğlu hakkındaki dosyanın, Anayasa Geçici m. 20’nin TBMM’de kabul edildiği tarihe, yani 20 Mayıs 2016’ya kadar ilgili makamlara intikal etmiş dosyalardan biri olması keyfiyetidir. O halde yasama dönemi değişse bile, Anayasa Geçici m. 20’nin kapsamına giren bir dosyanın da hukuki prosedürünün gerekleri icra edilebilecektir. Ancak bunun da, milletvekilinin, sadece ilgili makamlara ve belirtilen tarihe kadar intikal etmiş dosyaları bakımından dokunulmazlığını kaldırdığına, onun dışında ve sonradan ortaya çıkan dosyalar hakkında ise, yasama dokunulmazlığının var olduğuna dikkat çekmek gerekir. Normal şartlarda yasama dokunulmazlığını ve onun kaldırılmasını düzenleyen bir genel kural olarak Anayasa m. 83 uygulandığında, dokunulmazlıkların TBMM kararıyla kaldırılması gerekmektedir. Şayet Enis Berberoğlu’nun dokunulmazlığı, Anayasa Geçici m. 20 ile değil de, m. 83 çerçevesinde TBMM kararıyla kaldırılsaydı, ilgilinin aday olup da tekrar seçilmesiyle, yasama dokunulmazlığını tam haliyle sıfırdan kazanması mümkün olacaktı. Ancak somut hukuki duruma bakıldığında, dokunulmazlığın bu şekilde değil de, yürürlüğünü halen devam ettiren ve sonuçta bir anayasa hükmü olan Geçici m. 20 ile kaldırılması söz konusu olmuştur. Öyleyse, yargılanılan suçtan dolayı anayasayla kaldırılan bir dokunulmazlığın, tekrar milletvekili seçilmekle kazanılmış olsa da, eksiksiz ve tam haliyle kazanıldığı söylenemez. Yargıtay da söz konusu kararıyla, dokunulmazlığın anayasayla kısmen kaldırılmasının, halen de devam ettiğinden hareketle yargılamanın durdurulması talebini reddetmiştir.

[email protected]