Yeni gençlik ve sosyal medya

0
23.05.2015

Sosyal medyanın kullanım frekansında gençlerin ön planda olması toplumsal bağ ve ilişkilerdeki değişim ve dönüşümün yönünü gösterirken toplumsal ağ ve dayanışma örüntülerindeki farklılaşan boyutları da araştırmayı gerekli kılmaktadır.


Yeni gençlik ve sosyal medya
Ozellikle Arap baharı ve Gezi protestoları gibi yeni toplumsal hareketlerin ortaya çıktığı süreçte isyancıların iletişim amacıyla yoğun şekilde kullandığı başat araçların içinde sosyal medya olarak adlandırılan internet ortamının gözdesi unsurlar da ön plana geçti. Sosyal medyayı kullanan toplumsal kesitin ağırlıklı olarak gençlik olduğu da hiç kuşkusuz.
 
Sosyal medyanın kullanım frekansında gençlerin ön planda olması toplumsal bağ ve ilişkilerdeki değişim ve dönüşümün yönünü gösterirken toplumsal ağ ve dayanışma örüntülerindeki farklılaşan boyutları da araştırmayı neredeyse gerekli kılmaktadır.
 
Küresel ve yerel düzlemde dikey veya yatay bütün ilişki biçimlerini derinden sarsarak sessiz bir devrim gerçekleştiren internet ve ona ilişkin yeni medya araçlarına dair çalışmalar da bu süreçte her geçen gün yoğunluğunu artırdı. Yeni medya araçlarından, özellikle sosyal medya olarak adlandırılan bu yeni mecranın insan ve toplum hayatının bütün kesitleriyle bir biçimde ilişkili olması, onu bir yandan postmodern zamanın vazgeçilmez aracı kılarken, bir yandan da araştırılmayı, incelenmeyi hak eder konuma getirdi. 
 
Modern şehir hayatının atomize ettiği bireyin, yeniden kendi varlık türünden olan insanla sanal bir ortamda da olsa buluşmasına olanak tanıyan sosyal medya, postmodern zamanın ruhuna uygun bir iletişim aracı olarak işlev görür. Aynı şekilde zamanın ruhuna uygun biçimde olumlu ve olumsuz birçok özelliğinin yanında, sadece bireylerin sosyal mekânlar inşa ederek var oluş pratikleri gerçekleştirdikleri bir mecra değildir sosyal medya, çok daha karmaşık bir dünyanın şifrelerini de içinde barındırır. Bireysel ve kültürel kullanım pratiklerinin farklılığıyla birlikte, sosyal medya araçlarının yaygın kullanım pratikleri üzerinden sosyal sermaye birikiminin araştırıldığı Sosyal Medya ve Gençlik başlıklı çalışmasında, en yaygın sosyal medya kullanım pratiklerinden olan sosyal ilişkiler, paylaşım, güven, siyasal katılım, demokrasi, özgürlük, eğlence, psikolojik tatmin gibi faktörlerle, sosyal sermayenin önemli unsurları olan sosyal ağlar, güven, karşılıklılık ve normlar üzerinden bir sosyal sermaye taraması gerçekleştiren Mehmet Emin Babacan önemsenmesi gereken bir esere imza atmış.
 
Sosyal Medya ve Gençlik, Mehmet Emin Babacan, Açılım, 2015
 
Varoluşçu teoloji
 
Modern Batı düşüncesinin bir tür tekrara düşmesini, onun yeni ufuklar açamamasını dahası neredeyse bir tünel bakışına duçar oluşunu onmaz bir yara olarak okuyan Heidegger, “içinde bulunduğumuz durumdan bizi ancak bir Tanrı kurtarabilir demişti “. Sonuçta modernitenin bilançosunu, telafi veya rehabilite etmek mucizeye kalmıştı. İşte bu kitlesel nevroz bir bakıma insanın anlamsızlık ve anlam arayışı arasında salınması demekti. Bu salınım içinde insanın, dış dünyayla bağı azalır ve kişi kendine çakılı kalma durumu yaşamaya başlar. Söz konusu duruma narsizim dediğimizde, boşluk deneyim ve kendi gereksinimlerine gömülü kalma, ancak ufuk genişlemesi, doruk deneyimler ve inanma aktı gibi güçlü dönüşümleri ve değişimleri talep eder. 
 
Varoluşçu Teolojide İnsan ve Anlam, Aliye Çınar, Sentez, 2015
 
Tarihi devamlılık
 
Cumhuriyet ile onun önceli Osmanlı Devleti arasındaki tarihsel ilişkinin niteliği konusunda ötden beri süregelen tartışma tarihsel süreçlerin yorumlanma biçimlerindeki farklı bakış açılarına yaslanır. Cumhuriyetçi hakim paradigma, bu süreci Osmanlı’dan tam bir kopuş olarak yorumlarken, Çanakkale’den Sarıkamış’a Osanlı Devleti’nin verdiği savaşları, Osmanlı’nın başarı ve yenilgilerini de sahiplenmekten imtina etmez. Bu noktada hakim paradigmanın kendi içinde bir çatışkı yaşadığı görülür. Oysa yaşann tarihsel süreci bir devamlılık olarak yorumlayan bakış açıları da Cumhuriyetçi kazanımlarla Osmanlı devleti arasındaki farklılıkları yorumlama biçimimize önemli bir katkı sağlamaktadır. 
 
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tarihi Devamlılık, Vahdettin Engin, Yeditepe, 2015