PKK ve YPG'nin uluslararası alanda meşrulaştırılması! YPG'li teröristlerin Ukrayna'da ne işi var?

Dr. Emine Çelik / Yazar
17.06.2022

PKK terör örgütü ve uzantısı olan YPG içerisindeki teröristlerin Ukrayna-Rusya savaşında aktif olarak yer aldıklarına yönelik propaganda haberleri, örgütün uluslararası alanda meşrulaştırılma çabalarının bir tezahürü.


PKK ve YPG'nin uluslararası alanda meşrulaştırılması! YPG'li teröristlerin Ukrayna'da ne işi var?

Ukrayna ve Rusya arasında iki ayı geçen bir süredir devam eden savaş, yabancı savaşçıların/ yabancı terörist savaşçıların varlıkları ve hukuki boyutunun yanı sıra daha aktif olarak yer aldıkları çatışma ve savaş alanlarındaki hareketliliklerinin de tartışılmasına neden oluyor. Nitekim terörizm ve radikalleşme literatürlerinde yabancı savaşçılara dair hala ortak bir perspektiften kavram tanımlamasının yapılamamasının yanı sıra yabancı savaşçılarının mevcut durumu da bir dizi kavram karışıklığını beraberinde getiriyor. Özellikle Ortadoğu ve Afrika bölgelerindeki savaş ve çatışma alanlarında aktif olarak yer alan bireylerin katılmış oldukları örgüt ve/veya terör örgütüne göre yabancı terörist savaşçı ya da yalnızca yabancı savaşçı olarak nitelendirilmesi alışageldik bir durum. Nitekim yabancı terörist savaşçı/ yabancı savaşçı kavramı da tıpkı terörizm ve terör örgütlerine dair ülkelerin, uluslararası kurum ve kuruluşların da farklı yaklaşımları neticesinde kavramsallaştırıldığını görüyoruz.

İkircikli yaklaşım

Bu duruma en çarpıcı örnek ise DEAŞ ve PKK terör örgütleri bağlamında açığa çıkmaktadır. Bilindiği üzere DEAŞ saflarında hilafet, macera arayışı, aidiyet ve kimlik krizleri gibi bir dizi faktör ile örgüte katılan bireylerin cinsiyet fark etmeksizin ülkeler ve uluslararası kurum ve kuruluşlarca yabancı terörist savaşçılar olarak nitelendirilmesine karşın, PKK ve uzantılarına katılarak aktif çatışma sahalarında bulunan bireyler yalnızca yabancı savaşçı olarak değerlendirilmekte. Dolayısıyla da terörizm, radikalleşme literatürünün Batı kaynaklı gelişim gösterdiği göz önüne alınarak yabancı terörist savaşçı kavramıyla ilgili durumun da ikircikli bir yaklaşım olduğunu söylemek mümkün.

Terörist mi yabancı savaşçı mı?

Yabancı terörist savaşçılarla ilgili söz konusu durumun sahaya yansıyan gerçek yüzü bir kez daha Ukrayna ve Rusya savaşında açıkça görülmekte. Ukrayna'nın Batı'dan talep ettiği askeri desteğin sağlanmamasının akabinde Kiev hükümeti ordu içerisinde gönüllülerin savaşmak için katılabileceği bir birlik oluşturduğunu ve isteyen herkesin gelip Ukrayna'nın savunmasında yer alabileceği, gerekli askeri ekipman ve mühimmatın Ukrayna ordusu tarafından sağlanacağını açıkladı. Açıklamanın akabinde ise dünyanın birçok ülkesinden gönüllüler ile birlikte, özel askeri şirket çalışanları ve yabancı terörist savaşçılar Ukrayna'ya doğru yola çıktı. Kiev hükümeti tarafından Rusya karşısında savaşan Yabancı Savaşçı Lejyon Birliği'ne katılanların sayısı 30 bin olarak açıklandı. Gönüllülerin yanı sıra Suriye'de sözde Kürt halkını koruduğu iddia eden PKK terör örgütünün uzantısı olan YPG saflarında DEAŞ karşısında savaşan yabancı terörist savaşçıların da şimdilerde Ukrayna'da Rusya karşısında savaştığı biliniyor. Halihazırda Rusya'ya karşı Ukrayna ordusu içerisinde kurulan Yabancı Savaşçı Lejyon Birliği'nde savaşan İngiliz uyruklu yabancı terörist savaşçı Aiden Aslin 2015–2017 tarihleri arasında YPG saflarındaydı. Sözde Kürt halkının DEAŞ karşısındaki kahramanca direnişinden etkilenerek YPG'ye katıldığını iddia eden Aslin ülkesine döndüğünde iki kez terör suçuna karışmaktan tutuklanmış ancak her iki tutuklanma sonucunda da suçlamalar düşürülerek beraat etmiştir. 2018 sonrasında da tıpkı YPG'ye katılımında olduğu gibi Ukrayna ve Rusya arasında devam eden gerilimden ve ülkesinin Rus işgalinden endişe duyan bir Ukraynalı gönüllüyle tanışarak Ukrayna'ya taşınmıştır. Savaşın başlaması ve Kiev hükümetinin çağrısı sonrasında yabancı lejyon birliklerine katılmış, Ukrayna hükümetinin yabancı savaşçılara imzalattığı belgelerle resmi bir statü kazanarak Rus karşıtlığında savaşmaya başlamıştır. Rusya'nın Mariupol saldırısında esir düşmesinden sonra hem Ukraynalı hem de İngiliz yetkililer eski YPG'li terörist Aslin'i kurtarmak için yoğun bir diplomasi trafiği yürütmektedirler.

Çatışma eğitimleri gördü

Rusya karşıtlığında savaşan bir başka YPG'li eski terörist isim ise Ryan O'Leary'dir. Eski ABD Ulusal Muhafızı gazisi O'Leary'de dört yıl boyunca YPG saflarında savaşmakla birlikte örgüt içerisindeki teröristlere aktif çatışma alanlarıyla ilgili profesyonel askeri eğitimler verdiği bilinmektedir. O'Leary'de tıpkı Aslin gibi şimdilerde Ukrayna savaşında Ruslara karşı savaşmakta. Bir başka İngiltere vatandaşı olan Stefan Bertram ise konuyla ilgili çarpıcı bir örnek. 2017 yılında YPG'ye katılan Bertram sözde aktif çatışma alanlarında yer almakla birlikte, aylarca YPG kamplarında ideolojik ve temel çatışma eğitimleri gördüğüne dair bilgiler mevcut. Özellikle Bertam PKK'nın ideolojisinden etkilendiğini dile getirmekte ve Abdullah Öcalan'a bağlılığı ile tanımaktadır.

Kahraman lanse ediliyorlar

Nitekim söz konusu YPG'li terörist isimlerin hepsinin ortak ifadesinde; Ukrayna halkının da sözde Kürt halkının savunucu olan PKK ve uzantıları gibi işgale direndiği ve kahramanca savaştıkları söylemleri mevcut. Ayrıca söz konusu isimlerle birlikte YPG saflarında savaşmış birçok yabancı terörist savaşçının, tıpkı DEAŞ ile savaştıkları dönemlerdeki gibi Rusya karşısında savaş alanında yer almalarından dolayı Batı ülkeleri başta olmak üzere birçok uluslararası kurum ve kuruluş tarafından kahraman olarak gösterildiği, herhangi bir hapis cezası almadığı bilinmekte. Gelinen noktada da uluslararası basın ve yayın organlarında sıklıkla karşılaşılan ve eskiden, kahraman Kürt savaşçısı olan isimler şimdilerde bir Avrupa ülkesinin savunmasına yardım eden Batılı kahramanlar olarak görülmekte. Netice itibariyle de PKK terör örgütü ve uzantısı olan YPG içerisindeki teröristlerin Ukrayna Rusya savaşında aktif olarak yer aldıklarına yönelik propaganda haberleri, örgütün uluslararası alanda meşrulaştırılma çabalarının bir tezahürü. Öyle ki İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik için başvurmalarının akabinde Türkiye'nin PKK ve YPG'nin terör örgütü olduğunu vurgulaması, Batı merkezli PKK destekçilerinin büyük tepkisine yol açtı. İsveç ve Finlandiya'ya karşı Türkiye'nin haklı itirazı, Ankara'ya karşı kara bir propagandaya dönüştü. Ankara'nın Suriye'ye düzenleyeceği harekatla ilgili hem Batı'nın hem de Rusya'nın diplomatik engelleme çabaları da dikkat çekici. Ayrıca Washington'ın YPG'ye yeniden askeri ekipman ve mühimmat yardımı göndermesi, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov'un Türkiye ziyareti esnasında YPG elebaşı Mazlum Kobani kod isimli Ferhat Abdi Şahin'in Rus devlet kanalına çıkarak propaganda yapması diplomasinin ötesinde Türkiye'nin düzenleyeceği harekata karşı hem ABD'nin hem de Rusya'nın aktif hamleleri olarak değerlendirilebilir. Sonuç itibariyle Ukrayna ve Rusya savaşıyla dengelerin tamamen değiştiği Suriye iç savaşında devletlerin alan hakimiyetleriyle ilgili ortaya koydukları stratejilerini YPG üzerinden kurgulamaları dikkat çekici. Türkiye'nin bölgeye geniş kapsamlı düzenleyeceğini ilan ettiği harekatla birlikte dengelerin farklı alanlara evirileceği açık. Rusya'nın ve ABD başta olmak üzere Batı'nın Türkiye karşıtlığında ortak bir payda olarak YPG'yi desteklemesi, bölgede giderek güçlenen Türkiye'nin atacağı her adımın stratejik önemini bir kez daha ortaya çıkarmakta.