Yine, yeni, yeniden YENİ ANAYASA

Taylan Barın / Yıldırım Beyazıt Ünv. Hukuk Fak. Anayasa Hukuku Araş. Gör.
12.12.2015

24. Dönem TBMM, dönemin TBMM başkanı Cemil Çiçek başkanlığında tüm siyasi partilerden eşit sayıda üyenin katılımıyla ve kararlarını oy birliğiyle almak kaydıyla yeni anayasa çalışmalarına başlamıştı. 2011 ila 2013 yılları arasında toplam 26 ay çalışmalarına devam eden Anayasa Uzlaşma Komisyonu, 59 maddede uzlaşmış, ancak kalan maddelerde uzlaşamadığı için anayasa taslağını tamamlayamamıştı.


Yine, yeni, yeniden YENİ ANAYASA

AK Parti’nin “başkanlık” sistemi önerisi de ilk defa bu komisyon çalışmaları sırasında net bir taslağa dönüşmüş ve hükümet sistemi önerisi berrak bir şekilde tartışmaya açılmıştı. Ancak CHP, AK Parti’nin başkanlık önerisinin olduğu her maddeye “CHP, AK Parti’nin Başkanlık sistemine ilişkin önerisi, farklı bir sistem öngörmesi nedeniyle müzakere edilmemiştir.” şeklinde bir kayıt düşerek bu öneriyi tartışmaya dahi yanaşmamıştır.

CHP aynı hazin çizgide

1 Kasım seçimlerinin hemen ertesi günü, AK Parti Genel Merkezi’nde Ömer Çelik, gazetecilere açıklamalarda bulunarak, tüm siyasi partileri, Türkiye’yi 2023’e taşıyacak yeni bir sivil anayasa yapmaya yeniden davet etti. (25 Kasım 2015 tarihinde açıklanan 64. Hükümet Programı’nda da Çelik’in bu davetine genişçe yer ayrıldığını görüyoruz.) Bu davetten bir gün sonra kameraların karşısına geçen CHP Genel Sekreteri “Türkiye’de olmaması gereken” olarak nitelendirdiği başkanlık sistemi hayali dışında, Türkiye’nin yeni anayasa arayışına sonuna kadar destek vereceklerini ifade etti. CHP’nin 2015 yılının 3 Kasım’ında halen aynı tavrı sürdürmesi ve “Başkanlık önerisi haricinde bir öneriyle yeni anayasa taslağı hazırlamanız halinde ancak yeni anayasa çalışmalarına destek verebiliriz” ifadesi, CHP’nin halen aynı hazin çizgide olduğunu göstermektedir. CHP’nin bu tavrı Türkiye’yi 1982 Anayasası’na mahkûm etmektedir. CHP’den beklenen, en azından demokrasinin gereklerine uygun olan HDP’nin 3 Kasım yeni anayasa açıklamasındaki tavrını benimseyerek “Bir şeye karşı olmak onu tartıştırmamayı gerektirmez” diyebilmesidir.

Kuşkusuz AK Parti’nin başkanlık sistemi bir takım eksiklikleri barındırıyor olabilir. Bir hükümet sistemi olarak başkanlık sisteminin, Türkiye gerçekliğine hitap etmediği dahi düşünülebilir. Nitekim Uzlaşma Komisyonu, zamanında BDP ve MHP de anayasa önerilerinde başkanlık sistemine yer vermemişti. Fakat hiçbir düşünce, yeni anayasa arayışında seçmenin yarısından oy almış bir siyasi partinin yeni anayasaya dair hükümet sistemi önerisini müzakere etmemeyi haklı kılmaz.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki siyasi partilerin özgün önerileriyle maddelere ilişkin komisyon taslağı karşılaştırmalı olarak incelendiğinde görülecektir ki her siyasi parti özgün önerilerinden ödünler vererek uzlaşma adına farklı teklifleri kabul etmişti. AK Parti’nin başkanlık önerisi de diğer maddelerle aynı şekilde müzakere imkânı bulabilseydi olgunlaşabilecek, saygın hukukçular tarafından eleştirilen pek çok noksanlıklarını telafi edebilecekti. Böylelikle muhalefetin çekinceleriyle birlikte başkanlık sisteminin nasıl işler hale getirilebileceği ortaya çıkacakken, halk da başkanlık sisteminden ne murat edildiğini açık bir şekilde anlayabilecekti.

Hukuki güvenceden yoksun

Hükümet sistemimiz, Anayasa Mahkemesi’nin meşhur 367 kararının ardından, referandum sonucu halkın cumhurbaşkanını seçme hakkını elde etmesiyle başkanlık sistemi ile parlamenter sistem arasında yarı-başkanlığa yakın, melez bir şekil aldı. Hükümet sistemimizin bu hali, hukuki güvencelerden yoksun, cumhurbaşkanlığı makamı ile bakanlar kurulunun uyumlu çalışabilme ihtimali ile iyi niyet esasları üzerinde yükselmektedir. Yürütmenin iki kanadının farklı siyasi çoğunlukları temsil eden kişilerden oluşması halinde, Türkiye’de kısa sürede bir yönetim krizi baş gösterecektir. Bu haliyle hükümet sistemi problemi, Türkiye’nin evleviyetle çözmesi gereken bir sorundur. 2019’da seçmenin önüne hem Cumhurbaşkanlığı hem de TBMM için sandık koyulmadan önce bu sorunun çözülmemesi halinde kaotik bir sistemle karşı karşıya gelmemiz de ihtimal dâhilindedir.

[email protected]