Covid-19 gölgesinde istihbarat savaşları

Umut Berhan Şen / SASAM Uzmanı-Yazar
10.04.2020

Covid-19 salgını göstermiştir ki, çok yakında su yüzüne çıkacak olan yeni dünya dengelerinde sürprizler ve ezber bozan gelişmeler her zamankinden daha fazla olacaktır. Bu, tüm dünyada post-istihbarat stratejisine ihtiyaç duyulacak bir dönemin de işaretidir.


Covid-19 gölgesinde istihbarat savaşları

Ocak ayı başından beri dünya büyük saldırının sarsıntılarını ve dehşetini yaşarken, aynı zamanda varolan diğer politik ve ekonomik krizler, ulusal ve bölgesel güvenlik sorunları da tüm hızıyla devam ediyor. Kuşkusuz, Covid-19 virüsü dünyamızın küresel ölçekte karşılaştığı en büyük tehditler arasına girmiştir. Covid-19 bir küresel tehdit olduğu kadar, tüm ulus devletler için de çok yönlü bir ulusal tehdit halini almıştır. Covid-19’un yaydığı ölümcül virüs, genetik bilimini ve tıbbı ilgilendiriyor olarak değerlendirilse de bu virüsün sosyolojik, siyasi, ekonomik, sosyal güvenlik, milli güvenlik ve tarihsel boyutları bulunmaktadır.

Çin’nin ilk corona vakasını dünya kamuoyundan gizlediği ve izole etme konusunda epey zaman kaybettiği bir gerçektir. Ayrıca, Covid-19’un, koronavirüs grubundan bir virüsün doğal mutasyona uğrayarak insana bulaştığı iddia edilmektedir. Bir diğer kuvvetli iddia, sözkonusu virüsün laboratuarda üretildiği, kontrolden çıkmasıyla salgına neden olduğudur. Wuhan kentindeki Huanan Deniz Ürünleri Pazarı’ndan alışveriş yapanların enfekte olduğu, virüsün yarasa çorbası tüketenlerden veya bir yılan türünden yayıldığıyla ilgili çeşitli araştırma ve makaleler de yayınlanmaktadır.

Tıbbi istihbarat

Covid-19’un dünyaya kavrattığı temel gerçeklerin başında tıbbi istihbarat kavramı gelmektedir. Tıbbi istihbarat konusunda, kurumsal bazda çalışma yapan az sayıda ülke bulunmaktadır. ABD bu konudaki çalışmalarını 2. Dünya Savaşı başlarında kurduğu, ‘The National Center for Medical Intelligence’ (Ulusal Sağlık İstihbarat Merkezi) ile başlatmıştır. ABD sınırları içerisinde Amerikan devleti personelinin ve halkını, yani kamu sağlığını korumak amaçlı çalışan bu merkez, ABD askeri ve sivil toplumların sağlığını etkileyebilecek olumsuz küresel sağlık olaylarını kontrol etmek, yönlendirmek ve kullanmak için kurulmuştur. Ulusal Sağlık İstihbarat Merkezi (The National Center for Medical Intelligence-NCMI) ABD Savunma İstihbarat Ajansına (Defence Intelligence Agency -DIA) bağlı bir merkezdir. 1950’den, 2000’lere kadar, CIA, LSD ve diğer kimyasalların insanlar üzerinde denenmesi konusunda Amerikan Ordusu’yla eşgüdüm ve koordinasyon içinde çalışmıştır. Tıbbi istihbarat konusunda ABD’deki bir diğer kurum ise, SOD (ABD Ordusu Biyolojik Araştırmalar Merkezi Özel Operasyonlar Dairesi) dairesidir. SOD’ un temel görevi CIA için biyolojik araştırmalar yapmaktır. Bugünkü koşulların zorunlu kılması nedeniyle de, Türkiye’de benzer bir merkez TSK bünyesinde kurulabilir ve MİT ile eşgüdümlü bir çalışma yürütebilir. Ya da, Savunma Bakanlığı ve MİT bünyesinde benzer şekilde tıbbi istihbarat dairelerinin kurulması gündeme gelebilir.

NCMI’nın görevleri

1- Kimyasal ve mikrobiyal kirlenme, endüstriyel atıklar, kimyasal ve radyasyon kazaları ve çevresel terörizm ve savaş dahil kuvveti sağlık veya etkinliğini düşürebilir çevresel riskleri değerlendirmek. Çevre güvenliği ve ulusal politika yabancı çevre sağlığı sorunları ve eğilimlerin etkisini değerlendirmek.

2- ABD dışında ülkelerdeki askeri üslerde görev yapan askeri personelin kuvvetlerin görev verimliliğini düşürebilecek, uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabilecek bulaşıcı hastalıkların belirlenmesi, değerlendirilmesi risklerinin raporlanması.

3- ABD ülke geneli savunması kapsamında kasten doğal olarak oluşan hastalık salgınları karşısında yabancı hastalık salgınlarının etkilerine yönelik operasyonel ulusal güvenlik politikasının oluşturulması.

4- Askeri Tıp kapsamında temel ve uygulamalı biyomedikal ve biyoteknolojik gelişmelerin değerlendirilmesi ve yabancı sivil ve askeri ilaç sanayi yeteneklerinin incelenmesi.

5- Nükleer, biyolojik ve kimyasal savaşa karşı savunma amaçlı ülke dışı bilimsel ve teknolojik tıbbi gelişmelerin takip edilmesi.

6- Tıbbi bakım ve tüm tıbbi tedavi, eğitim, ilaç, araştırma ve üretim tesislerinin entegre veri tabanı güncellenmesi.

NCMI bu kapsamlı tıbbi istihbarat misyonuyla ABD’deki ve dünyadaki tek kuruluştur. Dolayısıyla, Pentagon, Beyaz Saray personeli, CIA başta olmak üzere tüm ABD istihbarat kurumlarını, politika operasyonel ve taktik komutanları, koruyucu hekimlik personelini ve sağlık planlamacılarını ve araştırmacıları içeren bir eşgüdüm ve koordinasyon içerisinde çalışma yürütmektedir.

Post-istihbarat stratejisi

Covid-19 salgını ile beraber, dünya modernizmin son kalıntılarının tamamen tasfiyesini ve postmodernizmin kendi iç çelişkilerinin de ortaya saçılmasını sağlamıştır. Dünya post modernizmin yaşadığı bu büyük tehdit sonucunda yeni bir yapılanmaya doğru giderken, ülkelerin ve özellikle büyük güçlerin güvenlik kurumları, güvenlik algılamaları ve gizli servisleri de Türkiye’de istihbarat teşkilatının ‘Grand’ stratejisinin en önemli görevi, ulusal güvenlik istihbaratının sağlıklı bir biçimde sağlanması ve milli güvenlik siyaset belgesinde formüle edilen milli hedeflere ulaşmak için, Türkiye’ye karşı yürütülen kontr-espiyonaj (karşı istihbarat) faaliyetlerini sürdüren yabancı gizli servislere karşı, önleyici-türevsel bir istihbarat yaklaşımıyla karşı koyabilmektir. Stratejinin planı, önleyici istihbarat yaklaşımının, en kısa zamanda, en mükemmel sonucu vereceği doğrultuda organize edilmesidir. Bugünkü bölgesel, küresel ve sosyo-ekonomik koşullarda, Milli İsithbarat Teşkilatı, Türk toplumunu huzur, barış ve güven içinde bir arada tutmanın vazgeçilmez bir aracı haline gelmiştir. Bu görev ve misyonunu en güçlü ve istikrarlı şekilde devam ettirmek için yeni bir post-istihbarat stratejisine ihtiyaç duyulmaktadır. Postmodern dünya sosyal düzeninin mutasyon yaşadığı bu yeni evrede, Türkiye milli istihbarat stratejisinin ana hatları, Türk ve dünya tarihindeki bazı kırılma noktalarına, askeri strateji ile bir analoji yapılarak pratik ve somut biçimde belirlenebilir.

Sonuç olarak; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, günümüz Türkiye ve dünya jeopolitiğinde güncellenen ve belirlenen versiyonuyla, ‘İç ve Dış Güvenlik Esasları’ ve ‘Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne göre yeni bir milli istihbarat direktörlüğü sistemi oluşturabilir. Milli İstihbarat Direktörlüğü Sistemi, ülkemizdeki tüm istihbarat kuruluşlarının stratejik ve yönetimsel liderliğini, genel güç konfigürasyonunu ve aynı zamanda oluşturulması gereken Milli İstihbarat Programı’nın yöneticiliği ile gözlemciliğini yapma misyonunu yürütebilir. Zira, Covid-19 salgını göstermiştir ki, çok yakında su yüzüne çıkacak olan yeni dünya dengelerinde sürprizler ve ezber bozan gelişmeler her zamankinden daha fazla olacaktır.

[email protected]