27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Doğaya borcunuzu ödeyebilecek misiniz?

Gaziantep Nurdağı’nda kurulan hatıra ormanı için ağaç dikerken TEMA Gaziantep İl Temsilcisi Muharrem Katıoğlu ile tanıştık. Katıoğlu, global karbon ayak izi yönteminin ölçümlerine göre bir insanın doğaya verdiği zararı önleyebilmek için en az 10 yetişkin ağacının olması gerektiğini vurguladı. Soruyoruz: 10 ağacınız var mı?

BÜŞRA UĞRAŞ19 Mayıs 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Doğaya borcunuzu ödeyebilecek misiniz?

İsraf ve gösteriş çağımızın hastalığı. Peki bu hastalık kimin canını yakacak sonunda? Bizim, yuvamızın, dünyamızın. Bu hafta sonu önemli bir konu için Gaziantep’teydik. Optik sektöründe özellikle bayilere gönderilen ambalajlar için ciddi boyutta kağıt israfına neden olunduğunu fark eden SEIKO Optik ile durumu tersine çevirebilecek bir adım atmaya gittik. Ormanları tüketmek yerine onları büyütmeyi seçen marka ve işbirliği yaptığı TEMA Vakfı ile ‘Baktığımız Yerler Yeşerecek’ projesi kapsamında Nurdağı’na ağaç diktik. Şimdilik TEMA’ya 10 bin ağaç bağışında bulunan marka, sektörü ve tüketicisini bağışa teşvik etmek için önemli bir adım atıyor. Her alışverişiniz bir fidan bağışına dönüşüyor ve bir de sertifikanız oluyor. Harika değil mi! Nurdağı’nda kendi adımıza bağışlanan ağaçları ellerimizle diktik. O sırada TEMA Gaziantep İl Temsilcisi olan ve Bayramlı İlkokulu-Ortaokulu’nda öğretmenlik yapan Muharrem Katıoğlu ile dünyamız için neler yapabileceğimizi konuştuk. 

Gaziantep ve çevre illerde ciddi bir kuraklık başladığını söylüyorsunuz. Önüne geçilebilir bir seviyede mi? Bunun için ne gibi çalışmalar yapılıyor?

Meteroloji İstasyon Müdürlüğü ve Tarım Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay başta olmak üzere bölge son yılların en şiddetli kuraklığını yaşıyor. Küresel ısınmadan nasibimizi alıyoruz biz de. Bir de çölleşme, hayvancılıkta yanlış otlatma gibi nedenlerden şu an böyle bir sorunla karşı karşıyayız. Bunların hepsi bir araya geldiğinde ciddi bir sorun ortaya çıkıyor. Diğer illerde her yıl 0.5 sıcaklık artışı gözlemlenirken demin saydığım bu illerde bu oran daha da yüksek seyrediyor. Yağış oranları son derece düştü ve sıcaklık arttı. Son on gündür gördüğümüz yağışlar da olmasa bu yaz için çok daha vahim bir manzara ile karşı karşıya kalacaktık. Önüne geçmek için öncelikle lokal anlamda çalışmalar yürütmek gerekiyor. Gaziantep’te bizzat benim de içinde olduğum projeler kapsamında sekiz bin ağaç diktik. Belediye ve Orman İşletme de sürekli ağaç dikiyor. 

Tabii ki bugün diktiğimiz ağaç iklim değişikliğine hemen etki etmiyor...

Mutlaka öyle. Bir ağacın kötüleşen iklim koşullarına olumlu etki edebilmesi için ne yazık ki yirmi yıl geçmesi gerekiyor. Ayrıca karbon ayak izi metodolojisi diye bir şey vardır. Bu yönteme göre bir insanın normalde dünyaya salgıladığı ısı ve verdiği zarar nedeniyle en az on tane yetişkin ağacının olması gerekiyor. Dünya çapında yapılan standart ölçümler diyor ki dünyaya ve iklime zarar vermek istemiyor, zararınızı telafi etmek ve diyetinizi ödemek istiyorsanız en az on yetişkin ağacınız olsun. Yetişkin ağacınız olması için de yirmi yıla ihtiyacınız var. 

Markanın hatıra ormanı olarak Gaziantep’i seçmesinin nedeni bu muydu?

TEMA vakfı her yıl Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan yer tashih etmesini talep ediyor. Vakfın bağışçılarından gelen fidanlar bu tashih edilen yerlere dikiliyor. Bundan iki yıl önce Çanakkale Biga’da çok büyük bir orman alanı oluşturuldu. Geçtiğimiz yıl Balıkesir’de yapıldı. Bu yıl da Gaziantep kısmen bu programa dahil edildi. 

Teknoloji hangi konularda işinizi kolaylaştırıyor? Ağaçlandırma çalışmalarında ne anlamda etkili oldu?

Teknoloji geliştikçe iletişim de hızlanıyor. Daha çabuk koordine olabiliyoruz ve en önemlisi anlık ölçüm yapabiliyoruz. Uydudan çalışmaların gidiş hattını takip edip gerekli müdahaleyi hızlı bir şekilde yapabiliyoruz. Bu anlamda teknolojiyi kullanmak bizim için çok önemli. Ayrıca vatandaşlarımız Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sitesinden iklim koşulları, hava kirliliği gibi verilerin tamamını takip edebilir. 

Türkiye’de en çok hangi şehirlerin ağaçlandırılmaya ihtiyacı var? 

Ülkemiz doğal bitki örtüsü bakımından zengin bir ülke. Özellikle Karadeniz, Akdeniz ve Ege bölgeleri bu konuda çok şanslı. Ancak Gaziantep gibi Güneydoğu Anadolu illerinde ne yazık ki doğal bitki örtüsü yok. Kuraklık sorunu ve hayvan yetiştiriciliğinin kontrolsüz olmasından ötürü de sıkıntı yaşanıyor. Gaziantep’te gördüğünüz tüm ağaçlık alanlar sonradan insan eliyle oluşturulmuş alanlar. Aslında ağaç olmaması buranın doğasına uygun bir şey. Buranın doğasına uygun ne var? Örneğin mercimek. Burada bunun yetiştirilmesi gerekiyor. 

Yumurta kapıya dayanmadan harekete geçmiyoruz

Toplumun TEMA’ya desteği ne durumda? 

TEMA, 700 bini bulan gönüllü sayısı ile dünyanın en önde gelen vakıflarından biri. Özellikle son dönemlerde doğa konusunda hassasiyet arttı ve TEMA’ya olan destek de doğru orantı gösterdi. Bizim milletimiz yumurta kapıya dayanmadan harekete geçmeyi pek sevmiyor. Bunun en büyük örneği Gaziantep! Gaziantep savunması zamanında Şehit Kamil şehir düşürülene kadar halk İngilizlerin, Fransızların buraya iyi şeyler yapmaya geldiklerini düşünüyordu. Kamil şehit edildiğinde işin gerçek yüzü ortaya çıkınca halk direnmeye başladı. Biraz millet olarak böyleyiz. Planlama, bilgiye dayalı hesaplama gibi konularda biraz kara düzen yaşıyoruz. TEMA’nın son dönemlerde küresel ısınma ve benzer konularda farkındalık oluşturmak için yaptığı çalışmalar, vakfın görünür ve duyulur olması, devletimizin TEMA il yaptığı işbirlikleri halkın bilinçlenmesi konusunda çok etkili oldu.