Yerel yönetimlerin hükümetin pandemi yönetimine katkısı Esenler örneği

M. Tevfik Göksu / Esenler Belediye Başkanı, İBB AK Parti Grup Başkan Vekili
10.07.2020

Pandemi kadar yıkıcı olan bir diğer şey de bir tür bilgi kirliliği olarak adlandırabileceğimiz infodemidir. İnsanlar hasta olsun olmasın bundan etkilenmekte ve psikolojileri bozulmaktadır. Meselenin ciddiyeti gereği, Esenler'de, müracaat eden herkes bir yana, bizzat evlere gidilerek psikolojik destek hizmeti verilmiştir.


Yerel yönetimlerin hükümetin pandemi yönetimine katkısı Esenler örneği

M. Tevfik Göksu / Esenler Belediye Başkanı, İBB AK Parti Grup Başkan Vekili

Ülkemizin idari yapısı resmî ve hukukî olarak merkezî yönetim ve yerel yönetimler olarak ikiye ayrılmaktadır.Üniter devlet yapısının bir gereği olarak iller, ilçeler ve mahalleler merkezi hükümete bağlı olarak yerelde iş yaparlar. Bilindiği üzere il özel idareleri, muhtarlıklar ve belediyeler yerel yönetim kapsamındadır. Ancak, yerel yönetim deyince ilk olarak akla belediyeler gelir. Biz de bu yazı çerçevesinde, yerel yönetimlerin mevcut salgın sürecinde pandemiye karşı yaptıklarını, ülke çapında ve uluslararası alanda merkezi hükümetin verdiği mücadeleye destek olarak Esenler Belediyesi örneğinde aktarmaya çalışacağız. Halkla iç içe olma bakımından merkezi hükümetleri yerelde destekleyen en önemli kurumlar belediyelerdir. Belediyeler kanunların kendilerine verdikleri görev, yetki ve sorumlulukları yerine getirirken öncelikle bünyesinde bulundukları şehirlere ve halka hizmet etmek ve buna paralel olarak ülkenin kanun ve nizamına uymak, hukuk sistemine tabi olmak ve gerektiğinde yerelde merkezi hükümete destek olmak durumundadır.Aksi takdirde, ülke idaresinin bütünlüğünden söz etmek mümkün değildir. Bunun gereği olarak, hükümet ile yerel yönetimler arasında yüksek koordinasyon ve bir işbirliği gerekir.

Eşgüdüm nasıl sağlandı?

Bu türden bir tutum özellikle deprem, sel, fırtına, salgın, büyük yangın, tsunami, yanardağ patlaması, savaş vb. gibi doğal felaket ve olağanüstü durumlarda en anlamlı düzeyine çıkmaktadır. Dünyadaki ve Türkiye’deki örnekler incelendiğinde, bu nevi olağanüstü olaylarda ülkelerin başarı oranının güçlü merkezi yönetim ve güçlü yerel yönetimler ile merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasındaki koordinasyonun gücüyle doğru orantılı olduğu görülmektedir. Aksi durumda, koordinasyon sağlanamadığında da felaketler normalinden çok daha fazla olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bunun tipik örnekleri; hepimizin hafızalarında tazeliğini koruyan son zamanlarda yaşanan depremlerde, anında koordine olan ve hemen bölgeye intikal eden hükümet ve belediyeler arasındaki başarılı işbirlikleridir. İçinde bulunduğumuz süreçte ülkemiz bir küresel virüs salgını olan koronavirüs, diğer adıyla covid 19 ile karşı karşıyadır. Bu bir doğal virüs mü yoksa laboratuvarda bir amaç için mi üretilmiş; Çinliler ABD’ye karşı mı yapmış yoksa ABD yapıp Çin’e mi atmış da kontrolden çıkmış; bu ve benzeri tartışma konuları komplo teorileriyle uğraşanlar için iyi bir çalışma alanı olarak kenarda dursun. Bu tür yaklaşımlar elbette zihin jimnastikleri ve/veya bir kısım entelektüel faaliyetler için faydalıdır ama bizler, yerel yöneticiler olarak, kendi alanımızda kalmaya ve salgın şehirleri vurmadan önce, vurmaya başladığında ve de sonrasında neler yaptığımızı; tabii ki, böylesi salgınlara karşı evvelinde var olan hazırlıklarımızı ve merkezi yönetimle yani devlet ve hükümetle nasıl bir eşgüdüm ve işbirliği içinde senkronik hareket ettiğimizi ortaya koyalım.

İleri görüşlü liderlik

Dünya Sağlık Örgütü Nisan 2019’da üye ülkelere muhtemel bir salgına karşı bir yazı göndermişti. Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan ikaz içerikli bu yazı gereği, aynı günlerde, tüm valiliklere muhtemel bir salgına karşı her şehrin hazırlıklı olmasına ve gerekli tedbirleri almasına yönelik Cumhurbaşkanlığı genelgesi gönderdi. Her valilik genelgenin gereğini yerine getirirken, belediyelere de büyük sorumluluk düşüyordu. 

Hükümet çok ileri görüşlü bir yaklaşımla, olması muhtemel bir pandemiden yaklaşık bir yıl önce bu çerçevede ilk adımları atmıştı. Bu bağlamda, Esenler olarak, virüs daha ülkemize girmeden ve olay daha Çin’de konuşulurken salgın sürecini takibe alıp halk sağlığı faaliyetlerimizi en öncelikli faaliyet haline getirdik.Türkiye’ye girdiği ve yayılmaya başladığı anlaşılınca da Hükümetin ve Bilim Kurulunun söylediklerini harfiyen yerine getirerek, en riskli ilçe olma ihtimalinden bahsedilen Esenleri, Esenler halkının da büyük dikkat, katkı ve özverisiyle, riski en az olan ilçeler arasında tutmayı başardık.

En yüksekten en düşük riske

Esenlerin sağlık altyapısı devlet ve hükümetle güven esasına dayalı bir entegrasyonla ilçenin pandemi durumunda bile sağlık ihtiyaçlarını karşılama potansiyeline sahiptir. Bu bağlamda ilçemizde 1 devlet hastanesi, 3 özel hastane, 1 üniversite hastanesi, 1 tıp merkezi, 32 aile sağlığı merkezi, 1 verem savaş dispanseri, 1 sağlıklı yaşam merkezi, 1 göçmen sağlığı merkezi ve 103 eczane mevcuttur. Bu altyapıyla düzenli olarak yapılan halk sağlığı taramaları ve halk sağlığı eğitimleri sağlık ve salgın hastalık konusunda halkı virüs yayılımı öncesinde pandemiye karşı belli bir ölçüde bilinçli hale getirmişti.

Belediye olarak, yeni duruma anında adapte olup öncelikle kurumsal anlamda fiili belediyecilik yapısını değiştirdik. Bütün belediye faaliyetlerini pandemiye göre yeniden dizayn ederek her şeyi ‘sağlık-hijyen, çevre-temizlik, sosyal yardım (pandemi esaslı yardım), denetim ve iletişim’ olarak beş temel birim altında toplayıp salgına karşı etkin, verimli ve dinamik bir kurumsal yapı oluşturduk. Bütün bu süreçten etkilenecek olan sosyal dokuyu ve mekânsal yapıyı bu birimlere zimmetledik. Bu birimlerle pandemiden etkilenmesi muhtemel olan insanlarımızın her türlü takibini de günlük olarak yaptık. Halka interaktif ilişkiye geçtik ve ilk mekan kapatan ilçe olarak meydanları kapattık. Başta halkın en çok temas halinde olacağı marketler olmak üzere, mesafe sorunu olabilecek tüm mekanları stikerlar ve muhtelif görseller kullanarak mesafe kuralına göre düzenledik.

Pandemi sürecinde hükümetin halkı ve yöneticileri aydınlatan en önemli çalışmalarından biri 14 Kural konusuydu. Bu bağlamda, virüsün bulaşma riski anlatılarak 14 kural uygulamasının toplumsal hafızada yer bulması için tüm in-door ve out-door mecralar en etkin şekilde kullanılmış; buna paralel olarak ilçe genelinde faaliyet gösteren masa ve sandalye bulunan yiyecek içecek sunan işyerlerinde hızlı ve aktif denetimler yapılmış,böylelikle hem esnafın hem de alış veriş yapan vatandaşların 14 kural uygulamaları hakkında bilgilenmesi, bilinçlenmesi ve müspet davranış geliştirmesi sağlanmıştır.Bilim Kurulunun karar ve tavsiyelerine dayanarak kararlar alan hükümetin uygulamalarına paralel olarak, öncelikle, ilçemiz genelindeki meydanlarda bulunan oturma bankları yoğun kullanım sebebiyle tedbir amaçlı olarak sökülerek depolara kaldırılmış, halka bedava hizmet sunan Çorba Çeşmesi faaliyeti durdurulmuş, il dışı cenaze nakillerine ara verilmiş ve bu uygulamalarla olması muhtemel yayılma ve bulaşma riskleri ortadan kaldırılmıştır.

Esenler’de koronavirüse karşı mücadele kapsamında tüm kamu binaları ve hizmet araçları düzenli olarak dezenfekte edilmiştir. Bunun yanında, vaka çıktığı tespit edilen binalar ile şüpheli-müşahedeli binalar da en etkin bir şekilde dezenfekte edilmiştir. Dezenfeksiyon işlemlerine ilçedeki tüm pazarlar da dahil edilmiştir. Covid 19 testi pozitif çıkan tüm Esenlerlilerin dezenfektan, eldiven ve maske ihtiyaçları eksiksiz ve gecikmesiz olarak karşılanmıştır.

Çağrı merkezi 10 kat büyüdü

Söylemeye gerek yoktur ki, yaşlılarımız bizim her şeyimizdir. Bizim toplumumuz bu konuda diğer toplumlardan daha duyarlıdır. Bu bakımdan, ivedilikle, ilçemizde ikamet eden ve yalnız yaşayan yaşlılarımızın evlerine –uygun şartlarda ve kurallarına uygun halde- gidilerek başta alışveriş ve sağlık ihtiyaçları olmak üzere tüm ihtiyaçları karşılanmıştır. Bu kapsamda, 21 bin 885 yaşlı insanımızla tek tek ilgilenildi ve ilgilenilmeye devam edilmektedir. Vaktiyle, İkinci Bahar Kıraathanemizde 65 yaş üstü vatandaşlarımıza düzenli olarak verilmiş olan bir kısım sağlık hizmetlerinin de büyüklerimizin Covid 19’a yakalanmamalarına etkisi olduğunu söylemek gerekir.

Çağrı merkezimizi on kat büyüterek, Vefa Destek Grubu ile birlikte aldığımız toplam 46 bin çağrının yüzde 93’ünün belirttiği sorununu çözüme kavuşturduk (diğer yüzde 7 kapsam dışı çağrılardı). Yukarıda bahsedilen yeni dinamik yapı gereği, tüm birimlerin insan kıymetleri pandemiye karşı mücadele ekseninde yeniden yapılandırıldığı için, destek operasyonları hızlıca ve kolaylıkla yapılmış oldu. Toplamda 65 bin haneye çocuk bezinden ve hijyen malzemesine; bütün Esenler’e bir milyon adet maskeden her türlü hijyen malzemesine, gıdadan psikolojik desteğe kadar her ne ihtiyaç bildirildiyse verilmiştir. Bununla birlikte, mesai yapan kamu ve özel sektör personeli, ihtiyaç durumunda her gün evinden kurumuna- kurumundan evine getirilip götürülmüştür.

Bilindiği üzere, koronavirüs sürecinin en önemli unsuru fizyolojik bağışıklıktır. Ancak, yaşadığımız zor günlerde onun kadar önemli diğer iki unsur da sosyal bağışıklık ve psikolojik bağışıklık olmuştur. Zira, pandemi kadar yıkıcı olan bir diğer şey de, bir tür bilgi kirliliği olarak adlandırabileceğimiz infodemidir. İnsanlar hasta olsun olmasın bundan etkilenmekte ve psikolojileri bozulmaktadır. Meselenin ciddiyeti gereği, Esenler’de, müracaat eden herkes bir yana, bizzat evlere gidilerek psikolojik destek hizmeti verilmiştir.

Hayvan dostlarımız

Elbette, pandemi sürecinde hayvan dostlarımızı unutamazdık. Bu çerçevede, sahipsiz hayvanların düzenli olarak et dahil sağlıklı mama, mamamatik ve yalaklar ile ihtiyaçlarının ve sağlık sorunlarının giderilmesi noktasında veteriner hizmetlerimiz yoğun bir şekilde devam etmiş ve vaktiyle hayvan dostlarımızla ilgilenen vatandaşlarımızın orada yanlarında olamadığı bu süreçte, sokak hayvanları yalnız bırakılmamıştır.

Yerel yönetim ve hükümet arasındaki ilişkiler bağlamında en önemli ilkelerden biri de, ilçedeki kamu kurumları arasındaki uyum ve koordinasyondur. Bu manada, Kaymakamlıkla eşgüdüm ve işbirliği içerisinde Vefa İletişim Merkezi kurulup, buradaki tüm iş ve işlemler yüksek koordinasyonla yürütülmüştür. Her kurum kendi uhdesine düşen işleri en etkin bir şekilde ve en kısa zamanda yerine getirmiştir. Sokağa çıkma yasakları, kapalı ve açık olan yerler, tedbirler, virüs hakkında bilgilendirme gibi hemen her bilgiyi led ekranlarımızda, web sitemizde, pankart direklerimizde, billboardlarda, üst geçit uygulamalarımızda ve sosyal medya hesaplarımızda vatandaşlarımız ile etkin ve hızlı olarak paylaştık. Böylece, belediyelerin görev, yetki ve sorumluluk alanlarında kalmak şartıyla; devletin, merkezi hükümetin ve Bilim Kurulunun çizdiği ufuk doğrultusunda, halkla omuz omuza, ülke çapında verilmeye çalışılan mücadeleye etkin ve verimli katkılar sunulmuş ve en riskli ilçeler arasında sayılan Esenler bu yolla en risksiz ilçeler kategorisine girmiştir.

Halk ile devlet arasında köprü

Felaketi hiç kimse istemez ama başa gelecekse de önceden bilinçli, tedbirli ve hazırlıklı olmak gerekir. Covid 19 salgını sürecinde devlet ve hükümet, yüksek liderlik altında dünyaya parmak ısırtan ferasetli ve basiretli bir yönetim tarzı sergileyerek olası bir salgına karşı olayın yaygınlaşmasından yaklaşık bir yıl önce gerekli uyarıları yapmış ve başta şehirler olmak üzere tüm ülkenin hazırlıklı olmasını sağlayacak çalışmaları başlatmıştı. Bu süreçte, devletin ve kamu otoritesinin yerelde halka en yakın yönetim üniteleri olan belediyeler onlarla eşgüdüm ve işbirliği içinde kendi sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirme çabası içinde olmuşlardır. Bir kısım belediyeler kendilerini devlet ve hükümet yerine koyma gafleti içine girmiş olsalar da, bu politik patoloji durumu kendileriyle sınırlı kalmıştır. Kahir ekseriyetiyle belediyeler halkla devlet arasında köprü olarak, alınan tedbirlerin ve yürürlüğe konulan uygulamaların en etkin ve en verimli bir şekilde halka ulaştırılmasını sağlamada ülke bütünlüğünün parçası olmuşlardır. Esenler, bunun güzel örneklerinden biridir.

@mt_goksu