Yeni Ortadoğu’da akademi ve kültürel hayat

Doç. Dr. Ahmet Uysal - SDE Ortadoğu Koordinatörü
18.05.2013

Üçüncüsü gerçekleştirilen Arap-Türk Sosyal Bilimler Kongresi’nde Türk-Arap ilişkileri kültürel akademik, sosyal, siyasi ve ekonomik yönleriyle masaya yatırıldı ve ‘yeni Ortadoğu’da Türk-Arap ilişkilerinin çok yönlü geliştirilmesi için kalıcı ilişkiler kuruldu.


Yeni Ortadoğu’da  akademi ve kültürel hayat

Arap Baharı bütün küresel dengeleri değiştirecek potansiyelde olduğu için oldukça zor ilerlemekte ve önüne birçok engeller çıkarılmaktadır. Ortadoğu’da yaşanan değişimler medyanın ve uzmanların ilgisini uyandırmaktadır. Türkiye’de ve dünyada birçok akademisyen bu gelişmeleri anlamak ve açıklamak için çaba göstermeye başladılar. Arap-Türk Sosyal Bilimler Kongresi (İngilizce kısaltmasıyla ATCOSS) Arap isyanlarının öncesinde ortaya çıkmış bir proje olarak, bu gelişmelerin nabzını tutabilmiş nadir çabalardan biridir. 

2010 yılında Arap Baharı diye adlandırılan sosyal patlamanın hemen öncesinde hem Arap Dünyası’ndaki sıkışıklığı ve hem de bölgede Türkiye’ye yönelik ilgiyi zamanında fark ederek Türk ve Arap sosyal bilimcileri bir araya getirmeye karar veren bu satırların yazarı, önce SDE Başkanı Prof. Yasin Aktay ve daha sonra Kahire Üniversitesi’nden Prof. Nadia Mustafa ile bir araya gelerek I. Arap-Türk Sosyal Bilimler Kongresi (ATCOSS) Ankara’da toplanmıştır. 

Birinci ATCOSS’un ana temesı “Kültür ve Ortadoğu Araştırmaları” olarak belirlenmişti. İlk kongrede kültür ve medeniyetin sosyal bilim analizlerini nasıl yönlendirdiği ve özellikle Ortadoğu toplumlarını anlamak için oriyentalist bakış açılarından sıyrılmasını sağlamaya çalışıyordu. Her toplumun özel niteliklerini anlamak ve değişik toplum kesimleri arasındaki farklılıkları görmek ve Türk ve Arapların birbirlerini yabancı kaynaklardan değil, kendi yerel kaynaklardan izlemesine öncülük etmek istiyordu. 

I. ATCOSS’un en sıcak temaları arasında “Demokratikleşme ve Kültür” konusu öne çıkmıştır.  Konuşmalarda Müslüman toplumların demokratik olup olmayacağından, demokratikleşmede iç ve dış dinamikler, kalkınma, insan hakları ve azınlık haklarına kadar bir çok konu tartışılmıştı. 

Ortadoğu’da devlet dışı aktörler

Birinci ATCOSS’un sonunda Arap ortaklarımızla ikincisinin Mısır’da yapılmasını ve “Devlet-Dışı Aktörler ve Ortadoğu’nun Siyasi Dönüşümü” temasının tartışılmasını kararlaştırmıştık. Hatta bu konuyu Mısır’da rahat konuşamayacağımız konusunda tereddüde düşmüştük. Ancak risklere rağmen devam edilmesine karar verildi ve bir ay sonra Mısır’da Mübarek yönetimi düştü. Kongremizin başlığı yeni duruma çok daha iyi uymuştu çünkü Mısır ve Arap Dünyası devlet-dışı aktörlerin elinde büyük bir değişim yaşıyordu. 

Tartışılan temalar arasında özellikle Türk ve Arap toplumları olmak üzere gönüllü ve devlet-dışı girişimler ve yapılar tartışılmıştır. Vakıf müessesesinin tarihsel önemi ve sosyal fonksiyonları incelenmiştir. Yine bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının kalkınma ve sosyal hizmet faaliyetlerine katkısı ele almıştır. Özellikle devletin görevini tam yapmadığı otoriter ve yoksul toplumlarda sivil toplum hizmetlerinin ayrı bir önemi olduğu vurgulanmıştır. 

Ayrıca, devlet dışında gelişen bazen de muhalif özellik kazanan İslami hareketlere önemli yer verilmiştir. Özellikle Arap Devrimlerinden sonra daha aktif hale gelen İhvan-ı Müslimin, Tarikatlar ve Selefiler gibi önemli gruplar incelenmiştir. 

Devlet dışı aktörlerin uluslararası ilişkilere etkisi ayrı bir başlık olarak ele alınmıştır. Küresel dünyada yaşadığımız için küresel sorunlara karşı küresel ölçekte tepkiler yükselmekte ve küresel ölçekte hareketler ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca, yerel de olsa her hareketin faaliyetleri önce ülke ve sonra uluslararası siyaseti etkileyebilmektedir. Örneğin, Hamas’ın uluslarası tartışmalara etkisi buna örnek gösterilmiştir. Diğer bir araştırmada ise hükümet dışı kuruluşların Sudan’ın bölünmesindeki payı analiz edilmiştir. 

Devlet ve adalet ilişkisi

III. Arap-Türk Sosyal Bilimler Kongresi geçen hafta İstanbul Üniversitesi Kongre Merkezi’nde toplanarak artık kalıcı bir özelliğe kavuştuğunu da göstermiştir. Çünkü bu Kongre’yi sürdürme iradesi hem Türk hem de Arap akademik camiasında mevcuttur. Birbirlerini tanıdıkça daha çok anlıyorlar, daha çok anladıkça daha çok anlaşıyorlardı. Farklı ülkelerden gelen Arap ve Türk 200’e yakın akademisyen birbiriyle daha çok kaynaşıyorlardı. Hatta ATCOSS normalde birbirinden kopuk olan Arap akademisyenler de, Türklerin yanında birbirleriyle tanışma ve kaynaşma fırsatı buluyorlardı. 

Kongre açılışına Başbakan Yardımcısı Prof. Beşir Atalay’ın yanında, Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı Pakinam Sharkawi ve Filistin Gençlik, Spor ve Kültür Bakanı Muhammed Elmahdoun katılmıştır. Kapanış programı ise İRSİCA Başkanı Dr. Halit Eren ve Arap Ligi Türkiye Misyon Şefi Muahmmed Fatah Nasıri katılmışlar ve gündemin gerçekleşmesine ciddi katkıda bulunmuşlardır. Katılımcılar arasında Kuveyt eski petrol Bakanı Muhammed el-Raşid de yer almıştır. 

Hem kongre esnasında hem de yayınlanan Türkçe ve Arapça özetlerle ciddi bir ortak anlayış ortamı karşımıza çıkmıştır. Üç yıl aradan sonra Türk akademisyenlerin Arapça bilgisi ve ilgisinin arttığı gözlendiği gibi Arap akademisyenlerden de Türkçe’ye ve Türkiye’ye ilginin arttığı net olarak fark ediliyordu. 

“Devlet, toplum ve adalet” temasıyla toplanan üçüncü ATCOSS, köklü değişim yaşayan bölgenin nabzını yine tutabilmiştir. Zengin veya fakir, cumhuriyet veya kırallık, petrollü veya petrolsüz toplumlarda yaşanan dinamik süreçleri anlamaya odaklanmıştır. İster devrim yaşasın, ister reform yaşasın veya statik durumda olsun bütün Arap ülkelerinde devlet ve adalet ilişkisi ve bu ilişkide toplum kesimlerinin durumu karşılaştırmalı olarak ortaya konmuştur. Türkiye’den akademisyenler de demokratikleşme, ekonomik kalkınma ve diğer konular adaletle bağlantılı olarak ele almıştır. Kongrede özellikle gençliğin bu konulardaki konumu, tepkisi ve rolüne çeşitli oturumlarda dikkat çekilmiştir.

Kongrede konuşulan temaların başında ekonomi ve adalet konusu gelmiştir. İşadamları ve akademisyenlerin katıldığı tematik oturum hem teorik hem de pratik yönü olan bir panel olmuştur. Özellikle kapitalizmin vahşi yönünün törpülenip, İslami değerlerle insani hale getirilebileceği vurgulanmıştır. Kamu kurumları ve adalet başlığı altında demokratik olmayan yapılarda devlet kurumlarının adaletin tecelli etmesine engel olduğu savunulmuştur. Dış politika ve küreselleşme ile adalet arasındaki ilişkiler tartışılmış ve adaletin özellikle küresel boyutu ele alınmıştır. 

İslami hareketlerin durumu

Kültür ve dinin adaletle ilgisi ayrıca incelenmiş ve kültürel değerlerin bazı adaletsizliklerin önlenmesine ve azaltılmasına yardımcı olduğu tespit edilmiştir. Özellikle geri kalmış Arap ülkelerindeki dengesizlikler karşısında İslami hareketlerin durumu tartışılmıştır. İslami hareketler bir yandan toplumsal dengesizliklerden beslenirken, diğer taraftan bu dengesizlikleri gidermeye çalışan sosyal hizmetler sundukları için toplumsal tabanda etkili olabilmektedirler. Gençlik, değişim ve siyasetin adaletle ilgisi birkaç oturumda ele alınmış, bölgede yaşanan değişim toplumsal yapıyı etkilerken, özellikle gençliğin bu gelişmelerden en çok etkilenen grup olduğuna dikkat çekilmiştir.

Gençlik ve siyasal katılım ayrıca incelenmiş ve toplumsal süreçlere ve siyasete katılımlarının önemi dile getirilmiştir. Eğitim ve istihdam konusu ise iki yönlü olarak adaletle ilişkilendirilmiştir. İyi eğitim alınamaması temel bir adaletsizlik kaynağı olmakla birlikte istihdam ve yatırımın gerçekleşmemesi de adalet dağıtımına zarar vermektedir. Üçüncü ATCOSS’ta sosyal medyanın önemi ve rolü anlatıldığı gibi, gençliğin yeni şartlardaki durumuna dikkat edilmiştir. Adaletle aile kurumu ve sosyal problemler arasında ciddi bir bağı kurarak yapılan tartışmalar ciddi ilgi çekmiştir. 

Adet haline geldiği üzere III. ATCOSS’ta da Türk-Arap ilişkileri masaya yatırılarak tartışılmıştır. Eskilere ek olarak Suriye konusunda Türkiye’nin tutumu ve Arap Dünyası ile genel ilişkiler incelenmiştir. Ayrıca, son gün yapılan ayrı bir çalıştayda Türk ve Arap üniversiteleri arasındaki ilişkileri geliştirecek yöntemler tartışılmaya başlanmıştır. Ayrıca somut işbirliği yapmak üzere işbirliği anlaşması (memorandum of understading) imzalanarak ciddi ve somut işbirliklerine fırsat hazırlanmıştır. Çalıştayda ortak yayından, ortak toplantılara ve oradan sonra ise ortak çalışmalar yapmaya zemin hazırlanmıştır. 

Kongre esnasında katılımcıların düşünceleri ve beklentileri toplanmıştır. Ortaya çıkan sonuçlarda ATCOSS’un sürdürülmesi ve kurumsallaşması için ciddi bir destek ve irade olduğu görülmüştür. Yapılan tavsiyeler ışığında bir sonraki kongrenin Körfez bölgesinde veya Kuzey Afrika’da yapılması düşünülmektedir. Yeni Kongre’nin temasının “Yeni Ortadoğu’da Ekonomi ve Eğitim” olması tavsiye edilmiştir. 

[email protected]